HUMEYDİ

 

89- Abdullah b. Amr (r.a.) Hadisleri

 

591- .. .İsa b. Talha b. Ubeydullah (r.a.)'ın Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'den naklen anlattığına göre bir adam Peygamber (s.a.v.)'e bir soru yönelterek şöyle dedi:

- Ey Allah'ın elçisi! Ben (hacda) şeytan taşlamadan önce kurban kestim

(olur mu?).

 

Peygamber (s.a.v.) de:

- "Sakıncası yok, sen taşını at" buyurdular. Bir başkası da:

- Kurbanı kesmeden önce traş oldum (olur mu?) diye sordu. Peygamber (s.a.v) Ona da:

- "Sakıncası yok, kurbanını kes" buyurdular.

 

Tahric: Buhari, ilim: 83; Müslim, Hac: 1306.

 

 

 

592- ... Hişam b. Urve şöyle diyor: Bana babam haber verdi o, Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'ın şöyle dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Şüphesiz ki Allah (c.c.), adamların (edimlerin) kalbinden ilmi zorla söküp almaz, ancak ilmi, (toplumdaki) alimlerin canlarını alarak alır. Toplumda alim bırakmadığı zaman insanlar cahilliderler (dini önderler) edinirler, onlara sorular sorarlar, onlar da bilgisizce (kişisel kanaatlerine göre) fetvalar verirler. Böylece kendileri de saparlar, başkalarını da saptırırlar." Hişam b. Urve diyor ki: Hadisi babamdan işittikten sonra bir sene bekledim, daha sonra tavaf esnasında Abdullah b. Amr b. As'a rasladım. Hadisi kendisine sordum. O da bana hadisi nakletti.

 

Tahric: Buhari, İlim: 100; Müslim, İlim. 2673.

 

 

 

593- ... Ebu'l-As'ın Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr b. As (r.a.) şöyle anlatıyor: Peygamber (s.a.v.) (kapalı) kapları(n kullanılmasını, yani kapalı kaplardan su içilmesini) yasaklayınca kendisine: Ey Allah'ın elçisi! Herkes kırba veya tulum bulamıyor, denildi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) insanların ziftlenmemiş (sırlanmamış) testilerden (su) içmelerine ruhsat verdi.

 

Tahric: Buhari, Eşribe: 5593; Müslim, Eşribe: 2000.

 

 

 

594- ... Ata b. Saib, babasının, Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'ın şöyle derken işittiğini haber vermiştir: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:

- "İki haslet vardır ki, kolaydır. Onları yapan da azdır. Onlara devam eden bir müslüman cennete girer." Oradakiler:

- Ey Allah'ın elçisi! O iki haslet nelerdir? diye sordular. Peygamber (s.a.v.):

- "FIer namazın ardından on kez 'Sübhanellah: on kez 'Elhamdü lillah' ve on kez 'Allahü Ekber' dersiniz. Yatarken otuz üç kez 'Sübhanellah: otuz üç kez 'Elhamdü lillah' ve otuz dört kez de 'Allahü Ekber' dersiniz" buyurdular.

Sonra Süfyan şöyle dedi: Bir tanesi otuz dört, böylece dille iki yüz elli söyleniyor ama terazide (sevap bakımından) iki bin beş yüz söylenmiş gibi oluyor.

Abdullah b. Amr şöyle dedi: Ben Peygamber (s.a.v.)'ı (tesbihleri) eliyle

sayarken gördüm.

 

Daha sonra Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:

- "FIanginiz günde iki bin beş yüz günah işler?" dediler ki:

- Ey Allah'ın elçisi! Bir mü'min tesbihlere nasıl devam etmez? Peygamber (s.a.v.):

- "Birinize şeytan (aleyhilla'ne) gelir ve ona tesbihleri söylemeden kalkıncaya kadar şunu hatırla, şunu hatırla der ve böylece (tesbihleri söylemeden) onu yerinden kaldırır.

 

Tahric: EbU Davud, Edeb: 5, 309 (H.No: 5065)

 

 

 

595- ... Ata bin Saib babasından onun da Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr b. As (r.a.) şöyle anlattı: Bir adam Nebi (s.a.v.)'e gelerek: Ey Allah'ın elçisi! Ana babamı ağlar halde bırakarak Sana geldim. Hicret etmek üzere Sana biat ediyorum, dedi. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.): "Geri dön, ana babanı ağlattığın gibi güldür" buyurdular.

 

Tahric: el-Edebü'l-Müfred, 1, 19; İbn Hibban: 419, 423; Mirgatü'l-Mefatih Şerhü Mişkati'l-Mesabih: 11,462.

 

 

 

596- ... Saib ibn Ferruh, Abdullah bin Amr (r.a.)'dan, o da Peygamber (s.a.v.)'dan hadisin benzerini (metin olarak aynısını) (metin olarak aynısını) rivayet etmiş, ancak o: "Bu ikisinin (ana babanın) rızasını almaya gayret et" cümlesini söylemiştir.

 

Tahric: Buhari, Cihad: 3004; Müslim, el-Birr ve Sıla: 2549

 

 

 

597- ... Ubeydullah b.Amir'in Abdullah b. Amr (r.a.)'dan işittiğine göre o şöyle diyor: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüze (layık olduğu) saygı ();ı) göstermeyen bizden (sünnetimiz üzerine yaşayanlardan/gereken ahlaki olgunluğa ulaşanlardan) değildir. ''

 

Tahric: Edebü'l-Müfred: 1, 443, (H. No: 354); Ebü Davud, Edeb: 4943; Tirmizi, Rahmetü's-Sıbyan: 4,322

 

 

 

598 ... Abdullah b.Amir (r.a.)'ın dostu (kölesi) Suhayb (r.a.) haber verdi şöyle dedi: Ben Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bir kimse hakkını vermeden serçe ve üzerindeki (daha büyük) hayvanı öldürürse, kıyamet günü Allah (c.c.) o hayvanı öldürdüğünden dolayı o kimseyi hesaba çekecektir (güleryüz göstermeyecek, azarlayacak, belki de azab edecektir)." Orada bulunanlar:

- Hakkı nedir? Ey Allah'ın elçisi! diye sordular. Peygamber (s.a.v.) de:

- "Keser ve yer (ondan yararlanır), başını kesip atmaz (hayvanı zayi et-

mez)" buyurdular.

 

Süfyan'a denildi ki: Hammad ibn Zeyd; bu hadisi bana Amr, Suhayb el-Hazza'dan nakletti, dedi. Bunu işiten Süfyan: Ben Amr'ın Suhayb el-Hazza şöyle dedi, dediğini asla işitmedim, o ancak: Abdullah ibn Amir'in dostu Suhayb, derdi, dedi.

 

Tahric: Ahmed b. Hanbel 2, 166, 210; Hakim, Müstedrek: 4, 233

 

 

 

599- ... Amr b. Evs'in Abdullah b. Amr (r.a.)'dan işittiğine göre o şöyle diyor: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Adaleti yerine getirenler kıyamet günü Allah (c.c.) katında nurdan minberler üzerinde Allah (c.c.)'ın yemininde (sağ yanında) yer alırlar. Allah (c.c.)'ın iki eli de sağdır. Onlar kararlarında, aileleri hakkında ve yetkileri altındakilere adil davrananlardır.''

 

Tahric: Müslim, İmare: 1827; İbn Hibban: 4484, 4485; Fethü'l-Bari: 13, 396

 

 

 

600- ... Amr b. Evs es-Sakafi şöyle diyor: Ben Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) bana şöyle buyurdular: ''Allah (c.c.) katında oruçların en sevimlisi Davud (a.s.)'ın orucu idi. ° bir gün tutar bir gün yerdi. Allah (c.c.) katında namazların en sevimlisi de (yine) Davud (a.s.)'ın namazı idi. 0, gecenin yarısında uyur, üçte birinde namaz kılar, altıda birinde (yine) uyurdu.

 

Tahric: Buhari, Teheccüd: 1131; Müslim, Sıyam: 1159, 189.

 

 

 

601- ... Ebu'l-Abbas el-A'ma şöyle diyor: Ben Abdullah b. Amr (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) benim evimde yanıma gelerek şöyle buyurdular:

- "Senin geceyi ibadetle ve gündüzü oruçla geçirdiğin bana haber verilmedi mi (sanıyorsun)? (Yani; bütün bunlar bana bildirildi.)" Ben de:

- Gerçekten öyle yapıyorum, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdular:

"Öyle yapma, zira gözlerinin senin üzerinde hakkı vardır, nefsinin senin üzerinde hakkı vardır, ailenin senin üzerinde hakkı vardır. Öyle yaparsan gözlerin yorulur, gönlün zayıflar. Namazını da kıl, uykunu da uyu. Orucunu da tut, iftarını et."

 

Tahric: Buhari, Teheccüd: 1153; Müslim, Sıyam: 1159,188.

 

 

 

602- ... Abdullah b. Amr (r.a.)'ın azadlı (kölesi) Ebu Kabus, Abdullah b. Amr (r.a.)'ı şöyle derken işittiğini haber veriyor: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Merhamet edenlere Rahman (olan Allah (c.c.) merhamet eder. Sizler yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, sizlere de gökyüzündekiler merhamet etsinler.''

 

Tahric: Tirmizi, el-Birr ve Sıla: 1925; Hakim, Müstedrek: 4, 109; Beyhaki, Siyer: 9, 41.

 

 

 

603- ... Ebu Kabus, Abdullah b. Amr (r.a.)'ın şöyle dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: ''Akraba ilişkisi Rahman'dan bir şubedir (Merhamet belirtilerinden biridir / Merhametle iç içedir). Kim bu ilişkiyi sürdürürse Allah (c.c.) da onunla ilişkiyi sürdürür (ona nimetler ihsan eder), kim de bu ilişkiyi keserse, Allah (c.c.) da onunla ilişkiyi keser (nimetlerini ihsan etmeye son verir).

 

Tahric: Tirmizi, Birr ve Sıla: 1925; Ahmed b. Hanbel, 2, 160; Hakim, Müstedrek: 4, 159.

 

 

 

604- ... Beşir ibn Selman Ebu İsmail, Mücahid ibn Cebr ve Muhriz ibn Kays ibn Saib kanalıyla şöyle anlatıyor: Abdullah b. Amr (r.a.) bir koyun (kesilmesini) emretti, koyun kesildi, bu işleri yürüten kimseye:

- Yahudi komşumuza bir şey hediye ettin mi? diye sordu ve ekledi:

Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim:

"Cebrilil (a.s) bana sürekli komşu hakları konusunda tavsiyede bulundu.

Öyle ki, komşuyu komşuya mirasçı yapacak sandım.

 

Tahric: Tirmizi, Birr ve sila: 1944; Buhari, Edebü'l-Müfred: 105; Ebu Davud, Edeb: 5152.

 

 

 

605- ... Mücahid'in Abdullah b. Amr (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Karşılıklı görüşerek ve gidip gelerek, yakınlarıyla ilişkisini sürdüren, sıla-i rahm'i yerine getiren değildir, asıl sıla-i rahm'i yerine getiren, ilişkisini kesen yakınlarıyla ilişkisini sürdüren ve koparmayandır.

 

Tahric: Buhari, Edep: 5991; Ebü Davud, I, 530; İbn Hibban: 445.

 

 

 

606- ... Davud ibn Ebu Hind şöyle diyor: Ben Şa'bi'nin şöyle anlattığını işittim: Bir adam Abdullah b. Amr (r.a.)'a geldi. O sırada ben Abdullah'ın yanında oturuyordum. İnsanların omuzlarından atlayarak geldi ve Abdullah'ın önüne oturdu. Sonra ona şöyle dedi:

- Bana heybenin gözlerinden (kendi bildiklerinden) değil de Peygamber (s.a.v.)'den işittiğin bir şeyanlat.

 

Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi:

- Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim: ''Müslüman, elinden ve dilinden müslümanların rahatsız olmadığı kimsedir. Mühacir de kötülüklerden (ya da Allah (c.c.)'ın yasakladıklarından) hicret eden (uzaklaşan) kimsedir.

 

Tahric: Buhari, İman: 10; Müslim, İman: 40.

 

 

 

607- Burada senet kritiği yapılmış olduğundan çeviriye gerek görülmemiştir.

 

Tahric: Buhari, İman: 10; Müslim, İman: 40

 

 

 

608- ... Amr b.Şuayb babasından o da dedesi Abdullah b. Amr (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr şöyle dedi: Bir adamın bulduğu hazine (gömü) ile ilgili olarak Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Eğer oturulan bir beldede ya da kullanılan bir yolda bulduysan onu ilan et, eğer bir cahiliye harabesinde ya da oturulmayan bir bölgede veya kullanılmayan bir yolda bulduysan o takdirde onda ve gömülerde (devletin) beşte bir payı vardır. "

 

Tahric: Ebu Davud, Lukata: 1710; Tirmizi, Büyu': 1289.

 

 

 

609- ... Amr b.Şuayb babasından o da dedesi Abdullah b. Amr (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Kibirlenenler kıyamet gününde (küçük kırmızı) karıncalar (büyüklüğündeki insanlar) şeklinde diriltileceklerdir. Onları zilletin her türlüsü kuşatacaktır. Cehennemde adına 'Bules' denilen bir hapishaneye sevk edilecekler, kendilerini ateşlerin ateşi kuşatacak, şaşkınlık halinde iken adına 'Ilabal Çamuru' denilen bir içecek le sulanacaklardır. Bu içecek cehennemliklerin irinlerinden ibarettir."'

 

Tahric: Buhari, Edebü'l-Müfred: 2,18. No: 558; Tirmizi, Sıfatü'l-Kıyame: 2494

 

 

 

610- ... Vehb ibn Cabir'in Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre o şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Kişiye sadece, baktıklarını (bakmakla yükümlü olduklarını) zayi etmesi (ihmal sonucu zarar görmelerine neden olması), günah olarak yeter.''

 

Tahric: Müslim, Zekat: 996; İbn Hibban: 4240.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki başlığa tıklayın:

 

90- Muaviye b. Ebi Süfyan (r.a.) Hadisleri