ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

EN’AM

138

وَقَالُواْ هَـذِهِ أَنْعَامٌ وَحَرْثٌ حِجْرٌ لاَّ يَطْعَمُهَا إِلاَّ مَن نّشَاء بِزَعْمِهِمْ وَأَنْعَامٌ حُرِّمَتْ ظُهُورُهَا وَأَنْعَامٌ لاَّ يَذْكُرُونَ اسْمَ اللّهِ عَلَيْهَا افْتِرَاء عَلَيْهِ سَيَجْزِيهِم بِمَا كَانُواْ يَفْتَرُونَ

 

138. Onlar, zanlarınca: "Bu davarlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları dilediğimizden başkası yiyemez. Bir takım davarların da sırtları haram kılınmıştır" dediler. Bir takım hayvanlar da vardır ki, Allah'a iftira ederek üzerlerine O'nun adını anmazlar. O, onları bu iftiraları yüzünden cezalandıracaktır.

 

Şanı Yüce Allah, cahilliklerinin bir başka çeşidini sözkonusu etmektedir.

Eban bin Osman "Dokunulmaz" kelimesini "ha" ile "cim" harflerini ötreli olarak okumuş, el-Hasen ve Katade ise "ha" harfini üstün, "cim" harfini sakin olarak okumuştur ki, aynı manada iki ayrı söyleyiştir. Yine el-Hasen'den, "ha" harfini ötreli olarak okuduğu da rivayet edilmiştir. Ebu Ubeyd, Harun'dan şöyle dediğini nakletmektedir: el-Hasen, Kur'an-ı Kerim'in tümünde bu kelimenin geçtiği yerlerde "ha" harfini ötreli olarak okumakla birlikte, Yüce Allah'ın: "Bir perde ve belirli bir sınır kıldı." (elFurkan, 53) buyruğunda ise "ha" harfini esreli okumaktadır.

 

İbn Abbas ve İbn ez-Zübeyr'den, bu kelimeyi (...) şeklinde "cim" harfinden önce "ra" harfi ile okudukları rivayet edilmiştir. Ubeyy'in Mushafında da böyledir. Bu hususta iki görüş vardır. Bir görüşe göre bu kelime de cezbetmek, kendisine doğru çekmek anlamını veren (...) kelimeleri gibidir. Diğer bir görüşe göre -ki bu daha sahihtir- bu okuyuş, (..)'dan gelmektedir. Bunun anlamı ise, darlık ve günah manasına gelen "el-Harec"in bir başka söyleyişidir. Bunun da manası, yasak ve haram demektir. "Filan kişi yasak ve haram olduğundan şüphe ettiği şeylere girmek hususunda kendisi aleyhine teharruc eder (işi daraltır)" tabiri de buradan gelmektedir.

 

"Hicr: dokunulmaz" lafzı müşterek bir lafızdır. Burada da yasak ve haram anlamındadır. Aslı, engellemek, menetmek demektir. Akla "hicr" denilmesi, çirkinlikleri yasak kabul edişinden dolayıdır. "Filan kişi hakimin hicri (hacri) altındadır" tabiri de hakimin onun için tayin ettiği kısıtlılık altındadır, demektir. Hacr altına almak ile hicr altına almak aynı şeydir. Hicr, akıl demektir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Bunda akıl sahibi olanlar için bir yemin vardır değil mi?" (el-Fecr, 5) Hicr, aynı zamanda kısrak anlamındadır. Akrabalık anlamına da gelir. Şair der ki:

 

"Benden uzaklaştırmak istiyorlar onu, halbuki o, Benim için oldukça yakındır ve benim yakın akrabamdır."

 

"İnsanın yakını" anlamında hicr ve hacr kelimesi kullanılır. Ancak hacr kelimesinin kullanımı daha çoktur. Buna göre buyruğun anlamı şöyle olur: Onlar, bir takım davarları ve ekinleri dokunulmaz kabul ederek putlarına ayırdılar ve: "Onları dilediğimizden başkası yiyemez" dediler. Burada, yiyebilecekler ise, putların hizmetkarlarıdır.

 

Daha sonra Yüce Allah bunun, hakkında şer'i bir hükmün varid olmadığı bir tahakküm (indı, delilsiz olarak hüküm verme) olduğunu beyan etmektedir ki, "zanlarınca" diye buyurmuş olması da bundan ötürüdür.

 

"Bir takım. davarların da sırtları haram. kılınmıştır." Buyruğuyla, daha önce putlarına ayırıp da onlar için Saibe kıldıkları davarları kastetmektedir. Mücahid der ki: Bundan kasıt, Bahire, Vasile ve Ham'dır.

 

"Bir takım. hayvanlar da vardır ki ... üzerlerine O'nun adını anmazlar."

Bunlarla da ilahları için kestiklerini kastetmektedirler. Ebu Vail der ki: Sırtlarına binerek hacca gitmezler, demektir.

 

"Allah'a iftira ederek" yani, Allah'a iftira etmek için. Buna göre; "İftira ederek" kelimesi, mef'ulün leh olarak nasbedilmiştir. Mastar emef'ulü mutlak) olduğu için mansub olduğu da söylenmiştir. Allah'a iftira etmeleri ise, bize bunu Allah emretti demelerinden ötürüdür.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

En’am 139

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR