FURKAN 56 / 57 |
وَمَا
أَرْسَلْنَاكَ
إِلَّا
مُبَشِّراً
وَنَذِيراً {56} قُلْ
مَا
أَسْأَلُكُمْ
عَلَيْهِ مِنْ
أَجْرٍ
إِلَّا مَن
شَاء أَن
يَتَّخِذَ إِلَى
رَبِّهِ
سَبِيلاً {57} |
56. Biz, seni ancak
bir müjdeleyici ve uyarıcı olmak üzere gönderdik.
57. De ki: "Ona
karşılık sizden ücret istemem. Ancak Rabbine doğru yol tutan kimseler
(olmanızı) arzuluyorum. "
"Biz, seni ancak bir
müjdeleyici ve uyarıcı olmak üzere gönderdik." Yani Biz, seni cennet ile
müjdeleyen cehennem ateşinden korkutup uyaran bir kimse olarak gönderdik. Biz,
seni bir vekil yahutta onları imana zorlayan bir zorlayıcı olarak göndermedik.
"Deki: Ona karşılık
sizden ücret istemem" buyruğu ile şunu anlatmaktadır: Ben size getirmiş
olduğum Kur'an ve vahiy dolayısıyla sizden herhangi bir ücret istemem. Buradaki
''(...) te'kid içindir.
"Ancak" lakin
"Rabbine doğru" malını Allah yolunda infak etmek suretiyle "yol
tutan kimseler (olmanızı) arzuluyorum." Buradaki istisna munkati' bir
istisnadır, o bakımdan anlamılakin (ancak) ... şeklindedir. Bu istisnanın
muttasıl olup, muzafın hazfedilmiş olması da mümkündür. O takdirde ''Ancak
Rabbine doğru yol tutan kimseler"in ecrini "arzuluyorum" demek
olur. Bu da onların benim dinime tabi olması ile olur. Böylelikle Peygamber hem
dünya, hem de ahiretin lutuf ve ihsanlarına nail olur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN