FURKAN 25 / 26 |
وَيَوْمَ
تَشَقَّقُ
السَّمَاء
بِالْغَمَامِ
وَنُزِّلَ
الْمَلَائِكَةُ تَنزِيلاً
{25} الْمُلْكُ
يَوْمَئِذٍ
الْحَقُّ
لِلرَّحْمَنِ
وَكَانَ
يَوْماً
عَلَى الْكَافِرِينَ
عَسِيراً {26} |
25. Ve o
gün gökyüzü bulutla yarılacak, melekler ardı arkasına indirileceklerdir.
26. O
gün hak mülk, yalnız Rahman'ındır. O gün kafirlere çok zordur.
"Ve o gün gökyüzü
bulutla yarılacak" buyruğu, göğün bulutla yarılacağı günü hatırla,
demektir. Asım, el-A'meş, Yahya, Hamza, el-Kisai ve Ebu Amr "şin"
harfini şeddesiz olarak; "Yarılacak" şeklinde okumuşlardır. Bunun
aslı iki "te" iledir. Hafifletmek maksadıyla birincisini
hazfetmişlerdir. Ebu Ubeyd de bunu tercih etmiştir. Diğerleri ise iki
"te"den birini "şin"e idğam ederek "şin" harfini
şeddeli olmak üzere; (...) diye okumuşlardır. Ebu Hatim de bu okuyuşu tercih
etmiştir. Kaf Suresi'nde (44. ayette) de böyledir.
"Bulutla" ise
"Bulutlar üzerinden" demektir. Bu şekilde "be" ile;
"... den" biribirinin yerine kullanılır.
Mesela; "Yayla ok
attım" denilir (bu iki edat, biri diğerinin yerine kullanılabilir).
Rivayet edildiğine göre sema sisi andıran incelikte beyaz bir bulut üzerinden
çatlayacak, yarılacaktır. Bu olayancak İsrailoğulları için Tih'te bulundukları
vakit olmuştu. Sisler arasından semanın yarıldığını görmüşlerdi. Yüce Allah'ın:
"Onlar buluttan gölgeler içinde Allah'ın ve meleklerin kendilerine
gelivermesinden ... başkasını mı bekliyorlar?" (el-Bakara, 210) buyruğunda
sözünü ettiği husus budur.
"Melekler ardı
arkasına" semalardan "indirileceklerdir." Aziz ve celil olan
Rabb da hüküm vermek üzere sekiz melek Arşını yüklenmiş olduğu halde
gelecektir. O'nun bu gelişi, hakkında caiz olan şekilde anlaşılmalıdır. Yoksa
mahlukatın sahip oldukları sıfatların yorumlandığı gibi hareket ve bir yerden
bir yere intikal etmesi şeklinde anlaşılmamalıdır.
İbn Abbas dedi ki: Dünya
seması yarılır ve oradakiler oradan inerler. Semadakiler yerde bulunan cin ve
insanlardan daha fazla olacaktır. Daha sonra ikinci sema yarılacak ve
oradakiler inecek. Bunlar ise birinci dünya semasındakilerden daha fazladırlar.
Yine bu şekilde yedinci sema yarılıncaya kadar aynı durum devam edecektir. Daha
sonra el-Kerrubiyyun (diye bilinen ve aralarında Cebrail, Mikail ve İsrafil
gibi meleklerin bulunduğu mukarreb) melekleri de, Arşı taşıyan melekler de
ineceklerdir. İşte Yüce Allah'ın: "Melekler ardı arkasına
indirileceklerdir" buyruğunun manası budur. Yani semadan yeryüzüne
cinlerin ve insanların hesaplarının görülmesi için indirileceklerdir.
Şöyle de açıklanmıştır:
Sema kendisi ile insanlar arasında bulunan bulut ile çatlayacaktır. Yani
bulutun çatlaması, dağılması ile sema da çatlayacaktır. Sema çatladı mı onun
yapısı darmadağın olur ve katlanıp dürülür. Melekler de semadan başka bir yere
inerler. İbn Kesir "inzal" kökünden gelmek üzere ve
"melekler" anlamındaki lafzı mansub olarak; "Melekleri
indiririz" diye okumuştur. Diğerleri ise melekler lafzını merfu olarak;
"Melekler indirileceklerdir" diye okumuşlardır. Bu okuyuşun delili
daha sonra; "Ardı arkasına indirmek" diye gelmiş olmasıdır. Eğer
birinci şekilde olmuş olsaydı, böyle değil de; (...) denilmesi gerekirdi.
"Nezzele" ile
"enzele"nin aynı anlamda olduğu da söylenmiştir. Buna göre (...)
şekli, (...) anlamında kullanılmıştır.
Abdu'l-Vehhab'ın, Ebu
Amr'dan naklettiğine göre "Melekler ardı arkasına indirilir" diye
okumuştur. İb'n Mes'ud'da: "melekleri indirecektir" diye, Ubeyy b.
Ka'b ise; (...):
Melekler indirilecektir,
diye okumuştur.
Yine ondan;
"Melekler ineceklerdir" diye okuduğu da rivayet edilmiştir.
"O gün hak mülk
yalnız Rahman'ındır" anlamındaki buyrukta yer alan "Mülk"
mübtedadır, "hak" onun sıfatıdır. "Rahman'ındır" lafzı da
onun haberidir. Çünkü zeval bulan ve arkası kesilen mülk, mülk sayılmaz. O gün
bütün mülk sahiplerinin mülkiyetleri batıl olacaktır, iddiaları son bulacaktır.
Her malik mülküyle beraber zail olacaktır. Geriye hak olan mülk, bir ve tek
olarak Allah'ın kalacaktır.
"O gün kafirlere
çok zordur" yani onların karşı karşıya kalacakları de hşetler, rezillik ve
aşağılanmak dolayısıyla o gün onlara çok zor gelecektir. Mü'minler için ise az
önce hadiste geçtiği üzere farz olan bir namazdan dahi hafif olacak (çabuk
geçecek)dır. Bu ayet-i kerime de buna delalet etmektedir. Çünkü bugün kafirler
için pek zor olacağına göre; mü'minler için pek kolayolacaktır.
"Zorlaştı,
zorlaşır" şeklinde kullanıldığı gibi; (...) şeklinde de kullanılır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN