ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

HAC

35

الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ

 

35. Onlar ki; Allah anılınca kalpleri titrer. Kendilerine isabet edenlere karşı sabreder, namazı dosdoğru kılarlar ve onlara rızık olarak verdiklerimizden de infak ederler.

 

Bu buyruğa dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız:

 

1- Allah Anılınca Kalpleri Titreyenler:

2- Allah'ı Bilip Tanıyan ve Ondan Korkanların Hali:

 

1- Allah Anılınca Kalpleri Titreyenler:

 

"Kalpleri titrer" korkar, ona muhalefet etmekten çekinir, demektir. Yüce Allah, adı anıldığında korkmak ve çekinmekle onları nitelendirmektedir. Bu ise onların güçlü bir yakine sahip olmaları ve Rabblerinin emirlerine riayet etmeleri dolayısıyladır. Adeta O'nun huzurundaymış gibidirler. Yine onları sabırla, namazı dosdoğru ve devamlı kılmakla da nitelendirdiğini görüyoruz. Bu ayet-i kerimenin, (önceki ayetin sonunda yer alan) "itaatkar ve alçak gönüllü olanları müJdele"buyruğu ile birlikte Ebu Bekir, Ömer ve Ali (Allah onlardan razı olsun) hakkında nazil olduğu da rivayet edilmiştir.

 

"Namazı" kelimesini cumhur izafet olarak esreli okumuştur. Ebu Amr ise bir önceki kelimenin sonunda "nun" un bulunduğunu kabul ederek nasb ile okumuştur. Ona göre buradaki "nun"un hazfedilmesi ismin uzunluğu dolayısıyla hafif olsun diyedir. Sibeveyh de şu beyiti nakletmektedir: "Aşiretin avretini (korunması gereken yerlerini) koruyanlar."

 

2- Allah'ı Bilip Tanıyan ve Ondan Korkanların Hali:

 

Bu ayet-i kerime Yüce Allah'ın şu buyruklarını andırmaktadır: "Gerçek müminler ancak o kimselerdir kı: Allah anıldığı zaman kalpleri titrer. Ayetleri karşılarında okunduğu zaman (bu) onların imanını arttırır ve onlar ancak Rabblerine dayanıp, güvenirler" (el-Enfal, 2); "Allah sözün en güzelini müteşabih, tekrar edilen (mesani) bir kitap halinde indirmiştir. Ondan dolayı Rabblerine kalpten saygı duyanların derileri ürperir. Sonra Allah anıldığı için derileri ve kalpleriyumuşar ... " (ez-Zümer, 23)

 

İşte Allah'ı bilip tanıyanların, O'nun azab ve cezasından korkanların hali budur. Bid'atçi, sapık ve bağırıp çağıran, avam ve cahillerin yaptıkları gibi çıkardıkları sesleri eşeklerin anırmasını andıranların bağırışları gibi bağırmazlar. Bu şekilde hareket eden ve bunun vecd ve huşu' olduğunu iddia eden kimselere şöyle demek gerekir: Allah'ı tanımak, O'ndan korkmak, O'nun celalini hakkıyla ta'zim etmek hususlarında ne Resulullah (s.a.v.)a, ne de Ashabı Kiram'ın haline eşit bir hale ulaşabilirsin. Bununla birlikte onlar, kendilerine öğüt verildiğinde Allah'tan gelen öğütleri kavramaya çalışır ve Allah'tan korktukları için ağlarlardı.

 

Aynı şekilde Yüce Allah kendi adının anıldığını ve Kitabının okunduğunu işiten marifet ehli kimselerin hallerini de böylece bizlere anlatmış bulunmaktadır. Bu halde olmayan bir kimse, hiç şüphesiz onların gösterdikleri yoldan giden ve onların yollarını takib eden bir kimse olamaz, Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Peygambere indirileni işittiklerinde, hakkı bildiklerinden gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: Rabbimiz iman ettik. Artık bizi şahid olanlarla beraber yaz." (el-Maide, 83) İşte bu ifadeler onların hallerini nitelendirmekte ve söylediklerini nakletmektedir. Her kim sünnete tabi olmak istiyorsa, işte bunların sünnetine uysun. Kim de delilerin halleriyle hallenmek istiyorsa bilsin ki; delilik insanların halinin en bayağısıdır ve delilik de çeşit çeşittir.

 

Sahih(-i Buhari)'de Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre bazı kimseler Peygamber (s.a.v.)a aşırıya kaçacak kadar çok soru sordular. O da bir gün mescide çıkageldi ve minbere çıkıp şöyle buyurdu: "Haydi bana soru sorunuz. Bugün bana neye dair soru sorarsanız, bu bulunduğum yerde kaldığım sürece onu mutlaka size açıklayacağım."

 

Bunu işitmeleri üzerine sustular ve artık gelip çatmış bir işin yanı başında olduklarından korktular. Enes dedi ki: Sağa sola bakmaya başladım. Baktım ki herkes başını elbisesine sokmuş ağlıyor ... deyip, hadisin geri kalan bölümünü zikretmektedir.

 

Bu mesele ile ilgili açıklamalar bundan daha doyurucu bir şekilde el-Enfal Süresi'nde (1-2. ayetlerin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Yüce Allah'a hamdolsun.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Hac 36

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR