A’RAF 139 / 140 |
إِنَّ
هَـؤُلاء
مُتَبَّرٌ
مَّا هُمْ
فِيهِ وَبَاطِلٌ
مَّا
كَانُواْ
يَعْمَلُونَ
{139} قَالَ
أَغَيْرَ اللّهِ
أَبْغِيكُمْ
إِلَـهاً وَهُوَ
فَضَّلَكُمْ
عَلَى
الْعَالَمِينَ
{140} |
139.
"Şüphesiz ki onların içinde bulundukları yok olmaya mahkumdur ve yapmakta
oldukları da batıldır,"
140.
Dedi ki: "O sizi alemlere üstün kılmışken, ben sizin için ilah olarak
Allah'tan başkasını mı arayacak mışım?"
"Şüphesiz ki,
onların içinde bulundukları yok olmaya mahkumdur" mealindeki buyrukta
geçen; (...) yani, helak edilmeye, tüketilmeye mahkumdur. Mastarı olan; (...):
Helak olmak demektir. Kırılmış dökülmüş her bir kaba da; (...) denildiği gibi,
sonuç alınmayan başarısız iş hakkında da; (...) denilir. Yani, ibadet eden de,
kendisine ibadet olunan da helak olmuşlar, demektir. "Batıldır" ise,
yok olup gidecektir, darmadağın olacaktır, çözülecektir anlamındadır.
"Yapmakta oldukları"
buyruğundaki; "Oldukları" lafzı fazladan gelmiş bir sıladır.
"Dedi ki: O sizi
alemlere" Çağdaşınız olan alemlere "üstün kılmışken" diye
açıklandığı gibi, düşmanlarınızı helak etmek ile sizi alemlere üstün kılmışken
diye de açıklanmıştır. Ayrıca onlara özel olarak vermiş olduğu alamet ve
mucizelerle (onları üstün kılmıştı, diye de açıklanmıştır).
"Ben sizin için
ilah olarak. Allah'tan başkasını mı arayacakmışım.?" Yüce Allah'tan başka
bir ilah mı isteyecekmişim?
"Sizin için ...
arayacakmışım." anlamındaki; (...) fiilin hem harf-i cersiz geçişi
yapılabilir, hem de "lam" harf-i cerri ile geçişi yapılabilir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN