ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

İSRA

26

/

27

 

وَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَلاَ تُبَذِّرْ تَبْذِيراً {26}

 

 إِنَّ الْمُبَذِّرِينَ كَانُواْ إِخْوَانَ الشَّيَاطِينِ وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِرَبِّهِ كَفُوراً {27}

 

26. Akrabaya hakkını ver. Yoksula da, yolda kalmışa da. Ama saçıp savurma.

27. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytansa Rabbine karşı çok nankördür.

 

Bu buyruğa dair açıklamalarımızı üç başlık halinde sunacağız:

 

1- Akrabalara ve Diğer Hak Sahiplerine Haklarını Vermek:

2- Savurganlığın Yasaklanışı:

3- Kişinin Canının Çektiği Şeylere Harcamada Bulunması:

 

1- Akrabalara ve Diğer Hak Sahiplerine Haklarını Vermek:

 

Yüce Allah: "Akrabaya hakkını ver" buyruğu ile bize şunu emretmektedir: Anne-babanın hakkına riayet ettiğin gibi, akrabalık bağını da gözet. Diğer taraftan yoksula ve yolda kalmışa da tasaddukta bulun. Ali b. el-Hüseyn, Yüce Allah'ın: "Akrabaya hakkını ver" buyruğu hakkında: Bunlardan kasıt, Peygamber (s.a.v.)'ın akrabalarıdır, demiştir. Peygamber (s.a.v.)'a, bunlara haklarının beytü'l-malden verilmesini emretmiştir. Yani, gaza ve ganimetlerden elde edilenler arasından yakın akrabaların payından akrabaların hakkını ver.

 

O takdirde bu, yöneticilere yahut da onların görevlerini yerine getirmek durumunda olanlara yönelik bir hitaptır. Muayyen olarak yerine getirilmesi gereken akrabalık bağlarını gözetmek, ihtiyaçları gidermek, muhtaç olan kimseleri mal ile gözetmek ve her türlü yolla yardım ve destek olmak şeklindeki ameller, bu ayetin kapsamı içerisinde mütalaa edilmiştir.

 

2- Savurganlığın Yasaklanışı:

 

"Ama saçıp savurma" buyruğu, hak olmayan yerde harcamakta bulunmak suretiyle israf etme, demektir.

 

Şafii (r.a) şöyle demiştir: Saçıp savurmak, malı hak olmayan yerde harcamak demektir. Hayır amelde savurganlık sözkonusu olmaz. Cumhurun görüşü de bu şekildedir. Eşheb Malik'den şöyle dediğini nakletmektedir: Saçıp savurmak, malı hak yolla elde etmekle birlikte onu hak olmayan bir yere koymak demektir ki, bu da israftır ve Yüce Allah'ın: "Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir" buyruğu dolayısıyla haramdır.

Ayrıca "kardeşleri" buyruğu, onlarla aynı hükümde oldukları anlamındadır. Çünkü savurgan bir kimse, tıpkı şeytanlar gibi fesat çıkarmak için çalışan bir kimsedir. Yahut da onlar, şeytanların kendilerine hoş gösterdiği şeyleri yaptıkları için, ya da yarın cehennemde onlarla birlikte zincire vurulacakları için böyle buyurulmuştur; diye üç ayrı açıklama vardır.

 

Buradaki "ihvan; kardeşler" kelimesi neseb dışındaki kardeş anlamı ile; (...)'ın çoğuludur. Şanı Yüce Allah'ın: ''Ancak mü'minler kardeştir" (el-Hucurat, 10) buyruğu da bu kabildendir.

"Şeytansa Rabbine karşı çok nankördür. " Yani, ona tabi olmaktan ve fesat hususunda ona benzemekten çokça sakınınız.

 

Şeytan, cins bir isimdir. ed-Dahhak; "Şeytanın kardeşleri" şeklinde, şeytan kelimesini tekil olarak okumuştur. Enes b. Malik (r.a)'ın Mushafında da bu böylece sabit olmuştur.

 

3- Kişinin Canının Çektiği Şeylere Harcamada Bulunması:

 

Bir kimse, ihtiyaç miktarından fazla arzu ettiği şeylerde malını harca yacak olursa ve böylelikle malını tükenmekle karşı karşıya getirirse, o kimse savurgan bir kimsedir. Şayet, malının karını canının çektiği şeylere harcamakla birlikte, aslını veya sermayesini koruyabiliyor ise, bu kimse savurgan bir kimse değildir.

 

Haram bir alanda tek bir dirhem dahi harcayan bir kimse savurgan kabul edilir ve o, haram olan şeyde harcadığı dirhemi hususunda hacr altına alınır. Ancak, malının tükenmesinden korkulmadığı sürece, canının çektiği şeylerde malını bol bol harcaması dolayısıyla hacr altına alınmaz .

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

İsra 28

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR