HUMEYDİ
91- Abdullah b. Ömer
(r.a.) Hadisleri
619- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından haber verdiğine göre babası şöyle demiş: Ben
Peygamber (s.a.v.)'i, Ebu Bekir (r.a.)'i ve Ömer (r.a.)'i cenazenin önünde
yürürlerken gördüm.
Tahric: İbn Hibban:
3045, 3046; Mavsıli: 5421.
620- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından naklettiğine göre o, Peygamber (s.a.v.)'in minber
üzerindeyken şöyle buyurduğunu işitmiş: "Sizden biriniz Cuma'ya gelecekse
(gelmeden önce) gusletsin (banyo yapsın). "
Tahric: Buhari, 2, 206;
Müslim, Cüm'a: 2, 579; Nesai, Kübra: 1672; Ahmed b. HanbeL, 2, 9.
621- ... Abdullah b.
Dinar, İbn Ömer (r.a.)'den o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak
aynısını) rivayet etmiştir.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 2, 37, 75; Mavsıli: 5480.
622- ... Nafi', İbn Ömer
(r.a.)'den o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak aynısını) rivayet
etmiştir.
Tahric: Buhari, Cuma:
877; Müslim, Cum'a: 844.
623- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından naklettiğine göre o şöyle demiştir: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bilal (r.a.) gece ezan(ını) okur, bu durumda
ibn Ümmü Mektum'un ezanını işitinceye kadar yiyip içiniz.''
Tahric: Buhari, Ezan:
617; Müslim, Sıyam: 1092.
624- ... Zühri'nin Salim
b. Abdullah'dan onun da babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurdular: "Birinizden hanımı camiye gitmek için izin istediğinde
onu engellemesin." Süfyan: İzin konusunun geceyle ilgili olabileceğini
düşünüyorlar, dedi.
Tahric: Buhari, Ezan:
865; Müslim, Salat: 442.
625- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından naklettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Bir kimse malı bulunan köleyi satarsa, kölenin malı satana
aittir. Ancak alıcı kendisinin olmasını şart koşmuşsa o zaman durum değişir.
Bir kimse aşılandıktan sonra hurma (bahçesini) satarsa bahçenin meyvesi satana
aittir. Ancak alıcı kendisinin olmasını şart koştuysa o zaman durum değişir.''
Tahric: Buhari, Büyü':
2203; Müslim, Büyü: 1543.
626 ... Salim b. Abdullah
(r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre o şöyle dedi: Ben Peygamber
(s.a.v.)'in namaza başlama tekbiri alırken ellerini omuzlarının hizasına
kaldırdığını gördüm. Rükuya varırken ve rüküdan başını kaldırdıktan sonra da
(aynı şekilde yaptı). İki secde arasında ise (ellerini omuzlarının hizasına)
kaldırmadı.
Tahric: Buhari, Ezan:
735; Müslim, Saıat: 390.
627- ... Velid ibn
Müslim şöyle diyor: Zeyd ibn Vakıd'ın Nafi' den naklen şöyle anlattığını
işittim: Abdullah b. Ömer (r.a.) namaz kılan birinin rükua eğilirken ve rükudan
kalkarken elini kaldırmadığını görürse, elini kaldırıncaya kadar her eğilip
kalkışında o adama taş atardı.
Tahric: İbn Hacer: 2,
220.
628- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi: Ben
Peygamber (s.a.v.)'in yolculuk önem arzettiği/hızlı yol alması gerektiği zaman
akşam namazıyla yatsı namazını birlikte kıldığını gördüm.
Tahric: Buhari, TSalat:
1091; Müslim, S.Müsafirin: 703.
629- ... Salim b.
Abdullah'ın babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Kıskanmak uygun değildir ancak iki şey bunun dışındadır.
Bunlar: Allah (c.c.)'ın kendisine Kur'an verdiği (Kur'an öğrenmeyi nasip
ettiği), gece ve gündüz (aralıksız) onu okuyan kimseyle Allah (c.c.)'ın kendisine
mal verdiği ve gece ve gündüz (aralıksız) infak eden (fakir ve yoksulların
ihtiyaçlarına harcayan) kimselerdir.
Tahric: Buhari,
F.Kur'an: 5025; S.Müsafirin
630- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Uyuyacağınız (yatacağınız) zaman evinizde
(tedbirsizce yanan) bir ateş bırakmayınız."
Tahric: Buhari,
İsti'zan: 6293; Müslim, Eşribe: 2015.
631- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Beş hayvanın Harem sınırları içinde ve dışında
öldürülmesinde, öldürenin üzerine bir günah yoktur. Bunlar: Karga, Çaylak,
Akrep, Fare ve saldırgan köpektir.''
Tahric: Buhari, C.Sayd:
1826; Müslim, Hac: 1199.
632- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından aktardığına göre babası şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Yılanları öldürünüz, (özellikle derisinde
beyaz, siyah veya sarı renkte) çift çizgi bulunan (Engerek) yılanlarını ve
kuyrukları kısa olanları öldürünüz. Zira onlar göze dokunurlar (nurunu
giderirler) ve hamile kadınlara çocuklarını düşürtürler." Salim b.
Abdullah şöyle dedi: Abdullah b. Ömer bulduğu her yılanı öldürüyordu. Ebu
Lübabe veya Zeyd ibn Hattab (r.a.) onu bir yılan kovalarken gördü ve:
Gerçekten evlerde
yaşayan yılanların öldürülmesi yasaklandı, dedi.
Tahric: Buhari,
Bed'ü'l-Halk: 3297, 3298; Müslim, Katlü'l-Hayyat: 2233. İbn Hacer: 6, 349.
633- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Uğursuzluk üç şeydedir: Atta, kadında ve evdedir.''
Tahric: Buhari, Cihad:
2858; Müslim, Selam: 2225
634- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.)
olgunlaştığı anlaşılıncaya kadar meyve satışını ve meyvenin hurma karşılığı
satışını yasakladı. Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle dedi:
Bana Zeyd ibn Sabit
şöyle haber verdi: Peygamber (s.a.v.) ağaç üzerinde meyve (hurma ve üzüm gibi)
satışına ruhsat verdi.
Tahric: Buhari, Zekat:
1486; Müslim, Büyu': 1534. Buhari, Büyü': 2173, 2188; Müslim, Büyu': 1539.
Araya için bkz: 408, 411, 680 ve 1311 nolu rivayetler.
635- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: 'Medineliler Zülhuleyfe'den, Şamlılar Cuhfe'den ve Necidliler de
Karn denilen yerden ihrama girerler (Telbiyeye başlarlar)." İbn Ömer
(r.a.) der ki: Bana Peygamber (s.a.v.)'in: "Yemenliler Yelemlem'den ihrama
girerler" buyurduğu anlatıltı, ancak ben kendim bunu Peygamber
(s.a.v.)'den işitmedim.
Tahric: Buhari, İlim:
133; Müslim, Hac: 1182.
636- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) Ömer (r.a.)'in babasına yemin ettiğini işitti ve bunun
üzerine şöyle buyurdular: "Dikkat ediniz! Şüphesiz Allah (c.c.) sizlere
babanızIa (babanız üzerine) yemin etmenizi yasaklamıştır." Hz. Ömer (r.a.)
de şöyle demiştir: Allah (c.c.)'a yemin olsun ki, bundan sonra ne kendim
konuşurken ne de başkasının yeminini haber verirken babalanmın üzerine yemin
ettim.
Tahric: Buhari, Şehadat:
2679; Müslim, iman: 1646.
637-Humeydi şöyle dedi:
Süfyan şöyle dedi: Talha'nın dostu Muhammed ibn Abdurrahman'dan işittim,
kendisi Arapçada görüşüne güvenilen biriydi şöyle dedi: Naklederken de demek;
başkasının yeminini naklederken de (babam üzerine) yemin etmedim, demektir.
Tahric: Buhari, Şehadat:
2679; Müslim, iman: 1646.
638- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) bir
adamın müslüman kardeşine utanma konusunda öğüt verdiğini işitti ve bunun
üzerine şöyle buyurdu: "Gerçekten utanmak imandandır.
Tahric: Buhari, İman:
24; Müslim, İman: 36.
639- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre bir adam ayağa kalkarak
Peygamber (s.a.v.)'e:
- İhramlı kimse
giyeceklerden hangisini giyer? diye sordu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurdular: "Ne gönılek, ne sarık, ne don, ne ferace, ne Za'feran
(Safran) değmiş elbise ne Vers (cehri) ve ne de mest giyer. Ancak nalın (terlik
benzeri açık ayakkabı) bulamayan kinıse bunun dışındadır. Nalın bulamayan
kinıse mestleri topukların altında olacak şekilde kessin.''
Tahric: Buhari, İlim:
134; Müslim, Hac: 1177
640- ... Ubeydullah b.
Ömer (r.a.) Nafi'den o da İbn Ömer (r.a.)'den o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini
(metin olarak aynısını) rivayet etmişlerdir. Ancak onlar hadisin sonunda:
"Ne Za'feran, ne de vers ile boyanmış bir kumaş" ifadesini kullanmışlardır.
Tahric: Buhari, İlim:
134; Müslim, Hac: 1177.
641- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim: "Gece namazı ikişer
rekat kılınır, ancak güneşin doğmasından korkarsan vitri tek rekM kıl.
Tahric: Buhari, Salat:
437; Müslim, S.Müsafirin: 749.
642- ... Amr b. Dinar,
İbn Ömer (r.a.)'den o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak aynısını)
rivayet etmiştir.
Tahric: Beyhaki, Salat:
3, 22.
643- ... Abdullah b. Ebu
Lebid Ebu Seleme'den o da Abdullah b. Ömer (r.a.)'den o da Nebi (s.a.v.)'den
benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiştir.
Tahric: Beyhaki, Salat:
3, 22
644- ... Abdullah b.
Dinar şöyle dedi: Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işittim: Peygamber
(s.a.v.) minberdeyken bir adamın O'na:
- Bizden birimiz gece
namazını nasıl kılacak? diye sorduğunu işittim.
Peygamber (s.a.v.)
soruyu: "İkişer rekM halinde kılarsınız, sabah namazı/ im sak vaktinin
girmesinden korkarsanız, vitri tek rekM kılarsınız, bu sizin önceden
kıldıklarınızı da tekleştirir" şeklinde cevapladı. Süfyan şöyle dedi: En
uygunu budur.
Tahric: Buhari, Salat:
437; Müslim, S.Müsafirin: 749.
645- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bir kimse av ve koyun köpeği dışında
(zevk için/amaçsız) bir köpek edinirse o, kazandığı sevapIardan her gün iki
kırat (Allah (c.c.)'ın bildiği bir miktar) eksiltir.''
Tahric: Buhari, ez-Zebaih
ve's- Sayd: 5481, 5482; Müslim, Müsakat: 1574.
646- ... Süfyan anlattı
şöyle dedi: Bize Abdullah b. Dinar anlattı şöyle dedi: Ben, İbn Ömer (r.a.)'le
birlikte Muaviye (r.a.) oğullarına gittim, bize köpekleri havladı. Bunu işiten
İbn Ömer (r.a.) şöyle dedi: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını
işittim: "Bir kimse av ve koyun köpeği dışında (zevk için/amaçsız) bir
köpek edinirse o, kazandığı sevapIardan her gün iki kırat ((Allah (c.c.)'ın
bildiği bir miktar) eksilir.
Tahric: Buhari, Zebaih ve
Sayd: 5480; Müslim, Müsakat: 1574.
647- ... Salim b.
Abdullah (r.a.)'ın babasından (Abdullah b. Ömer'den) rivayet ettiğine göre bir
adam Nebi (s.a.v.)'e gelerek:
- Ben rüyamda kadir
gecesinin şu şu geceler olduğunu gördüm, dedi.
Bunun üzerine Nebi
(s.a.v.): "Rüyalarınızın birbirini tuttuğunu (örtüştüğünü) görüyorum,
kadir gecesini (Ramazanın) son on günün (ya da kalan yedi günün) tekli
alanlarında arayın"buyurdular.
Tahric: Buhari,
Teheccüd: 1158; Müslim, Sıyam: 1165.
648- ... Ebu Bekir b.
Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer (r.a.), dedesi Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle
dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Biriniz (yemek
veya başka bir şey) yediği zaman sağ eliyle yesin, (su veya başka bir şey)
içtiği zaman da sağ eliyle içsin. Zira şeytan (a.l.) sol eliyle yer ve sol
eliyle içer."
Tahric: Müslim, Eşribe:
2020; Mavsıli, Müsned: 5568.
649-Süfyan şöyle dedi:
Ma'merin bu hadisi bir ara Zühri'den o da babasından şeklinde naklettiğini
işittim. Ben de ona dedim ki: Ey Urve bu hadis yalnız Ebu Bekir'den gelmiştir.
Ma'mer de: Biz onu (bilen birine) arzettik, dedi. Süfyan da çoğu zaman: Bu
bizim arzettiklerimizdendir, dedi.
Tahric: Müslim, Eşribe:
2020; Mavsıli, Müsned: 5568.
650- ... Zeyd b. Eslem
diyor ki: Babam beni Abdullah b. Ömer (r.a.)'e gönderdi. Ben de onun yanına
izinsiz olarak girdim. Bana öğretmek amacıyla şöyle dedi: Geldiğin zaman izin
iste, sana izin verildiğinde girerken selam ver. Torunu, Abdullah bVakıd ibn
Abdullah b. Ömer (r.a.)'e uğradı. O sırada onun üzerinde yerde sürünen yeni bir
elbise vardı. Bunu gören ibn Ömer torununa: Oğulcuğum! Elbiseni kaldır (yerde
sürüme), ben Peygamber (s.a.v.)'in: "Allah (c.c.) kibirlenerek elbisesini
sürüyene bakmaz" buyurduklarını işittim, dedi.
Tahric: Buhari,
F.Sahabe: 3665; Müslim, Libas: 2085
651- ... Müslim ibn
Yenak şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Ömer'le birlikte Abdullah ibn Halid ibn
Esed'in kapısındaydım. Elbisesini salmış (yerlerde süründüren) bir genç geçti. Durumu
gören Abdullah ibn Ömer ona: Elbiseni yukarı kaldır, ben Peygamber (s.a.v.)
Efendimizin: "Allah (c.c.) kibirlenerek elbisesini sürüyene bakmaz"
buyurduklarını işittim, dedi.
Tahric: Buhari,
F.Sahabe: 3665; Müslim, Libas: 2085.
652- ... Medine'nin
çokça ibadet edenlerinden olan Abdullah b. Ebu Lebid şöyle dedi: Ben, Ebu
Seleme b. Abdurrahman'ın şöyle dediğini işittim:
Ben, İbn Ömer (r.a.)'in
şöyle söylediğini işittim: Ben, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını
işittim: "Bedeviler (yatsı) namazınızın adı konusunda size baskın
çıkmasınlar. O sadece yatsı namazıdır. Onlar develeri yüzünden yatsı namazını
geciktirdikleri için bu namaza 'Ateme' adı veriyorlar.''
Tahric: Müslim, Mesacid:
644; Mavsıli: 5623.
653- ... Süfyan şöyle
demiştir: Abdullah b. Dinar bize-ki biz, ondan bunu defalarca dinlemiştik- İbn
Ömer (r.a.)'den şunu işittiğini rivayet etmiştir: Peygamber (s.a.v.) Vela
(köleye yakınlıktan doğan) hak ve yetkinin satılma ve bağışlamasını yasakladı.
Kendisine:
-Şu'be Abdullah'a o konuda
yemin verdi, denildi. Şu'be de:
- Biz Abdullah'a yemin
vermedik, ancak kendisinden defalarca işittik,
dedi. Sonra Süfyan
güldü.
Tahric: Buhari, itk:
2535; Müslim, itk: 1506.
654- ... Abdullah b.
Dinar, Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işitmiş: Biz Peygamber
(s.a.v.)'le (buyruklarına) kulak vermek ve boyun eğmek üzere sözleştik. Biz
O'nunla sözleşirken bize telkinde bulunur ve: "Gücünüzün ye ttiği
alanda" buyururdu.
Tahric: Buhari, Ahkam:
7202; Müslim, İmare: 1867.
655- ... Abdullah b.
Dinar'ın Abdullah b. Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer (r.a.)
şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'e Kertenkele/Keler hakkında soru soruldu ve
şöyle cevap verdi: "Onu ne yerim ne de yasaklarım.''
Tahric: Buhari, Sayd:
5536; Müslim, Sayd: 1943.
656- ... Hişam b. Urve
babasından, o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak aynısını) rivayet
etmiştir.
Tahric: Buhari, Sayd:
5536; Müslim, Sayd: 1943.
657- ... Salim b.
Abdullah'ın babasından rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) bir Hac'dan, bir
Umre'den ya da bir savaştan döndükleri zaman yüksek bir yere çıkar ve şöyle dua
ederlerdi: "Allah 'tan başka ilah yoktur. O tektir ve O'na ortak yoktur.
Mülk O'nundur, övgü O'na özgüdür ve O her şeye güç yetirir. İnşaallah
dönüyoruz, tevbe ediyoruz, ibadet ediyoruz, yalnızca Rabbimize hamd ediyoruz.
Allah (c.c.) sözünde durdu, kuluna yardım etti ve tek başına müttefik
ordularını dize getirdi.''
Tahric: Buhari, Umre:
1797; Müslim, Hac: 1344.
658- ... Abdullah b.
Ömer (r.a.) Nafi' den, o da İbn Ömer (r.a.)'den o da Nebi (s.a.v.)'den
benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiş, ancak "İnşaallah"
dememiştir. Bu konuda Süfyan'a: "Secde edenler" lafzı da var,
denildi. O buna: Onu güzel söylemişler ama ben ezberlemedim, cevabını verdi.
Tahric: Beyhaki, Hac: 5,
259.
659- ... Abdullah b.
Dinar, İbn Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "İki kişi üçüncüsünü bırakıp da aralarında fısıldaşmasınlar.
''
660- ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"İki kişi üçüncüsünü (yalnız) bırakıp da aralarında gizli
konuşmasınlar." Ubeydullah (r.a.) şöyle der: İbn Ömer gizli konuşacağında
üç kişiyseler dördüncüyü de çağınrdI.
Tahric: Müslim, Selam:
2183.
661- ... Yahya b.
Said'in Kasım b. Muhammed'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer (r.a.) Yahya b.
Hibban'a şöyle dedi: Siz öldürmeyi önemli bir şey olarak görmüyor musunuz? Oysa
Peygamber (s.a.v.): "İki kişi üçüncüsünü (yalnız) bırakarak aralarında fısıldaşmasınlar"
buyurmuştur.
Tahric: Tabaranı, Sağir:
II / 9.
662- ... Müslim b. Ebu
Meryem'in anlattığına göre ona Bekir (r.a.) b. Abdurrahman el-Muavi haber verdi
ve şöyle dedi: Ben ibn Bekir (r.a.) (r.a.)'in yanında namaz kıldım, taşları
çevirdim. Namazı bitirdiğimde bana:
- Taşları çevirme, zira
taşları çevirmek şeytan'dandir. (Onun yerine) benim Peygamber (s.a.v.)'in
yaptığını gördüğüm şekilde yap, dedi. Ben de:
- Sen Peygamber
(s.a.v.)'i nasıl yaparken gördün? diye sordum. Bunun üzerine Ebu Bekir (r.a.)
sağ elini sağ dizinin üzerine koydu, sağ elinin üç parmağını yumdu ve işaret
parmağını kaldırdı. Sol elini sol dizinin üzerine parmakları açık şekilde
koydu.
Tahric: Müslim, Mesacid:
580
663-Süfyan şöyle dedi:
Bu hadisi bize Yahya ibn Said Müslim'den rivayet ederdi. Müslimle görüştüğümde
bu hadisi bana nakletti ve ona: O, şeytanın kovucusudur, hiç kimse onu
unutmasın, cümlesini ekledi. Onu söylerken Humeydi parmağını kaldırdı, dedi.
Müslim de şöyle dedi: Bana bir adam aktardı, kendisi Peygamberlerin Şam'daki
bir kilisede namazlarında böyle diyerek parmaklarını kaldırdıklarını görmüş.
Tahric: Müslim, Mesacid:
580.
664- ... Salim b.
Abdullah'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) elbiseyle ilgili söyleyeceğini söyleyince (yani yerde sürümeyin
deyince) Ebu Bekir (r.a.):
- Ey Allah'ın elçisi!
Benim elbisem bir tarafımdan sarkıyar, dedi. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.):
-"Sen onlardan değilsin" buyurdular.
Tahric: Buhari, F.Salah:
3665; Müslim, Libas ve Zine: 2085.
665- ... Amr, Tavus'tan
o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiştir.
Tahric: Beyhaki, Salat:
II / 243.
666- ... Said b. Ebu
Said'in, İbn Ömer (r.a.)'e arkadaşlık etmekte olan ve adına Ubeyd b. Cürec denen
bir adamdan aktardığına göre o, Abdullah b. Ömer (r.a.)'e bir soru yönelterek
şöyle dedi:
- Hiç bir arkadaşının
yapmadığı bazı şeyleri senin yaptığını görüyorum; bineğin seni (yerinden)
kaldırmadıkça telbiyeye başlamıyorsun, şu tüysüz nalınlarını giyerek abdest
alıyorsun, Beytullah'dan şu iki rükundan başkasını selamlamıyorsun ve sakalını
sarıya boyuyorsun.
Abdullah b. Ömer (r.a.)
ona şöyle cevap verdi:
- Ben Rasululla'ın
bineği kendilerini (yerinden) kaldırmadıkça telbiyeye başlamadıklarını, bu nalınları
giyerek abdest aldıklarını, Beytullah'tan şu iki rükundan başkasını
selamlamadıklarını ve sakallarını sarıya boyadıklarını gördüm.
Tahric: Beyhaki,
Taharet: 1, 287.
667- ... Ubeydullah b.
Ömer (r.a.)'in yetmiş yıldan fazla bir süredir Nilfi' den, onun da Abdullah b.
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer (r.a.) şöyle anlattı: Ömer
(r.a.) Peygamber (s.a.v.)'e gelerek şöyle dedi:
- Ey Allah'ın elçisi!
Benim elime (bu güne kadar) asla benzeri geçmeyen miktarda (çokça) bir mal
geçti. Bana Hayber'den yüz hisselik bir arazi tahsis edildi. Aldığım hisseleri
(hurmalıkları) Allah (c.c.) yolunda harcamak (infak etmek) istiyorum.
Buna karşılık Peygamber
(s.a.v.) Hz. Ömer (r.a.)'e: "Ey Ömer! Hurmaların aslını vakfet, ürününü de
kim için, ne için vakfetmişsen onlar için helal et" buyurdular.
Tahric: Buhari, Şurut:
2737; Müslim, Vasiyet: 1632.
668- ... Abdullah b.
Dinar'ın Abdullah b. Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre ibn Ömer (r.a.)
şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) Hicr halkı hakkında şöyle buyurdular: "Şu
azabalunanların bulundukları yere ancak ağlayarak giriniz. Eğer
ağlamayacaksanız onların bulundukları yere girmeyiniz. Aksi halde onların
başlarına gelenin sizlerin de başınıza gelmesinden korkuyorum."
Tahric: Buhari, Salat. 433;
Müslim, Zühd: 2980.
669- .. .İbn Cüreyc
şöyle anlatıyor: Ben Nafi'a geldim, bana bir çanta çıkardı, ben de üzerine
oturdum bana, üzerine yazılabilecek şeyler üzerine yazdırdı ve şöyle dedi:
Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işittim:
Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "İki kişi alışveriş yaptıklarında yerlerinden ayrılmadıkça her
birisi muhayyerdir. Ya da alışverişIerinde muhayyerlik geçerli olur."
İbn Cüreyc der ki:
Abdullah b. Ömer (r.a.) bir alışveriş yaptığında onun kesinleşmesini isterse,
biraz yürür sonra geri dönerdi.
Tahric: Buhari, Büyu':
2107; Müslim, Büyu': 1531,45
670-" .Abdullah b.
Dinar'ın anlattığına göre o, Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işitmiş:
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Alışveriş yapan iki kişi yerlerinden
ayrılmadıkça muhayyerdirler. Veya alışveriş lerinde muhayyer olurlar.
Muhayyerlik bitince de alışveriş kesinleşir.''
Tahric: Buharl, Büyu':
2113.
671- ... Abdullah b.
Dinar'ın anlattığına göre o, Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işitmiş:
Ben Peygamber (s.a.v.) şöyle derken işittim: "Sana bir yahudi selam
verdiğinde 'ölüm senin üzerine olsun' der, sen de 'senin de üzerine olsun'
de."
Abdullah b. Dinar
anlatıyor: Yahudi bir adam vardı müslüman oldu.
Abdullah b. Ömer
(r.a.)'e selam verirdi. Abdullah b. Ömer (r.a.) de 'senin de üzerine olsun'
karşılığını verir, başka bir şey eklemezdi. Bunu gören yahudi asıllı müslüman:
Ey Ebu Abdurrahman! Ben müslüman oldum, dedi. Ama ibn Ömer: 'Senin de üzerine
olsun' sözünden başka bir şey söylemiyordu.
Tahric: Buhari,
İsti'zan: 6258; Müslim, Selam: 2164.
672- ... Abdullah b.
Dinar'ın anlattığına göre o, Abdullah b. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işitmiş:
Ömer (r.a.) Peygamber (s.a.v.)'e:
- Bizden birimiz
cünüpken (banyo yapmak durumundayken) uyuyabilir mi? diye sordu, Peygamber
(s.a.v.) de:
- ''Evet, o durumdayken
abdest aldığında, dilerse yemek de yiyebilir" karşılığını verdi.
Tahric: Buhari, Gusül:
290; Müslim, Hayız: 306.
673- ... Abdullah b.
Dinar'ın anlattığına göre o, Abdullah b. Ömer'in şöyle dediğini işitmiş: Ben
Peygamber (s.a.v.)'in her Cumartesi yürüyerek ve binek üzerinde Kuba'ya
geldiğini gördüm. Abdullah b. Dinar da şöyle diyor: Ben de Abdullah b. Ömer
(r.a.)'in her Cumartesi yaya ve binekle Kuba'ya geldiğini gördüm.
Tahric: Buhari, 1191;
Müslim, Hac: 1399.
674- ... Salim b.
Abdullah, ibn Ömer'in şöyle dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.)'i
yalanladığınız (yanıldığınız) bu alandır. Peygamber (s.a.v.) yalnızca
Zü'l-Huleyfe mescidinin yanında ihrama girdi.
Tahric: Buhari, Hac:
1541; Müslim, Hac: 1886
675- ... Eyyüb
es-Sahtiyani'nin Nafi'den onun da Abdullah b. Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine
göre İbn Ömer (r.a.) şöyle der: Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını
işittim: "Buyur Allah 'ım buyur! Buyur Allah 'ımf Senin benzerin yoktur.
Buyur! Övgü ve nimet sana özgüdür, mülk de sana aittir. Senin benzerin
yoktur." Süfyan der ki: Abdullah (b. Ömer) buna eklemede bulunur ve şöyle
derdi: Buyur, buyur, buyur Allah'ım! Sayende muduyum! Buyur Allah'ım! İyilik
senin kudret elindedir/senin yetkin dahilindedir. Süfyan da benzer şekilde:
Buyur Allah'ım! Rağbet ve saygı, istek ve talep sanadır. Ameller de senin nzana
yöneliktir, derdi.
Tahric: Buhari, Hac:
1549; Müslim, Hac: 1184
676- ... Asım b.
Muhammed el-Ömeri'nin babasından onun da Abdullah b. Ömer (r.a.)'den rivayet
ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Halk, yalnız başına
yapılacak yolculuktaki benim bildiğim sakıncaları bilseydi, hiçbir binekli gece
yolculuğuna asla yalnız başına çıkmazdı.''
Tahric: Buhari, Cihad:
2998; İbn Hibban: 2704
677- ... Muhammed b.
İshak'ın Nafi'den, onun da Abdullah b. Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre
Münkiz ibn Amr'ın başına aldığı bir darbeden dolayı başı yanlmış, bunun
sonucunda konuşurken dili dolaşır olmuştu. Böyle olunca alışverişte (düzgün
konuşamadığı için) aldanmaya başlamıştı. Bunu gören Peygamber (s.a.v.)
kendisine: "Sen alışverişini yap ve 'Hile yok' de. Sonra üç gün
muhayyersin" buyurdu.
İbn Ömer (r.a.) der ki:
Münkiz'in alışveriş yaptığını ve dilindeki dolaşıklık yüzünden "Hile
yok" sözcücüğünü (~\~ \j) şeklinde söylediğini işittim.
Tahric: Buhari, Büyü':
2117; Müslim, Büyü': 1533.
678- ... Salim'in
babasından rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"İnsanları, içinde binmeye mahsus bir deve bulunmayan yüz deve gibi
bulursunuz.''
Tahric: Buhari, Rikak:
6498; Müslim, F.Sahabe: 232, (H. No: 2547); Tirmizi, Emsal 7, (2872)
679- ... Ubeydullah
b.Ömer (r.a.)'in Nafi'den, onun da Abdullah b.
Ömer (r.a.)'den rivayet
ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Hiç biriniz
birisini yerinden kaldırıp da sonra oraya oturmasın. Ancak (gelene) yer açınız
ve (aranızdaki boşlukları) genişletiniz.
Tahric: Buhari, Cuma:
911; Müslim, Selam: 2177.
680- ... Sadaka
bYesar'ın Nafi'den rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer (r.a.) Mekke ile
Medine arasındaki (altında) Peygamber (s.a.v.)'in gölgelendiği ağaca kadar
yürür, ona su vermek için uzak bir mesafeden su taşırdı.
Tahric: İbn Hibban:
7074.
681- ... Süfyan'ın
anlattığına göre o şöyle dedi: Ubeydullah b. Ömer (r.a.)'in birçok kez şöyle
dediğini işittim: Nafi'in şöyle dediğini işittim: Abdullah b. Ömer (r.a.)'in
şöyle söylediğini işittim: Ben, gece gündüz herhangi bir saatte namaz kılan hiç
kimseye kendiliğimden bir yasaklama getirmedim. Ancak ben de arkadaşlarımın
yaptıklarını gördüğüm şeyleri yaptım. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Namazlarınızı kılmak için güneşin doğma ve batma vakitlerini beklemeyiniz
(namazlarınızı kılmayı özellikle bu vakitlere denk getirmeyiniz)."
Tahric: Buhari, M.Salah:
582; Müs!im, S.-Misafirin: 828.
682- .. .İbn Cüreye'in
Nafi'den rivayet ettiğine göre Nafi şöyle dedi: Abdullah b. Ömer (r.a.)'i, Safa
tepesi üzerinde bir yerde ayakta dururken gördüm. Allah (ec.)'a yemin ederim ki
orası, Abdullah b. Ömer (r.a.)'in Peygamber (s.a.v.)'i ayakta dururken
gördüğünü sandığım yerdi.
Tahric: Tabarani, Kebir:
ıo, 106; Beyhaki, Hac: 5, 95.
683- ... Amr b. Dinar
şöyle anlatıyor: Abdullah b. Ömer (r.a.)'e:
-Umre yapan, Ka'be'yi
yedi kez tavaf eden, ancak Safa ile Merve arasında Sa'y yapmayan kimse eşine
yaklaşabilir mi? diye sorduk. O da bize:
-Peygamber (s.a.v.)
Ka'be'yi tavaf etti, Makam-ı İbrahim'in arkasında namaz kıldı ve Safa ile Merve
arasında Sa'y yaptı. Allah (c.c.): "Peygamber (s.a.v.)'de sizin için güzel
bir örnek vardır" (Ahzab 21) buyurmuştur, cevabını verdi.
Tahric: Buhari, Salat:
395; Müslim, Hac: 1234.
684-Amr b. Dinar der ki:
Biz bunu Cibir ibn Abdullah'a sorduk, o da: Safa ile Merve arasında Sa'y
yapmadıkça eşine yaklaşamaz, cevabını verdi.
Tahric: Buhari, Salat:
395; Müslim, Hac: 1234.
685- ... Amr b. Dinar'ın
anlattığına göre Abdullah b. Ömer (r.a.)'e denildi ki. Ebu Nehik Mekke halkından
çok fazla yiyen biridir, bunu işiten ibn Ömer (r.a.) şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Mü'min bir bağırsağına yer, kafir yedi
bağırsağına yer."
Amr b. Dinar dedi ki:
Adam bunu duyunca bizlere şöyle dedi: Bana gelince ben, Allah (c.c.)'a ve
Rasulüne (s.a.v.) inanıyorum.
Tahric: Buhari, Efime.
5394, 5395; Müslim, Eşribe: 2060.
686- ... Amr b. Dinar
Salim b. Abdullah'tan, o da babasından rivayetle şöyle anlattı: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "İki kişi arasında ortak olan herhangi bir
köle'nin sahiplerinden biri payını azad ederse, zengin ise köleye en yüksek
düzeyden değer biçilir." Ya da şöyle buyurdular: "Kendisinde
haksızlık ve aldatma olmayan bir değer biçilir, sonra diğer hissedara onun payını
borçlanır ve sonra azad eder." Süfyan dedi ki: Amr bu rivayette böyle
şüphe ederdi.
Tahric: 689 Buhari,
Şirket: 2491; Müslim, ltk: 1501.
687- ... Amr b. Dinar
şöyle dedi: Said ibn Cübeyr'in şöyle dediğini işittim: Abdullah b. Ömer (r.a.)
şöyle derken işittim: Ben Peygamber (s.a.v.)'in lanetleşen bir çifte
(seslenerek) şöyle buyurduğunu işittim: "(Bu konuda) hesabın ız Allah
(c.c.)'a kaldı. (Kulun bildiği şudur ki:) İkinizden biriniz yalancıdır. (Kocaya
seslenerek): Lanetleşmeden sonra kadın üzerinde alakan kalmaz, (ayrılırsınız)
buyurdu. Bunun üzerine koca:
-Ey Allah'ın elçisi!
(Mehir olarak verdiğim) malım ne olacak? dedi.
Peygamber (s.a.v.) de:
"O mal sana ait değildir. Çünkü kadına zina isnadında doğru olsan bile, o
malı sen, kadına ırzını sana helal kılmak karşılığında vermiştin. Eğer sen
kadına zina isnadında yalancı isen, mehir malını istemek sana daha
uzaktır" buyurdu.
Tahric: Buhari, Talak:
5311; Müslim, Lian: 1493
688- ... Eyyüb
es-Sahtiyani anlattı o, Said ibn Cübeyr'in şöyle dediğini işitmiş: Ben ibn Ömer
(r.a.)'e sordum, dedim ki:
- Ey Ebu Abdurrahman!
Bir adam hanımıyla lanetleşti. Bunu işiten ibn Ömer (r.a.) işaret ve orta
parmağını göstererek bana şöyle dedi:
- Peygamber (s.a.v.)
Beni Aclan kardeşlerin arasını ayırdı ve şöyle buyurdu: "Allah (c.c.)
biliyor sizden biriniz yalan söylüyor, sizden tevbe eden biri yok mu?"
Süfyan şöyle dedi: Eyyüb
bunu bize daha önceden Amr'ın bulunduğu mecliste anlatmıştı. Sonra Amr bu
anlattığını aktardı. Eyyüb de ona: Ey Ebu Muhammed! Sen bunu benden daha güzel
anlatıyorsun, dedi.
Tahric: Buhari, Talak:
5349; Müslim, Lian: 1493.
689- ... Amr b. Dinar
şöyle anlatıyor: İsmail eş-Şeybani'nin şöyle dediğini işittim: Hurma ağacımın
tepesindekileri yüz ölçek hurma karşılığı satmıştım. Bundan sonra meyve artarsa
alıcıların lehlerine, eksilirse aleyhlerine olacaktı. Bu satışı İbn Ömer
(r.a.)'e sordum. O da bunu: Peygamber (s.a.v.) böyle bir satışı yasakladı,
ancak ağaç üzerindeki meyvenin (yaş hurma ve üzümün) satışına izin verdi,
şeklinde cevapladı.
Tahric: Mavsili, Müsned:
9,289; İbn Hibban: 5001
690- ... Süfyan şöyle
anlatıyor: Biz Zühri ile karşılaşmadan önce bize Amr, Zühri'den o da Salim'den
o da babasından, babasının, (yani Abdullah bin Amr b. Ömer (r.a.)'in) şöyle
dediğini rivayet etti: Ben Peygamber (s.a.v.)'in Cum'a namazından sonra iki
rekat, öğle namazından önce ve sonra iki rekat, akşam namazından sonra iki
rekat ve yatsı namazından sonra iki rekat namaz kıldığını gördüm. İbn Ömer
(r.a.) der ki: Ben kendim görmediğm halde bana anlatılan, Peygamber (s.a.v.)'in
tan yeri ağardığı (sabah namazı vakti girdiği) sırada iki rekat namaz
kıldığıdır.
Tahric: Müslim,
S.Müsafirin; 723, 89; Nesai, Kıyamü'l-Leyl: 3,252,256.
691- ... Amr b. Dinar,
İbn Ömer (r.a.)'den naklen şöyle anlatır: Bir yolculukta Peygamber (s.a.v.)'le
birlikteydik, ben Hz. Ömer (r.a.)'in genç ve inatçı bir devesinin üzerindeydim.
Beni dinlemiyor topluluğun önüne geçiyordu. Ömer onu azarlayarak geri
gönderiyordu. Sonra yine topluluğun önüne geçiyor ve Ömer onu azarlayarak geri
gönderiyordu. Bunu gören
Peygamber (s.a.v.) Ömer
(r.a.)'e:
- "Onu bana
sat" buyurdular. O da:
- O sizin ey Allah'ın
elçisi! Dedi. Peygamber (s.a.v.) tekrar:
- "Onu bana
sat" buyurdular. O da onu Peygamber (s.a.v.)'e sattı. Bunun
üzerine Peygamber
(s.a.v.):
- "Ey Abdullah b.
Ömer! O senin, dilediğin gibi kullan" buyurdular.
Tahric: Buhari, Büyü':
2115; Beyhaki, Hibat: 6, 170.
692- ... Nafi'in b. Ömer
(r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) altından bir yüzük edindi,
sonra onu attı. Gümüşten bir yüzük edindi, kaşı da gümüştendi. Kaşını avucunun
içine çevirmişti. Kaşına: "Muhammed Allah'ın elçisidir" yazdırmıştı.
Herkesin bunu yazmasını yasaklamıştı. Muaykib'(in elin) den Eris kuyusuna düşen
yüzük de buydu.
Tahric: Buhari, Libas:
5865; Müslim, Libas: 2091.
693- ... İbn Ebi
Necih'in Mücahid'den naklettiğine göre Mücahid şöyle anlattı: Abdullah b. Ömer
(r.a.)'e Medine yakınlarındaki bir tepeye kadar arkadaşlık ettim. Bu yolculuk
boyunca Peygamber (s.a.v.)'den rivayetle kendisinden işittiğim tek bir hadis
idi ki, şöyle dedi: Biz Peygamber (s.a.v.)'in yanındaydık O'na bir hurma özü
(veya göbeği) getirildi. Bunu görünce Peygamber (s.a.v.): "Şüphesiz Ben,
müslüman erkeğin benzeri bir ağaç biliyorum" buyurdular. İçimden onun
hurma ağacı olduğu geçti ve söylemek istedimse de çevreme baktığımda gördüm ki,
toplulukta en küçük yaşta olan benim, bu yüzden sesimi çıkarmadım. Hemen
ardından Peygamber (s.a.v.): "O, hurma ağacıdır" buyurdular.
Tahric: Buhari, ilim: 61;
Müslim, S.Münafıkin: 2811,3.
694- ... Abdullah b.
Dinar, İbn Ömer (r.a.)'den rivayetle şöyle dedi: Bana Ömer (r.a.): Senin onu
"O ağacın hurma ağacı olduğunu" söylemiş olman, benim için şundan ve
şundan daha sevimlidir. Ya da hayvanın (devenin) kırmızısından (kızıl deveden)
daha sevimlidir, dedi.
Tahric: Buhari, ilim:
61; Müslim, S.Münafıkin: 2811,3.
695- ... Eyyüb ibn Musa,
Ubeydullah b.Ömer ve Eyyüb es-Sahtiyani, Nafi'in şöyle dediğini işittiler:
Abdullah b. Ömer (r.a.), Umre için Medine'den çıkınca telbiye getirdi ve şöyle
dedi: Eğer engellenirsem, Peygamber (s.a.v.)'in yaptığını gördüğüm şeyin
benzerini (aynısını) yaparım. Beyda denilen yere gelince: Hac'la Umre'nin
durumu aynıdır, sizleri umremle birlikte bir de Hacc'a niyet ettiğime şahit tutuyorum,
dedi. Nafi şöyle dedi:
Sonra Abdullah b. Ömer
(r.a.) Mekke'ye girdi, (yedi şavtı tamamyayarak) Ka'be'yi tavaf etti. Makam-ı
İbrahim'in arkasında iki rekM namaz kıldı. Safa ile Merve arasında Sa'y yaptı.
Sonra da: Ben Peygamber (s.a.v.)'in böyle yaptığını gördüm, dedi. Eyyüb ibn
Musa, hadis'e bir eklemede bulunarak şöyle dedi: Abdullah b. Ömer (r.a.)
Füdeyd'e ulaşınca orada bir kurban alıp gönderdi.
Tahric: Buhari, Hac:
1639; Müslim, Hac: 1230.
696- ... Eyyüb ibn Musa
Nafi'den o da Abdullah b. Ömer (r.a.)'den ibn Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini
rivayet eder: Peygamber (s.a.v.) Utarid'in üzerinde ipek bir elbise gördü,
Peygamber (s.a.v.) onu Utarid'e uygun görmedi ve onu giymesini yasakladı. Sonra
Ömer (r.a.)'a aynı kumaştan verdi. Ömer (r.a.):
-Ey Allah'ın elçisi!
Utarid'in elbisesiyle ilgili söyleyeceğini söyledin (giymesini yasakladın) ve
bana bunu veriyorsun, dedi. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
-"Ben onu sana
kendin giyesin diye vermedim, sadece kadınlara veresin (giydiresin) diye
verdim. "
Tahric: Buhari, Cum'a:
886; Müslim, Libas: 2068.
697- ... Ebu Necih'in
anlattığına göre o şöyle dedi: Ben, İsmail ibn Abdurrahman ibn Ebü Züeyb el-
Esedi'nin şöyle anlattığını işittim: İbn Ömer (r.a.)'le birlikte hayvanların
otladıldığı yüksekçe bir yere çıktık. Güneş batınca ona:
- Bineğinden in ve
namazını kıl, demekten çekindik.
Şafak kaybolur kaybolmaz
bineğinden indi ve bizlere akşam namazını üç rekat olarak kıldırdı, sonra selam
verdi ve ardından yatsı namazını iki rekM olarak kıldırdı, sonra bize dönerek:
- Ben Peygamber
(s.a.v.)'in böyle yaptığını gördüm, dedi.
Süfyan şöyle dedi: İbn
Necih bu hadisi rivayet ettiğinde çoğu kez: Şafak kaybolunca, demez: Ufkun
beyazlığı ve akşamın karanlığı gidince Peygamber (s.a.v.) Efendimiz indi ve
namaz kıldı, derdi. Bunun nedenini kendisine sorduğumda bana: İsmail şafak
kaybolunca dedi ama ben öyle demekten hoşlanmıyorum, öyle dediğimde Mücahid
bize şafağın gündüz olduğunu söyledi (yani buradaki anlama ters düşer). Süfyan
şöyle dedi:
Ben onu bir kez öyle bir
kez böyle rivayet ediyorum.
Tahric: Buhari,
Taksiru's-Salat: 1091, 1092.
698- .. .İbn Ebu
Necih'in babasından, onun da bir adamdan aktardığına göre adamın biri Abdullah
b. Ömer (r.a.)'e Arafa günü orucunu sordu. Bu soruya İbn Ömer (r.a.): Ben
Peygamber (s.a.v.)la birlikte haccettim, o gün oruç tutmadı, Ebu Bekir
(r.a.)'le birlikte haccettim, o da o gün oruç tutmadı. Ömer (r.a.)'le birlikte
haccettim, o da o gün oruç tutmadı. Osman (r.a.)'la birlikte haccettim o da o
gün oruç tutmadı. Öyle olunca ben de o gün oruç tutmuyorum. Tutulmasını ne
emrediyor ne de yasaklıyorum, cevabını verdİ
Tahric: İbn Hibban:
3604; Mavsıli, Müsned: 9, 445, 446. (H. No: 5595)
699- ... Amr'ın Ebü's-Sevreyn
el-Cümahi'den naklettiğine göre Ebü's-Sevreyn şöyle dedi: İbn Ömer (r.a.)'e
Arafa günü orucunu sordum, bana o gün oruç tutmayı yasakladı.
Tahric: İbn Hibban:
3604.
700- ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den aktardığına göre o şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "IIiç biriniz (diğer) bir kimsenin hayvanını ondan izinsiz
sağmasın. Sizden biriniz adasının kapısına gelinmesini, kapısının kırılarak
(kendisinden izinsiz) yiyeceğinin dışarıya çıkarılmasını (taşınmasını) ister mi?
Dikkat ediniz! (Müslüman kardeşlerinizin) yiyecekleri, hayvanlarının
memelerindedir.
Tahric: Buhari, Lukata:
2435; Müslim, Lukuta. 1726.
701 - ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer (r.a.) şöyle anlatıyor:
Peygamber (s.a.v.) atlar arasında yarışma düzenledi. Yarışa hazırlananları
Hafya'dan Beni Züreyk mescidine, hazırlanmayanları da Veda tepesinden Beni
Züreyk mescidine gönderdi. İbn Ömer (r.a.) der ki: Ben de yarışanlar
arasındaydım, atım beni uçuruma götürdü ve oraya düşürdü.
Tahric: Buhari, Salat:
420; Müslim, İmare: 1870.
702- ... Musa b.
Ukbe'nin Nafi'den onun da İbn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Nebi
(s.a.v.) Beni Nadir'in mallarını kestirdi ve yaktırdı. Süfyan: Ben bunu ibn
Ömer (r.a.)'den işitmedim, dedİ
Tahric: Buhari, Hars ve
Müzaraa: 2326; Müslim, Cihad: 1746.
703- .. .İsmail b.
Ümeyye'nin Nafi' den, onun da İbn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre İbn
Ömer (r.a.) şöyle anlatıyor: Bir yolculuk sırasında Peygamber (s.a.v.) Hz.
Ömer'e Babam üzerine yemin ederim, babamın üzerine yemin ederim, derken yetişti
ve: "Dikkat ediniz! Şüphesiz ki Yüce Allah sizlerin babalarınız üzerine
yemin etmenizi yasaklıyar. Buna göre bir kimse yemin edecekse Allah (c.c.)'a
yemin etsin ya da sussun."
Tahric: Buhari, Şehadat:
2679; Müslim, Eyman: 1646.
704- ... Abdurrahman b.
Ebu Leya'nın İbn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre ibn Ömer (r.a.) şöyle
antıyar: Peygamber (s.a.v.) bir seriye (gece birliği) gönderdi. Müfreze
düşmanla karşılaştı. İnsanlar birden bire kaçışmaya yeltendiler. Medine geldik
ve bunu gizlemeye çalıştık. Dedik ki: Ey Allah'ın elçisi! Bizler kaçaklarız.
Bunu işiten Peygamber (s.a.v.): "Doğrusu sizler kaçaklar değil, dönüp
düşmana tekrar tekrar saldıranlarsınız, ben de sizin grubunuzdanım"
buyurdular.
Tahric: Mavsıli: 9,447.
(H. No: 5596, 5781.)
705- ... Muhammed b.
Suka, Muhammed b. Hz. Ali (r.a.)'nin şöyle anlattığını işitmiş: İbn Ömer (r.a.)
bir şey işittiği zaman ondan öteye geçmez, ona ekleme de yapmaz ondan çıkarma
da. Onu aşıp bir başka şeye de geçmez, ondan eksiltmeye de gitmez. Ubeyd b.
Umayr bir hadis nakletti, o sırada İbn Ömer (r.a.) oturuyordu. Ubeyd b. Umayr
şöyle dedi: Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Münafığın örneği iki ağıl
arasında kalan koyun gibidir. Ağıllardaki koçlardan bir kez biri gelir taslar,
diğer kez diğeri gelir taslar." Burada Ubeyd ağıl anlamına gelen
(Rebbideteyni) kelimesi yerine koyun anlamına gelen (el-ğanemeyni) kelimesini
kullanmıştı. İbn Ömer (r.a.) buna itiraz ederek ağıl anlamına gelen
(Rebbideteyni) olması gerektiğini vurgulamış, kendisine:
- Ey Ebu Abdurrahman!
Bunların ikisi de aynı anlamdadır, aralarında bir fark yoktur, denildiğinde,
(Rebbideteyni) kelimesinden başkasını kabule yanaşmadığı görülmüştü.
Tahric: Ahmed b. Hanbel:
2, 82; İbn Hibban: 264.
706- ... Said b.
Cübeyr'in İbn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre ibn Ömer (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) hamile hayvanın (devenin) karnındaki yavrusunu satmayı
yasakladı.
Tahric: Buhari, Büyu':
2143; Müslim, Büyu': 1514.
707- ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre ibn Ömer (r.a.) şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Yemin eden kimse 'inşaallah' desin, böylece
istisnada bulunmuş olur."
Tahric: İbn Hibban:
4332, 4339, 4340
708- ... Nafi, İbn Ömer
(r.a.)'in şöyle dediğini işitmiş: Ömer (r.a.)'in üzerinde cahiliyeden kalma
Mescid - i Haram'da bir gece itikaf adağı bulunuyordu, Peygamber (s.a.v.)'e ne
yapması gerektiğini sordu, O da itikafa girmesini ve adağını yerine getirmesini
emretti,
Tahric: Buhari, İtikaf:
2030; Müslim, İman: 1656.
709- ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den aktardığına göre İbn Ömer (r.a.) şöyle anlatır: Fetih günü
Peygamber (s.a.v.) Üsame b. Zeyd'in devesi üzerinde Mekke'ye girdi. Ka'be'nin
kenarına deveyi çökertti. Sonra Osman b. Talha'dan anahtarı istedi. Osman b.
Talha annesine gitti. Annesi anahtarı ona vermekten kaçındı. O da:
-Ya anahtarı verirsin ya
da belimden kılınç çıkar, dedi. Bunun üzerine annesi anahtarı verdi. O da hemen
Ka'be'nin kapısını açtı ve Peygamber (s.a.v.), Üsame b. Zeyd, Bilal ve Osman b.
Talha Ka'be'ye girdiler. Uzun bir süre üzerlerine kapıyı kilitlediler. Ben de
güçlü bir gençtim, kapı açıldığında kapıya hücum ettim. Beni Bilal karşıladı.
Ona dedim ki:
-Ey Bilal! Peygamber
(s.a.v.) nerede namaz kıldı? O da bana:
- Öndeki iki direk
arasında diye cevap verdi. Ona: Kaç rekat kıldığını
sormak aklıma gelmedi.
Tahric: Buhihi, Salat:
397; Müslim, Hac: 1329.
710- ... Mis'ar şöyle
anlattı: Simak el-Hanefi'nin şöyle dediğini işittim:
İbn Ömer (r.a.)'e
Ka'be'de namazın kılınıp kılınamayacağını sordum. O da bana: Kılabilirsin, zira
Peygamber (s.a.v.) Ka'be'de namaz kıldı, daha sonra başkasına geleceksin ve
sana orada namaz kılmayı yasaklayacak ona itaat etme, cevabını verdi. İbn Abbas
(r.a.)'a geldim, aynı soruyu ona yönelttim, o da bana: İbadetini tamamla, ondan
hiçbir şeyi arkanda (kafanda bir soru olarak) bırakma, dedi.
Tahric: İbn Hibban:
3200; Mavsıli: 9, 468. (H. No: 5617)
711- ... Nafi, İbn Ömer
(r.a.)'den naklettiğine göre ibn Ömer (r.a.) şöyle anlatıyor: Peygamber
(s.a.v.) bizleri Necid tarafına bir seriyeye gönderdi.
(Ganimetten) payımız on ikişer deveye ulaştı,
Peygamber (s.a.v.) bizlere birer deve de fazladan verdi.
Tahric: Buhari,
Farzu'l-Humus: 3134.
712- ... EyyÜb, Nafi'den
naklen şöyle anlatıyor: İbn Ömer (r.a.) ihramlıyken soğuk algınlığına yakalandı
O da Nafi'e: Üzerime bir şeyat, dedi. Ben de üzerine bir bornoz (başlıklı
giysi) attım. Bunun üzerine öfkelendi ve: Ben sana Peygamber (s.a.v.)'in
(ihramlıyken) onu örtünmeyi yasakladığını önceden haber verdiğim halde üzerime
onu mu attın? dedi.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
2, 31.
713- ... Eyyüb'ün
Nafi'den onun da ibn Ömer (r.a.)'den naklettiğine göre Peygamber (s.a.v.) bir
yahudi erkekle bir yahudi kadını recmetti (taşlattı). İbn Ömer (r.a.) der ki:
Ben erkeğin kadını eliyle taşlardan koruduğunu görmüştüm.
Tahric: Buhari, Cenaiz:
1329; Müslim, Hudud: 1699.
714- ... Eyyüb'ün
anlattığına göre o, Nafi'in şöyle dediğini işitmiş: Ben ibn Ömer (r.a.)'in
şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: 'Hakkında vasiyet
edebileceği malı bulunan müslüman kimsenin, vasiyeti yanında yazılı olmadıkça
iki gece geçirmeye hakkı yoktur."
Tahric: Buhari, Vasaya:
1; Müslim, Vasiyet: 4,1627
715- ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre ibn Ömer (r.a.) şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: ''Adam (müslüman) kardeşini dinden çıkmakla
(küfürle) suçladığı zaman, küfür o ikisinden birine döner. "
Tahric: Buhari, Edep:
6104; Müslim, İman: 60.
716- ... Eyyüb'ün Nafi'
den, onun da İbn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre ibn Ömer (r.a.) şöyle
dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Düşman ülkesine (giderken)
Kur'an'la yolculuğa çıkılmaz. Böylece düşman, Kur'an'ı ele geçir(e)mez."
Tahric: Buhari, Cihad:
2990; Müslim, İmare: 1869.
717- ... Eyyüb'ün
Nafi'den naklen anlattığına göre ibn Ömer (r.a.) Dacnan denilen yerde yağmurlu
bir gecede namaz kıldırdı. Sonra (halka seslenerek): Namazlarınızı
bineklerinizin üzerlerinde kılın! Peygamber (s.a.v.) yağmurlu veya (aşırı)
soğuk ve rüzgarlı gecelerde tellallarına emreder, onlar da: "Dikkat!
Namazlarınızı bineklerinizde kılınız" diye bağırırlardı, dedi.
Tahric: Buhari, Ezan:
632; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 697
718- ... Nafi'in İbn
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Pıtır sadakası arpadan veya hurmadan bir sa'dır." İbn Ömer (r.a.)
şöyle dedi: Muaviye (r.a.) (halife) olunca insanlar buğdayın yarım sa'ını
arpanın bir sa'ına eşit tuttular. Nafi de şöyle dedi: ibn Ömer (r.a.) fıtır
sadakasını ailesinden küçük için de büyük için de hür için de köle için de
verirdi.
Tahric: Buhari, Parzu
Sadakati'l-Fıtır. 1503; Müslim, Zekat: 984.
719- ... Ali b. Zeyd b.
Cüd'an, Kasım b. Rabia'nın İbn Ömer (r.a.)'den naklen şöyle dediğini işitmiş:
İbn Ömer (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) Mekke'nin fethi günü Ka'be'nin
yanında/yolu üzerinde şöyle dua buyurdular:
"Hamd, sözünü tutan
(yerine getiren), kuluna yardım eden, müttefik orduları tek başına yenilgiye
uğratan Allah (cc.Ya mahsustur. Dikkat ediniz! Kırbaç veya sopayla kasten ve
hataen (adam) öldürmek karşılığında fidye olarak, tam diyet (Diyet-i Muğallaza)
alınacaktır. Diyet-i kamile de denilen tam diyet, yüz devedir. İçlerinden kırkı
(karınlarında yavruları bulunan), hamile develerdir. Dikkat ediniz!
Cahiliyedeki her türlü övünç vesilesi, kan veya mal gibi bütün uygulamalar şu
iki ayağımın altındadır. Ancak Ka'be'ye hizmet veya hacıları sulama işlerini,
eskiden beri o işleri yapanlara bırakıyorum.
Tahric: Nesai, Kasame:
33; Ahmed: 2,11; Ebu Davud, Diyat; 17,4547; Mavsili, Müsned: 10,42-44.
720- ... Habib b. Ebu
Sabit'in b. Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "İslam beş şey (temel) üzerine
kurulmuştur. Bunlar; Allah (c.c.)'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed (s.
a.v.) 'in Allah (c.c.)'ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat
vermek, Ramazan ayının orucunu tutmak ve haccetmektir."
Tahric: Buharı, İman: 8;
Müslim, İman: 16.
721- Bize Humeydi
anlattı şöyle dedi: Bize Süfyan bir kere Suayr ve Mis'ar'dan rivayet etti.
Ondan sonra Süfyan'ın Mis'ar'dan söz ettiğini hiç işitmedim.
722- ... Süfyan dedi ki:
Bize Amr b. Dinar şöyle anlattı: İbn Ömer (r.a.) Nevvas'ın ortağından hasta bir
deve satın aldı. Nevvas geldiğinde ortağına:
-Deveyi kime sattın?
diye sordu. O da ibn Ömer (r.a.)'in sıfatlarına uygun sıfatlar tarif etti. Bunu
işiten Nevvas:
- Eyvah! Bu ibn Ömer
(r.a.)'dir, diye hayıftandı. Ardından hemen ibn Ömer (r.a.)'e gelerek:
-Ortağım sana hastalıklı
bir deve satmış, o seni tanımamış, dedi. İbn Ömer (r.a.) de: Öyleyse deveyi aL,
dedi. Almaya gidince de:
- Bırak o deveyi, biz
Peygamber (s.a.v.)'in: "Bulaşıcı hastalık yoktur" hükmü nedeniyle bu
duruma razi olduk, dedi.
Süfyan Amr'ın şunları
dediğini söyledi: Nevvas, ibn Ömer (r.a.)'le oturur kalkar ve onu güldürürdü.
Bir gün:
- Ah keşke Ebu Kubeys
(dağı) benim için altın olsaydı, dedi. Bunu işiten ibn Ömer (r.a.):
- Öyle olsaydı ne yapardın?
diye sordu. Nevvas da:
- Üzerinde ölürdüm, diye
cevap verdi. Onun bu sözüne ibn Ömer (r.a.) güIdü"
Tahric: Buhari, Büyu:
2099; Mavsıli, Müsned: 9, 319. (H. No: 5433)
723- ... Ebu'I-Abbas
el-A'ma şöyle diyor: Abdullah b. Ömer b. Hattab (r.a.)'ın şöyle anlattığını
işittim: Peygamber (s.a.v.) Taif halkını kuşatınca şöyle buyurdular:
"İnşaallah yarın döneceğiz." Bunu işitenler sordular ve şöyle
dediler: Ey Allah'ın elçisi! Taif'i fethetmeden mi döneceksiniz? Buna karşılık
Peygamber (s.a.v.): "Yarın erkenden çarpışmaya başlayın inşaallah"
buyurdular. İbn Ömer diyor ki: Ertesi sabah erkenden çarpışmaya başladılar,
ancak şiddetli bir yara aldılar. Bunu gören Peygamber (s.a.v.): "Yarın
inşaallah dönüyoruz" buyurdular. Sanki oradakiler bunu arzu ettiler ve
bundan huzur buldular. İbn Ömer (r.a.) diyor ki: Bu duruma tanık olan Peygamber
(s.a.v.) güldüler.
Tahric: Buhari, Megazi:
4320, Edeb: 6087, Tevhid: 7480; Müslim, Cihad: 1778.
724- .. .İbrahim b.
Meysere'nin Tavus'tan naklettiğine göre Tavus şöyle anlatıyor: Ben Abdullah b.
Ömer (r.a.)'in yanında oturuyordum, bir adam gelerek: Peygamber (s.a.v.)
çömleğe (küpe) ve kabaktan yapılmış bir kaba kurulan şırayı (içmeyi) yasakladı
mı? diye sordu. O da: Evet, dedi.
Tahric: Müslim, Eşribe:
1998, 35; Mavsili: 9, 470. (H. No: 5619.)
725-" . Nafi'in b.
Ömer (r.a.)'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer (r.a.) şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.)'ı minber üzerinde gördüm, ne söylediğini duyabilmek için acele ettim,
ancak kendisine yetişemedim. Ben varmadan minberden indi. Oradakilere ne
söylediğini sordum. Kabaktan ve içi ziftle kaplanmış testilerden (bir şeyler
içmeyi) yasaktadığını söylediler.
Tahric: Müslim, Eşribe:
1998, 49
Sonraki sayfa için
aşağıdaki başlığa tıklayın:
92- Ka'b b. Ucre
(r.a.) Hadisleri