HUMEYDİ

 

65- Huzeyfe İbn Yeman (r.a.) Hadisleri

 

444- ... Ebü Ferve el-Cüheni şöyle dedi: Abdullah b. Ukeym'in şöyle anlattığını duydum: Bizler Medayin şehrinde (orada genel vali olan) Huzeyfe (r.a.)'nin yanında bulunuyorduk, çiftçileri temsil eden (lider veya önemli) birinden (içmek için) su istedi. O da suyu gümüş bir bardakta getirdi. Bunu gören Huzeyfe (r.a) bardağı getirene fırlattı- o, çok sinirli bir adamdı- onun için kendiSiyle konuşmaktan çekindiler. Sonra oradaki topluluğa dönerek şöyle dedi: Bu olaydan dolayı sizlerden özür diliyorum, ben bu adama bana bu kaptan su vermemesini söylemiştim. Daha sonra şöyle devam etti: Peygamber (s.a.v.) aramızda bulundukları bir sırada şöyle buyurdular: "Altın ve gümüş kaplardan (su) içmeyiniz, atlas ve ipek kumaşlardan elbise giymeyiniz. Bunlar dünyada kafirlerin, ahirette ise sizlerindir.

 

Tahric:Müs!im, el-Libas ve'z-Zineh: 2067; Nesai, Zinet: 8, 198, 199.

 

 

 

445- ... Süfyan şöyle dedi: Bize ibn Ebi Necih Mücahidden, o da Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan naklen şöyle anlattı: İbn Ebi Leyla şöyle dedi: Biz Huzeyfe ile birlikte idik o bize bu hadisin tamamen aynısını anlattı.

 

Tahric:Müslim, el-Libas ve'z-Zineh: 2067; Nesai, Zinet: 8,198,199.

 

 

 

446- ... Ebu Vail'in Huzeyfe (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) gece kalktıkları zaman dişlerini misvakla fırçalarlardı.

 

Tahric:Buhari, cum'a: 889; Ahmed b. Hanbel,S, 402.

 

 

 

447- ... Ebu Vail şöyle dedi: Huzeyfe (r.a.)'in şöyle anlattığını işittim:

Peygamber (s.a.v.)'in toplumun çöplüğüne geldiğini ve ayakta küçük abdestini bozduğunu gördüm. Bunu görünce ben geri çekilmeye yeltendim, bunun üzerine beni kendisine doğru çekti, öyle ki hemen arkasında yer aldım. İşini bitirince abdest aldı ve mestleri üzerine meshetti.

 

Tahric:Buhari, Vudu: 224; Müslim, Taharet: 2730

 

 

 

448- ... Hemam b. Haris şöyle anlatır: Bizler Huzeyfe (r.a.)'in huzurundaydık, yanımıza bir adam uğradı, Huzeyfe (r.a.)'ye şöyle denildi: Bu gördüğün, yöneticilere söz taşıyan bir adamdır. Bunun üzerine Huzeyfe (r.a.) şöyle dedi: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim: "Söz taşıyanlar cennete girmeyecekler." Süfyan: Söz taşıyanlar, koğuculardır, dedi.

 

Tahric:Buhari, Edep: 6056; Müslim, İman

 

 

 

449- ... Rib'i b. Hıraş'ın Huzeyfe (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) uyumak istedikleri zaman elini başının altına koyar, sonra şöyle dua ederlerdi: ''Allahım! Kullarını topladığın-ya da yeniden dirilttiğin-gün beni azabından koru.''

 

Tahric:Tirmizi, Deavat: 3395.

 

 

 

450- ... Müslim b. Nüzeyr'in Huzeyfe (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) inciğinin kalın yerinden tuttular ve: "İzarın (gömleğin) yeri burasıdır, eğer çekinirsen daha aşağısı, yine çekinirsen daha da aşağısıdır. Ama yine de çekinirsen, gömleğin topuklardan daha aşağıda bulunması uygun değildir" buyurdular.

 

Tahric:Tirmizi, Meblaği'l-İzar: 4, 247; İbn Mace, Mevzii'l-İzar: 2, 1182; İbn Hibban, Sahih: 5445.

 

 

 

451- ... Zeyd b. Vehb şöyle der: Huzeyfe b. Yeman (r.a.)'ın şöyle anlattığım işittim: Bize Peygamber (s.a.v.) iki olay haber verdi, birinin gerçekleştiğini gördüm, ikincisini bekliyorum. Peygamber (s.a.v.) bize (emanetin nasıl indiğini) şöyle haber verdi: "Emanet (yani din duyguları, adalet ve güvenlik ilkeleri ilk önce) adamların gönüllerinin derinliklerine indi (böylece yaratılıştan gelen salih duyguyla duygulandılar). Kur'an indi, Kur'an'ı okudular, Kur'an'dan bilgi aldılar ve sünneti bildiler (öğrendiler ve bundan, sonradan kazanılan duyguyla duygulandılar)."

Peygamber (s.a.v.) bizlere emanetin nasıl geri kaldırıldığım da haber verdi ve şöyle buyurdu: "(Yaratılıştan gelen ve sonradan kazanılan duyguyla duygulanan bilgiç) kimse (gece) uykusunu uyur. O uyurken emanet hafızasından silinip alınır da, emanetin izi, yanık yeri gibi rengi uçuk bir nokta halinde kalır. Sonra o (bilgin) kişi bir uyku daha uyurken emanet (in geri kalan kısmı da) alınır. Bunun izi de kazma sallayan bir işçinin elindeki kabarcık gibi kalır (bir süre sonra da söner gider)."

Sonra Peygamber (s.a.v.) eline taşlar alıp onlarla ayaklarını göstererek taşları aşağı bıraktı ve şöyle buyurdu: C~yağına düşürdüğü n taşın düştüğü yeri şişirdiği ve senin onu bir kabarcık olarak görmen gibidir. Oysa bu kabarcığın (Vücudun hayati fonksiyonu üzerinde) etkili bir rolü yoktur (bir süre sonra sönüp gider)",

Böyle bir durumda halk birbiriyle alışveriş etmek ve medeni ilişkilerde bulunmak için (zorlu bir günün) sabahına erişmiş bulunur. Hiçbir kimse emaneti geri verme fırsatı bulamaz. Şöyle ki: Bazen falan sülale içinde güvenilir kimse vardır (emaneti ona veririm), denilir. Bazen birisinin lehine:

"O ne kahramandır, ne ince ruhludur ve ne akıllı kişidir!" diye tanıklık edilir. Oysa hakkında propaganda yapılan şahsın kalbinde hardal tanesi kadar iman izi yoktur.

Huzeyfe (r.a.) der ki: Bana öyle bir zaman geldi ki, (öyle bir zamanda yaşadım ki) o (mutlu ve güvenli) dönemde kiminle alışverişte bulunayım diye endişe etmezdim. Çünkü ilişki kuracağım kimse müslümansa İslam dini, eğer hristiyan ve yahudi ise bulunduğu yerin valisi onu bana ihanet etmekten alıkordu. Böylece o dönemde genel bir güvenlik hakimdi. Bu gün ise ben, falan ve filandan başkasıyla alışveriş edemez oldum.

 

Tahric:Buhari, Rikak: 6497; Müslim, İman: 143.

 

 

 

452- ... Ebu Vail'in Huzeyfe b. Yeman (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Huzeyfe (r.a.) şöyle dedi: Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle dedi:

- Bize fitneyi kim anlatacak? Dedim ki:

- Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Adamın imtihanı, ailesi, malı ve komşusu yüzündendir. Bu imtihan esnasındaki yanlışlarını (kıldığı) namaz, (verdiği) zekat, sadaka ve (tuttuğu) oruç kapatır." Bunu işiten Ömer (r.a.) şöyle dedi:

- Benim sormak istediğim o değildi, ben sana deniz dalgası gibi dalgalanan fitneyi soracaktım. Ben de:

- Bunun önünde kilitli bir kapı vardır, adamın öldürülmesi ya da ölmesi, dedim. Bunun üzerine Ömer (r.a.):

- Bu kapı kınlacak mı, yoksa açılacak mı? diye sordu.

- Hayır, açılmayacak, belki kınlacaktır, diye cevap verdim. Bu sefer

Ömer (r.a.):

- Bu kapının kıyamete kadar kilitlenmemesi daha uygundur, dedi.

Ebu Vail der ki: A'meş bize şöyle anlattı: Hz. Ömer (r.a.) kapının kendisi olduğunu biliyor mu? diye Huzeyfe (r.a.)'e sormaktan çekindik, Mesruk'a emrettik, Huzeyfe (r.a.)'e o sordu. Huzeyfe (r.a.): Evet, yarından önce gecenin olduğunu bildiği gibi biliyordu, bu benim aktardığım bir olaydır, bulmaca gibi karma karışık, acaib ve garaib sözler değildir dedi.

 

Tahric:Buhari, Mevakitü's-Salat: 525; Müslim, iman: 144.

 

 

 

453- ... Asım b. Behdele'nin Zir b. Hubeyş'ten rivayet ettiğine göre Zir şöyle anlatır: Huzeyfe (r.a.)'ye dedim ki:

- Peygamber (s.a.v.) Beytü'l-Makdis'te namaz kıldı mı? Huzeyfe benim soruma:

- Sen orada kıl mı diyorsun? Ey dazlak! diye cevap verdi. Ben de:

- Evet, aramızda (hakem olarak) Kur'an vardır, dedim. Huzeyfe:

- Kur'an'dan delilini getir, böyle yapan zafere ulaşır, dedi.

Ben de: "Kulunu (Muhammed 'i) bir gece Mescidi Haram'dan (Mekke'den) .... Meseidi Aksa'ya (Kudüs'e) götüren Allah'ın şanı yücedir" (İsra 1) ayet-i kerimesini okudum. Bana Huzeyfe (r.a.):

- Orada namaz kıldığını bu ayetin neresinde buluyorsun? diye sordu ve ekledi:

- Eğer orada namaz kılsalardı Mescid-i Haram'da namaz kılmak üzerinize farz kılındığı gibi Beyti'l-Makdis'te namaz kılmak da üzerinize farz kılınırdi. Daha sonra Huzeyfe (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'e adına Burak denen sırtı dümdüz ve upuzun bir hayvan getirildi. Adımı göz alabildiğince uzundu. Peygamber (s.a.v.)'la Burak birbirinden ayrılmadılar. Cenneti, Cehennem'i, ahiretin vadedilen iyilik ve güzelliklerini bütünüyle gördüler. Huzeyfe (r.a.) dedi ki: Peygamber (s.a.v.)'in Burak'ı oraya bağladığından söz ederler, hiç O'ndan kaçar mı, niçin kaşsın? Açığı ve gizliyi bilen Yüce Allah onu Peygamber (s.a.v.)'in emrine vermiştir.

 

456 Tirmizi, 5, 307; Ahmed, Müsned: 38, 321; İbn Hibban, Sahilı: 45.

 

 

 

454- ... Rib'i b. Hıraş'ın Huzeye (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Benden sonra iki kişiye uyunuz, bunlar; Ebu Bekir (r.a.) ve Ömer (r.a.)'dir. Ammar'ın kılavuzluğunu rehber edininiz ve Ümmü Abd'in sözüne bağlı kalınız."

 

Tahric:Tirmizi, Menakib5, 668: Hakim, Müstedrek: III/75.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki başlığa tıklayın:

 

66- Ebu Mes'ud El-Ensari (r.a.) Hadisleri