TEVBE 71 |
وَالْمُؤْمِنُونَ
وَالْمُؤْمِنَاتُ
بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء
بَعْضٍ
يَأْمُرُونَ
بِالْمَعْرُوفِ
وَيَنْهَوْنَ
عَنِ
الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ
الصَّلاَةَ
وَيُؤْتُونَ
الزَّكَاةَ
وَيُطِيعُونَ
اللّهَ وَرَسُولَهُ
أُوْلَـئِكَ
سَيَرْحَمُهُمُ
اللّهُ
إِنَّ
اللّهَ
عَزِيزٌ
حَكِيمٌ |
71. Mü'min erkeklerle
mü'min kadınlar birbirlerinin velileridir. Bunlar iyiliği emreder, kötülükten
vazgeçirmeye çalışırlar. Namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Allah'a ve
Resulüne de itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Şüphesiz Allah
Azizdir, Hakimdir.
Bu buyruğa dair
açıklamalarımızı dört başlık halinde sunacağız:
1- Mü'minlerin Veliliği:
2- iyiliği Emredip Kötülükten
Alıkoymak:
3- Namazın Kılınması:
4- Allah'a ve Resulüne itaat Edenler:
1- Mü'minlerin
Veliliği:
"Birbirlerinin
velileridirler" yani, candan sevgi, muhabbet, birbirlerine atıfetleri
bakımından kalpleri birlik içerisindedir.
Münafıklar hakkında ise:
"Birbirlerindendirler" ifadesi kullanılmıştır. Çünkü onların kalpleri
ayrılık içerisindedirler. Fakat hüküm itibariyle biri diğerine katılır.
2- iyiliği Emredip
Kötülükten Alıkoymak:
"Bunlar, iyiliği
emreder." Yüce Allah'a ibadeti, O'nu tevhid etmeyi ve buna bağlı olan
diğer bütün hususları emrederler.
"Kötülükten
vazgeçirmeye çalışırlar." Putlara tapmaktan ve buna bağlı olan her
husustan vazgeçirmeye çalışırlar. Taberi, Ebu'l-Aliye'den şöyle dediğini
nakleder: Kur'an-ı Kerımde Yüce Allah'ın sözünü ettiği bütün iyiliği emr edip,
münkerden alıkoymaya dair buyrukların hepsi putlara ve şeytanIara ibadeti
yasaklamak anlamındadır. İyiliğin emredilip münkerden alıkonulması ile ilgili
açıklamalar daha önce el-Maide Süresi (79. ayetin tefsirinde) ile Al-i İmran
Süresi'nde (21-22. ayetlerin tefsiri, 2. başlık ve devamında) geçmiş
bulunmaktadır. Yüce Allah'a hamd olsun.
3- Namazın Kılınması:
Yüce Allah'ın:
"Namazı dosdoğru kılarlar" buyruğuna dair açıklamalar, Bakara
Süresi'nin baştarafında (el-Bakara, 3. ayet, 4. başlıkta) daha önceden geçmiş
bulunmaktadır. İbn Abbas der ki: Burada kastedilenler beş vakit namazdır. Buna
göre sözü edilen zekat da farz zekat demektir. İbn Atiyye der ki: Bana göre
nafilelerle övgü, daha beliğ (ileri derecede) dir. Zira nafileleri yerine
getiren bir kimsenin farzları yerine getirmesi öncelikle sözkonusudur.
4- Allah'a ve Resulüne
itaat Edenler:
"Allah'a" farz
kıldığı hususlarda "Resulüne de" kendileri için sünnet kıldıklarında
"itaat ederler."
Yüce Allah'ın:
"İşte Allah bunlara rahmet edecektir" buyruğundaki "sin"
harfi, va'dolunan bu rahmetin gerçekleşeceği vaktin bir süresi bulunduğunu
belirtmektedir ki, ruhlar bu va'di umarak nimetlensin. Şanı Yüce Allah'ın
lütfu, bu va'din yerine getirilmesinin teminatıdır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN