HUMEYDİ

 

47- Fatima Bint-i Kays El-Fehriye (r.anha) Hadisleri

 

367- ... Mücalid b. Said el-Hemedani Şa'bi'den naklen şöyle anlatır: Şa'bi şöyle dedi: Fatıma binti Kays Kufe'ye, oğlan kardeşi Dahhak b. Kays'ın yanına geldi. Dahhak KUfe valisi idi. Bizler Fatıma'ya gelerek kendisine sorduk, bu soru üzerine Fatıma şöyle dedi: Ben Amr b. Hafs b. Muğire'nin eşiydim beni Talak-ı Minle (dönüşü olmayan talakla) boşadı ve Yemen'e (doğru yola) çıktı. Ben de Peygamber (s.a.v.)'e geldim, durumu kendilerine anlattım ve nafaka istedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) elbisesinin yeniyle kadından kendilerini örttüler, Ebu Bekir (r.a.) de (aynı şekilde kadından) kendisini gizledi, Peygamber (s.a.v.) kadına seslenerek: "Kays ailesinin kızı beni dinle! Nafaka ve barındırma yükümlülüğü, ancak erkeğin kadına dönme hakkı olduğu zaman sözkonusudur, erkeğin kadına dönme hakkı olmadığı zaman nafaka ve barındırma yükümlülüğü yoktur" buyurdular. Sonra bana şöyle buyurdular: "Ümmü Şerik binti Ebu'l-Akr'ın yanında iddetini tamamla." Sonra da şöyle buyurdular: "Bu hanım, (bir çok misafirin gelip gitmesi nedeniyle) evinde çokça sohbet edilen bir hanımdır. Ümmü Mektum'un oğlunun yanında iddetini tamamla. Zira o, gözleri perdeli bir erkektir. Elbiseni çıkarırsın o seni görmez."

 

Tahric: Müslim, Talak: 1480/42

 

 

 

368- ... Mücalid b. Said'in Şa'bi'den aktardığına göre Şa'bi (r.a.) şöyle anlatır: Fatıma binti Kays el-Pihriye KUfe'ye oğlan kardeşi Dahhak b. Kays'ın yanına geldi, Dahhak Kufe'ye vali olarak atanmıştı. Konuyu sorup öğrenmek amacıyla Fatıma (r.a.)'ya geldik. O şöyle dedi: Öğle sıcağının şiddetli olduğu sırada bize Peygamber (s.a.v.) hitabettiler ve şöyle buyurdular: "Ben size ne teşvik etmek ne de engellemek için sesleniyorum. Ancak bana Temim-i Dari'nin aktardığı ve sevinci kaylule uyku mu engelleyen bir olaydan dolayı sesleniyorum. Temim-i Dari'nin amcaoğlundan naklen bana anlattığına göre onlar, denizde Şam tarafına doğru yola çıktılar, kendileri şiddetli bir fırtınaya yakalandılar, fırtına onları denizde bir adaya sığınmaya zorladı. Orada ön tarafı uzun tüylü bir hayvanla karşılaştılar. Hayvana:

- Ey hayvan! Sen nesin? diye sordular. Hayvan da:

- Ben Cessase'yim, diye cevap verdi.

- Bize haber verir misin? Dediler. O da:

- Ben size ne bir şey haber veririm ne de sizden bir şey sorarım. Fakat şu manastırda size bilgi vermeye ve sizden bilgi almaya istekli olan bir adam var, dedi. Biz de hemen manastıra girdik. Bir de ne görelim orada tek gözlü bir adam bulunmaktaydı. Adam zincirlere bağlı aşırı üzgün ve çokça şik&yetçiydi. Bizi görünce şöyle dedi:

- Siz uydunuz mu? Biz de kendisine haber verdik, bunun üzerine:

- Taberiye gölcüğü ne oldu? diye sordu. Biz de:

- Olduğu gibi duruyor, suyundan çevresindekileri ve onların ürünlerini suluyor, dedik.

- Amman'la Beysan arasındaki hurma ne oldu? diye sordu. Biz de:

- Her yıl meyvesini yediriyor, dedik.

- Zuğar pınarı ne oldu? diye sordu. Biz de:

- Çevresindekiler suyundan içiyor, ürünlerini suyuyla suluyorlar, dedik.

- Eğer o pınar kurusaydı ben bu zincirlerimden kurtulacaktım, şu ayaklarımı Medine dışında hangi şehire koysam onu ezecektim, dedi. Sonra Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdular: "Benim sevincim bu noktaya ulaştı." Sonra da şöyle buyurdular: ''Nefsim kudret elinde olan Allah (c.c.)'a yemin ederim ki: Medine'nin her bir parçasında (köşesinde) kılıncını kınından çıkarmış bir melek vardır ve o kısma girmesine engel olur."

 

Şa'bi şöyle dedi: Muharrer b. Ebu Hureyre (r.a.) ile karşılaştım. Bunu bana babası kanalıyla Nebi (s.a.v.)'den nakletti ve "ve Mekke'ye" eklemesinde bulundu. Ardından da: Doğu tarafından, nedir bu doğu tarafından, nedir bu doğu tarafından, dedi.

 

Şa'bi şöyle dedi: Kasım b. Muhammed'le karşılaştım, bunu bana Aişe (r.anha) kanalıyla Nebi (s.a.v.)'den benzer bir şekilde aktardı.

 

Tahric: Müslim, Fiten: 2942; Ebu Davud, Melahim: 4327; İbn Mace, Fiten: 4327.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki başlığa tıklayın:

 

48- Esma' Bint-i Yezid El-Eşheli (r.anha) Hadisleri