HAC 41 |
الَّذِينَ
إِن
مَّكَّنَّاهُمْ
فِي الْأَرْضِ
أَقَامُوا
الصَّلَاةَ وَآتَوُا
الزَّكَاةَ
وَأَمَرُوا
بِالْمَعْرُوفِ
وَنَهَوْا عَنِ
الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ
عَاقِبَةُ
الْأُمُورِ |
41. O kimselere eğer,
Biz, yeryüzünde bir iktidar imkanı verirsek, onlar namazlarını dosdoğru
kılarlar, zekatı verirler, marufu emreder, münkerden alıkoyarlar. İşlerin
akıbeti Allah'ındır.
ez-Zeccac der ki:
"o kimselere" buyruğu "Allah kendi (dini)ne yardım edene elbette
yardım eder" (Hacc 40) buyruğunda yer alan "... ene" buyruğundan
bedel olarak nasb mahallindedir.
Başkaları ise bunun Yüce
Allah'ın: "Kendileri ile savaşılanlara" (Hacc 39) buyruğu dolayısı
ile cer mahallindedir, demiştir. Bu durumda; "O kimselere eğer Biz
yeryüzünde bir iktidar imkanı verirsek" anlamındaki buyruk, Resulullah
(s.a.v.)'ın ashabından yeryüzünde bu imkana sahib olan dört kişi eRaşid
Halifeler) olur ve başkaları bunun kapsamına girmez.
İbn Abbas der ki: Maksat
muhacirler, ensar ve onlara güzel bir şekilde tabi olanlardır.
Katade: Bunlar Muhammed
(s.a.v.)'ın ashabıdır, demektedir. İkrime: Bunlar beş vakit namaz kılanlardır,
der. el-Hasen ve Ebu'l-Aliye de der ki: Bunlar şanı Yüce Allah'ın kendilerine
zafer nasib ettiği vakit namazı kılan bu ümmettir. İbn Ebi Necih: Maksat
yöneticilerdir derken, ed-Dahhak da şöyle demektedir: Bu, Yüce Allah'ın
kendisine mülk ve yönetim imkanını verdiği kimselere koştuğu bir şarttır. Bu da
güzel bir açıklamadır.
Sehl b. Abdullah da der
ki: İyiliği emredip münkerden alıkoymak, yöneticiye ve onun yanına gidip gelen
ilim adamlarına vaciptir. İnsanların yöneticiye emretmek gibi görevleri yoktur,
çünkü bu onun bir vazifesidir ve onun bunu yapması vacibtir. İlim adamlarına da
emretmezler, çünkü zaten delil onların bunun gereğini yerine getirmelerini
vacib kılmıştır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN