ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

BAKARA SURESİ NUZÜL ZAMANI

 

Bakara süresi Medine'de ve değişik sürelerde inmiş bir süredir. Medine'de nazil olmuş ilk süre olduğu da söylenmiştir. Ancak Yüce Allah'ın: "Kendisinde Allah'a döndürüleceğiniz bir günden korkunuz. "(el-Bakara, 281) buyruğu semadan son nazil olan ayet-i kerimedir. Bu ayet-i kerime Mina'da, Veda Haccında Kurban bayramının birinci gününde nazil olmuştur. Yine faizin yasağını belirten ayet-i kerimeler de (el-Bakara, 275, 280) Kur'an-ı Kerim'den son nazil olmuş ayetler arasındadır.

 

Bu sürenin fazileti çok, sevabı muazzamdır. Buna Fustatu'l-Kur'an (Kur'an'ın Otağı) adı verilir. Bu adın verildiğini Halid b. Ma'dan söylemiştir. Bu adın veriliş sebebi ise, azameti, gözkamaştırıcı özelliği, çekiciliği, hüküm ve öğütlerinin çokluğudur. Hz. Ömer bu süreyi, -daha önceden de belirtildiği gibi- ihtiva ettiği fıkhı ve diğer hükümleriyle on iki yılda oğlu Abdullah da sekiz yılda öğrenmiştir.

 

İbnu'l-Arabi der ki: Hocalarımdan birisini şöyle derken dinledim: Bu sürede bin tane emir, bin tane nehiy, bin tane hüküm, bin tane haber vardır.

 

Rasülullah (s.a.v.) belli sayıda askeri birliği belli bir tarafa göndermiş, onların başına en genç olanını Bakara süresini ezberlediğinden dolayı komutan tayin etmiş ve ona: "Git, sen onların emirisin" demiştir. Bu hadisi Tirmizi:, Ebu Hureyre'den rivayet etmiş olup sahih olduğunu belirtmiştir.

 

Müslim, Ebu Umame el-Bahili'nin şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasülullah (s.a.v.)'ı şöyle buyururken dinledim: "Bakara süresini okuyunuz. Onu öğrenmek bereket, onu terketmek bir hasrettir. Batılcılar da onun altından kalkamazlar." (Hadisin ravilerinden bir tanesi olan) Muaviye der ki: Bana ulaştığına göre burada sözü geçen "batılcılar"dan kasıt sihirbazlardır.

 

Yine Müslim'in Ebu Hureyre'den rivayetine göre Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Evlerinizi kabirler haline getirmeyiniz. Çünkü şeytan, içerisinde Bakara süresinin okunduğu evden kaçar."

 

Darimi, Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bakara suresi bir evde okundu mu mutlaka şeytan oradan seslice osurarak kaçıp gider. Ayrıca şöyle demiştir: Herşeyin bir zirvesi vardır. Kur'an'ın zirvesi de Bakara suresidir. Herşeyin katıksız bir özü vardır. Kur'an-ı Kerim'in özü de mufassal surelerdir.(Darimi, F.Kur'an 13)

 

el-Busti'nin Sahih'inde Sehl b. Sa'd'dan şöyle dediği rivayet edilmektedir:

Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Şüphesiz herşeyin bir zirvesi vardır. Kur'an'ın zirvesi de Bakara suresidir. Kim geceleyin evinde okursa, üç gece süre ile şeytan onun evine girmez. Kim gündüzün onu okursa, şeytan üç gün süre ile evine girmez." Ebu Hatim el-Busti der ki: Peygamber (s.a.v.)'ın: "Şeytan üç gün süre ile evine girmez" buyruğu ile kastettiği şeytanların azgın olanlarıdır.

 

Darimi Müsnedinde eş-Şabi'nin şöyle dediğini rivayet etmektedir: Abdullah dedi ki: Her kim bir gecede Bakara suresinden on ayet-i kerime okur ise sabah olana kadar o gece o eve hiçbir şeytan giremez. Bunlar baştaki ilk dört ayet, Ayetul-Kürsi, ondan sonraki iki ayet ve: "Göklerde veyerde ne varsa hepsi Allahındır"(el-Bakara, 284) den itibaren sonundaki üç ayet-i kerimedir. Yine eş-Şabi'nin rivayetine göre Abdullah şöyle demiştir: O gün ona da aile halkına da şeytan yaklaşmaz, hoşuna gitmeyecek birşey de ilişmez. Bunlar bir deliye okundu mu mutlaka kendisine gelir. -Abdullah'ın arkadaşlarından birisi olan el-Muğire b. Subey' dedi ki: Kur'an'ı asla unutmaz. İshak b. İsa der ki: Ezberlemiş olduklarını unutmaz. Ebu Muhammed ed-Darimi der ki: (ravilerden) kimisi de el-Muğire b. (Subey' değil de

Sumey'dir demiştir. (Darimi, F.Kur'an 14)

 

İbn Abdi'l-Berr'in "el-istiab" adlı eserinde şöyle denilmektedir: Lebid b.

Rabia b. Amir b. Malik b. Cafer b. Kilab b. Rabia b. Amir b. Sa'saa cahiliyye dönemi şairlerinden birisi idi. İslam'ı da idrak etmiş güzel bir şekilde İslam'a bağlanmış, müslüman olduktan sonra şiir söylemeye son vermişti. Halifeliği döneminde Hz. Ömer ona şiiri hakkında soru sormuş. Şiir okumasını istemişti. O da Bakara suresini okumuştu. Hz. Ömer ona: Ben sana kendi şiirinden okumanı istemiştim. Lebid de: Yüce Allah bana Bakara ve Al-i İmran surelerini öğrenmeyi nasip ettikten sonra bir beyit olsun şiir söylemedim. Onun bu sözleri Hz. Ömer'in hoşuna gittiğinden dolayı ikibin olan maaşına beşyüz daha ilave etmişti. Haber rivayet edenlerin çoğu şöyle demiştir: Lebid İslam'a girdikten sonra şiir söylemedi. Bazıları da: O İslam'a girdikten sonra sadece şu beyiti söylemiştir, demektedirler: "Allah'a hamdolsun çünkü ecelim gelmedi İslam'dan bir elbiseye bürününceye kadar."

 

İbn Abdi'l-Berr der ki: Bu beyitin Selul'lu Karade b. Nüfase'ye ait olduğu da söylenmiştir. Bence daha sahih olan görüş budur. Başkası da şöyle der:

 

Hayır, İslam'a girdikten sonra Lebid'in söylediği beyit şudur: "Soylu insanı kendi nefsi gibi sigaya çeken olmaz Kişinin salih arkadaşı kişiyi islah eder."

 

Ayetu'l-Kürsi ile Bakara süresinin sonlarının faziletine dair varid olmuş haberler, bunların tefsiri yapılırken gelecektir. Yine Al-i İmran süresinin baş taraflarında bu sürenin faziletine dair daha başka açıklamalar da -yüce Allah'ın izniyle- gelecektir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

BAKARA SURESİ AYET 1 VE 2

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR