ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

TEVBE

20

الَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ

بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ أَعْظَمُ دَرَجَةً عِندَ اللّهِ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ

 

20. İman edip de hicret edenlerin, Allah yolunda malları ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katında dereceleri daha büyüktür. İşte umduklarını elde edenler de onların ta kendileridir.

 

Yüce Allah'ın: "İman eden ... ler" buyruğu, mübteda olarak ref' mahallindedir. Haberi ise "Allah katında dereceleri daha büyüktür" anlamındaki buyruktur. "Derece" ise, beyan (temyız) olarak nasb edilmiştir. Yani onlar hacılara su vermek ve Mescid-i Haramı imar etmekle övünenlerden daha üstün derecededirler.

 

Kafirlerin Allah nezdinde bir dereceleri yoktur ki, mü'minin derecesi daha büyüktür, demek sözkonusu olabilsin. Maksat, onların Mescidi imar etmek ve hacılara su vermek sebebiyle kendilerinin bir dereceye ve üstünlüğe sahip olduklarını varsaydıklarıdır. Yüce Allah da -onların bu varsayımları yanlış ve hata olmakla birlikte- kendilerince zannettikleri kanaate uygun olarak onlara hitap etmiştir. Nitekim Yüce Allah'ın: "O günde cennetliklerin karargahları daha hayırlıdır ... " (el-Furkan, 24) buyruğuna benzemektedir. (Yani, bundan cehennemliklerin karargahlarında da hayır olduğu manası anlaşılmaz).

 

"Dereceleri daha büyüktür" buyruğunun, derece sahibi olan herkesten daha büyüktür, anlamında olduğu da söylenmiştir. Yani, en üstün meziyet ve mertebe onların olacaktır. "İşte umduklarını" böylelikle "elde edenler de onların ta kendileridir. "

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Tevbe 21-22

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR