ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

TEVBE

61

وَمِنْهُمُ الَّذِينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيِقُولُونَ هُوَ أُذُنٌ قُلْ أُذُنُ خَيْرٍ

لَّكُمْ يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِينَ وَرَحْمَةٌ لِّلَّذِينَ

آمَنُواْ مِنكُمْ وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللّهِ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

 

61. Peygambere eziyet eden ve: "O bir kulaktır" diyenler de onlardandır. De ki: "O sizin için hayırlı bir kulaktır. Allah'a inanır ve müminler (in sözün)e inanır. O, içinizden iman edenler için de bir rahmettir." Allah'ın Resulünü incitenler için can yakıcı bir azap vardır.

 

Yüce Allah münafıklar arasında Peygamber (s.a.v.)i incitecek sözler söyleyerek ileri geri konuşup dillerini uzatan ve: Eğer bu konuda bana sitem edecek olursa ben de ona böyle bir şey söylemedim diye yemin ederim, o da bunu kabul eder. Çünkü o her söyleneni dinleyen bir kulaktır, diye düşünen kimseler olduğunu beyan etmektedir.

 

el-Cevheri der ki: Bir kimse her söyleyenin sözünü dinliyor ise ona; "Kulak kesilen bir adam" denilir. Tekil ve çoğulu aynıdır.

 

Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas'tan Yüce Allah'ın: "O bir kulaktır" buyruğu hakkında: Söyleyeni dinleyen ve kabul eden kimse demektir, diye açıkladığını rivayet eder.

 

Bu ayet-i kerime Attab b. Kuşeyr hakkında inmiştir. O: Muhammed ancak kendisine söylenen herşeyi kabul eden bir kulaktır, demişti. Bir başka görüşe göre bu kişi Nebtel b. el-Haris'tir. Bu açıklamayı de İbn İshak yapmıştır. Nebtel iri yarı, saçı sakalı birbirine karışmış, esmer, gözleri kızıl, yanaklarının siyahlığına kırmızılık karışmış acaib hilkatli birisiydi. Kendisi hakkında Hz. Peygamberin: "Bir şeytanı görmek isteyen kimse Nebtel b. el-Haris'e baksın" diye buyurduğu kişi de odur.

 

(...): Kulak" kelimesi, "zel" harfi ötreli de sakin de okunmuştur.

 

"De ki: O, sizin için hayırlı bir kulaktır" buyruğu o, sizin için hayırlı bir kulaktır, kötü bir kulak değildir, demektir. Yani o, sizin için hayırlı olanı işitir, kötü olanı işitmez. Bu buyruk; el-Hasen ve Ebu Bekr'in rivayetine göre Asım tarafından; (...) şeklinde ötreli ve tenvinli olarak okunmuştur. Diğerleri ise, izafet ile (yani "nun" harfi tek ötreli, ondan sonraki kelime ise iki esreli) okunmuştur. Hamza ise, ("mü'minlere inanır" anlamındaki buyruktan sonra gelen): " ... bir rahmet" kelimesini esreli okumuştur. (Bu kıraate dair açıklamalar biraz sonra gelecektir). Diğerleri ise bu kelimeyi; "Bir kulaktır" buyruğuna atfederek ref' ile okumuşlardır. İfadenin takdiri ise şöyle olur: O, sizin için hayırlı bir kulaktır ve bir rahmettir. Yani o, hayırlı şeyleri işitendir. Şer şeyleri işiten değildir. Bu da şu demektir. O, sevdiği (bir diğer nüshadaki kelimeye göre: İşitilmesi gereken) şeyi işitir ve o bir rahmettir. Ancak, "rahmet" kelimesinin esreli okunuşuna (ki, Hamza'nın kıraatidir) göre ise bu kelime; "Hayır" kelimesine atfederek okunmuştur.

 

en-Nehhas der ki: Bu, Arap dili bilginlerine göre açıklanma ihtimali uzak bir okuyuştur. Çünkü, her iki isim arasında uzaklık meydana gelmiştir. Esreli okuyuşta ise bu oldukça çirkindir.

 

el-Mehdevi der ki: "Rahmet" kelimesi "hayırlı" kelimesine atf ile esreli okunur. Yani: O, hayırlı şeyleri işiten bir kulaktır ve rahmet olan şeyleri işitendir, demek olur. Çünkü rahmet de hayır kapsamı içeresindedir. "Rahmet" kelimesinin, "mü'minler" kelimesine atfedilmesi doğru olamaz. Çünkü bu:

 

O, Allah'a da inanır, mü'minlere de inanır (güvenir), anlamındadır.

 

Buna göre Küfelilerin görüşüne göre, "mü'minler" anlamındaki kelimenin başındaki "ra" zaiddir. Yüce Allah'ın: "Onlar Rabblerinden korkarlar'' (el-A'raf, 154) buyruğunda da böyledir, ("Rabbleri" kelimesinin başındaki "lam" zaiddir). Ebu Ali de der ki: Bu, Yüce Allah'ın: "O size ulaşmış bulunuyor'' (en-Neml, 72) buyruğundaki gibidir.

 

el-Müberred'e göre ise bu lam, fiilin kendisine delalet ettiği bir mastara taalluk etmektedir ki, ifadenin takdiri: O, kafirleri değil de mü'minleri tasdik eder, anlamında olmak üzere; (...) şeklindedir. Mana nazar-ı itibara alınarak lam getirilmiş olabilir. Çünkü; (...): inanır" kelimesi, "Doğrular, tasdik eder"; anlamındadır. Burada da Yüce Allah'ın: "Önündekini tasdik edici'' (el-Bakara, 97; Al-i İmran, 3) buyruğunda olduğu gibi, "lam" ile teaddi etmiştir (geçişli fiil haline gelmiştir) .

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Tevbe 62

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR