FURKAN 70 |
إِلَّا
مَن تَابَ
وَآمَنَ
وَعَمِلَ
عَمَلاً
صَالِحاً فَأُوْلَئِكَ
يُبَدِّلُ
اللَّهُ
سَيِّئَاتِهِمْ
حَسَنَاتٍ
وَكَانَ اللَّهُ
غَفُوراً رَّحِيماً |
70. Ancak tevbe eden,
iman eden ve salih amel işleyenler müstesna. İşte Allah, bunların günahlarını
sevaba değiştirir. Allah mağfiret edicidir, rahmet edicidir.
"Ancak tevbe eden,
iman eden ve salih amel işleyenler müstesna." Bu buyrukta sözü geçen
istisnanın kafir ve zinakar hakkında söz konusu olduğu hususunda ilim adamları
arasında görüş ayrılığı yoktur. Ancak daha önceden Nisa Suresi'nde (93. ayet,
7. başlıkta) geçtiği üzere müslüman olup katil olan kimseler hakkında farklı
kanaatlere sahiptirler. el-Maide Suresi'nde (84. ayet, 16. başlıkta) da
yeminden istisna yapmak (inşaallah demek) hususunda aradan zaman fasılası
geçmesinin cevazı hususunda da açıklamalar geçmiş bulunmaktadır ki; bu da İbn
Abbas'ın görüşüdür. İbn Abbas bu görüşüne de bu ayeti delil göstermiştir.
"İşte Allah
bunların günahlarını, sevaba değiştirir" buyruğu ile ilgili olarak
en-Nehhas şöyle demektedir: Bu hususta yapılmış en güzel açıklamalardan birisi
şudur: Böyle bir durumda kafir yerine mü'min, günahkar yerine itaatkar yazılır.
Mücahid ve ed-Dahhak
dediler ki: Allah, onlara şirk yerine imanı verir. Buna yakın bir açıklama
el-Hasen'den rivayet edilmiştir. el-Hasen dedi ki: Bazıları bu değiştirmenin
ahirette olacağını söylemiş iseler de durum böyle değildir. Değiştirme dünyada
olacaktır.
Yüce Allah onlara şirk
yerine imanı, şüphe yerine ihlası, hayasızlık yerine namus ve iffetlerini
korumayı ihsan eder.
ez-Zeccac dedi ki: Bu
kötülüğün yerine iyiliği yazmak suretiyle değil, bunun yerine kötülüğün yerine
tevbeyi ve tevbe ile birlikte de iyiliği yazmak suretiyle olur. Ebu Zerr,
Peygamber (s.a.v.)'dan: "Kötülükler, iyiliklerle değiştirilir."
dediğini rivayet etmektedir. Bu anlamda bir rivayet Selman-ı Farisi, Said b.
Cübeyr ve başkalarından da gelmiştir.
Ebu Hureyre dedi ki: Bu
ahirette iyilikleri, kötülüklerinden daha fazla olan kimseler hakkındadır. Yüce
Allah, onların kötülüklerini iyiliklere dönüştürecektir. Rivayet edilen haberde
de Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Bir takım kimseler keşke çokça
(küçük) günah işlemiş olsalardı diye temenni edeceklerdir." Bunlar
kimlerdir? diye sorulunca: "Bunlar Allah'ın kötülüklerini, iyiliklere
değiştireceği kimselerdir" diye buyurmuştur. Bunu Ebu Hureyre, Peygamber
(s.a.v.)'dan rivayet etmiştir. es-Sa'lebi ve el-Kuşeyri zikretmişlerdir.
Bir diğer açıklamaya
göre buradaki değiştirme mağfirete nail olmaktan ibarettir. Yani, Yüce Allah,
onların bu günahlarını bağışlayacaktır. Onların günahlarını iyiliklere
dönüştürmek şeklinde olmayacaktır.
Derim ki: Kulun tevbesi
sahih olduğu takdirde, kötülüğün yerine Allah'ın iyilik koyması, O'nun lütfu,
keremi açısından uzak bir ihtimal olarak görülemez. Peygamber (s.a.v.)'da Muaz
(r.a)'a: "Sen kötülüğün arkasından iyiliği yetiştir ki, onu silsin ve
insanlara karşı da güzel bir ahlak ile davran" diye buyurmuştur.
Müslim'in, Sahih'inde de
Ebu Zerr (r.a)'ın şöyle dediği kaydedilmektedir:
Rasulullah (s.a.v.)
buyurdu ki: "Ben cennet ehli arasında cennete en son girecek kimseyi de,
cehennem ateşinden en son çıkacak kimseyi de biliyorum.
O şöyle bir adamdır:
Kıyamet gününde getirilir, küçük günahlarını ona sununuz, büyüklerini de
üzerinden kaldırınız denilir. Ona küçük günahları sunulur ve filan filan günü
şunu şunu işledin, filan filan günü de şunu ve şunu işledin denilir. O da evet,
der. İnkar edebilecek gücü kendisinde bulamaz. Diğer taraftan büyük
günahlarının da kendisine sunulacağından korkarken, kendisine: Herbir günahının
yerine bir tane iyilik verilecektir, denilir. Bu sefer Rabbim ben burada
görmediğim daha başka bir takım işler de işledim" diyecek. Andolsun
Rasulullah (s.a.v.)'in küçük azı dişleri görülünceye kadar güldüğünü gördüm.
Ebu Tavil de şöyle
demiş: Ey Allah'ın Rasulü! Bütün günahları işlemiş ve hiçbir günahı
terketmemiş, aynı zamanda bu kişi kesinti (harac) almadık ne hacce, ne de
dacce bırakmamış? Böyle birisinin
tevbesi kabul olur mu? Peygamber (s.a.v.) ona: "Sen müslüman oldun
mu?" diye sorar. Der ki: Ben Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, bir
ve tek olduğuna, ortağının bulunmadığına, senin de Allah'ın kulu ve rasulü
olduğuna şahitlik ederim deyince, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Evet,
hayırlı şeyleri yaparsın, kötülükleri terkedersin. Allah bütün bunları hayırlı
şeyler kılar." Adam yine sorar: Ahitleri bozmamı, günahlarımı da mı ey
Allah'ın peygamberi? Peygamber: "Evet" diye buyurur. Bu sefer Ebu
Tavıl: Allahu ekber diye seslendi ve gözden kayboluncaya kadar bu sözlerini
tekrar edip durdu. Bunu da es-Sa'lebi zikretmiştir.
Mübeşşir b. Ubeyd -ki bu
kişi nahiv ve Arapçayı iyi bilen birisi idi.- dedi ki: Burada
"el-hacce" hacılardan, hacca gitmek üzere yola koyulduklarında
alınandır. "ed-Dacce" de geri döndüklerinde onlardan alınandır.
"Allah mağfiret
edicidir, rahmet edicidir. "
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN