ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

BAKARA

80

 

وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا النَّارُ إِلاَّ أَيَّاماً مَّعْدُودَةً قُلْ أَتَّخَذْتُمْ عِندَ اللّهِ عَهْداً فَلَن يُخْلِفَ اللّهُ عَهْدَهُ أَمْ تَقُولُونَ عَلَى اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ

 

80. Onlar bir de: "Sayılı günler dışında bize kat'iyyen cehennem ateşi dokunmaz" dediler. De ki: "Allah'tan bir ahid mi aldınız? Allah asla ahdinden dönmez. Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz birşeyi mi söylüyorsunuz?"

 

Bu buyruğa dair açıklamalarımızı üç başlık halinde sunacağız:

 

1- Nüzul Sebebi:

2- "Sayılı Günler" ve Ay Hali Süresi:

3- Allah Katından Alınmış Sözler mi Var?

 

1- Nüzul Sebebi:

 

"Onlar" yani yahudiler "bir de: Sayılı günler dışında bize katiyyen cehennem ateşi dokunmaz, dediler." Bu ayet-i kerimenin nüzül sebebiyle ilgili farklı görüşler vardır. Peygamber (s.a.v.) yahudilere: "Cehennem ehli kimlerdir?" diye sormuş, onlar da: Biziz, fakat bizim arkamızdan da bizim yerimize siz geçeceksiniz, dediler. Hz. Peygamber onlara: "Yalan söylüyorsunuz, siz de biliyorsunuz ki biz oraya sizden sonra sizin yerinize gelmeyeceğiz." Bunun üzerine bu ayet-i kerime nazil oldu. Bu açıklama İbn Zeyd'e aittir.

İkrime ise İbn Abbas'tan rivayetle der ki: Resulullah (s.a.v.) Medine'ye geldiğinde yahudiler şöyle diyordu: Bu dünya(nın ömrü) yedi bin yıl olcaktır. İnsanlar cehennemde dünya günlerinden her bir sene mukabilinde ahiret günlerinden cehennemde bir tek gün azap göreceklerdir. Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi. Bu Mücahid'in de görüşüdür.

 

Bir başka kesim ise şöyle demiştir: Yahudiler dediler ki: Tevrat'ta belirtildiğine göre cehennem kırk yıllık bir mesafe (boyunda)dır. Ve kendileri de her günde bir yıllık mesafeyi katedecekler, nihayet orayı tamamlayacaklar, Cehennem de yok olup gidecektir. Bunu da ed-Dahhak İbn Abbas'tan rivayet etmiştir.

 

Yine İbn Abbas'tan gelen rivayete göre yahudiler Tevrat'ta şunun yazılı olduğunu iddia etmişler: "Cehennemin iki ucu arasında Zakkum ağacına ulaşıncaya kadar kırk yıllık bir uzaklık vardır." Yine yahudiler şöyle demişlerdir: Bizler Zakkum ağacına ulaşıncaya kadar azap göreceğiz. Ondan sonra da cehennem yok olup gidecektir.

 

Yine İbn Abbas'tan ve Katade'den rivayet edildiğine göre şöyle demişlerdir: Yahudiler şöyle dediler: Allah, kendilerini buzağıya taptıkları gün sayısı olan kırk gün cehenneme sokacaklarına dair yemin etmiştir. Ancak -önceden de geçtiği üzere- Allah onların bu iddialarını yalanlamıştır.

 

2- "Sayılı Günler" ve Ay Hali Süresi:

 

Bu ayet-i kerimede Ebü Hanife ve arkadaşlarının görüşleri reddedilmektedir. Çünkü onlar Hz. Peygamber'in: "Ay hali olduğun günlerde (eyyam) namazı bırak" hadisini, ay hali süresinin kendisine ay hali günleri denilebilecek kadar olması gerektiğine dair delil göstermişlerdir. Bunun asgari süresi ise üç, azami süresi ise ondur. Bunu şöyle açıklarlar: Çünkü üç günden daha aşağısı hakkında bir gün ve iki gün denilir. On günden fazlası için ise on bir gün denilir. "Günler" denilmez. Aksine üçten ona kadar günler için (eyyam) tabiri kullanılır. Yüce Allah da Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur: "Hac günlerinde üç gün (eyyam) oruç tutunuz.'' (el-Bakara, 196); "Evlerinizde üç gün (eyyam) daha yaşayın.'' (Hud, 65); "O, rüzgarı onlara yedigece ve sekiz gün (eyyam) musallat kıldı.'' (el-Hakka, 7)

 

Ancak bu görüşün sahiplerine şöyle denilir: Yüce Allah ise bütün ayı kapsamak üzere oruç hakkında: "Sayılı günler (eyyam)" (el-Bakara, 184) diye buyurduğu gibi, "Sayılı günlerden (eyyam) başka bize ateş asla dokunmaz'' (Al-i İmran, 54) diye buyurmaktadır. Burada kastedilen 'sayılı günlerr buzağıya taptıkları kırk günlük süredir. Yine "eyyam (günler)" arızı herhangi bir şeye izafe edildiği takdirde bununla sayının sınırlandırılması kastedilmez. Bunun yerine: Yürüdüğün, yolculuk yaptığın ve ikamet ettiğin günler, denilir. İsterse bu otuz, ister yirmi isterse de dilediğin kadar sayı ile ifade edilsin farketmez. Bununla (Ebu Hanife) belki de ay hali olan kadın için mutad olan adet süresini kastetmiş olabilir. Bu adet süresi ise altı veya yedi gündür Buna göre onun görüşünü bu şekilde anlamaya çalışmak daha uygundur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

 

3- Allah Katından Alınmış Sözler mi Var?

 

"De ki: Allah'tan bir ahid mi aldınız?" "Almak" ile ilgili açıklamalar daha önceden (Bakara 51, 6. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. Yani sizler bundan önce salih bir amel işleyip iman edip itaat ettiniz de bu sebep dolayısıyla cehennemden çıkartılmanız mı gerekmektedir? Yoksa siz böyle şeyi onun size göndermiş olduğu vahyinden mi öğrenmiş bulunuyorsunuz? Şunu bilin ki "Allah asla ahdinden dönmez. Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz birşeyi mi söylüyorsunuz?" Bu buyruk ta onlar için bir azar ve ağır bir sitemdir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Bakara 81-82

 

Benzer ifadelerin bulunduğu şu ayet: (Al-i İmran 24)

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR