A’RAF 28 |
وَإِذَا
فَعَلُواْ فَاحِشَةً
قَالُواْ
وَجَدْنَا
عَلَيْهَا آبَاءنَا
وَاللّهُ
أَمَرَنَا
بِهَا قُلْ إِنَّ
اللّهَ لاَ
يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاء
أَتَقُولُونَ
عَلَى اللّهِ
مَا لاَ
تَعْلَمُونَ |
28. Onlar bir
hayasızlık yapsalar: "Biz atalarımızı da bunun üzerinde bulduk, Allah da
bize bunu emretti" derler. De ki: "Allah hiç bir zaman hayasızlığı emretmez.
Bilmediğiniz şeyleri Allah'a karşı mı söylüyorsunuz?"
Burada geçen
"hayasızlık (el-Fahişe)", müfessirlerin çoğunluğunun görüşüne göre,
(cahiliye dönemi Araplarının) Beytin etrafında çıplak olarak tavaf etmeleridir.
el-Hasen ise bu şirk ve küfürdür, diye açıklamıştır. Onlar, bu yaptıklarına
geçmişlerini taklit etmelerini ve Allah'ın da kendilerine bunu emretmiş
olduğunu delil diye ileri sürüyorlardı.
el-Hasen der ki:
"Allah da bize bunu emretti." buyruğu, onlar, eğer Allah bizim bu
yaptığımızı hoş görmeseydi, bizim bu durumumuzu başka bir durumla
değiştirmemizi sağlardı demişlerdi diye, açıklamıştır.
"De ki: Allah hiç
bir zaman hayasızlığı emretmez." Böylelikle onların kendiliklerinden yalan
hüküm verdiklerini ve Allah'ın bu iddia ettikleri şeyleri kendilerine emretmiş
olduğuna dair bir delillerinin bulunmadığını açıklamaktadır.
Taklidin kötülüğü ve
onların cahilce bir çok uygulamalarının kötülenmesi ile ilgili bir takım
açıklamalar daha önceden de geçmiş idi. İşte bu da onlardan birisidir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN