YUNUS 40 |
وَمِنهُم
مَّن
يُؤْمِنُ
بِهِ
وَمِنْهُم
مَّن لاَّ يُؤْمِنُ
بِهِ
وَرَبُّكَ
أَعْلَمُ بِالْمُفْسِدِينَ |
40. Aralarından ona
inanan kimseler de vardır, ona iman etmeyenler de vardır. Rabbin fesatçıları en
iyi bilendir.
"Aralarından ona
inanan kimseler de vardır" buyruğu ile denildiğine göre maksat Mekkelilerdir.
Yani, onlar arasında yalanlamaları uzun bir süre devam edecek olsa dahi,
gelecekte bu Kur'an-ı Kerim'e iman edecekler çıkacaktır. Çünkü Yüce Allah ezell
ilminde onların mutlu kimselerden olacağını bilmektedir.
"Kimse"
kelimesi, mübteda olarak merfu'dur. Haberi ise mecrur zamirde ("ona"
kelimesinde)dir. Aynı şekilde "Ona iman etmeyenler de vardır"
buyruğunda da böyledir. Yani, onlardan kimisi de ölünceye kadar küfrü üzere
ısrar edecektir, devam edecektir. Ebu Talib, Ebu Leheb ve benzerleri gibi.
Bundan maksadın kitab
ehli olduğu söylendiği gibi, bütün kafirler hakkında umumi olduğu da
söylenmiştir ki, doğru olan da budur.
"Ona" daki
zamirin Muhammed (s.a.v.)'e olduğu da söylenmiştir. Şanı Yüce Allah böylelikle
aralarından iman edecek kimseler bulunduğundan dolayı cezalandırılmalarını
ertelemiş olduğunu bildirmektedir.
"Rabbin
fesatçıları" yani küfrü üzere kimlerin ısrar edeceğini "en iyi
bilendir." Bu buyruk onlara bir tehdittir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN