İSRA 68 |
أَفَأَمِنتُمْ
أَن
يَخْسِفَ بِكُمْ
جَانِبَ
الْبَرِّ
أَوْ
يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ
حَاصِباً
ثُمَّ لاَ
تَجِدُواْ
لَكُمْ وَكِيلاً |
68. Peki, kara
tarafından sizi yere geçirmesinden, yahut üzerinize çakıl taşları yağdıran bir
kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Sonra kendinize hiç bir vekil de
bulamazsınız.
"Peki, kara tarafından
sizi yere geçirmesinden ... emin mi oldunuz?" Yüce Allah, bu buyruğu ile
denizden, denizdeki tehlikelerden kurtulacak olsalar dahi, karada da onları
helak etmeye kadir olduğunu beyan etmektedir.
"Yere
geçirilmek" yerin herhangi birşey ile birlikte aşağı doğru göçmesi
demektir. Dibi yıkılan kuyuya: (...); kafadan içeri doğru girmiş göze: (...)
denilir. Yine suyu çekilmiş pınara da: (...) denilir. Güneş, yeryüzünde
görülmeyecek (tutulacak) olursa, (...) denilir.
Ebu Amr der ki:
"Taşlar arasında açılan ve suyu kesintisiz bol kalan kuyu" demektir.
Bunun çoğulu: (...) şeklinde gelir.
"Kara tarafı"
ise, yerin bir tarafı demektir. Onu bu şekilde nitelendirmesinin sebebi, oranın
yere geçirilmesinden sonra taraf olmasından dolayıdır. Aynı şekilde kara bir
taraf, deniz bir başka taraftır.
Şöyle de açıklanmıştır:
Bunlar, deniz kıyısında bulunuyorlardı. Denizin kıyısı ise kara tarafıdır.
Deniz kıyısında bulundukları sırada denizin dehşet ve tehlikelerinden yana
güvenlik içinde idiler. Şanı Yüce Allah, denizden dolayı korktukları şeylerden
onları sakındırdığı gibi, karada bulundukları sırada kendisinden yana
kendilerini emniyette gördükleri şeyden de onları korkutmaktadır.
"Yahut üzerinize
çakıl taşları yağdıran bir kasırga ... " Ebu Ubeyde ve elKutebi'nin
açıklamasına göre küçük taşlar atan oldukça şiddetli fırtınalı bir rüzgar
"göndermesinden emin mi oldunuz?" Katade der ki: Bu buyruk ile
kastedilen, Lut kavmine yapıldığı gibi onlara semadan atılacak taşlardır.
Nitekim dolu yağdıran buluta "hasib" denildiği gibi, toprak ve küçük
taş getiren rüzgara da "hasib ile hasibe" de denilir. Şair Lebid de
şöyle demektedir: "Çakıl taşları kaldırarak şiddetlice esen her fırtına
-Ahalisi orayı boşalttı diye- üzerlerinden eteklerini çekip sürüdü."
el-ferezdak da şöyle
demektedir: "Şam'ın kuzeyine yönelmiş kimseler olarak bizleri darmadağın
olmuş Ve atılmış pamuk gibi çakıl taşı kaldırmış bir fırtına ile dövüyor."
"Sonra kendinize
hiç bir vekil" Allah'ın azabından sizi koruyacak koruyucu ve bir yardımcı
"de bulamazsınız."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN