EN’AM 110 |
وَنُقَلِّبُ
أَفْئِدَتَهُمْ
وَأَبْصَارَهُمْ
كَمَا لَمْ يُؤْمِنُواْ
بِهِ
أَوَّلَ
مَرَّةٍ
وَنَذَرُهُمْ
فِي
طُغْيَانِهِمْ
يَعْمَهُونَ |
110. İlk defa ona iman
etmedikleri gibi, Biz de onların kalplerini ve gözlerini çeviririz de
azgınlıkları içerisinde onları kör ve şaşkın terkederiz.
Bu ayet-i kerime müşkil (açıklanması
zor) bir ayettir. Özellikle bu ayette "azgınlıkları içerisinde onları kör
ve şaşkın terkederiz" diye buyurulmaktadır. Denildiğine göre anlam
şöyledir: Biz, kıyamet gününde ateşin alevine ve kor ateşlerin sıcağı üzerine
kalplerini ve gözlerini -dünyada iman etmedikleri için- evirip çeviririz. Buna
karşılık dünyada da onları -azgınlıkları içerisinde- terk ederiz. Yani, onlara
mühlet verir ve onları cezalandırmayız. Buna göre ayetin bir bölümü ahirette
gerçekleşecek hususlar hakkında, bir bölümü de dünyada gerçekleşecek hususlar
hakkındadır. Bunun bir benzeri de Yüce Allah'ın şu buyruğudur: "O gün
yüzler vardır ki, zillet içindedir.'' (Ğaşiye, 2) Bu, ahirette
gerçekleşecektir. ''Amel etmişler ve zahmet çekmişlerdir.'' (el-Gaşiye, 3) Bu
da dünyada gerçekleşmektedir.
Şöyle de açıklanmıştır:
" ... Çeviririz" buyruğunda sözkonu edilen dünyada olacaktır. Yani,
bu ayet (istedikleri mucize) kendilerine gelecek olsa, sen onları davet edip de
mucizeyi kendilerine gösterdiğin ilk seferde iman etmelerine engel teşkil
ettiğimiz gibi, yine iman etmelerini engelleyeceğiz.
Bir başka ayet-i
kerimede de şöyle buyurulmaktadır. "BilinkiAllah, kişi ile kalbi
arasınagirer.'' (el-Enfal, 24) Yani, yapması gerekeni engeller. Buyruğun anlamı
şöyle olur: Bu ayet kendilerine geldiği sırada iman etmeleri gerekirdi. Çünkü
onlar ayeti gözleriyle görmüş, kalpleriyle tanımışlardı. Buna iman etmeyişleri
ise, Allah'ın kalplerini ve gözlerini çevirmesine sebep oldu. "İlk defa
ona iman etmedikleri gibi" yani, onlar ilk defa ona iman etmedikleri gibi
artık iman etmeyeceklerdir. Bu da şu demektir: Kur'an ve buna benzer, benzerini
getirmekten acze düştükleri mucizeler, kendilerine geldiği ilk seferinde iman
etmedikleri gibi, yine iman etmeyeceklerdir.
Şöyle de açıklanmıştır:
Biz, bu gibi kimselerin, kalplerini iman etmesinler diye evirip çeviririz.
Nitekim daha önceki ümmetlerden kafir olanlar da gösterilmesini teklif
ettikleri mucizeleri gördüklerinde iman etmemişlerdi.
ifadede takdim ve tehir
olduğu da söylenmiştir. Yani: ilk defa iman etmedikleri gibi, bu mucizeler
kendilerine gelecek olursa yine iman etmeyeceklerdir. Biz de onların kalplerini
ve gözlerini evirip çeviririz "de azgınlıkları içerisinde onları kör ve
şaşkın terkederiz" ne yapacaklarını şaşırırlar, kestiremezler.
Bu kabilden açıklamalar,
daha önceden el-Bakara Süresi'nde (15. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN