ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NAHL

12

وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالْنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالْنُّجُومُ

مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

 

12. Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay'ı size müsahhar kıldı. Yıldızlara da O'nun emriyle boyun eğdirilmiştir. Bunlarda aklını kullanacak bir topluluk için elbette ayetler vardır.

 

"'Geceyi ve gündüzü ... " buyruğu, "geceyi ve gündüzü sizin için sükun bulasınız ve lütfundan arayasınız diye yaratmış olması O'nun rahmetindendır.'' (el-Kasas, 73) buyruğuna benzemektedir. (Geceyi) sükün için, (gündüzü çalışmak için "güneşi ve ayı size müsahhar kıldı. Yıldızlar da O'nun emriyle boyun eğdirilmiştir." Yani, vakitlerin bilinmesi, meyvelerin, ekinlerin olgunlaşması için (güneş ve aya); karanlıklarda da yol bulmak için yıldızlara boyun eğdirilmiştir.

 

İbn Amir ve Şam halkı: "Güneş, ay ve yıldızlar da musahhar kılınmışlardır" anlamında mübteda ve haber olmak üzere ref' ile okumuşlardır.

 

Diğerleri makabline atf ederek nasb ile okumuşlardır. Hafs, Asım'dan rivayetle; (...): Yıldızlar"ı merfu' olarak; "Boyun eğdirilmiştir'' lafzını da onun haberi olarak okumuştur. ''Güneşi ay'ı ve yıldızları da müsahhar kıldı" ifadeleri nasb ile; "Boyun eğdirilmiştir" ifadesi ise, ref' ile okunmuştur. Bu da hazfedilmiş bir mübtedanın haberi olup, onlara boyun eğdirilmiştir, takdirindedir. Bu kelimeyi nasb ile okuyanların kıraatine göre ise, te'kid edici bir haldir. Yüce Allah'ın: "O, tasdik edici olmak üzere haktır''(el-Bakara, 91) buyruğunda olduğu gibi.

 

"Bunlarda aklını kullamıcak bir topluluk için elbette ayetler vardır" yani, Allah'tan, onların dikkatlerini çektiği ve kendilerini muvaffak kıldığı şeye dair gelmiş pekçok ayetler vardır, demektir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Nahl 13

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR