ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

BAKARA

179

 

وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيَاةٌ يَاْ أُولِيْ الأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

 

179. Ey olgun akıl sahipleri, kısasta sizin için bir hayat vardır. Ta ki sakınasınız.

 

Buyruğuna dair açıklamalarımızı dört başlık halinde sunacağız:

 

1- Kısas Hayattır:

2- Kısası Uygulama Yetkisi:

3- Halife Kendi Kendisine Kısas Uygular:

4- Takva Sahibi Olmak:

 

1- Kısas Hayattır:

 

"Eyolgun akıl sahipleri, kısasta sizin için bir hayatvardır." İşte bu, az önce de geçtiği üzere oldukça beliğ ve özlü sözlerdendir. Anlamı şudur: Kiminiz kiminizi öldürmesin.

 

Bu açıklamayı Süfyan, es-Süddi'den o Ebu Malikten rivayet etmiştir. Yani: Kısas uygulanıp kısas hükmü tahakkuk ettiği takdirde başkasını öldürmek isteyen kimse, kısas uygulanır korkusuyla bu işten vazgeçer. Böylelikle her ikisi birlikte hayatta kalırlar.

 

Araplarda birisi ötekini öldürdü mü her iki tarafın kabilesi de gayrete gelir ve savaşırlardı. Bu ise pek çok sayıda kimsenin öldürülmesi ile sonuçlanıyordu. Yüce Allah kısası teşri buyurunca herkes onu kabul etti ve savaşmayı terkettiler. İşte bunda onlar için bir hayat vardır.

 

2- Kısası Uygulama Yetkisi:

 

Fetva imamları ittifakla şunu belirtirler: İslam devlet yöneticisinden ayrı olarak tek başına herhangi bir kimsenin kısas hakkını uygulaması caiz değildir. İnsanların birbirlerine kısas uygulama yetkileri yoktur. Bu yetki İslam devletinin yöneticisine veya halifenin bu iş için tayin ettiği kimseye aittir. Bundan dolayı Yüce Allah, devlet yöneticisini insanların birbirlerine haksızca el uzatmalarını engellemekle görevlendirmiştir.

 

3- Halife Kendi Kendisine Kısas Uygular:

 

İlim adamları icma ile şunu kabul etmişlerdir: Halife, eğer raiyesinden herhangi birisine haksızlık edecek olursa kendisine kısas uygular. Çünkü o da onlardan bir kimsedir. Onun onlardan ayrı bir meziyeti, bir vasi ve bir vekil gibi onların işlerine nezaret etmekten ibarettir. Bu ise ona kısas uygulamaya engel değildir. Yüce Allah'ın hükümlerinin uygulanması hususunda yöneticiler ile kamu arasında herhangi bir fark yoktur. Çünkü Yüce Allah: "Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazıldı" diye buyurmaktadır. Elini kesen valisinden şikayette bulunan bir adama Ebu Bekr es-Sıddik (r.a)'ın şöyle dediği sabittir: Eğer doğru söylüyor isen, andolsun ki senin için ona kısas uygulayacağım.

 

Nesai'nin rivayetine göre Ebu Said el-Hudri şöyle demiştir: Rasülullah (s.a.v.) bir seferinde birşeyler paylaştırıyordu. Adamın birisi onun üstüne abandı. Rasülullah (s.a.v.) yanındaki asa ile ona vurdu, adam feryadı bastı. Rasülullah (s.a.v.) ona: "Gel de kısas uygula" dedi. Adam, hayır affettim ey Allah'ın Rasülü, diye cevap verdi.

 

Ebü Davüd et-Tayalisi, Ebu Firas'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir:

Ömer b. el-Hattab (r.a) irad ettiği bir hutbesinde şöyle dedi: Şunu biliniz ki her kime emiri zulmederse bunu bana iletsin, ben onun için emire kısas uygulayacağım. Amr bin el-As kalkıp şöyle dedi: Ey mü'minlerin emiri, bizden herhangi bir kimse raiyesinden birisini te'dib ederse ona kısas mı uygulayacaksın? Hz. Ömer şu cevabı verdi: Rasülullah (s.a.v.)'ı kendisine kısas uygularken görmüşken nasıl olur da ben ona kısas uygulamayayım?

 

Ebü Davüd es-Sicistani'nin de Ebu Firas'tan rivayeti şöyledir: Ömer b. el-Hattab bize irad ettiği hutbesinde şöyle dedi: Ben valilerimi bedenlerinizi dövsünler, mallarınızı alsınlar diye göndermiyorum. Her kime böyle bir uygulama yapıldı ise bunu bana iletsin, ben mazlumun lehine ona kısas uygulayayım" Ve bu manadaki hadisi zikretti.

 

4- Takva Sahibi Olmak:

 

Yüce Allah'ın: "Ta ki sakınasınız" buyruğunun anlamı daha önceden (el-Bakara, 21. ayette) geçmiş bulunmaktadır. Burada "sakınasınız"dan kasıt, öldürmekten korunup böylelikle kısastan kurtulabilesiniz şeklindedir. Bu ise başka hususlarda çeşitli türleriyle sakınmanın, takva sahibi olmanın bir sebebi olur. Çünkü Allah, itaate itaat ile sevap (karşılık ve ecir) verir.

 

Ebu'l-Cevza, Evs b. Abdullah er-Rabai: (...) şeklinde okumuştur. en-Nehhas der ki: Ebu'l-Cevza'nın bu okuyuşu şaz bir okuyuştur. Başkası ise şöyle der: Bunun "kısas" gibi bir masdar olma ihtimali de vardır. Burada geçen "kasas"tan muradın Kur'an olduğu da söylenmiştir. Yani Allah'ın kendisinde sizin için kasası anlattığı Kitabında bir hayat yani bir kurtuluş vardır, demek olur.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Bakara 180

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR