YUSUF 111 |
لَقَدْ
كَانَ فِي
قَصَصِهِمْ
عِبْرَةٌ
لِّأُوْلِي
الأَلْبَابِ
مَا كَانَ حَدِيثاً
يُفْتَرَى
وَلَـكِن
تَصْدِيقَ الَّذِي
بَيْنَ
يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ
كُلَّ
شَيْءٍ
وَهُدًى
وَرَحْمَةً
لِّقَوْمٍ
يُؤْمِنُونَ |
111. Andolsun ki
onların kıssalarında olgun akıl sahipleri için bir ibret vardır. O uydurulan
bir söz değildir. Fakat kendisinden önce olanları doğrulayıcı, gerekli herşeyin
açıklayıcısı, iman edecek bir topluluk için de hidayet ve rahmettir.
"Andolsun ki
onların kıssalarında" yani Yusuf, kardeşleri ve babasının kıssasında yahut
geçmiş ümmetlerin kıssalarında "bir ibret" düşünülecek öğüt alınıp
hatırlanacak bir husus "vardır." Muhammed b. İshak, ez-Zühri'den, o
Muhammed b. İbrahim b. el-Haris et-Teymi'den naklen der ki: Hz. Ya'kub
yüzkırkyedi yıl yaşadı. Kardeşi İso da onunla birlikte aynı günde vefat etti ve
ikisi de aynı kabir konuldu. İşte Yüce Allah'ın: "Andolsun ki onların
kıssalarında olgun akıl sahipleri için bir ibret vardır" buyruğundan
itibaren sonuna kadarki bölümde kastedilen budur.
"O uydurulan bir
söz değildir." Yani Kur'an-ı Kerim uydurulan bir söz değildir, yahut bu
kıssa uydurulan bir söz değildir. "Fakat kendisinden önce olanları
doğrulayıcı" yani kendisinden önce indirilmiş bulunan Tevrat, İncil ve
Yüce Allah'ın sair kitaplarını doğrulayıcıdır. Bu şekildeki yorum, burada
"söz"den kastın Kur'an-ı Kerim olduğunu söyleyenlerin yorumudur.
"Gerekli herşeyin
açıklayıcısı" kulların gerek duyacakları helal, haram, şeriatler ve ahkam
açıklayıcısı, "iman edecek bir topluluk için de hidayet ve
rahmettir."
YüSUF SüRESİ'NİN SONU
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN