LUKMAN 33 |
يَا
أَيُّهَا
النَّاسُ
اتَّقُوا
رَبَّكُمْ
وَاخْشَوْا
يَوْماً
لَّا
يَجْزِي
وَالِدٌ عَن
وَلَدِهِ
وَلَا
مَوْلُودٌ
هُوَ جَازٍ عَن
وَالِدِهِ
شَيْئاً
إِنَّ
وَعْدَ
اللَّهِ حَقٌّ
فَلَا
تَغُرَّنَّكُمُ
الْحَيَاةُ
الدُّنْيَا
وَلَا
يَغُرَّنَّكُم
بِاللَّهِ الْغَرُورُ |
33. Ey insanlar!
Rabbinizden sakının ve babanın oğluna, oğulun babasına hiçbir fayda sağlayamayacağı
o günden de korkun. Muhakkak ki Allah'ın vaadi haktır. O halde dünya hayatı
sakın sizi aldatmasın. O çok aldatıcı da sakın sizi Allah ile aldatmasın.
"Ey insanlar"
yani hem kafirler, hem mü'minler "Rabbinizden sakının." O'ndan korkun
ve O'nu tevhid edin.
"Ve babanın oğluna,
oğulun babasına hiçbir fayda sağlamayacağı o günden de korkun" buyruğunda
geçen "fayda sağlama"nın anlamına dair açıklamalar daha önceden
el-Bakara Suresi'nde (48. ayetin tefsirinde) ve başka yerlerde geçmiş bulunmaktadır.
Peygamber (s.a.v.):
"Her kimin üç evladı ergenlik çağına erişmeden önce ölürse, -yemin gereği
olan kadarı müstesna- ona ateş asla dokunmayacaktır. '' ve: "Her kim bu
kız çocuklarından bazıları ile (kız çocuğu olmakla) sınanacak olup da onlara güzellikle
muamele edecek olursa, o kızlar onun için cehennem ateşine karşı bir perde
teşkil ederler'' diye buyurmuştur. (Buna ne dersiniz?) diye sorulacak olursa,
ona cevabımız şu olur: Bu ayet-i kerime ile kastedilen şudur: Hiçbir zaman baba
oğlunun günahını yüklenmeyeceği gibi hiçbir evlat da babasının günahını
yüklenmeyecektir. Biri diğerinin yerine sorgulanmayacaktır, demektir. Hadis-i
şeriflerle kastedilen ise çocukların ölümüne karşı sabır ile kız çocuklarına
güzel davranmanın kulu ateş azabından koruduğunu ve çocuğun onu daha erken
cennete girmesine sebeb teşkil edeceğini bildirmektedir.
"Muhakkak ki
Allah'ın vaadi" öldükten sonra diriliş "haktır. O halde dünya
hayatı" ziyneti ile ve dünyanın kendisine davet ettiği şeyler ile
"sakın sizi aldatmasın." Ona bel bağlayarak, ona meyledip, ahiret
için amelde bulunmayı terketmenize sebeb olmasın.
"O çok aldatıcı da
sakın sizi Allah ile aldatmasın" buyruğunda geçen "elğarur: Çok
aldatıcı" lafzını kıraat alimleri genel olarak gerek burada, gerekse de
Melaike (Fatır) Süresi'nde (5. ayetler) ve gerekse el-Hadid Süresi'nde (14.
ayette) "ğayn" harfini üstün olarak okumuşlardır. Mücahid ve
başkalarının görüşüne göre bundan kasıt şeytandır. İnsanları aldatan dünya ile
ilgili vaadlerle onları kandırıp, ahireti unutturarak oyalayan odur. en-Nisa
Süresi'nde de: "Onlara vaadlerde bulunur, olmayacak kuruntulara
düşürür" (en-Nisa, 120) diye buyurulmaktadır.
Simak b. Harb, Ebu Hayve
ve İbn es-Sümeyka ise "ğayn" harfini ötreli okumuştur. Bu da
"siz aldanmayınız" demektir. Sanki: "Aldandı, aldanır,
aldanmak"tan masdarı gibidir.
Said b. Cübeyr der ki:
Bu, kişinin masiyet işlemekle birlikte günahlarının bağışlanmasını temenni
etmesidir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN