HUMEYDİ

 

69- İbn Abbas (r.a.) Hadisleri

 

468 ... -Abdullah b. Ebu Yezid şöyle dedi: Ben b. Abbas (r.a.)'ı şöyle söylerken işittim: Ben Peygamber (s.a.v.)'in Müzdelife'den Mina'ya önceden gönderdiği zayıf aile bireylerindendim.

 

Tahric:Buhari, Hac: 1670; Müslim, Hac: 1281.

 

 

 

469- ... Amr şöyle dedi: Bana Ata, b. Abbas (r.a.) kanalıyla Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak aynısını) haber verdi.

 

Tahric:Buhari, Cezaü's-Sayd: 1856; Müslim, Hac: 12930

 

 

 

470- ... Hasen el- Ureni'nin İbn Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) Abdülmuttaliboğullarının küçük oğullarını (hizmetçilerini) Müzdelife'den Mina'ya önceden gönderdi ve gönderirken uyluklarımıza hafifçe vurarak: "Oğulcuklarım, güneş doğuncaya kadar Akaba cemresini atmayın" diye tenbihte bulundu.

 

Tahric:İbn Mace, Menasık: 3025; Ahmed bo Hanbel,I, 234.

 

 

 

471- ... Said b. Cübeyr diyor ki: Ben b. Abbas (r.a.)'ın şöyle anattığını işittim: Bir yolculukta (hac yolculuğunda) Peygamber (s.a.v.)'le birlikteydik, bir adam devesinden düştü. Boynu kırılıp öldü. Adam ihramlıydı. Bunu gören Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Onu su ve sidirle yıkayın. Elbisesiyle (ihramıyla) kefenleyin. Başını örtmeyin, zira o kıyamet gününde tehlil (ya da telbiye) ederek diriltilecektir" buyurdular.

 

Tahric:Buhari, Cenaiz: 1265; Müslim, Hac: 12060

 

 

 

472- .. İbrahim b. Ebu Hurre en-Nasibi Said b. Cübeyr'den o da İbn Abbas (r.a.)'dan o da Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiştir. Ancak o rivayete İbn Abbas (r.a.): "Ona koku yaklaştırmayın" ifadesini eklemiştir.

 

Tahric:Buhari, Cenaiz: 1265; Müs!im, Hac: 1206.

 

 

 

473- .. .İbn Abbas (r.a.)'ın en sadık dostlarından Ebu Ma'bed şöyle der:

İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Ben Peygamber (s.a.v.)'in insanlara hitabettiklerini işittim. Şöyle buyurdular: "Hiçbir erkek, (eşi ve yakını olmayan) hiçbir kadınla yalnız kalmasın. Kadının yanında yakını olmadıkça yolculuğa çıkması helal değildir." O esnada adamın biri kalkarak şöyle dedi: Ey Allah'ın elçisi! Ben falan savaşa katılmak üzere listeye alındım. Oysa eşim hac yolcuğuna çıktı. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.): "Sen git eşinle hac et" buyurdu.

 

Süfyan der ki: Kufeliler sürekli gelip Amr'a bu hadisi sorarlar ve: Ben savaş listesine alındım, hadisi nasıldı? derlerdi.

 

Tahric:Ahmed, Müsned: 3,408; Mavsıli, Müsned: 2391, 2516; İbn Hibban, Sahih: 2731.

 

 

 

474- ... Cabir b. Zeyd'in İbn Abbas (r.a.)'tan işittiğine göre o, Peygamber (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittiğini söylüyor: "İhramlıyken ayakkabı bulamayan mest giysin, gömlek bulamayan don giysin.''

 

Tahric:Buhari, Libas: 5804; Müs!im, Hac: 1178.

 

 

 

475- ... Amr b. Dinar'ın anlattığına göre Cabir b. Zeyd kendisine şöyle haber verdi: Ben İbn Abbas (r.a.)'ı şöyle anlatırken dinledim: Peygamber (s.a.v.)'le birlikte Medine'de sekiz rekatı (öğle ve ikindiyi) cem ederek (birlikte) ve yedi rekatı (yatsıyla akşamı) cem ederek (birlikte) kıldım. Amr b. Dinar diyor ki: Cabir'e şöyle dedim: Ey Ebli Şa'sa! Sanıyorum Peygamber (s.a.v.) öğleyi son, ikindiyi ilk vaktinde, akşamı son, yatsıyı ilk vaktinde kıldı. Bunun üzerine Cabir: Buna ben de katılıyorum, dedi.

 

Tahric:Buhari, Teheccüd: 1174; Müslim, Müsafirun: 705, 55.

 

 

 

476- ... Said b. Cübeyr'in b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre b. Abbas (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'la birlikte Medine'de yolculuk ve savaş hali dışında sekiz rekat (öğle ve ikindinin farzlarını birleştirerek) ve yedi rekat (akşam ve yatsının farzlarını birleştirerek) kıldım.

 

Said b. Cübeyr diyor ki: Peygamber (s.a.v.) bunu neden yaptı? diye sordum. İbn Abbas (r.a.): Ümmetine zorluk yaşatmak istemedi, cevabını verdi.

 

Tahric:Nesai, Mevakit: ı, 290; Mavsıli, Müsned: 2401.

 

 

 

477- ... Küreyb'in İbn Abbas (r.a.)'tan aktardığına göre İb Abbas (r.a.) şöyle anlatır: Teyzem Meymline'nin yanında geceledim. Nebi (s.a.v.) gece kalktı, asılı olan su kabından hafif bir abdest aldı. - Ravi (b. Abbas (r.a.) burada Peygamber (s.a.v.)'in abdest alışını tarif etmeye başladı. Bunu, suyu azar azar kullanarak (uzuvlarını azar azar ıslatarak) yapıyordu.- Kalktım, ben de O'nun gibi yaptım, sonra geldim sol yanına dikildim, beni arkasından dolaştırarak sağ yanına aldı. Namazı kıldı ve yaslandı, yaslanınca uyudu, hatta (biraz da) horladı. Sonra kendisine Bilal (r.a.) gelerek namaza çağırdı. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) namaza çıktı ve abdest almadı.

 

Tahric:Buhari, Ezan: 859; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 763,186.

 

 

 

478- ... Amr der ki: Bana Küreyb'in ibn Abbas (r.a.) kanalıyla haber verdiğine göre ibn Abbas şöyle dedi: Sonra Peygamber (s.a.v.) Efendimiz yaslanıp uyudular, hatta horladılar. Sonra Bilal (r.a.) gelerek kendilerini namaza çağırdılar, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz namaz kıldılar ancak abdest almadılar.

 

Tahric:Buhari, Ezan: 859; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 763, 186.

 

 

 

479- ... Süfyan der ki: Bu durum Nebi (s.a.v.)'e özgü bir durumdur. Çünkü O'nun gözleri uyur ama kalbi uyumaz.

 

Tahric:Buhari, Ezan: 859; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 763, 186.

 

 

 

480- ... Amr b. Dinar'ın söylediğine göre o, Ubeyd b. Umeyr'in: Peygamberlerin rüyaları vahiydir, dediğini ve ardından da: "Yavrunı, ben rüyanıda seni boğazladığımı gördüm" (Saffat 102) ayetini okuduğunu işitmiş.

 

Tahric:Buhari, Ezan: 859.

 

 

 

481- ... Ubeydullah b. Abdullah, b. Abbas (r.a.)'ın şöyle anlattığını nakleder: Peygamber (s.a.v.) Arafatta namaz kıldınrken ben ve Fadl, dişi bir eşek üzerinde Arafat'a geldik. Eşeği yayılması için oraya bırakarak safların birine katılıp Peygamber (s.a.v.)'la birlikte namaza başladık. Peygamber (s.a.v.) bunu gördüğü halde bize hiçbir şey söylemedi.

 

Tahric:Buhari, İlim: 86; Müslim, Salat: 504.

 

 

 

482 ... Ata b. Ebu Rebah, b. Abbas (r.a.)'ı şöyle derken işittiğini söylüyür:

Ben tanıklık ederim ki. Peygamber (s.a.v.) bayram günü hutbeden önce namazı kıldırdı, sonra halka hitap etti, hutbenin kadınlar tarafından işitilmediğini gördü. Bunun üzerine kadınlar tarafına geldi, onlara öğüt ve hatırlatmalarda bulundu. Sadaka vermelerini emretti. Beraberinde Bilal (r.a.) vardI. Elbisesini sermişti. Ebu Bekir (r.a.) der ki: Sanki Bilal (r.a.) elbisesini yaymış, kadınlar da (üzerine) yüzük, küpe ve başka şeyler atıyorlardL

 

Tahric:Buhari, İlim: 98; Müslim, ideyn: 884, 2.

 

 

 

483- .. .İkrime şöyle diyor: b. Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.)'in (Sad) suresindeki secde ayeti nedeniyle secde ettiklerini gördüm. Oysa bu secde farz olan secdelerden (tilavet secdelerinden) değildi.

 

Tahric:Tirmizi, SaIat: 577; Darimi, SaIat: 1, 342

 

 

 

484- ... Said b. Huveyris şöyle diyor: b. Abbas (r.a.)'ın şöyle anlattığını işittim: Peygamber (s.a.v.)'in yanındaydık, abdest bozmadan geldi, kendisine yemek getirildi ve: Abdest almayacak mısınız? denildi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Namaz kılmayacağım ki, abdest alayım" buyurdular.

 

Tahric:Müslim, Hayz: 374; İbn Hibban, Sahih: 5208.

 

 

 

485- ... Hişam b. Urve'nin babasından aktardığına göre Ömer (r.a.) abdest bozmaya girdi, sonra dışarı çıktı, kendisine yemek getirildi. Abdest almayacak mısınız? diye sorulunca: Ben sol elimle temizlendim, sağ elimle yiyeceğim, cevabını verdi.

 

Tahric:İbn Ebu Şeybe, 8, 298. No: 4514.

 

 

 

486- ... Ebu Ma'bed şöyle der: Ben b. Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Bizler Peygamber (s.a.v.)'in namazının tamamlandığını ancak tekbirle bilirdik.

 

Amr dedi ki: Daha sonra ben bunu Ebu Ma'bed'e hatırlattım, ancak o bunu inkar etti ve: Ben bunu sana aktarmadım, dedi. Ben de daha önce aktarmıştın, dedim. Süfyan şöyle dedi: Ebu Mabed kendinden korkuyor gibiydi.

 

Tahric:Müslim, Mesaci: 583, 120, 121; İbn Hibban, Sahih: 2232.

 

 

 

487- ... Şa'bi'nin İbn Abbastan rivayet ettiğine göre İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'in bir kova zemzem emrettiğini gördüm. Kendisine zemzem çıkarıldı ve onu ayakta iken içti.

 

Tahric:Buharı, Eşribe: 5617; Müslim, Eşribe: 2027, 118

 

 

 

488- ... Ömer b. Harmele'nin İbn Abbas (r.a.)'tan naklettiğine göre İbn Abbas (r.a.) Şöyle anlatıyor: Peygamber (s.a.v.)'le birlikte teyzem Meymune'nin yanına girdim. Beraberimizde Halid b. Velid (r.a.) bulunuyordu. Meymune Peygamber (s.a.v.)'e:

-Ey Allah'ın elçisi! Sana Ümmü Üfeyk'in bize hediye ettiği bir şeyi sunmayalım mı? dedi. Ardından da kızarmış bir kertenkele getirdi. Peygamber (s.a.v.) onu görünce üç kez (tü, tü, tü, diye) tükürdü, ondan yemedi ve bizlere yememizi emretti. Sonra Peygamber (s.a.v.)'e içinde süt bulunan bir kap getirildi. Sütü içti. Ben sağında bulunuyordum Halid ise solunda. Bana: "İçme sırası sende ey çoçuk! Ama dilersen sıranı Halid'e verebilirsin" dedi. Ben de: Peygamber (s.a.v.)'in mübarek ağızlarıyla içtikleri bu sütün artanını içme sıramı kimselere vermem, dedim. Sonra Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: ''Allah (c.c.) kime bir yemek yemeyi nasip ederse: ''Allah 'ımf Bize bunda bereket ihsan et ve bunu daha hayırlısıyla değiştir" diye dua etsin. Allah (c.c.) kime bir süt içmeyi nasip ederse: ''Allah 'ımf Bize bunda bereket ihsan et ve bu nimetini artır" diye dua etsin. Ben bunun dışında yiyecek ve içeceğe denk düşen (yerine geçecek/daha uygun) bir dua bilmiyorum.

 

Tahric:Buhari, Efime: 5391; Müslim, Sayd; 1947.

 

 

 

489- ... Said b. Cübeyr şöyle diyor: İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Ben Peygamber (s.a.v.)'in minber üzerinde hitabederken şöyle buyurduklarını işittim: "Şüphesiz ki sizler Yüce Allah'a yaya olarak, ayakları ve vücudu çıplak, sünnetsiz bir şekilde kavuşacaksınız.

 

Tahric:Buhari, Rikak: 6524,6525; Ahmed b. Hanbel, ı, 220; Mavsıli, Müsned: 2396.

 

 

 

490- ... Ubeydullah b. Yezid şöyle diyor: Ben İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.)'in önem vererek, faziletine inanarak ve ondan faydalanmak isteyerek günlerden sadece bu günü, -yani Aşure gününü- aylardan da yalnızca bu ayı -yani Ramazan ayını- oruçlu geçirdiğini biliyorum.

 

Tahric:Buhari, Savm: 2006; Müslim, Sıyam: 1132.

 

 

 

491- ... Davud b. Ali'nin babasından, onun da dedesinden naklettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Eğer (gelecek seneye) dünyada kalırsam (hayatta olursam) mutlaka Aşure gününün bir gün öncesinde veya bir gün sonrasında (9 veya 11 muharrem günlerinde) oruç tutulmasını emredeceğim.

 

Tahric:Müslim, Sıyam: 1134; Ahmed b. Hanbel, I, 345

 

 

 

492- ... Abdurrahman b. Va'le el-Mısri şöyle diyor: b. Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim:

"Herhangi bir deri tabaklanırsa temiz olur."

 

Tahric:Nesai, 7, 173; İbn Mace, 2, 1193; Müslim, Hayız: 366

 

 

 

493- ... Süfyan der ki: Bize Şeybani anlattı dedi ki: Şa'bi ile birlikte mescide girdim. Şa'bı:

-Yanlarına oturacağımız arkadaşlarımızdan biri var mı? Ebu Hasın'i görüyormusun? dedi. Ben de:

- Hayır, dedim. Sonra baktı ve Yezid b. Esamm'ı gördü.

- Yanına oturabilir miyiz? diye sordu. Meymune onun teyzesi idi. Yanına oturduk. Yezid b. Esamm şöyle dedi:

İbn Abbas (r.a.)'ın yanında Peygamber (s.a.v.)'in kelerle ilgili olarak:

"Ne yerim ne de haram kılarım" buyurduğundan bahsedildi. Onu duyunca öfkelendi ve: Peygamber (s.a.v.) yalnızca helal kılan ve haram kılan olarak gönderildi ve O'nun huzurunda da keler yenildi, dedi.

 

Tahric:Müs1im, Sayd: 1948.

 

 

 

494- ... Salim b. Ebu Ca'd şöyle anlatıyor: İbn Abbas (r.a.)'a bir adam geldi ve ona şöyle bir soru yöneltti: Bir adam bilerek ve kasten bir mü'mini öldürse, sonra doğru yolu bulsa, iman edip tevbe etse ve iyi işler yapsa durumu ne olur? Bu soruya b. Abbas (r.a.) şöyle cevap verdi: Nerede onun doğru yolu bulması? Ben sizin Nebi'nizin (s.a.v.)şöyle buyurduğunu işittim: "Kıyamet günü maktul katile yapışık olarak getirilir. Damarlarından kan akmaktadır. Arş'a ulaştırıldığında maktul: Rabbim! Beni niçin öldürdüğünü şuna sor, der." İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: Yüce Allah bu ayeti ..... Kim bilerek ve kasten bir mü'mini öldürürse ... Nisa 93 ayetini Peygamberine indirdi ve indirdiğinden beri onu neshetmedi (yürüdükten kaldırmadı)

 

Tahric:Tirmizı, Tefsir: 3032; Nesai, Tahrimü'd-Dem; İbn Mace, Diyat: 2621.

 

 

 

495- ... Mabed b. Abbas'ın babasından, onun da b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre b. Abbas (r.a.) şöyle anlatır: Peygamber (s.a.v.) (hücresiyle mescid arasındaki) perdeyi açtı, insanlar Ebu Bekir (r.a.)'in arkasında saflar halindeydiler. Şöyle buyurdular: ''!vIü'min'in gördüğü veya mü'mine gösterilen sadık rüya dışında peygamberlik müjdecilerinden bir şey kalmadı. Dikkat edin! Bana Rüku veya secde halindeyken okumak yasaklandı. Rükuda Rabbi tazim edin (Sübhane Rabbiye'l-Azim, deyin). Secdede ise duada ısrar edin (dua etmeye çalışın). Belki böylece (yaptığınız) kabule şayan olur.

 

Tahric:Müslim, Salat: 479; Beyhakı, Salat

 

 

 

496- Süfyan şöyle dedi: Ben onu işitmeden önce bana onu Ziyad ibn Sa'd haber verdi. Ben de ona: Süleyman'a senden selam söyleceğim, dedim. O da bana: Evet (söyle) dedi. Medine'ye dönünce Süleyman'a ondan selam söyledim ve hadisi ondan sordum.

 

Tahric:Müslim, Salat: 479; Beyhakı, Salat

 

 

 

497- ... Ata b. Rebah'ın b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Biriniz yemek yediği zaman yalamadan ya da yalatmadan elini silmesin." Süfyan şöyle dedi: Ona Amr ibn Kays şöyle dedi: Ey Ebu Muhammed! O hadisi bize Ata, Cabir'den rivayet etti. Amr de şöyle dedi: Allah'a yemin ederim ki ben o hadisi Ata'dan, Cabir bize Mekke'ye gelmeden önce aktarırken işittim. İnşallah Amr ve Ata Cabir'e yakın bir yılda kavuşur.

 

Tahric:Buhari, Et'ıme: 5456; Müslim, Eşribe: 2031.

 

 

 

498- ... Amr'ın, Ata'dan, onun da b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) Meymune'nin cariyesine sadaka mallardan verilmiş ölü bir koyunun yanına geldi ve onu görünce şöyle buyurdu: "Keşke şunun sahipleri derisini alsalar da tabaklayıp ondan faydalansalar." O'nu işitenler: Ey Allah'ın elçisi! O koyun ölüdür, dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Haram kılınan (etinin) yenmesidir" buyurdular.

 

Tahric:Buhari, Zekat 1492; Müslim, Hayız: 363.

 

 

 

499-Ata'nın b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Amr şöyle anlattı:

Bir gece Peygamber (s.a.v.) yatsı namazını geciktirdi. Ömer (r.a.) çıkarak:

Ey Allah'ın elçisi! Namaza buyurun, kadınlar ve çocuklar uyudular. Dedi.

İbn Cüreyc de şöyle anlatır: Bir gece Peygamber (s.a.v.) yatsı namazını geciktirdi. Ömer (r.a.) çıkarak şöyle seslendi: Ey Allah'ın elçisi! Namaza buyurun, kadınlar ve çocuklar uyudular.

Amr şöyle devam eder: Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) başından sular damlayarak dışarı çıktılar ve o esnada şöyle buyuruyorlardı: "Şimdi yatsının tam vakti, mü'minleri zora sokmayacağımı bilsem, sadece bu saatte kıldınrdım. "'

 

İbn Cüreyc şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) Efendimiz başından suları silerek çıktı. O şöyle diyordu: "Ümmetime zorluk olmasaydı şimdi ya ts ın ın tam vaktiydi." Süfyan bu hadisi, haberi açıklamadığı sürece çoğu kez ibn Abbas, Amr ve ibn Cüreyc kanalıyla nakleder. Ama bize anlattı, işittim veya bize haber verdi diyerek aktarırsa bunu şununla ilgili, bununla ilgili haber verdi derdi.

 

Tahric:Buhari, M.Salat: 571; Müslim, Mesacid: 642.

 

 

 

500- ... Amr diyor ki: Tavus'un b. Abbas (r.a.)'tan naklen şöyle anlattığını işittim: Nebi (s.a.v.)'e yedi organı üzerine secde etmesi emredildi. Saçlarını veya elbisesini toplaması yasaklandı (salıvermesi ve sarkıtması istendi).

 

Tahric:Buhari, Salat: 809; Mavsıli, Müsned: 2389.

 

 

 

501- .. .İbn Tavus'un babasından, onun da b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre b. Abbas (r.a.) şöyle dedi: Nebi (s.a.v.)'e yedi organı üzerine secde etmesi emredildi. Bunlar; elleri, dizleri, (ayak) parmaklarının uçları ve alnı idi ve Allah (c.c.) dilerse saçı ve elbiseyi toplamaktan nehyedildi.

 

Süfyan şöyle dedi: İbn Tavus bunu bize gösterdi, elini alnının üzerine koydu, sonra elini yürüttü, burnunun ucuna kadar vardırdI. Babam bunu (alınla burnu) bir (organ) sayıyordu.

 

Tahric:Buhari, Ezan: 812; Müslim, Salat: 490

 

 

 

502- ... Tavus'un b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) yedi kemiği üzerine secde etmekle ve hiçbir saçı ve elbiseyi toplamamakla (saçı ve elbiseyi salıvermekle) emrolundu.

 

Tahric:Buhari, Ezan: 812; Müslim, Salat: 490.

 

 

 

503- ... Tavus şöyle diyor: Ben b. Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim:

Nebi (s.a.v.) gece kalktığı zaman teheccüd namazı kılardı. Namazda: ''Al_ lah 'ım övgü sanadır. Sen, göklerin, yerlerin ve onlarda olanların nurusun. Övgü yalnızca sanadır. Sen göklerin, yerlerin ve onlardakilerin yöneticisisin. Sen göklerin, yerlerin ve onlardakilerin hükümdarısın. Övgü yalnızca sanadır. Sen Iiak'sın. Verdiğin sözler haktır. Sana kavuşmak haktır. Cennet, haktır. Cehennem haktır. Kıyamet haktır. Muhammed (s.a.v.) haktır. Nebiler (s.a.v.) haktır. Allah'ım ancak Sana teslim oldum (Sana baş eğdim). Ancak Sana iman ettim (Seni tasdik ettim). Ancak Sana güvendim (İşlerimi Sana bıraktım). Ancak Sana yöneldim (Sana başvurdum). Düşmalarıma ancak Seninle (telkinlerinle öğrettiğin kanıt ve belgelerle) üstün geldim. Düşmanlarımla aramızdaki hükmü ancak Senin hakemliğine bıraktım. Benim geçmiş ve gelecek, gizli ve açık günahlarımı affet. Öne geçiren de geriye bırakan da ancak Sensin. Senden başka veya Senin dışında bir ilah yoktur" diye dua ederdi. 506

 

Tahric:Buhari, Teheccüd: 1120; Müslim, S.Müsafirin: 769

 

 

 

504-, .. Küreyb şöyle anlatır: İbn Abbas (r.a.)'ı şöyle anlatırken işittim:

Peygamber (s.a.v.) sabah namazını kıldığı zaman Cüveyriye'nin odasından çıktı. -Bu hanımının adı Berre idi, Berre'nin yanından çıktı denmesini hoş bulmadığı için adını değiştirdi ve Cüveyriye koydu- Gündüzün ilerlemesiden sonra Cüveyriye'nin yanına geri döndü. O hala seccadesinde oturuyordu. Ona: Sen hala oturduğun yerde duruyor musun? dedi. Hanımı da:

Evet, dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Ben senden sonra dört cümleyi üçer kez söyledim, senin söylediklerinin hepsiyle tartılsalar onlar ağır gelirdi. O dört cümle şunlardır: ''Allah (c.c.)'ı yaratıklarının sayısınca, nefsinin rızasınca, Arş'ının ağırlığınca ve kelimelerinin çokluğunca tesbih ve hamd ederim."

 

Tahric:Ebu Davud1, 472; Müslim, Zikr ve Dua: 2726

 

 

 

505-., . Ata'nın İbn Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) Ka'be'de ve Safa ile Merve arasında müşriklere gücünü göstermek için biraz hızlıca yürüyerek sa'yetti

 

Tahric:Buhari, Megazi: 4256; Müslim, Hac: 1266.

 

 

 

506-, .. Ata'nın b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: Muhassab (denilen yer) Peygamber (s.a.v.)'in konakladıkları bir yer olmaktan öte bir şey değildir.

 

Tahric:Buhari, Hac: 1766; Müslim, Hac: 1312.

 

 

 

507- ... Salih ibn Keysan şöyle anlatır: Bu hadisleri bize bu kişiler aktardılar, onların aktardıkları arasında Muhassab'ı konu alan bir hadis mevcut değildir.

 

Tahric:Buhari, Cezaü's-Sayd: 1835; Müslim, Hac: 1202.

 

 

 

508- ... Bu hadisi bize Amr iki kez haber verdi ve hakkında şöyle dedi:

Ata'nın şöyle dediğini işittim: İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim:

Peygamber (s.a.v.) kan aldırdı, o esnada ihramlıydı.

 

Tahric:Buhari, Cezaü's-Sayd: 1835; Müslim, Hac: 1202.

 

 

 

509- ... Süfyan anlattı şöyle dedi: Bu hadisi bize Amr, iki kere haber verdi. Bir keresinde; İbn Abbas (r.a.)'dan naklen Ata'nın, diğerinde de; İbn Abbas (r.a.)'dan naklen Tavus'un: Peygamber (s.a.v.) kan aldırdı, o esnada ihramlıydı, derken işittiğini rivayet eder.

 

Süfyan şöyle devam eder: Amr bu rivayeti (gerçekten) her ikisinden de işitti mi, yoksa bunlardan birisinin kuruntu mu olduğunu bilmiyorum.

 

Buhari, Cezaü's-Sayd: 1835; Müslim, Hac: 1202.

 

 

 

510- ... Yezid b. Ebu Ziyad'ın Miksem'den, onun da İbn Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) ihramlıyken kan aldırdı.

 

Tahric:İbn Mace, Menasik: 3081; Darukutni, Hac: I/239; Beyhaki, Sıyam: IV / 263.

 

 

 

511- ... Süleyman el-Ahvel şöyle diyor: Tavus'un b. Abbas (r.a.)'tan naklen şöyle anlattığını işittim: İnsanlar her yöne dağılıyodardı, bunu gören Peygamber (s.a.v.): "liiç kimse ayrılmasın ki, (herkesin) son anı Ka'be'de olsun." Süfyan şöyle der: Bu konuda Süleyman'ın bize aktardığından daha güzel bir hadis işitmedim.

 

Tahric:Buhari, Hac: 1755; Müslim, Hac: 1328

 

 

 

512- ... Süfyan yine şöyle der: Bize b. Tavus babasından, o da İbn Abbas (r.a.)'tan naklen şöyle haber verdi: İnsanlar son zamanlarının Ka'be'de olmasıyla (veda tavafını yapmadan memleketlerine dönmemekle) emrolundular. Ancak bu emir özel günlerini yaşayan hanımlardan hafifletildi.

 

Tahric:Buhari, Hac: 1755; Müslim, Hac: 1328.

 

 

 

513- ... Bize Amr anlattı, şöyle dedi: Ebü'ş-Şa'sa bana haber verdi o, ibn.

Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.) ihrambyken nikahlandı. Ebü'ş-Şa'sa: Ey Amr! Peygamber (s.a.v.)'in nikahlandığı kadının kim olduğunu düşünüyorsun? dedi. Amr da: Onun Meymune olduğunu ileri sürüyorlar dedim, diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebü'ş-Şa'sa: Bana İbn Abbas, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ihrambyken nikahlandığını haber verdi, dedi.

 

Ebü'ş-Şa'sa şöyle dedi: Bana ibn Abbas şöyle haber verdi: Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ihrambyken nikahlandı.

 

Tahric:Buhari, Nikah: 5114; Müslim, Nikah: 1410.

 

 

 

514- ... Küreyb, b. Abbas (r.a.)'ın şöyle anlattığını işitmiş: Peygamber (s.a.v.) yolculuktan dönüyordu. Ravha denilen yere geldiğinde bir kafileye yetişti. Onlara selam verdi. Selamı aldılar. Peygamber (s.a.v.):

- "Bu topluluk kimlerdir?" diye sordu. Onlar da:

- Müslümanlardır, cevabını verdiler ve:

- Siz kimsiniz? diye sordular. Peygamber (s.a.v.) de:

- "Ben Allah'ın elçisiyim" cevabını verdi. Bunu işiten bir kadın, derhal

içinde bulunduğu tahterevandan Peygamber (s.a.v.)'e çocuğunu kaldırarak: Ey Allah'ın elçisi! Buna hac olur mu? diye sordu. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.) de:

- "Evet, ona hac, sana da sevap olur" buyurdular.

 

Tahric:Müslim, Hac: 1636.

 

 

 

515- ... Muhammed b. Süka anlattı şöyle dedi: İbn Münkedir'e: -Sen borçlu olduğun halde hac mı yapıyorsun? Denildi. O da:

- Borcu en iyi ödeyen hac'dır, cevabını verdi.

 

Tahric:İbn Ebi Şeybe, Hac: 4,118-119.

 

 

 

516- ... Münkedir b. Muhammed b. Münkedir'in babasından naklen haber verdiğine göre babasına:

- Haccı çocuklarla mı yapıyorsun? Denildi. O da: -Evet, onları Allah (c.c.)'a arz ediyorum, cevabını verdi.

 

Tahric:İbn Ebi Şeybe, Hac: 4,118-119

 

 

 

517- ... Süleyman b. Yesar şöyle diyor: İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Has'am'dan bir kadın Peygamber (s.a.v.)'e kurban etini yemekle ilgili soru sordu. Fadl da Peygamber (s.a.v.)'in terkisindeydi. Kadın: Allah'ın kullarına farzı (hac), babama binek üzerinde duramayacak kadar ihtiyarlayınca ulaştı. Bizim onun yerine haccetmemiz hakkında ne buyurursunuz? dedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de: "Evet (haccedebilirsiniz)" cevabını verdiler. Süfyan şöyle dedi: Amr ibn Dinar bu hadisi bize önce Zühri, Süleyman ibn Yesar ve ibn Abbas kanalıyla aktarırdı ve ona, "Dedim ki: Ey Allah'ın elçisi! Babalarına bu hac fayda verir mi?" Buyurdular ki: «Evet, tıpkı birinizin borcu olup da ödemesi gibi" cümlelerini ekleyerek aktarmaya başladı. Bize Zühri gelince öyle söydiğini hiç görmedim.

 

Tahric:Buhari, Cezaü's-Sayd: 1854, 1855; Müs!im, Hac: 1334.

 

 

 

518- ... Tavus haber verdi ve şöyle dedi: Ben İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.)'in yasakladığı şey, yiyeceğin ölçülmeden satılmasıdır. Bazen Süfyan: (hatta yustevfe) yerine (hatta yukele) ifadesini kullanırdı.

 

Tahric:Buhari, Büyu': 2135; Müslim, Büyü': 1525.

 

 

 

519- ... Amr şöyle anlatır: Tavus'a: Ey Ebu Abdurrahman! Tarla kiralamayı bıraksan, zira onu Peygamber (s.a.v.)'in yasakladığını ileri sürüyorlar, dedim. Amr da bana: (İbn Abbas'ı kastederek) Bana bunu onların konuya en vakıf olanı haber verdi, Peygamber (s.a.v.) onu yasaklamamış, ancak: "Sizden birinizin arazisini kardeşine bağışlaması, belli bir ücret karşılığı kiralamasından daha hayırlıdır" buyurmuştur, dedi. Muaz Yemen'e geldiğinde onları oldukları hal üzere bıraktı. Ben (yani Amr) onlara yardım ederim ve veririm. Eğer kar ederlese benim de onların da yararınadır. Eğer zarar ederlerse benim de onların da zararınadır. Zira arazı Ensar'dadır onu onlara sor, dedi. Ben de Ali ibn Rifaa'ya sordum: O (tarla) kiralamadır, dedi.

 

Tahric:Buhari, Hars ve Müzaraa: 2330, 2332; Müs!im, Büyü': 1550/121.

 

 

 

520- ... Ebu Minhal'in b. Abbas (r.a.)'tan aktardığına göre b. Abbas (r.a.) şöyle dedi: Nebi (s.a.v.) Medineye geldi, oradakiler meyveyi iki ve üç yıl vadeyle alır satarlardı. Bunu gören Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Kim veresi alışveriş yaparsa fiyatı, ölçüyü, tartıyı ve süreyi belirtsin.''

 

Tahric:Buhari, Selem: 2240, 2241; Müs!im, Müsakat: 1604.

 

 

 

521- ... Ebu Tufeyl şöyle anlatıyor: İbn Abbas (r.a.)'a dedim ki: Senin kavmin Peygamber (s.a.v.)'in (tavaf esnasında) Ka'be çevresinde ve Safa ile Merve arasında hızlı yürüdüğünü (Remel yaptığını) ve bunun sünnet olduğunu ileri sürüyorlar. İbn Abbas (r.a.) bunu işitince şöyle dedi: Doğru da söylemişler yalan da. Peygamber (s.a.v.)'in hızlı yürüdüğü doğrudur, ama sünnet olduğu yalandır.

 

Tahric:Buhari, Hac: 1602; Müslim, Hac: 1266.

 

 

 

522- ... Eyyüb es-Sahtiyani Said b. Cübeyr'den naklen şöyle anlatıyor:

Arafatta İbn Abbas (r.a.)'a geldim. Kendisini nar yerken buldum. Dedi ki:

Yaklaş sen de ye. Belki sen oruçlusundur. Peygamber (s.a.v.) bu gün oruç tutmadı.

 

Tahric:Nesai el-Kübra, 2,153; Ahmed,S, 311; Beyhaki, Sıyam: 4, 284.

 

 

 

523- ... Abbas ailesinin dostu/az adlı sı Muhammed b. Huneyn'in haber verdiğine göre o, şöyle dedi: Abdullah b. Abbas (r.a.)'ın Ramazanı oruçla karşılayana hayret ettiğini ve şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Hilali gördüğünüz zaman oruç tutunuz, hilali gördüğünüz zaman iftar ediniz. Eğer hava bulutlu olursa (ramazam) otuz güne tamamlayınız.''

 

Tahric:Müs!im, 3, ı22; Darimi, 2, 7; Beyhaki, Sıyam: 4, 284.

 

 

 

524- ... Zühri şöyle dedi: Ubeydullah (r.a.) b. Abdullah'ın b. Abbas (r.a.)'tan şöyle aktardığını işittim: Nebi (s.a.v.) fetih yılının Ramazan ayında Medine'den yola çıktılar. Yolda oruç tuttular, Kedid (denilen yer)'e yere gelince iftar ettiler.

 

Tahric:Buhari, Savm: 1944; Müslim, Savm: 1113.

 

 

 

525- ... Abdullah b. Said b. Cübeyr'in babasından, onun da b. Abbas (r.a.)'dan haber verdiğine göre b. Abbas (r.a.) şöyle dedi: Nebi (s.a.v.) Medine'ye geldi, yahudiler Aşure günü orucu tutuyorlardı. Kendilerine: "Bu gün tuttuğunuz oruç nedir?" diye sordu. Onlar da: Bu gün büyük bir gündür. Bu günde Allah (c.c.) Musa (a.s.)'ı kurtardı, Firavun ailesini suda boğdu. Bunun üzerine Musa (a.s.) da bu gün şükranelik olarak oruç tuttu, dediler. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.): ''Bizler Musa (a.s.)'ya sizden daha layıkız" buyurarak bu günü oruçlu geçirdi ve diğerlerine de bu gün oruç tutulmalarını emretti.

 

Tahric:Buhari, Savm: 2004; Müs!im, Sıyam: 1130.

 

 

 

526- ... Küreyb'in b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Sizden biriniz eşine yaklaşacağında şöyle dua etmelidir: "Allah'ın adıyla. Allahım! Bizden şeytanı uzaklaştır ve bize takdir ettiğin rızıktan (doğacak çocuktan) da şeytanı uzak tut." Böyle dua ederse, kendilerine çocuk nasip edildiği takdirde şeytan (aleyhilla'ne) ona hiçbir zarar veremez."

 

Tahric:Buhari, Vudu: 141; Müslim, Nikah: 1434.

 

 

 

527- ... Nafi b. Cübeyr'in b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Dul (kadın), evlenmesine izin vermeye velisinden daha yetkilidir. Bakireden ise evlenmesi için (kendisinden) izin istenir (yetki alınır), onun susması izin vermesi demektir."

 

Tahric:Müslim, Nikah: 1421; b. Hibban, Sahih: 4088.

 

 

 

528- ... Asım b. Küleyb'in b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) lanetleşen bir adama, iki kişi arasında lanetleşirken beşincisinde elini ağzına koymasını emretti. Bazen Süfyan bu olayla ilgili olarak olarak lanetleşme azabı gerektirir, demiştir.

 

Tahric:Ebü Davud, Talak: 2255; Nesai, Talak: 6, 175

 

 

 

529- ... Kasım b. Muhammed şöyle anlatıyor: İbn Abbas (r.a.)'ın yanında lanetleleşenlerden söz açıldı, bunun üzerine Abdullah b. Şeddad, İbn Abbas (r.a.)'a: Peygamber (s.a.v.)'in, hakkında: "Birini delilsiz recmetseydim onu ederdim" buyurduğu kadın bu mudur? diye sordu. İbn Abbas (r.a.) da: Hayır, o, kötülüğü açıktan yapan kadındır, dedi.

 

Tahric:Buhari, Temenni: 7238; Müslim, lian: 1497/13.

 

 

 

530- ... Said b. Cübeyr'in b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Giysilerinizin en hayırlısı beyaz olanıdır. Sağ olanlarınız onu giysin, ölenlerinizi de onunla kefenleyiniz. Sürmelerinizin en hayırlısı da ismiddir (artimuan). Zira o gözü cilalar (canlandırır) ve kirpiği bitirir (çıkartır/gürleştirir)."

 

Tahric:Alımed: 5, 353; 1, 255; İbn Hibban, Sahih: 5423, 6072, 6073; Mavsıli, Müsned: 2410.

 

 

 

531-Hişam b. Urve'nin babasından onun da b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre b. Abbas (r.a.) şöyle dedi: İnsanlar vasiyette dörttebire düşseler (mallarının dörtte birini vasiyet etseler) benim daha çok hoşuma gider. Çünkü Peygamber (s.a.v.): "(Mallarının) üçtebirini vasiyet ediyorlar, olabilir ama o bile çok!" buyurdular.

 

Buhari, Vasaya: 2743; Müslim, Vasiyet: 1629; İbn Ebi Şeybe, Vasaya: ll, 199.

 

 

 

 

532-Ubeydullah b. Abdullah'ın İbn Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Sa'db. Ubade, Nebi (s.a.v.)'den annesinin yerine getiremeden vefat ettiği bir adağı hakkında fetva istedi. Peygamber (s.a.v.) de ona: "Onun adına sen yerine getir" buyurdular.

 

Tahric:Buhari, Vasaya: 2761; Müslim, Nüzur: 1638.

 

 

 

533-Amr'ın Avsece'den onun da İbn Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre adamın biri Peygamber (s.a.v.)'in zamanında vefat etti ve arkasında azad ettiği kölesinden başka bir varis bırakmadı. Peygamber (s.a.v.) de adamın mirasını ona verdi.

 

Tahric:Hakim, Sünen: 4, 347; Mavsıl!, Müsned: 2399.

 

 

 

534- .. .İbn Cüreyc'in Ata'dan, onun da İbn Abbas (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) dokuz hanımla evliyken vefat etti, sekizinin yanında kalırdı. (Sevde binti Zem'a kendi sırasını Hz. Aişe (r.a.)'e vermişti).

 

Tahric:Müslim, Rada':1465, 52; Nesai, Nikah: 4, 53.

 

 

 

535- .. .İkrime şöyle diyor: Ben b. Abbas (r.a.)'ın şöyle anlattığını işittim: Peygamber (s.a.v.) (su içilen) bardağa üflenmesini ya da bardağın içine solumasını yasakladı.

 

Tahric:İbn Hibban, Sahih: 5316; Mavsili, Müsned: 2402.

 

 

 

536-Said b. Cübeyr şöyle anlatıyor: İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: O perşembe, ne acı perşembeydi. Sonra ağladı. Gözyaşları yerdeki çakılları ıslattı. Bunun üzerine kendisine: Ey Abbas'ın babası! Nedir o Perşembe? Denildi. Şöyle cevap verdi: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Peygamber (s.a.v.)'in Perşembe günü ağrısı arttı, Bunun üzerine şöyle buyurdular: "Bana (kağıt kalem gibi) yazı yazabileceğim bir şeyler getirin de size bir kitap (vasiyet) yazayım ki, daha sonra hiçbir zaman yolunuzu şaşırmayasınız." Oradakiler Peygamber (s.a.v.)'e kağıt kalem verelim vermeyelim konusunda tartıştılar. Oysa hiçbir peygamberin huzurunda tartışmak uygun değildir. Her halde Peygamber (s.a.v.) ağrının şiddetinden sayıkhyor, dediler. Tekrar başına toplandılar. Bunu gören Peygamber (s.a.v.): "Benim çevremden uzaklaşınız, benim içinde bulunduğum durum, sizin beni davet ettiğiniz şeyden daha hayırlıdır" buyurdular. Said b. Cübeyr şöyle dedi:

Peygamber (s.a.v.) oradakilere üç şey vasiyet ettiler ve şöyle buyurdular: ''Müşrikleri Arap Yarımadasından çıkarınız, gelen elçilere ve elçi heyetlerine benim izin ve hediye verdiğim gibi siz de izin ve hediye veriniz." Süfyan diyor ki: Ravilerden Süleyman: Said b. Cübeyr'in üçüncüyü söyleyip söylemediğini bilmiyorum, dedi.

 

Tahric:Buhari, Cihad: 3053; Müslim, Vasiyet: 1637.

 

 

 

537- ... Amr, Said b. Cübeyr'den naklen b. Abbas (r.a.)'ı anmadan şöyle anlattı: Nebi (s.a.v.) kendisine Kur'an indiği zaman ezberlemek amacıyla acele ederdi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Doğrusu o vahyolunanı kalbine yerleştirmek Bize düşer" (Kıyame 16) ayetini indirdi.

 

Tahric:Buhari, Tefsir: 4927; Müslim, Salat: 448; b. Hibban, Sahih: 39.

 

 

 

538- ... Amr, Said b. Cübeyr'den naklen b. Abbas (r.a.)'ı anmadan şöyle anlattı: Nebi (s.a.v.) kendisine Kur'an indiği zaman ezberlemek amacıyla acele ederdi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey Muhammed! Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Doğrusu o vahyolunanı kalbine yerleştirmek (...) Bize düşer." (Kıyame 16) ayetini indirdi. İbn Abbas şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) kendisine: "Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla.) ininceye kadar surenin sonunu bilmezdi.

 

Tahric:Buhari, Tefsir: 4927; Müslim, 448; İbn Hibban, Sahih: 39.

 

 

 

539- ... Bize Humeydi anlattı, şöyle dedi: Bize Süfyan anlattı, şöyle dedi:

Bize Ata ibn Saib anlattı, ben onun hazır bulunduğu bir şehitlikten söz ettiğini işittim. Sonra nefesleniyor ve ağlıyordu. Orada falan, falan, falan, falan ve Muksim bulunuyordu. Said ibn Cübeyr Muksim'e: Yemek konusunda söyleneni hepiniz işittiniz mi? dedi. Muksim şöyle dedi: Topluma anlat ey Ebu Abdullah! Bunun üzerine Said b. Cübeyr şöyle dedi İbn Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Şüphesiz ki bereket, yemeğin ortasına iner, öyleyse sizler de kenarlarından (önünüzden) yiyiniz, ortasından yemeyiniz."

 

Tahric:İbn Hibban, Sahih: 5245.

 

 

 

540-" .İkrime'nin b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bizim için kötülük örneği yoktur (kötüden örnek olmaz). Bağışından dönen, kusmuğuna dönen köpek gibidir."

 

Tahric:Buhari, Hiyel: 6975.

 

 

 

541 -" .İkrime'nin b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre b. Abbas (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bir kimse resim (canlı varlık resmi) yaparsa azabolunur ve ona ruh vermesi teklif edilir. Oysa onu yapamaz (ve ebedi azap çeker). Bir kimse sahte rüya düzer söylerse azabolunur ve iki arpayı birbirine düğümlemesi teklif edilir, oysa onu yapamaz (ve ebedi azap çeker). Bir kimse hoşlanmadıkları (veya istemedikleri) halde bir topluluğa kulak verirse, kıyamet gününde kulaklarına kurşun döküıür."

 

Tahric:Buhari, libas: 5963; Müslim, Libas: 2110

 

 

 

542. Said b. Ebu Said el-Makburi'nin Yezid b. Hürmüz'den naklen anlattığına göre Yezid şöyle dedi: Necdet, ibn Abbas (r.a.)'a fethe katılan kadın ve köleye ganimetten ne kadar pay verileceğini, çocukların öldürülmesini, yetim'den yetim adının ne zaman kalkacağını, yakın akrabaların kimler olduğunu soran bir mektup yazdı. Bunu okuyan İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi:

Ey Yezid! Yaz. Eğer Necdet'in alımaklığı tutmasa bu mektubu yazmazdım. Yaz: Mektubunda yakın akrabaların kimler olduğunu soruyorsun, bizler kendimizin yakın akrabalar olduğumuzu ileri sürüyorduk ancak kavmimiz buna karşı çıkıyor.

Fetihte bulunan kadın ve köleye ne kadar pay verileceğini soruyorsun, onlara pay verilmez ancak (ganimetten bir miktar) verilir.

Yetimden yetim isminin ne zaman kaldırılacağını soruyorsun, akıl baliğ olup evlenme yaşına gelinceye, kendi işlerini kendileri çekip çevirinceye kadar bu isim ondan kaldırılmaz.

Çocukların öldürülmesinden soruyorsun, oysa Peygamber (s.a.v.) çocukları öldürmemiştir. Musa (a.s.)'ın arkadaşının öldürdüğü çocuk hakkındaki bildiklerini sen de öldüreceğin çocuklar hakkında bilmeden onları öldürme.

 

Tahric:Müslim, Cihad: 1812; Mavsıll, Müsned: 2550.

 

 

 

543- .. .İkrime şöyle anlatıyor: b. Abbas (r.a.)'a Hz. Ali (r.a.)'nin dinden dönenleri yaktığı haberi ulaşınca b. Abbas (r.a.) Şöyle dedi: Ben Ali (r.a.)'nin yerinde olsaydım, onları öldürürdüm. Çünkü Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Kim dinini değiştirirse (İslam dinini bırakıp başka dine geçerse), onu öldürünüz." Onları yakmazdım, çünkü Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "lIiç kimsenin Allah (c.c.)'ın azabıyla (yakmakla) azabetmesi uygun değildir." Süfyan diyor ki: Ammar ed-Dühni şöyle der: O mecliste ki, Amr b. Dinar'ın bulunduğu bir meclisti ve orada bulunan Eyyüb bu hadiseyi şöyle aktarıyordu: Şüphesiz ki Hz. Ali (r.a.), onları yakmadı, ancak onlar için kanallar kazdı ve ölmeleri için üzerlerine duman gönderdi.

 

Tahric:Buhari, Cihad: 3017; Mavsıli, Müsned: 2532, 2533.

 

 

 

544- ... Süfyan anlattı şöyle dedi: Ebu Cüveyriye el-Cermi'nin şöyle dediğini işittim: İbn Abbas (r.a.) sırtını Ka'be'ye yaslanmış durumdayken kendisine Bazık (isimli içki) hakkındaki hadisleri sordum. Allah (c.c.)'a yemin ederim ki, ona içkiyi soran ilk Arap bendim. Soruma şöyle cevap verdi: Hz. Muhammed (s.a.v.), (Bazık denilen) içkiden öne geçti (Hz. Muhammed (s.a.v.)'in sarhoş eden içeceğin haramlığına hükmetmesi, Arapların adını değiştirip Bazık demelerinden öne geçti), sarhoş eden şey haramdır.

 

Tahric:Buhari, Eşribe: 5598; Nesa!, Eşribe: 8,321

 

 

 

545- .. .İkrime'nin b. Abbas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) Cebrail (a.)'e: "Musa (a.s.) hangi süreyi tamamladı?" diye sordu. O da: ''Mükemmel ve eksiksiz olanı (on yılı) tamamladı" diye cevap verdi.

 

Tahric:Tabari, Tefsir: 20, 68; Mavsili, Müsned: 2408

 

 

 

546- ... Süfyan şöyle dedi: Bize Zühri, Ubeydullah (r.a.) kanalıyla şöyle anlattı: Süfyan ömrünün sonlarına doğru ulaşınca, (daha önce İbn Abbas (r.a.)'la Ebu Hureyre (r.a.) arasında tereddüd ettiği rivayetin), İbn Abbas (r.a.)'tan olduğunu kesinleştirerek şöyle dedi: Uhud savaşı dönüşünde Nebi (s.a.v.)'e ( ... ) bir adam geldi ve gördüğü bir rüyayı şöyle anlattı: Ey Allah'ın elçisi! Bu gece rüyamda buluta benzer bir şey gördüm, ondan yağ ve bal yağıyordu. İnsanlar da ellerini açıp bu yağmurdan almaya çalışıyorlardı. Azıcık alan yanında çokça alan da vardı. Derken yerden göğe kadar uzanan bir ip gördüm, siz o ipe tutunup yukarı çıktınız, sizden sonra birisi daha tutunup çıktı, sonra birisi daha tutunup çıktı, sonra birisi daha tutundu, ancak ip koptu, fakat ipi eklediler o da çıktı.

Ebu Bekir (r.a.): Ey Allah'ın elçisi bırak bu rüyayı ben yorumlayayım, dedi. Peygamber (s.a.v.) de: "Yorumla" diyerek izin verdi. Ebu Bekir (r.a.):

Rüyada gördüğü bulutumsu şey, islamdıL İnsanların almaya çalıştıkları yağ ve bal yağmuru Kur'cln'dır. Onun bal gibi tadı ve yağ gibi yumuşaklığıdır. İnsanların ondan avuç avuç almaları da ondan az veya çok nasiplenenlerdir. Yerden göğe uzanan ip de Senin getirdiğin hakikattir. Sen ona yapıştın, Allah (c.c.) da seni yükseltti. Senden sonra bir adam ona yapışacak o da yükselecektir. Ondan sonra bir adam daha yapışacak o da yükselecektir. Ondan sonra biri daha yapışır fakat ip kopar. Ancak onun için ip eklenir o da yükselir. Ey Allah'ın elçisi doğru yorumladım mı?

Peygamber (s.a.v.) şu cevabı verir: "Kiminde doğru yorumladın, kiminde yanlış." Ebu Bekir (r.a.) şöyle der: Öyleyse Allah (c.c.)'a yemin verdim (yanlışlarımı söyleyeceksin).

Peygamber (s.a.v.) Ebu Bekir (r.a.)'e: "Hayır ey Ebu Bekir (yanlışlarını söylemeyeceğim)! Yemin verme (yeminini tekrarlama)" buyurdular.

 

Tahric:Buhari, Tabir: 7000; Müslim, Rü'ya: 2269

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki başlığa tıklayın:

 

70- Abdullah b. Ca'fer (r.a.) Hadisleri