ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

HAC

67

لِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكاً هُمْ نَاسِكُوهُ فَلَا يُنَازِعُنَّكَ

فِي الْأَمْرِ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ إِنَّكَ لَعَلَى هُدًى مُّسْتَقِيمٍ

 

67. Her üınmet için bir ibadet yolu tayin ettik ki, ona göre ibadet etsinler. O halde bu hususta seninle asla çekişmesinler ve sen Rabbine çağır. Muhakkak sen hakka götüren dosdoğru yol üzeresin.

 

"Her üınmet için bir ibadet yolu" bir şeriat "tayin ettik ki, ona göre ibadet etsinler." Ona göre amel ederler.

 

"O halde bu hususta seninle asla çekişmesinler." Yani Yüce Allah'ın senin ümmetin için ön görmüş olduğu şeriat hakkında onlardan hiçbir kimse seninle tartışmasın. Çünkü her asırda şeriatler var olagelmiştir.

 

Bir kesimin rivayet ettiğine göre bu ayet-i kerıme, kafirlerin kesilen hayvanlar hakkında tartışmaları ve mü'minlere: Siz kendinizin kestiğinizi yersiniz ama Yüce Allah'ın kestiği meyteleri yemezsiniz. Oysa Allah'ın doğrudan öldürdüğünü yemeniz sizin bıçaklarınızla öldürdüklerinizi yemenizden daha uygundur, demeleri üzerine bu ayet-i kerime nazil olmuştur. Bu husus daha önceden el-En'am Suresi'nde (119. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Yüce Allah'a hamdolsun.

 

Yine bu surede Şanı Yüce Allah'ın: "Bir ibadet yolu (mensek)" buyruğu ile ilgili ilim adamlarının görüşlerine dair açıklamalar, daha önceden bu surede (34. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

Yüce Allah'ın: "Ona göre ibadet etsinler" buyruğu "el-mensek" kelimesinin mastar olduğunu ortaya koymaktadır. Eğer bundan kasıt yer olsaydı, burada; "Onlar orada ibadet ederler, etsinler," demesi gerekirdi.

 

ez-Zeccac der ki: "O halde bu hususta seninle asla çekişmesinler." Bu konuda seninle asla mücadele etmesinler, seninle tartışmasınlar, demektir. Bu anlama geldiğini gösteren ise (bundan sonraki ayette gelecek olan): "Yine de seninle tartışırlarsa ... "(Hacc, 68) buyruğudur. Onlar, onunla tartıştılar, nasıl olur da seninle tartışmasınlar, çekişmesinler denilmiştir, diye sorulursa, cevap şudur: Bu, sen onlarla tartışmaya, çekişmeye girişme, demektir. Ayet-i kerıme savaş emrinden önce nazil olmuştur. Mesela, günlük konuşmamızda birisine: "Filan seni vurmasın, sen de onu vurma" denilir. Bu "müfiale" babında cereyan eden bir anlam (ve kullanım)dır. Ancak: Sen Zeyd'i vurma, demek isterken: "seni vurmasın," diye söylenmez.

 

Ebu Miclez bu buyruğu (...) diye okumuştur. Yani sakın onlar seni aceleciliğe sevketmesin ve dininde sana verilmemiş bir emri yapmaya itmesin demektir. Cemaatin (büyük çoğunluğun) kıraati ise "münazaa"den gelmektedir. Her iki kıraatde de nehy lafzı kafirlere olmakla birlikte, kasıt Peygamber (s.a.v.)'dir.

 

"Ve sen Rabbine" O'nu tevhid etmeye, dinine ve O'na iman etmeye "çağır. Muhakkak sen hakka götüren dosdoğru yol" bir din "üzeresin" ve bunda hiçbir eğrilik yoktur.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Hac 68-69

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR