KASAS 29 |
فَلَمَّا
قَضَى
مُوسَىالْأَجَلَ
وَسَارَ بِأَهْلِهِ
آنَسَ مِن
جَانِبِ الطُّورِ
نَاراً
قَالَ
لِأَهْلِهِ
امْكُثُوا
إِنِّي
آنَسْتُ
نَاراً
لَّعَلِّي
آتِيكُم مِّنْهَا
بِخَبَرٍ
أَوْ
جَذْوَةٍ
مِنَ النَّارِ
لَعَلَّكُمْ
تَصْطَلُونَ |
29. Musa süreyi
tamamlayıp ailesi ile yola çıkınca Tur'un yan tarafından bir ateş gördü.
Ailesine: "Siz durun, çünkü ben bir ateş gördüm. Belki ateşten size bir
haber veya ısınmanız için ateşten bir parça getiririm" dedi.
Bu buyruğa dair
açıklamalarımızı üç başlık halinde sunacağız:
1- Musa (a.s) iki Süreden Hangisini
Tamamladı:
2- Erkek Hanımını Dilediği Yere
Götürebilir:
3- Tur'un Yan Tarafindan Görülen Ateş:
1- Musa (a.s) iki
Süreden Hangisini Tamamladı:
Yüce Allah'ın:
"Musa süreyi tamamlayıp" buyruğu ile ilgili olarak Said b. Cübeyr
dedi ki: Hristiyanlardan bir adam bana Musa iki süreden hangisini tamamladı,
diye sordu. Ben: Bilmiyorum, şu Arapların bilginine -İbn Abbas'ı kastediyor-
gidip, ona bu hususu sorayım, dedim. Onun yanına gittim, sordum, dedi ki: Bu
iki sürenin en mükemmel ve en eksiksiz olanını yerine getirdi, dedi. Ben de
durumu hristiyana bildirince, o: Allah'a yemin ederim, bu alim doğru söyledi,
dedi.
İbn Abbas'tan rivayete
göre Peygamber (s.a.v.) bu hususta Cebrail'e sormuş, o da ona on yılı
tamamladığını haber vermiştir.
Taberi Mücahid'den
naklettiğine göre; on yılı ve ondan sonra bir on yıl daha bitirdi, dediğini
nakletmektedir. Bunu el-Hakem b. Eban, İkrime'den o İbn Abbas'tan rivayet
etmiştir. İbn Atiyye dedi ki: Bu, zayıf bir rivayettir.
2- Erkek Hanımını
Dilediği Yere Götürebilir:
Yüce Allah'ın:
"Ailesi ile yola çıkınca" buyruğu ile ilgili olarak şöyle denilmiştir:
Bu buyrukta erkeğin hanımını dilediği yere götürebileceğine delil vardır. Çünkü
onun kavvamiyyeti ve bir derece fazlalığı vardır. Ancak bu hususta onun koştuğu
herhangi bir şarta bağlı kalması hali müstesnadır. Çünkü mü'minler şartlarına
bağlıdırlar. Yerine getirilmesi en layık şartlar da hiç şüphesiz kendileri
sebebiyle evliliği helal kılan şartlardır.
3- Tur'un Yan
Tarafindan Görülen Ateş:
"Tur'un yan
tarafından bir ateş gördü" buyruğu ile ilgili açıklamalar daha önce Ta-Ha
Suresi'nde (10. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.
"Bir parça"
anlamındaki kelimeyi kıraat alimleri genel olarak, "cim" harfi esreli
olarak; (...) diye okumuşlardır. Hamza ve Yahya ise ötreli okumuşlardır. Asım,
es-Sülemi ve Zirr b. Hubeyş ise üstün okumuşlardır. el-Cevheri dedi ki:
"Hep alevli ateş" demektir. Çoğulu ise; (...) diye gelir.
Mücahid Yüce Allah'ın:
"Veya ... ateşten bir parça" buyruğunu kor ateşten bir parça
demektir, diye açıklamıştır. Ayrıca der ki: Bu bütün Arapların şivesinde
böyledir. Ebu Ubeyde dedi ki: (...): Bir ucunda ateş bulunsun ya da bulunmasın
tahtadan kalınca bir parça, anlamındadır. Şair İbn Mukbil şöyle demiştir:
"Leyla için odun toplayanlar arayıp durdular, Çürük olmayan ve yanınca
duman çıkarmayan, ucu iyice yanacak odunları."
Yine (şair) der ki:
"Kayslılar üzerine öyle bir ateş parçası bıraktı ki, Onlara hem alevi, hem
de sıcaklığı çok ağır geldi."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN