TEVBE 44 / 45 |
لاَ
يَسْتَأْذِنُكَ
الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ
بِاللّهِ
وَالْيَوْمِ
الآخِرِ أَن
يُجَاهِدُواْ
بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ
وَاللّهُ
عَلِيمٌ
بِالْمُتَّقِينَ
{44} إِنَّمَا
يَسْتَأْذِنُكَ
الَّذِينَ لاَ
يُؤْمِنُونَ
بِاللّهِ
وَالْيَوْمِ
الآخِرِ
وَارْتَابَتْ
قُلُوبُهُمْ
فَهُمْ فِي
رَيْبِهِمْ
يَتَرَدَّدُونَ
{45} |
44. Allah'a ve ahiret
gününe iman edenler mallarıyla, canlarıyla cihad etme(me) konusunda senden izin
istemezler. Allah takva sahiplerini çok iyi bilendir.
45. Ancak Allah'a ve ahiret
gününe iman etmeyen, kalpleri şüpheye düşüp de kendileri şüphelerinin içinde
bocalayıp duran kimseler senden izin isterler.
"Allah'a ve ahiret
gününe iman edenler" oturmak ve cihada çıkmamak hususunda" ... senden
izin istemezler." Aksine bunlar, kendilerine herhangi bir hususu emredecek
olursan, hemen onu yerine getirmeye çalışırlar.
İşte böyle bir zamanda
mazereti bulunmaksızın savaşa çıkmamak üzere izin istemek, münafıklığın
alametlerinden idi. Bundan dolayı Yüce Allah: "Ancak Allah'a ve ahiret gününe
iman etmeyen, kalpleri şüpheye düşüp de kendileri şüphelerinin içinde bocalayıp
duran kimseler senden izin isterler" diye buyurmaktadır.
Ebü Davüd, İbn Abbas'tan
şöyle dediğini rivayet eder: "Allah'a ve ahiret gününe iman edenler ...
senden izin istemezler" ayetini, en-Nür Süresi'nde yer alan: ''Mü'minler
ancak o kimselerdir ki onlar Allah'a ve Resulüne iman ederler ... Muhakkak
Allah mağfiret edendir, Rahimdir" (en-Nur, 62) ayeti nesh etmiştir.
"cihad
etme(me)" buyruğu, ez-Zeccac'a göre (...)'nın takdiri ile nasb
mahallindedir. (Bu takdire göre anlam: Cihad etme(me) hususunda senden izin
istemezler, şeklinde olur). İfadenin takdirinin: "Cihad etmekten
hoşlanmadıkları için ... " şeklinde olduğu da söylenmiştir. Yüce Allah'ın:
"Allah yanılırsınız (yanılmayasınız) diye sıze açıklıyor" (en-Nisa,
176) buyruğu gibi.
"Kalpleri" din
hususunda "şüpheye düşüp de kendileri şüphelerinin içinde bocalayıp
duran" yani, şüpheleri içinde gidip gelen, kararsız kalan "kimseler
senden izin isterler."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN