EN’AM 20 |
الَّذِينَ
آتَيْنَاهُمُ
الْكِتَابَ
يَعْرِفُونَهُ
كَمَا
يَعْرِفُونَ أَبْنَاءهُمُ
الَّذِينَ
خَسِرُواْ
أَنفُسَهُمْ
فَهُمْ لاَ
يُؤْمِنُونَ |
20. Kendilerine kitap
verdiğimiz kimseler, onu kendi öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar.
Kendilerini zarara uğratanlar ise onlar iman etmezler.
Yüce Allah'ın:
"Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler" buyruğu ile hakkı bilen ve
buna rağmen inat eden yahudilerle hıristiyanlar kastedilmektedir. Bu anlamdaki
açıklamalar daha önce el-Bakara Suresi'nde (146. ayetin tefsirinde) geçmiş
bulunmaktadır. Ayet-i kerimede geçen "Kimseler," mübteda olarak ref'
mahallindedir. "Onu ... tanırlar" ise, haber mahallindedir. Yani,
Peygamber (s.a.v.)'ı tanırlar. Bu açıklama da el-Hasen ve Katade'den
nakledilmiştir. ez-Zeccac'ın görüşü de budur.
Buradaki zamirin kitaba
ait olduğu da söylenmiştir. Yani onlar, onu neye delalet ediyorsa o şekilde
bilir ve tanırlar. Bunun da anlamı şudur: Onlar, bu kitabın Peygamber
(s.a.v.)'ı peygamberliğinin sıhhatine delalet etmesi şeklindeki asli niteliği
ile tanırlar.
"Kendilerini zarara
uğratanlar" buyruğu, sıfat mahallindedir. Mübteda olması da mümkündür.
Haberi de: "onlar iman etmezler" buyruğudur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN