RA’D 1 |
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِِ المر
تِلْكَ
آيَاتُ
الْكِتَابِ
وَالَّذِيَ
أُنزِلَ
إِلَيْكَ
مِن
رَّبِّكَ
الْحَقُّ وَلَـكِنَّ
أَكْثَرَ
النَّاسِ
لاَ يُؤْمِنُونَ |
1. Elif, Lam, Mim.,
Ra. Bunlar Kitabın ayetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır. Fakat
insanların çoğu inanmazlar.
Yüce Allah'ın:
"Elif, Lam, Mim., Ra. Bunlar Kitabın ayetleridir" buyruğuna dair
açıklamalar daha önceden geçmiş bulunmaktadır.
"Sana Rabbinden
indirilen" yani bu Kur'an "haktır." Müşriklerin: Sen bunu
kendiliğinden uydurmaktasın, dedikleri gibi değildir. O halde bu Kitaba sımsıkı
sarıl ve ondaki hükümler gereğince amel et. Mukatil der ki: Bu ayet-i kerime
müşrikler: Muhammed Kur'an'ı kendiliğinden uydurmaktadır, demeleri üzerine
inmiştir.
"men"
"Ayetler" üzerine atf ile ref' mahallinde veya mübte da olarak
merfu'dur. "Haktır" de onun haberidir. Bununla birlikte ism-i
mevsulun şu takdirde cer mahallinde olması mümkündür: "Sana indirilenin
ayetleri ... " Buna göre "haktır" kelimesinin merfu olması ise
mübteda takdiri iledir. Bu da; "İşte hakkın kendisi odur"
şeklindedir. Yüce Allah'ın (el-Bakara, 146-147) buyruğunun: "Onlar bilip,
durdukları halde ... (bunun) hak olduğunu" şeklindeki okuyuşuna
benzemektedir.
el-Ferra der ki: "
... en" başına "vav" harfi gelmiş olsa dahi "Kitab"ın
sıfatı olarak cer mahallinde de kabul edilebilir. Şöyle denilmesi gibidir:
"Bu mektub bize Ebu Hafs el-Faruk'dan gelmiştir." (Burada el-Faruk
kelimesinin başına "vav" gelmiş olmakla birlikte Ebu Hafs'ın
sıfatıdır). Şairin şu beyiti de bu kabildendir: "O efendi himmet ve
gayretler sahibi ve savaşın kızıştığı yerlerde ordunun arslanı olan o
hükümdara."
Bununla "efendi,
himmet ve gayretler sahibi, ordunun arslanı hükümdara" demek istemektedir.
"Fakat insanların çoğu inanmazIar.. "
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN