ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NİSA

37

الَّذِينَ يَبْخَلُونَ وَيَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبُخْلِ وَيَكْتُمُونَ مَا آتَاهُمُ اللّهُ

مِن فَضْلِهِ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَاباً مُّهِيناً

 

37. Onlar ki, cimrilik edenler, insanlara cimriliği emredenler ve Allah'ın lütfuyla kendilerine verdiğini gizliyenlerdir. Biz o inkarcılar için küçültücü bir azap hazırlamışızdır.

 

Yüce Allah'ın: "Onlar ki cimrilik edenler, insanlara cimriliği emredenler ... dir" buyruğu ile ilgili açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız:

 

1- Nahiv Bakımından Cümlenin Durumu:

2- Cimrilik Yapanlar, Cimriliği Emredenler:

 

1- Nahiv Bakımından Cümlenin Durumu:

 

Yüce Allah'ın: "Onlar ki cimrilik edenler" anlamındaki: (...) buyruğundaki; "Onlar ki" buyruğu, (önceki ayette geçen)

 

"Onlar ki ... " buyruğunda yer alan (...): O kimseleri buyruğundan bedel olmak üzere nasb mahallindedir. Bu sıfat olmaz Çünkü (...): O kimse, o kimseler ile, (...): O şey, o şeyler edatları ne vasfedilirler, ne de sıfat olurlar. Bu buyruğun (...): Böbürlenen kelimesindeki zamirden bedel olmak üzere ref' mahallinde olması da mümkündür. Aynı şekilde bunun ref mahallinde olup, ona ( bir sonraki ayetin) atfedilmesi de caizdir. Bunun müpteda olup, haberinin mahfüz olması da caizdir. Yani: Onlar ki, cimrilik edenler. .. onlar için şu şu vardır. Yahutta haberin: ''Allah şüphesiz zerre ağırlığı kadar. .. zulmetmez" (en-Nisa, 40) buyruğunun olması da mümkündür. Yine bu buyruğun, lafzının hazfi ile mansub olması da mümkündür. O takdirde ayet-i kerime mü'minler hakkında olur.

 

Bu açıklamaya göre ayet-i kerime şunu ifade eder: Cimrilik edenler Allah tarafından sevilmezler. O halde ey mu'minler, adı anılan kimselere iyilikte bulununuz. Çünkü şüphesiz Allah, iyilik yapmaktan alıkoyan niteliklere sahip olan kimseleri sevmez.

 

2- Cimrilik Yapanlar, Cimriliği Emredenler:

 

Yüce Allah'ın: "Cimrilik edenler, insanlara cimriliği emredenler" buyruğunda zikredilen ve şeriat tarafından yerilen cimrilik, Yüce Allah'ın farz kıldığı şeyleri eda etmekten uzak durmaktır. Bu da Yüce Allah'ın: şu "Allah'ın lütfu kereminden kendilerine verdiği şeylerde cimrilik gösterenler zannetmesinler ki ... " (Al-i İmran, 180) buyruğunu andırmaktadır. Esasen Al-i İmran Süresi'nde cimrilik ve cimriliğin gerçek mahiyetine dair açıklamalar ile, cimrilik ile eli sıkılık (eş-Şuh) arasındaki farka dair yeterli açıklamalar geçmiş bulunmaktadır. (Al-i İmran, 180. ayet 2 ve 3. başlıklar;

 

İbn Abbas ve diğerlerinin görüşüne göre, bu ayet-i kerime ile kastedilenler yahudilerdir. Çünkü yahudiler, hem malları dolayısıyla böbürlenen ve cimrilik edip büyüklenen kimselerdir, hem de Allah'ın Tevrat'ta indirmiş olduğu Muhammed (s.a.v.)'in niteliklerine dair buyrukları da gizlemiş olanlardır.

 

Bu buyruklar ile takiyye yaparak (iman etmediklerinin ortaya çıkması halinde karşı karşıya kalacakları durumlardan sakınarak) infak ve iman eden münafıklar kastedilmiştir. Yani şüphesiz Allah, büyüklenip, böbürlenen hiçbir kimseyi sevmediği gibi -i'raba dair belirttiğimiz şekilde- cimrilik eden kimseleri de sevmez.

 

"Biz o inkarcılar için küçültücü bir azap hazırlamışızdır" buyruğunda Yüce Allah, cimrilik eden mü'minlere yaptığı azap tehdidi ile, kafirleri tehdidi arasında bir fark bulunduğuna dikkat çekmektedir. Bunu da birinci şekilde davrananları sevmeyeceğini, ikinciler için de küçültücü bir azabın bulunduğunu belirterek ifade etmektedir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Nisa 38

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR