NAHL 120 |
إِنَّ
إِبْرَاهِيمَ
كَانَ
أُمَّةً
قَانِتاً
لِلّهِ
حَنِيفاً
وَلَمْ يَكُ
مِنَ
الْمُشْرِكِينَ |
120. Gerçekten İbrahim
başlı başına bir ümmetti. Allah'a itaatkardı. Hanifdi. O, müşriklerden
olmamıştır.
Yüce Allah'ın:
"Gerçekten İbrahim. başlı başına bir ümmetti, Allah'a itaatkardı,
Hanifdi" buyruğu ile, son peygamber Muhammed (s.a.v.), Arap müşriklerini
İbrahim'in dinine davet etmektedir. Çünkü o, onların atası ve şeref kaynakları
olan Beyt'in banisi idi. ümmet (burada), pek çok hayrı şahsında toplayan adam
demektir. Bunun diğer çeşitli anlamlarına dair açıklamalar ise, daha önceden
(el-Bakara, 128. ayet, 2. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
İbn Vehb ile
İbnü'l-Kasım, Malik'den şöyle dediğini naklederler: Bana ulaştığına göre Abdullah
b. Mes'ud şöyle demiş: Allah, Muaz'a rahmet eylesin. O, başlı başına bir
ümmetti, Allah'a itaatkar birisiydi. Ona: Abdurrahman'ın babası, aziz ve celil
olan Allah, İbrahim (a.s)'dan böylece söz etmiştir. (Sen bunu Muaz hakkında
nasıl söylersin?) demeleri üzerine, İbn Mes'ud şöyle demiş: ümmet, insanlara
hayrı öğreten kimse demektir. Allah'a itaatkar (kanit) ise, itaat eden kimse
demektir. Kunut (itaatkarlık) ile ilgili açıklamalar, daha önceden el-Bakara
Süresi'nde (116. ayet, 5. başlık ile, 238. ayet 5. başlıkta) "Hamid"
ile ilgili açıklamalar da el-En'am Süresi'nde (89. ayette; ayrıca bk.
el-Bakara, 135. ayet) geçmiş bulunmaktadır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN