ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NAHL

84

 

وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِن كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيداً ثُمَّ لاَ يُؤْذَنُ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ وَلاَ هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ

 

84. O günü hatırla ki, her ümmetten birer şahit göndereceğiz. Sonra o kafirlere izin de verilmeyecek, onlardan razı etmeleri de istenmeyecek.

 

"O günü hatırla ki, her ümmetten birer şahit göndereceğiz" buyruğu, Yüce Allah'ın: "Her ümmetten birer şahit getireceğimiz zaman halleri nice olur" (en-Nisa, 41) buyruğuna benzemektedir. Daha önce (buna dair açıklamalar) geçmiş bulunmaktadır.

 

"Sonra o kafirlere izin de verilmiyecek" yani, özür dilemek ve söz söylemek için onlara izin verilmeyecektir. Bu da Yüce Allah'ın: "Onlara izin de verilmeyecek ki: özür dilesinler" (el-Mürselat, 36) buyruğuna benzemektedir. Bunlar ise, el-Hicr Suresi'nin baş taraflarında geçtiği üzere -ve ileride de geleceği gibi- kafirlerin üzerine cehennemin kapatılacağı vakit olacaktır.

 

"Onlardan razı etmeleri de istenmeyecek." Yani, Rabblerini razı etmekle yükümlü tutulmayacaklardır. Çünkü ahiret, yükümlülüklerin sözkonusu olacağı bir yurt değildir. Dünyaya gelip tevbe etmelerine de izin verilmeyecek.

 

"Razı etmelerinin istenmesi" asıl itibariyle; "İçinden olumsuz hisler beslemek" anlamındadır. İşte, içinden geçirdiği bu olumsuz duyguları ona açıkça söyleyecek olursa, o takdirde; "Ona sitem etti" denilir. Kendisine sitem olunan kişi, sitem edeni sevindirecek bir tutum takınırsa, o takdirde; "Razı etmiş" olur. Bu kökten isim; (...) şeklinde gelir ki, bu da kendisine sitem edilen kişinin, sitem edeni razı edecek bir hale gelmesi demektir. Bu açıklamayı el-Herev'i yapmıştır. Şair en-Nabiğa şöyle demektedir:

 

"Eğer ben zulme uğramış isem, senin zulmettiğin bir kulum. Ve eğer sen razı etmesi istenen bir kimse isen, zaten senin gibi birisi razı eder."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Nahl 85

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR