ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

YUSUF

3

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ أَحْسَنَ الْقَصَصِ بِمَا أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ هَـذَا الْقُرْآنَ وَإِن كُنتَ مِن قَبْلِهِ لَمِنَ الْغَافِلِينَ

 

3. Biz sana bu Kur'an'ı vahyetmekle en güzel kıssayı sana anlatacağız. Halbuki sen şüphesiz bundan önce haberdar olmayanlardandın.

 

Yüce Allah'ın: "Biz sana. ... anlatacağız" buyruğu mübteda ve haberdir. "En güzel kıssayı" anlamındaki ifade de mastar anlamında olup, ifadenin tak diri: En güzel kıssayı anlattık, şeklindedir.

 

Kıssa anlatmak. (diye anlam verilen: el-kasas), bir şeyin izinden gitmek, izini takib etmektir. Yüce Allah'ın: "Anası, kızkardeşine: Git onu, izle dedi. "(el-Kasas, 11) buyruğu, onun izini takib et, anlamındadır. "Kass (kıssacı, kıssa anlatan)" ise izleri takib edip onların durumunu bildiren kimse demektir. "En güzel" sıfatı ise kıssaya değil, kıssa anlatmaya aittir. Çünkü: Filan kişi güzel bir şekilde anlatır, denilirken onun sözü sıralaması ve anlatma şekli güzeldir, demektir.

 

Bir diğer görüşe göre buradaki "el-kasas" mastar olmayıp, isim anlamındadır. "Umudumuz Allah'tandır" denilmesi gibi. Buna göre ifadenin anlamı; Biz, sana en güzel haberi (kıssayı) bildireceğiz, demek olur. Bu da; "Biz sana bu Kur'an'ı vahyetmekle" bizim vahyedişimizle olacaktır, demektir. Buna göre burada; (...) fiil ile birlikte mastar (vahyetmek) anlamındadır.

"Bu Kur'an'ı" anlamındaki buyrukta ise "Kur'an" kelimesi "bu"nun sıfatı yahut onun bedeli ya da atf-ı beyanı olarak nasbedilmiştir. el-Ferra ise "Kur'an" kelimesinin esreli okunmasını da uygun görmekte ve şöyle demektedir: Bunun esreli okunması ("bu" anlamındaki kelime ile birlikte (-ma-)'ın) tekriri (bedeli) olarak esreli okunur. Basralılara göre ise bu, (Il- )ıbn beden olmak üzere esrelidir. Ebu İshak da bir mübteda takdiri ile merrfu okunacağını caiz kabul etmektedir. Yani bir kimse vahye dair soru sormuş da ona; "O, işte bu Kur'an'dır" diye cevap verilmiş gibidir.

 

"Halbuki sen şüphesiz bundan önce haberdar olmayanlardandın''  Yani sana bu bildirdiklerimizden haberdar olmayan kimselerden idin.

 

Bu Kıssaya Neden Kıssaların En Güzeli Adı Verilmiştir:

 

İlim adamları diğer kıssalar arasında neden buna ''kıssaların en güzeli'' adının verildiği hususunda farklı görüşlere sahiptirler. Bir göruşe göre, bu ismin veriliş sebebi Kur'an-ı Kerim'de bu kıssanın ihtiva ettiği ibret ve hükümleri ihtiva eden bir başka kıssa bulunmadığından dolayıdır. Bu da bu surenin sonunda yer alan; ''Andolsun ki onların kıssalarında olgun akıl sahipleri için bir ibret vardır'' (Yusuf, 111) buyruğunda açıkça ifade edilmektedir.

 

Bir diğer görüşe göre buna "en güzel kıssa" adının veriliş sebebi" Hz. Yusuf'un kardeşlerini güzel bir şekilde affedip bağışlaması, eziyetlerine sabredip katlanması, onlarla karşılaştıktan sonra da yapmış olduklarını hatırlatmayarak onları affetmesi, onları af edişindeki keremidir. O kadar ki onlara: ''Bu gün başınıza bir şey kakılmayacaktır'' (Yusuf, 92) demişti.

 

Bir diğer görüşe göre buna sebep bu sürede peygamberlerin, salihlerin, meleklerin, şeytanların, cinlerin, insanların, hayvanların, kuşların, hükümdarların ve yönettikleri kimselerin davranışlarının, tüccar, ilim adamları ve cahillerin, erkeklerin, kadınların, kadınların hile ve tuzaklarının söz konusu edilmesidir. Yine bu surede tevhid, fıkıh, siyer, rüya tabiri, siyaset" muaşeret, geçim idaresi (iktisadi hayat) ve hem dine hem de dünyaya yarayacak: pek çok faydalı hususların bulunmasıdır.

 

Bir başka açıklamaya göre sebep, bu surede sevenin., sevilenin ve bunların izledikleri yolların söz konusu edilmesidir.

 

Bir başka açıklamaya göre buradaki  "en güzel'' ifadesi ''en şaşırtıcı, en hayret verici'' anlamındadır.

 

Kimi Meani bilginleri derler ki: Yusuf Suresi'nin kıssaların en güzeli olmasının sebebi, bu surede sözü edilen herkesin sonunda mutluluğu elde etmesidir. Mesela Yusufu, babasını, kardeşlerini ve azizin karısını hatırlatınız. Hükümdarın da Hz. Yusufa iman edip İslam'a girdiği, İslam'a güzel bir şekilde bağlandığı da söylenmiştir. Rüyasının tabir edilmesini isteyen ve rüyasında efendisine şarap sunduğunu gören kişi ve yine denildiğine göre şahitlikte bulunan kişi de böyledir. Kısacası hepsinin sonuçta hayra ulaştığı görülmektedir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Yusuf 4

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR