ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

A’RAF

132

 

وَقَالُواْ مَهْمَا تَأْتِنَا بِهِ مِن آيَةٍ لِّتَسْحَرَنَا بِهَا فَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ

 

132. Ve dediler ki: "Bizi büyülemek için her ne mucize getirirsen sana asla iman edecek değiliz. "

 

Yüce Allah'ın: "Ve dediler ki: Bizi büyülemek için her ne mucize getirirsen ... " Yani, Firavun'un kavmi. Hz. Musa'ya böyle dediler.

 

"Her ne ... " kelimesi, el-Halil'in dediğine göre aslında, (...)'den ibarettir. Birincisi şart içindir, ikincisi ise, şartın cevabını te'kid için fazladan gelir. Nitekim bu diğer harflerde (edatlarda) da fazladan getirilebilir. (...) edatlarında olduğu gibi. Araplar lafız itibariyle aynı olan iki harfi (edatı) bir arada kullanmak istemediklerinden dolayı birincisinin elifini "he"ye değiştirerek, (...) diye kullandılar.

 

el-Kisai ise şöyle demektedir: Bunun aslı; (...) dır. Yani bu işten vazgeç, Sen bize her ne mucize getirecek olursan ... demektir.

 

Bunun tek başına bağımsız bir kelime olduğu da söylenmiştir. Bu, şart edatı olarak kullanılır ve; (...)'in takdiri ile ondan sonra (cevap) cezmedilir. Bu buyrukta bunun cevabı ise, "Sana asla iman edecek değiliz" buyruğudur,

 

"Bizi büyülemek" yani bizi, izlemekte olduğumuz yoldan alıkoymak "için ... " demektir. Bu kelimeye dair açıklamalar, daha önce el- Bakara Süresi'nde (44. ayet, 3, başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

 

Denildiğine göre Hz, Musa, -sihirbazların secdeye kapanmalarından Yüce Allah Firavun'u suda boğduğu vakte kadar- Kıptiler arasında yirmi yıl süre ile kaldı ve onlara mucizeler gösterip durdu. İşte onların bu sözleriyle kastettikleri bu mucizelerdir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A’raf 133

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR