RUM 43 |
فَأَقِمْ
وَجْهَكَ
لِلدِّينِ
الْقَيِّمِ مِن
قَبْلِ
أَن
يَأْتِيَ
يَوْمٌ لَّا
مَرَدَّ لَهُ
مِنَ
اللَّهِ
يَوْمَئِذٍ
يَصَّدَّعُونَ |
43. Asla geri
çevirilemeyecek ve insanların da bölük bölük ayrılacağı bir gün olan Allah'ın o
günü gelmezden evvel yüzünü dosdoğru dine çevir.
"Yüzünü o dosdoğru
dine çevir" buyruğu ile ilgili olarak ez-Zeccac dedi ki: Maksadın o
dosdoğru din olsun, yöneleceğin taraf o dosdoğru dine yani İslam'a uymak olsun,
Anlamın: Sen hakkı açıkla ve kimsenin ileri sürecek bir mazereti kalmaması
noktasında elinden geleni yap, bu halin ile meşgul ol ve onlar için de üzülme!
şeklinde olduğu da söylenmiştir.
"Asla geri
çevrilemeyecek" yani Allah'ın kendilerinden geri çevirmeyeceği "ve
insanların da bölük bölük ayrılacağı bir gün olan Allah'ın o günü gelmezden
evvel. .. " Bugünü Allah bile onlardan geri çevirmeyeceğine göre, hiç
kimse onu geri çeviremeyecektir.
Sibeveyh'ten başkalarına
göre: "Asla geri çevrilemeyecek" ifadesi; (...) diye de okunabilir.
Ancak Sibeveyh'e göre böyle bir okuyuşun doğru olma ihtimali, ifadede atıf
bulunması hali müstesna, pek uzaktır. Maksat da kıyamet günüdür.
"İnsanların da
bölük bölük ayrılacağı bir gün" ile ilgili olarak İbn Abbas: Yani onlar
kısımlara ayrılacaklardır, demiştir. Şair de şöyle demektedir: "Bizler bir
süre Cezime'nin iki nedimi gibi beraber idik, Bir zamanlar; öyle ki, bunlar
asla birbirlerinden ayrılmayacaklar, denildi."
Bunun bir benzeri de
Yüce Allah'ın şu buyruklarıdır: "Kıyametin kopacağı günde, o günde ayrılıp
dağılırlar. "(er-Rum, 14); ''(O gün insanların bir kısmı cennette, bir
kısmı cehennemde olacaktır. "(eş-Şura, 7)
"Bölük bölük
ayrılacağı" buyruğunun aslı; (...) şeklindedir. "Kavim bölük bölük
dağıldı, ayrıldı" denilir. Yarım başağrısı anlamında; (...) da buradan
türetilmiştir. Çünkü bu, başın bölgelerini birbirinden ayırır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN