ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

YUSUF

39

/

40

يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَأَرْبَابٌ مُّتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ اللّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ {39}

 

 مَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِهِ إِلاَّ أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَآؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ أَمَرَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ {40}

 

39. "Ey zindan arkadaşlarım! Darmadağınık bir çok rabler mi hayırlıdır, yoksa bir tek olan ve herşeyi hükmü ve iradesi altında tutan (Kahhar olan) Allah mı?

40. "Sizin O'nu bırakıp da taptıklarınız, kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası değildir. Allah bunlara dair hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah'ındır. O kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."

 

"Ey zindan arkadaşlarım" ey Zindanda benimle birlikte bulunanlar! demektir. Burada "arkadaşlık"ı söz konusu etmesi, o ikisinin de uzun süredir zindanda bulunmalarından dolayıdır. Nitekim cennet ashabı (arkadaşları) ve ateş ashabı tabiri de böyledir.

 

"Darmadağınık bir çok rabler mi" yani küçüklük, büyüklük ve orta hallilikte darmadağınık yahut ta sayıları itibariyle darmadağınık "bir çok rabler mi hayırlıdır, yoksa bir ve tek olan ve herşeyi hükmü ve iradesi altında tutan Allah mı?"

 

Denildiğine göre burada hitab, hem iki arkadaşa, hem de hapisteki diğer mahpuslaradır. Bunların önlerinde Allah'tan başka tapındıkları putlar vardı. Bu ise onlara karşı susturucu bir delil getirmek demekti.

 

Yani hiçbir zarar ve fayda veremeyen farklı ilahlar mı hayırlıdır, yoksa "bir tek olan ve herşeyi hükmü ve iradesi altında tutan (Kahhar olan)" herşeyi gücüyle kahretmiş, hakimiyeti altına almış "Allah mı?" demektir. Bunun bir benzeri de Yüce Allah'ın: "Allah mı hayırlıdır, yoksa koştukları ortakları mı?" (en-Neml, 59) buyruğudur. .

 

Bir diğer açıklamaya göre o, "darmadağınıklık" ile ilahın birden çok olması halinde bu uydurma ilahların iradelerinin farklı farklı olacağını, birinin diğerlerine üstünlük sağlayacağını ancak, darmadağınık olmaları halinde hiçbirisinin ilah olmayacağını açıklamıştır.

 

"Sizin O'nu bırakıp da taptıklarınız kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası değildir." Hz. Yusuf putların acizlik ve zayıflıklarını beyan ederek, sizin Allah'tan başka taptıklarınız ancak hiçbir muhteva ve gerçek anlamları olmayan, kendiliğinizden uydurduğunuz, taktığınız bir takım isim sahibi varlıklardan başka değildir.

Bir açıklamaya göre Hz. Yusuf "isimler" o isimlerin ad olduğu şeyleri kastetmiştir. Yani siz, ancak bir takım putlara tapıyorsunuz ki bunların ilahlık adına isimden başka sahip oldukları hiçbir şeyleri yoktur. Çünkü bunlar cansız varlıklardır. Hz. Yusuf'un iki kişiye hitaba başlamakla birlikte (tesniye olarak gelmesi gerekirken) çoğul olarak "taptıklarınız" demesi o şirkleri itibariyle bu iki arkadaşının durumunda olan herkesi kastettiğinden dolayıdır.

"Kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası" buyruğundaki delalet dolayısıyla ikinci mef'ulü hazfetmiştir. Yani sizin kendiliğinizden ilah diye adlandırdığınız bir takım isimler. .. takdirindedir.

 

"Allah bunlara dair" hiçbir kitapta "hiçbir delil" -Said b. Cübeyr buradaki "sultan" kelimesini delil diye açıklamıştır. (Mealde de böyledir)- "indirmemiştir. Hüküm ancak" herşeyi yaratan "Allah'ındır. O kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, fakat insanların çoğu bilmezler."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Yusuf 41

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR