HUMEYDİ
17- Mu'minlerin Annesi
Aişe (r.anha) Hadisleri
159- ... Urve b. Zübeyr
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre o şöyle dedi: Ben Aişe (r.anha)'nin şöyle
dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.), adına "Parak" denen bir kaptan yıkanırdı,
ben ve o bir tek kaptan yıkanırdık.
Tahric: Buhari, Gusül:
250; Müslim, Hayız: 321
160- ... Zühri'nin
Amra'dan onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Ümmü Habibe binti
Cahş, yedi sene kan gördü. Peygamber (s.a.v.) Efendimize bunu sordu, Peygamber
(s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdular:
"Bu sadece damardan
gelen bir kandır, hayız kanı değildir." Kadına banyosunu yapıp namazını
kılmasını emrettiler. O da her namazda banyosunu yapar, leğene oturur ve kan(ın
kırmızılığı suyun yüzeyine) çıkardı.
Tahric: Buhari, Hayız:
327; Müslim; Hayız: 334
161-H.Seleme b.
Abdirrahman'dan rivayet edildiğine göre o şöyle dedi: Abdurrahman b. Ebi Bekir
Aişe (r.anha)'nın yanında abdest aldı, Aişe (r.anha) ona: Abdurrahman! Abdesti
güzelce aL, ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Cehennemde yanacak ökçelere yazıklar olsun."
Tahric: Müslim, Taharet:
240; Nesai, Guslü'r-Ricleyn: 1, 77
162- .. .İbn Ebi Atik'in
Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine o şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: ''Misvak, hem ağzı temizler, hem de Rabbin rızasını
kazandırır."
Tahric: Nesai,
Babü't-Tergib fi's-Sivak: 1, 10; İbn Mace, Babü's-Sivak: 1, 106
163-H.Hişam b. Urve'nin
babasından onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre o şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) cünüplükten temizlenmek için boy abdesti almak istediğinde kaba elini
sokmadan, önce elini yıkayarak başlar. Sonra ayret yerini yıkar, sonra namaz
abdesti gibi abdest alır, sonra saçına suyu içirir (yeterince ıslatır), sonra
da başına üç kez su dökünürdü.
Tahric: Buhari, Gusül:
248; Müslim, Hayız: 316
164- ... Hişam b.
Urve'nin babasından onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre o şöyle
dedi: Peygamber (s.a.v.)'e bebekler getirilir ve onlara dua ederdi, bir bebek
getirildi ve üzerine çiş (idrar) yaptı. Peygamber (s.a.v.) derhaloraya su döküp
yıkadı.
Tahric: Buhari, Vudu:
222; Müsiim, Taharet: 286
165- ... Hişam b.
Urve'nin babasından onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre: Ebva
gecesinde Aişe (r.anha)'nın gerdanlığı düştü, Peygamber (s.a.v.) aramak üzere
iki adam gönderdi. O esnada namaz vakti oldu. Ancak adamların yanında su yoktu
ve ne yapacaklarını da bilmiyorlardı. Bunun üzerine teyemmüm ayeti indi. Bunu
gören Üseyd b. Hudayr Aişe (r.anha)'ye:
- Allah (Cc.) iyiliğini
versin, senin başına asla hoşlanmayacağın bir iş gelmedi ki Allah (Cc.), senin
için onu bir çözüm, müslümanlar için onda bir iyilik yaratmasın, dedi.
Tahric: Buhari,
Teyemmüm: 334; Müslim, Hayız: 368
166- ... Mikdam b.
Şüreyh'in babasından onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe
(r.anha) şöyle dedi: Ben hayızlı iken Peygamber (s.a.v.) bana kemiği verir, ben
onu sıyırırdım. Sonra kemiği O alır, çevirir ve benim ağzımı koyduğum yere
kendi ağzını koyardı.
Tahric: Müslim, Hayız:
300
167- ... Mansur b.
Abdurrahmanel-Hacebi şöyle dedi: Bana annem, Aişe (r.anha)'nın şöyle dediğini
işittiğini haber verdi: Bir kadın Peygamber (s.a.v.) Efendimize hayızdan
yıkanma konusunu sordu, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle cevap verdiler:
"(Misk sürülmüş) bir parça yün veya pamuk al, onunla temizlen." Kadın
yine sordu ve dedi ki: Onunla nasıl temizleneceğim? Peygamber (s.a.v.)
Efendimiz şöyle cevap verdiler: "Onunla temizlen." Kadın (tekrar)
dedi ki: Onunla nasıl temizleneceğim? Peygamber (s.a.v.) eliyle göstererek
şöyle şöyle diye gösterdi ve: "Sübhanellah! Onunla temizlen işte!"
buyurdular, elbiseleriyle mübarek yüzlerini örttüler. Aişe (r.anha) şöyle
anlatır: Peygamber (s.a.v.)'in ne demek istediğini anladım, kadını (bir kenara)
çektim ve ona: Kan izlerini (lekelerini) bul (ve o pamuk veya yün parçasıyla
onları sil) dedim.
Tahric: Buhari, Hayız:
314; Müslim, Hayız: 332
168- ... Muaz
el-Adaviyye'nin Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle dedi:
Ben ve Peygamber (s.a.v.) bir kaptan yıkanırdık, bazen: "Bana da bırak!
Bana da bırak!" buyururlardı.
Tahric: Ahmed, Müsned:
41, 147; İbn Hibban, Sahih: 1195
169- ... Safiye binti
Şeybe'nin Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) başını birimizin kucağına koyar ve bizler özel günümüzdeyken
Kur'an okurdu.
Tahric: Buhari, Hayız:
297; Müslim, Hayız: 301
170- ... Urve b. Zübeyr
(r.a.)'in Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) ikindiyi güneş benim odama vururken ve henüz zeval gölgesi
oluşmadan kılardı.
Tahric: Buhari,
Mevakitü's-Salat: 522; Müslim, Mesacid: 611
171- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)
gece namazını ben kendisiyle kıble arasına cenazenin uzandığı gibi uzanmışken
kılardı.
Tahric: Buhari, Salat:
382; Müslim, Salat: 512
172- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) çizgili (benekli aba türü) bir
giysiyle namaz kıldı ve: "Bunun çizgileri (benekleri veya puanları) beni
meşgul etti, bunu Ebu Cehm'e götürün ve bana Enbicaniye (Enbican işi) giysimi
getirin" buyurdu.
Tahric: Buhari, Salat:
373; Müslim, Mesacid: 556
173- ... Ebu Seleme b. Abdirrahman
şöyle anlatıyor: Aişe (r.anha)'nin yanına girdim ve ona: Anneciğim! Bana
Peygamber (s.a.v.)'in gece namazını ve orucunu anlatır mısın? dedim. O da bana:
Peygamber (s.a.v.) oruç tutar biz, O artık hep oruç tutacak derdik. Peygamber
(s.a.v.) iftar eder (oruç tutmaz) biz, O artık hep iftar edecek (oruç
tutmayacak), derdik. Kesinlikle hiçbir ayda Şaban ayından daha fazla oruç
tutmadı. Şaban ayının tamamını, daha doğrusu çok azı dışındaki büyük bölümünü
oruçlu geçirirdi. Ramazandaki ve ramazan dışındaki gece namazı on üç rek<lt
olurdu. Bunun iki rekeitı (o günün) sabah namazı olurdu.
Tahric: Buhari,
Salatü'l-Müsafirin
174- ... Zühri'nin
Urve'den Onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle dedi:
Ensardan) bazı hanımlar sabah namazlarını Peygamber (s.a.v.)'in ardında kılar,
sonra örtülerine bürünmüş olarak ailelerine (evlerine) dönerlerdi. Onları alaca
karanlıkta kimse tanımazdı.
Tahric: Nesaı, Sünen: 1,
478; Mavsili, Müsned: 4415
175- ... Ebu Seleme b.
Abdirrahmen Aişe (r.anha)'nin şöyle dediğini anlatıyor: Peygamber (s.a.v.)
sabah namazının iki rekatini (sünnetini) kılarlar, ben uyanıksam benimle
konuşur, değilsem namaza (farza) kalkıncaya kadar yaslanırlardı.
Tahric: Buharı, Salat:
372; Müslim, Mesacid: 645
176- ... Ebu Seleme,
Aişe (r.anha) kanalıyla Nebi (s.a.v.)'den (yukardaki hadisin metin olarak)
aynısını aktarmıştır.
Tahric: Beyhaki, Salat:
III / 46
177- ... Ebli Seleme b.
Abdurrahman'ın Aişe (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) gece kılacağı namazını kılar, ben O'nunla kıble arasında
uzanmış olurdum. Vitir kılmak istediğinde bana ayağıyla dürter ve iki rekcit
kılardı. Ben uyanık isem benimle konuşur, uyanık değilsem yaslanır, namaza
kalkıncaya kadar öyle kalırdı.
Süfyan Ebü'n-Nasr'ın
hadisinde şüphe eder ve onda tereddüt yaşardı.
Bazen de Ziyad'ın
hadisinde şüpheye düşer ve: Karıştırdım, derdi. Sonra bizlere birden fazla
(birkaç kez) şöyle dedi: Ebü'n-Nadr'ın hadisi şöyle, Ziyad'ın hadisi şöyle ve
Amr b. Alkame'nin hadisi şöyle. Bunların hepsi benim hatırladığım kadarıyladır.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
VI / 1S2
178- ... Süfyan şöyle
dedi: Yahya b. Said'in Amra'dan, onun da Hz.
Aişe (r.a.)'den
sayamayacağım kadar rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle dedi: İnsanlar
(kendi işlerinde çalışanlar), Cuma günü o halleriyle (oldukları gibi) (Cuma
namazına) giderlerdi. Kendilerine (Rahat etmeniz ve üzerinizdeki kötü kokuyu
önlemeniz için): Yıkansaydınız (iyi olurdu), denildi.
Tahric: Buhari, Cuma:
903; Müslim, Cuma: S47.
179- ... Amra, Aişe
(r.anha)'nin şöyle dediğini aktarıyor: Bir yahudi kadın gelerek şöyle dedi:
Allah (Cc.) seni kabir azabından korusun! Ben de: Ey Allah'ın Rasulü! Bizler
kabiderimizde azap olunacak mıyız? diye sordum. O da: "Bir söz, yani kabir
azabından Allah (cc.)'a sığınma sözü" söyledi. Sonra bir gün bineğinden
(bulunduğu yerden) dışarı çıktı, güneş tutuldu, ben ve birkaç kadın odaların
arasına çıktık, Peygamber (s.a.v.) bineğinden (bulunduğu yerden) hızlıca geldi,
(her zamanki) namaz kıldığı yere dikildi, tekbir aldı ve uzunca kıyamdan sonra
uzunca bir rükü yaptı. Sonra kalktı, yine uzunca bir kıyamdan sonra uzunca bir
rükü yaptı (ancak bu kıyam ve rükü öncekilerden biraz kısa idi), sonra rüküdan
kalkıp secdeye vardı ve uzunca bir süre secdede kaldı. Sonra rüküdan kalkıp
yine uzun bir secde yaptı, ancak bu secde öncekinden biraz kısaydı. İkinci
rekıtta da benzer şeyleri yaptı. Namazı dört secdede dört rekat namaz oldu.
Aişe (r.anha) şöyle dedi: Sonra Peygamber (s.a.v.)'in kabir azabından Allah
(cc.)'a sığındığını ve şöyle buyurduğunu işittim: "Sizler Mesih veya
Deccal fitnesine maruz kaldığınız gibi kabirlerinizde de (çeşitli) fitnelere
maruz kalacaksınız. "
Tahric: Buhari, Küsüf:
1044; Müslim, Küsüf: 903; Beyhaki, Salatü'l-Küsüf: III/323
180- ... Hişam b. Urve
babasından, o da Aişe (r.anha)'den "Dört rekat ve dört secdede"
şeklinde benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiştir.
Tahric: Müslim, Küsüf:
903
181- ... Muhammed b.
Abdurrahman'ın Amra'dan onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe
(r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) sabah namazının iki rekatını kılmışsa
kısalığından dolayı ben: Acaba onlarda Fatiha'yı okudu mu? derdim.
Tahric: Buhari,
Teheccüd: 1171; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 724
182- ... Urve babasından
o da Aişe (r.anha)'den Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu aktarır: ''Akşam
yemeği hazır olduğu ve namaz vakti de geldiği zaman önce yemeği yiyiniz."
Tahric: Buhari, Ezan:
671; Müslim, Mesacid: 558
183- ... Ebu Seleme Aişe
(r.anha)'den şöyle dediğini aktarır: Peygamber (s.a.v.)'in bir hasırı vardı,
onu gündüzleri serer, gece olunca da onu bir oda gibi yapar (onunla etrafını
çevirir) ve içinde namaz kılardı. Ancak insanlar kendisine uyup onlar da namaz
kıldılar, bunu anlayan Peygamber (s.a.v.) derhal böyle yapmayı bıraktı ve şöyle
buyurdu: "İnsanlara bu konuda güç yetiremeyecekleri bir emir gelmesinden
korktum." Sonra şöyle buyurdu: 'tbadetlerden gücünüzün yettiğine yeltenin.
Zira sizler usanmadan Allah (cc.) usanmaz."
Ebu Seleme şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz için en sevimli ibadet, az da olsa devam edileni
idi. Bir namaz kıldığı zaman onda sebat (ona devam) ederdi.
Tahric: Buhari, Libas:
5681; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 782
184- ... Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle
dedi: Peygamber (s.a.v.) mescitte itikafta iken bana başını çıkarır, ben de
özel günümde iken (hayızlı olduğum halde) O'nun başını yıkardım.
Tahric: Mavsıli, Müsned:
4632.
18S- ... Urve'nin babasından,
onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Biriniz namaz kılarken uyuklarsa, namazdan uzaklaşsm (namazı bıraksm),
zira o namazda istiğfar ediyorum derken belki de kendisine sövebilir."
Yahut da şöyle buyurdular: "Kendisine bedduada da bulunabilir."
Tahric: Buhari, Vudü:
212; Müslim, Salatü'l-Müsafirin: 786
186- ... Hemmam'dan
aktarıldığına göre Aişe (r.anha)'ye bir misafir geldi, Aişe (r.anha) misafiri çağırmak
üzere bir elçi gönderdi, Aişe (r.anha)'ye dediler ki: Misafirin boy abdesti
alması gereken bir durum oldu da elbisesini yıkamaya gitti. Aişe (r.anha) de:
Niçin yıkasın? Öyle durumlarda ben Peygamber (s.a.v.)'in elbisesinden meniyi
ovalardım, dedi.
Tahric: Buhari, Vudü:
229; Müslim, Taharet: 288
187- ... Mesruk'un Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre Ramazan'ın son on günü girdiği zaman Peygamber
(s.a.v.) aile bireylerini uyandırır ve geceleri ibadetle geçirirler, peştemalı
bağlarlardı. (Bu konuda, yani gerek ibadete yoğunlaşmak ve gerekse
hanımlarından uzak durmak konularında oldukça yoğun bir çaba harcarlardı).
Tahric: Buhari, Fadlu
Leyletü'l-Kadri: 2024; Müslim, İtikaf: 1174
188- ... Mesruk'un Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre o şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) her gece
vitir kılar ve O'nun vitri seher vaktinde sona ererdi.
Tahric: Buhari, Vitr:
996; Müsliın, S.Müsafirin: 745
189- ... Ebu Seleme,
Aişe (r.anha)'in şöyle dediğini aktarır: Benim yanımda son seher, Peygamber
(s.a.v.)'ı kesinlikle uyur bulurdu.
Tahric: Buhari,
Teheccüd: 1133; Müsliın, S.Müsafirin: 742
190- ... Aişe binti
Talha, teyzesi Aişe (r.anha)'den onun şöyle dediğini rivayet eder: Peygamber
(s.a.v.) benim yanıma girdiler ve:
- "Yemek var
mı?" diye sordular. Ben de:
- Evet, dedim. Önlerine
daha önceden onun için sakladığımız tirit dolu bir tabak koydum. Peygamber
(s.a.v.) elini koyarak o yemeği yediler ve:
"Eyvah! Ben
oruçluydum" buyurdular.
Tahric: Müsliın, Savm:
1154
191- ... Aişe binti Talha'nın
teyzesi mü'minlerin anneleri Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe
(r.anha) şöyle dedi: Bir gün Peygamber (s.a.v.) bulunduğum yere girdiler ve:
- "Yiyecek bir şey
var mı?" diye sordular ben de:
- Yanımızda yiyecek bir
şey yok, cevabını verdim. Bunun üzerine:
- "Öyleyse ben de
oruç tutarım" buyurdular.
Tahric: Müsliın, Savm:
1154
192- ... Hişam b.
Urve'nin babasından, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber
(s.a.v.) gece ayakta namaz kılarlardı, yaşlandıklarında oturdukları yerden
kıldılar, (kıraaderinin) bitmesine otuz veya kırk ayet kaldığında ayağa kalkar,
o ayetleri okur, sonra rükuya varırlardı.
Tahric: Buhari,
Taksiru's-Salat: 1118; Müslim, S.Müsafirin: 731
193- ... Urve'nin
babasından onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Fatıma binti Ebu Hubeyş
hayız görüyordu, Peygamber (s.a.v.)'e konuyu sordu, Peygamber (s.a.v.) de ona:
"O hayız değil bir hastalıktır, hayız yaklaştığı zaman namazı bırak, hayız
sona erdiği zaman da yıkan ve namazı kıl" buyurdu. Ya da: "Kendinden
(vücudundan) kanı yıka ve namazı kıl " buyurdu.
Tahric: Buhari, Vudu:
228; Müslim, Hayız: 333
194- ... Hişam b.
Urve'nin babasından, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe
(r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) benim yanımda (iken) ikindiden sonra
iki rekatı (namaz kılmayı) hiçbir zaman bırakmadı.
Tahric: Buhari,
Mevakitü's-Salat: 590; Müslim, S.Müsafirin: 835
195- Hişam b. Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) beş rekat
vitir kılar ve yalnızca sonunda otururdu.
Tahric: Müslim,
S.Müsafirin: 737
196- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre o şöyle anlatır:
Peygamber (s.a.v.)
Ramazan'ın son on gününde itikafa girmek istedi, bunu duyunca ben de itikaf
için izin istedim, bana izin verdi, sonra O'ndan Hafsa izin istedi, ona da izin
verdi, sonra O'ndan Zeynep izin istedi ona da verdi. Aişe (r.anha) şöyle devam
eder: Peygamber (s.a.v.) itikafa girmek istediği zaman sabah namazını kılar
sonra itikaf yapacağı yere girerdi. Sabah namazını kılınca mescitte (itikaf
için hazırlanmış) dört tane yapı (yer) gördü. "Bunlar nedir?" diye
sorunca oradakiler: Bunlar Aişe, Hafsa ve Zeyneb'in itikafa girecekleri
yerlerdir, dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Bunlarla iyilik mi
istiyorlar?" buyurdu ve o Ramazan'ın son on gününde itikafa girmedi.
Ramazan'dan sonraki Şevval ayında girdi. Humeydi: Süfyan bu hadiste bazen şöyle
de demiştir: Sizler, onlar hakkında iyi yaptıklarını mı söylüyorsunuz?
Tahric: Buhari,
el-İ'tikaf: 2029; Müslim, el-İ'tikaf: 1172
197- ... Alkama şöyle
anlatır: Hacca gitmek üzere yola çıktık, topluluk aralarında "Oruçlunun
eşini öpüp öpemeyeceği" konusunu tartıştılar. Topluluktan bir adam
öpebileceğini söyledi. İki yıl gündüzleri oruçla geceleri de namazIa geçiren
diğer biri de şöyle dedi: Şu yayımı alıp onunla sana vurmak istedim. Alkame
şöyle devam eder: Medine'ye döndüğümüzde Aişe (r.anha)'nin yanına girdik: Ey
Ebu Şibl konuyu sorsan ya! Dediler. Ben de: Allah (cc.)'a yemin ederim ki,
yanında başkaları varken böyle bir şeyi soramam, dedim. Bu konuşmayı Aişe
(r.anha) işitti ve: Siz ne diyorsunuz? Ben sizin annenizim, dedi. Bunun üzerine
kendisine: Ey mü'minlerin annesi! Oruçlu kişi eşini öpebilir mi? diye sordular.
Bu soruya Aişe (r.anha):
Peygamber (s.a.v.)
oruçluyken eşini öper ve onu (dmasız) okşardı, o sizin kendisine en çok hakim
olanınızdı, şeklinde cevap verdi.
Tahric: Müslim, Sıyam:
1106; Tirmizi, Mübaşeretü's-Saim: 3, 107; İbn Mace, Sünen: 1, 538
198-., . Süfyan şöyle
anlatır: Abdurrahman b. Kasım'a: Babanın Aişe (r.anha)'den naklen Peygamber
(s.a.v.)'in oruçluyken eşini öptüğüne dair bir şey anlattığını işittin mi? diye
sordum. Bir süre sustu, sonra: Evet, dedi.
Tahric: Müslim, Sıyam:
1106; Nesai, Gubletü's-Saimin: 2, 199
199- ... Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Peygamber (s.a.v.)
oruçluyken hanımlarından bazılarını öperdi. Aişe (r.anha) bunu söyler sonra da
gülerdi,
Tahric: Buhari, Savm:
1927; Müslim, Sıyam: 1106
200- ...Ebu Bekir b.
Abdurrahman şöyle der: Aişe (r.anha)'den şöyle dediğini işittim: Peygamber
(s.a.v.) cünüp olarak (boy abdestini almadan) sabahlar, sonra boy abdestini
alır ve o günün orucunu tutardı.
Tahric: Müslim, Sıyam:
1110; Ahmed, Müsned: 40,124
201 - ... Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Hamza b. Amr el-Eslemi
sürekli (ardarda) oruç tutardı. Peygamber (s.a.v.)'e: Ben sürekli oruç
tutuyorum, yolculukta da tutayım mı? diye sordu. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
"Dilersen tut, dilersen ye" buyurdular.
Tahric: Buhari, Savm:
1942,1943; Müslim, Sıyam: 112ı
202- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre o şöyle anlatır: Ramazan ayı (ile ilgili ayet)
inmeden önce cahiliye döneminde Aşure günü, oruç tutulan bir gündü. Ramazan ayı
(ile ilgili ayet) inince (artık) Aşure günü dileyen oruç tuttu dileyen tutmadı.
Tahric: Buhari, Hac:
1092; Müslim, Sıyam: 1125
203- ... Urve'nin Aişe
(r.a.)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.a.) şöyle dedi: Arafat'tan indikten
sonra Safiyye binti Huyey (r.a.) adet gördü, Peygamber (s.a.v.)'e onun adetini
anlattım, bunun üzerine:
- "O bizi
alıkoyacak mı?" diye sordular. Ben de:
- Ey Allah'ın elçisi!
Arafaftan indikten (tavaf-ı ifazasını yaptıktan)
sonra adeti geldi,
dedim.
- "Öyleyse yola
çıksın (haremden ayrılsın)" buyurdular.
Tahric: Buhari, Megazi:
4401; Müslim, Hac: 382-387
204- ... Abdurrahman b.
Kasım babası ve Aişe (r.anha) kanalıyla Nebi (s.a.v.)'den benzerini (metin olarak
aynısını) rivayet etmiştir. Ancak onda Peygamber (s.a.v.): "Öyleyse hac
yapmasın" buyurmuşlardır.
Tahric: Buhari, Hac:
1757; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 6, 38
205- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre o şöyle anlatır: Peygamber (s.a.v.)'la birlikte
hac yapmak üzere yola çıktık. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: ''Aranızdan
Hac ve Umre'ye (birlikte) telbiye getirmek isteyen varsa getirsin, Hacc'a
telbiye getirmek isteyen varsa o da getirsin, Umreye telbiye getirmek isteyen
varsa o da getirsin." Aişe (r.anha) diyor ki: Peygamber (s.a.v.) Hacc'a
telbiye getirdi insanlardan bir grup da O'nunla birlikte Hacc'a telbiye
getirdi. Bir grup Hac ve Umre'ye telbiye getirirken diğer bir grup da Umre'ye
telbiye getirdi. Ben, Umre'ye telbiye getirenler arasında idim.
Süfyan şöyle dedi: Sonra
hadis bana üstün geldi (tamamını ezberleyemedim), hadisten ezberlediğim işte
budur (bu kadardır).
Tahric: Buhari, Hayız:
294; Müslim, Hac: 1211
206- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre o şöyle der: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Aranızdan Umre'ye telbiye etmek isteyen öyle yapsın." Peygamber
(s.a.v.) kendileri Hacc-ı ifrat yaptılar, Umre yapmadılar.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
6, 92
207- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre o şöyle anlatır:
Peygamber (s.a.v.)'le
birlikte Hac için (yola) çıktık, aramızda Hacc-ı ifrat yapanlar olduğu gibi
Hacc-ı Kıran yapanlar ve Umre yapanlar da vardı. Ka'be'yi tavaf edip Safa ile
Merve arasında Sa'y yapanlar ihramdan çıktılar, Hacc-ı ifrat veya Hacc-ı Kıran
yapanlar şeytan (a.l.)'yi taşlayıncaya kadar ihramdan çıkmadılar.
Tahric: Buhari, Hac:
1562; Müs!im, Hac: 1333
208- ... Abdurrahman b.
Kasım şöyle der: Bana babam haber verdi, o Aişe (r.anha)'nin şöyle anlattığını işitmiş:
Peygamber (s.a.v.)'le birlikte O'nun haccında sadece hac niyetiyle (yola)
çıktık, Serif'te ya da ona yakın bir yerde bulunduğum sırada hayız görmeye
başladım. Peygamber (s.a.v.) yanıma girdi ben ağlıyordum, beni görünce:
- "Neyin var, hayız
mı gördün?" diye sordular. Ben de:
- Evet, diye cevap
verdim. Bu cevabı alınca şöyle buyurdular: "Bu, Allah
(cc.)'ın
Hz.Adem(a.s.)'in kızlarına yazdığı (takdir ettiği) bir iştir. Hacıların
yaptıkları şeyleri sen de yap, ancak Ka'be'yi tava! etme." Aişe (r.anha)
şöyle devam eder: Peygamber (s.a.v.) hanımları adına sığır kurban etti.
Yahya şöyle dedi: Bunu
Kasım'a anlattım, o da: Allah (cc.)'a yemin ederim ki, hadisi sana olduğu gibi
getirdi, dedi.
Tahric: Nesai, Sünen: 5,
164; ibn Mace, Sünen: 2, 988; Ebu Davud, Sünen: 1, 554
209- ... Amra'nın
aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle anlatır: Peygamber (s.a.v.)'la birlikte
Zilkade'nin yirmi beşinde sadece hac niyetiyle (yola) çıktık. Serif'e veya
yakınlarına geldiğimizde Peygamber (s.a.v.) beraberinde kurbanı olmayanlara
Umre yapmalarını emrettiler. Mina'ya geldiğimizde ise bana sığır eti getirildi:
Bu nedir? diye sordum. Peygamber (s.a.v.) hanımları adına (kurban olarak) sığır
kesti, dediler.
Tahric: Buhari, Hac
1709; Müslim, Hac 1211
210-Urve'den aktarıldığına
göre Aişe (r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'in kurbanının boyun bağlarını
şu iki elimle bağlardım. Sonra Peygamber (s.a.v.) ihramlının uzak durduğu
hiçbir şeyden uzak durmazlardı.
Tahric: Buhari, Hac
1696; Müslim, Hac 1321
211-Abdurrahman b.
Kasım'ın babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha)
şöyle anlatır: Ben Peygamber (s.a.v.)'in kurbanının boyun bağlarını şu iki
elimle bağlardım. Sonra Peygamber (s.a.v.) ihramlının uzak durduğu hiçbir
şeyden uzak durmaz ve (ihramlının terk ettiği) hiçbir şeyi terk etmezdi. Aişe
(r.anha) şöyle devam eder: Bildiğimiz kadarıyla hac yapmakta olan kimseye
Ka'be'yi tavaftan başka hiçbir şey helalolmaz.
Tahric: Tirmizi, Hac
907; Nesai, Menasık: 5, 171.
212-Abdurrahman b. Kasım
şöyle der: Bana babam haber verdi. Şöyle dedi: Aişe (r.anha)'nin elini açmış
olarak şöyle dediğini işittim: Peygamber (s.a.v.) ihrama gireceğinde ihrama
girmesi için şu iki elimle O'nu ben kokuladım, Ka'be'yi tavaf etmeden önce
ihramdan çıkacağında ihramdan çıkması için şu iki elimle O'na ben koku sürdüm.
Ebu Bekir Humeydi şöyle
dedi: İşte bizim aldığımız (hadis) budur.
Tahric: Buhari, Hac:
1539; Müslim, Hac: 1189
213- ... Zühri, Urve
kanalıyla Aişe (r.anha)'den naklen şöyle anlatıyor: Aişe (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.)'e ihrama gireceğinde ihram için, Ka'be'yi tavaftan önce de
ihramdan çıkması için şu iki elimle ben koku sürdüm.
Ebu Bekir Humeydi şöyle
dedi: Bu hadis Süfyan'ın eskiden beri Zühri'den aktarageldiği bir hadis
değildir, dolayısıyla senedi Zühri üzerinde durdurduk. Bunu işiten Süfyan: Ben
onu Zühri'den işittim, dedi.
Tahric: Müslim, Hac:
1189; Nesai, İbahatü'tib inde'l-İhram: 5, 137
214- ... Amr b. Dinar
Salim b. Abdullah'dan, o da babasından naklen babasının şöyle dediğni anlatıyor:
Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle dedi: Taşı attığınız, kurbanı kestiğiniz ve traş
olduğunuz zaman kadınlar ve güzel koku dışında size yasaklanan her şey serbest
olmuştur.
Salim b. Abdullah şöyle
dedi: Aişe (r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'ı ihrama girmeden önce
ihrama girmesi ve taşı attıktan sonra ziyaret tavafından önce ihramdan çıkması
için ben kokuladım.
Salim b. Abdullah şöyle
dedi: Peygamber (s.a.v.)'in sünneti uyulmaya en layık olandır.
Tahric: Beyhaki, Hac; 5,
135
215- ... Urve b. Zübeyr
(r.a.) şöyle dedi: Babam bana Aişe (r.anha)'in: -Ben ihrama girmesi ve ihramdan
çıkması için Peygamber (s.a.v.)'e koku sürdüm, sözünü işittiğini, bunun
üzerine: Hangi kokuyu sürdün? diye sorduğunu, onun da: En güzel kokuyu,
cevabını verdiğini anlattı.
Tahric: Buhari, Libas:
5928; Müslim, Hac: 1189, 36,37
216- ... Bize Humeydi
anlattı, şöyle dedi: Süfyan dedi ki: Bana Osman b. Urve şöyle dedi: Osman b.
Urve bu hadisi benden başka hiç kimseden rivayet etmedi.
Tahric: Buhari, Libas: 5928;
Müslim, Hac: 1189,36,37
217- ... Esved b.
Yezid'in Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle dedi:
Üçüncü günden sonra Peygamber (s.a.v.) ihramlıyken saç ayrımında kokunun
parıltısını gördüm.
Tahric: Nesai, Menasik:
4,140; Ahmed, Müsned: 40, 162
218- .. .İbrahim b.
Muhammed b. Münteşir babasından naklen babasının şöyle dediğini anlatıyor: İbn
Ömer (r.a.)'e ihramlının ihramlıyken koku sürünmesini sordum. Soruyu işitince
şöyle cevap verdi: İhramlıyken süründüğüm maddenin kokusu kendimden yayılır
şekilde sabahlamaktan hoşlanmam. Katran sürünmem benim için güzel koku yayarak
sabahlamaktan elbette daha sevimlidir.
Babam şöyle devam etti:
Abdullah oğulları Aişe (r.anha)'e elçi gönderdiler. Amaçları onun sözlerini b.
Ömer (r.a.)'e işittirmekti. Elçi geldi ve şöyle dedi: Aişe (r.anha): Ben
ihramlıyken Peygamber (s.a.v.)'e koku sürdtüm, dedi. İbn Ömer (r.a.) Aişe
(r.anha)'nin bu cevabını işitince sustu.
Tahric: Buhari, Gusül:
267; Müslim, Hac: 1192
219-" .İbrahim'in
Esved'den onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.)
bir keresinde (kurban edilmek üzere Harem bölgesine) bir koyun gönderdi.
Humeydi burada şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu rivayeti bana aktarırken
"Kurbanı işaretledi." İfadesini eklemiştir.
Tahric: Buhari, Hac:
1701, 1702; Müslim, Hac: 1321/366,367
220- .. , İbrahim'in
Esved'den onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.a.) şöyle
dedi: Ben Peygamber (s.a.v.)'in kurban edeceği koyunların boyunlarına işaret
bağlıyordum, sonra Peygamber (s.a.v.) ihramlının sakındığı hiçbir şeyden
sakınmıyordu.
Tahric: İbn Hibban,
Salıilı: 4011, 4012
221- ... Urve'den
aktarıldığına göre o şöyle anlatır: Aişe (r.anha)'nin huzurunda. "Şüphesiz
Safa ile Merve Allah'ın nişanelerindendir. Kim Ka'be'yi hacceder veya umre
yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yoktur. Kim gönülden iyilik
yaparsa, karşılığını görür. Doğrusu Allah şükrü n karşılığını verendir ve
bilendir." (Bakara 158) ayetini okudum ve: Safa ile Merve arasını ziyaret
etmemeyi önemsemiyorum, dedim. Bunu işiten Aişe (r.anha) bana: Yeğenim! Ne kötü
söyledin, dağın eteğindeki azgın Menat'a saygı besleyenler, Safa ile Merve
arasını ziyaret etmezlerdi. Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi
indirdi. Ayet-i kerime inince Peygamber (s.a.v.) ve müslümanlar Safa ile Merve
arasını ziyaret ettiler, dedi. Zühri şöyle anlatır: Safa ve Merve arasını
ziyaret etmeme konusunu Ebu Bekir b. Abdurrahman'a bahsettim, bunun üzerine
bana: işte bu ilimdir. ilim ehlinden bazı adamların şöyle dediklerini işittim:
Araplardan Safa ile Merve arasını ziyaret etmeyenler: Bizim bu iki taşın
arasını ziyaret etmemiz, cahiliye döneminden kalmadır, dediler. Ensar'dan olan
diğerleri de: Biz sadece Ka'be'yi ziyaretle emrolunduk, Safa ile Merve arasını
ziyaretle emrolunmadık, dediler. Bunun üzerine Yüce Allah sözkonusu ayeti
indirdi. Ebu Bekir b. Abdurrahman der ki: Belki de bu ayet, her iki grup için
de inmiştir.
Tahric: Buhari, Hac:
1643; Müslim, Hac: 1277
222- ... Amr b. Dinar'ın
b. Ebi Müleyke'den işittiğine göre o şöyle anlatır: Osman (r.a.)'ın kızı Ümmü
Eban'ın cenazesinde bulundum, cenazede Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Abbas
(r.a.) varlardı. Ben de aralarına oturdum. Bu arada kadınlar ağladılar. İbn Ömer
(r.a.) şöyle dedi: Dirinin ölüye ağlaması, ölüye bir azaptır. Amr b. Dinar der
ki: İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: Mü'minlerin Emiri Ömer (r.a.)'le birlikte
çıktık, Beyda denilen yere geldiğimizde bir ağacın altında bineği üzerinde
duran bir adama gözü ilişti ve bir anda: Abdullah! Git, şu bineğindeki kim, bak
ve bana yetiş, dedi. İbn Abbas (r.a.) şöyle der: Bu söz üzerine ben de gittim,
sonra geldim ve: O adam İbn Cüd'an'ın azadlı kölesi Suhayb'dır, dedim. Bunun
üzerine İbn Ömer (r.a.): Ona emredin (söyleyin) bana katılsın, dedi. Medine'ye
döndüğümüzde çok geçmeden Ömer (r.a.) vuruldu (bıçaklı bir saldırıya uğradı).
Suhayb gelerek: Vah kardeşim! Vah arkadaşım! Dedi. Bunu işiten Ömer (r.a.):
Bırak Suhayb! Ölü, kendisine dirinin ağlaması yüzünden azap edilir, dedi. İbn
Abbas (r.a.) der ki: Aişe (r.anha)'ye geldim, konuyu sordum, o şöyle dedi:
Allah (Cc.) Ömer (r.a.)'e merhamet etsin, ancak Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: ''Ailesinden bazılarının arkasından ağlaması yüzünden Allah (cc.)
kafirin azabım artırır." Cenab-ı Hak: "Kimse kimsenin günahını
çekmez" (En'am 164) hükmünü vermiştir.
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 4011, 4012
223- ... Amra'dan, Aişe
(r.anha) şöyle derken işittiği rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v.)
ailesi arkasından ağlayan bir yahudi hanım hakkında şöyle buyurdular: "Şu
anda ailesi onun arkasından ağlaşıyorlar, oysa o mezarında mutlaka azap
olunuyor."
Tahric: Buhari, Hac:
1643; Müslim, Hac: 1277
224- ... Sütkardeşi
Abdullah b. Yezid'in Aişe (r.anha)'den aktardığına göre o şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Hiçbir (müslüman) cenaze yoktur ki,
müslümanlardan sayıları yüz kişiye ulaşan bir topluluk onun namazını kılıp
hakkında hayır duada bulunsun da hakkındaki hayır duaları kabul
olunmasın."
Tahric: Buhari, Cenaiz:
1286; Nesai, Cenaiz: IV / 18, 19
22S- ... Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle
anlatır: Peygamber (s.a.v.) Medine'ye girdiğinde arkadaşları sıtmaya yakalandı,
bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) ziyaret etmek üzere Hz. Ebu Bekir (r.a.)'in
yanına girdi. Onu görünce:
- "Ebu Bekir!
Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu. Ebu Bekir (r.a.) de:
- Ailesi arasında
sabahlayan herkese ölüm ayakkabısının bağcığından
daha yakındır, dedi.
Peygamber (s.a.v.) Amir
b. Füheyre'nin yanına girdi ve ona: - "Kendini nasıl hissediyorsun?"
diye sordu. Amir de O'na:
- Tatmadan önce ölümün
tadını hissettim. Korkağın ölümü, (öküzün derisini koruyan) tepesindeki boynuzu
gibidir, dedi.
Aişe (r.anha) sözüne
devam ederek şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) Bilal
(r.a.)'in yanına girdi ve:
- "Kendini nasıl
hissediyorsun?" diye sordu. Hz. Bilal (r.a.) de O'na:
- Ne tuhaf! Keşke
"Fah" denilen bir derede bir gece geçirseydim, Mecenne'nin sularına
bir gün kavuşsaydım, Şame ve Tufeyl bana (uzaktan da olsa) görünselerdi, dedi.
Bazen Süfyan Bilalin
cevabını: 'Fah' yerine çevresinde Meke ve güzel kokulu bitkiler bulunan bir
dere de şeklinde söylerdi.
Bunun üzerine Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdu: ''Allahım! Şüphesiz İbrahim (a.s.) senin kulun ve
dostundur. Sana Mekke halkı için dua etmiştir. Ben de kulun ve Rasulünüm, O'nun
Mekke halkı için dua ettiği gibi ben de Medine halkı için dua ediyorum.
Allahım! Bizim ölçümüze tartımıza bereket ver. Medine'mize bereket ver.
Allahım! Bize Mekke'yi sevdirdiğin gibi Medine'yi de sevdir. Ya da daha fazla
sevdir. Medineyi sağlıklı hale getir. Vebasını ve hummasını Hum'a veya Cuhfe'ye
gönder."
Tahric: Buhari, Deavat:
6372.
226- ... Hişam b.
Urve'nin babasından onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha)
şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Onlar şimdi benim
kendilerine dünyada söylediklerimin doğru olduğunu elbette anlayacaklar."
Yüce Allah: "Sen ölülere kesinlikle işittiremezsin" (Rum 52) buyurmuştur.
Tahric: Buhari, Cenaiz:
1375
227- ... Şüreh b.
Hani'nin Aişe (r.anha) den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Kim Allah (ccYa kavuşmayı severse, Allah (cc.)
da ona kavuşmayı sever. Kim Allah (ccYa kavuşmayı sevmezse, Allah (cc.) da ona
kavuşmayı sevmez." Allah (cc.)'a kavuşmak ise ölümden sonradır.
Tahric: Müslim, ez-Zikru
ve'd-Dua: 2684,16
228- ... Urve, Aişe
(r.anha)'nin şunları anlattığını bizzat kendisinin işittiğini söylüyor: Rifaa el-Kurazi'nin
hanımı Peygamber (s.a.v.)'e gelerek:
- Ey Allah'ın elçisi!
Ben Rifaa el-Kurazi'nin yanındaydım (onunla birlikte yaşıyordum), beni boşadı,
hem de talakımı bitirdi (üç talakla/geri dönülmez bir şekilde) boşadı. Ben de
Abdurrahman b. Zübeyr (r.a.)'le evlendim, ancak onunla (oluşum) elbisenin
(şalın) ucu (saçağı) gibidir, dedi. Bunu dinleyen Peygamber (s.a.v.) tebessüm
ederek kadına:
- "Rifaa'ya geri
dönmek mi istiyorsun?" diye sordu ve ekledi:
- "O senin
balcağızını sen de onun balcağızını tatmadan olmaz." Hz.
Aişe (r.a.) devam ediyor
ve şunları söylüyor: O sırada Ebu Bekir (r.a.) Peygamber (s.a.v.)'in
huzurundaydı ve Halid b. Said b. As da kapıda (içeri girmesi için) izin
verilmesini bekliyordu. Halid Ebu Bekir (r.a.)'e seslenerek:
- Ebu Bekir! Bu kadının
Peygamber (s.a.v.)'in huzurunda açıktan konuştuğu şeyleri işitmiyor musun?
dedi.
Süfyan'a denildi ki:
Malik bu hadisi Zühri'den rivayet etmiyor, onu sadece Misver ibn Rifaa'dan
rivayet ediyor. O da cevap olarak: Fakat biz bu hadisi size anlattığız gibi
Zühri'den işittik, dedi.
Tahric: Buhari, Şehadat:
2639; Müslim, Nikah: 1433, llI
229- ... Urve b. Zübeyr
(r.a.), Aişe (r.anha)'nin şöyle söylediğini naklediyor: Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurdular: ''Allah (cc.)'a ve ahirete inanan bir kadının, koca (sı)
dışındaki her hangi bir ölü için üç günden fazla kendisini engellemesi (yas
tutması) helal değildir."
Süfyan'a denildi ki: O
kadın dört ay on gün yas tutuyor, Süfyan da buna karşılık: Zühri bize bu hususu
hadisinde söylemedi, onu bize hadisinde sadece Eyyüb ibn Musa söyledi, dedi.
Tahric: Tirmizi, 500;
Mavsili, Müsned: 4424
230-Urve b. Zübeyr
(r.a.)'in Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Hangi kadın velisinin izni olmadan evlenirse, onun evliliği geçersizdir,
onun evliliği geçersizdir, onun evliliği geçersizdir. Erkek kendisiyle birlikte
olduysa kendisinden yararlanması karşılığında (kadına) mihir ödeyecektir.
Aralarında anlaşmazlık çıkarsa velisi olmayanın velisi devlet başkanıdır (veya
görevlendirdiği kimsedir.''
Tahric: Tirmizi, La
nikaha illa biveliyyin: 3, 407; İbn Mace, Babü La nikaha illa biveliyyin: I,
605.
231 - ... Urve, Aişe
(r.anha)'nin şöyle anlattığını aktarır: Süt amcam Eflah b. Kays geldi, örtü
ayeti geldikten sonra girmek için benden izin istedi. Ben kendisine izin
vermedim. Nebi (s.a.v.) gelince O'na durumu bildirdim. Bunun üzerine buyurdular
ki: "O senin amcandır, ona izin ver."
Tahric: Müslim, Rada':
1445, 4; Nesai, Nikah: 6, 103; İbn Mace, Nikah: 1948
232- ... Hişam b. Urve
babasından, o da Aişe (r.anha)'den o da Peygamber (s.a.v.)'den bu hadisin
benzerini rivayet eder. Ancak o, şöyle bir eklemede bulunur: Aişe (r.anha) dedi
ki:
-Ey Allah'ın elçisi!
Beni erkek emzirmedi, beni kadın emzirdi, dedim. Bunu işiten Peygamber (s.a.v.)
Efendimiz: - "Sağı (sağ yanı/sağ eli) toprak olası, o amcandır, ona izin
ver" buyurdular.
Tahric: Müslim,
Rada':1445, 4; Nesai, Nikah: 6,103; İbn Mace, Nikah: 1948
233- ... Hişam b. Urve
babasından o da Aişe (r.anha)'den, Aişe (r.anha)'nin şöyle dediğini aktarır:
Peygamber (s.a.v.) benimle evlendiğinde ben altı veya yedi yaşlarımdaydım.
Benimle gerdeğe girdiğinde de dokuz yaşımda idim.
Tahric: Buhari,
Menakibü'l-Ensar: 3894; Müslim, Nikah: 1422
234- ... Abdurrahman b.
Esved babasından o da Aişe (r.anha)'den, Aişe (r.anha)'nin şöyle dediğini
aktarır: Peygamber (s.a.v.) benimle evlendiğinde üzerimde meşinden bir elbise
vardı, benimle evlenince bana utanma duygusu geldi. Süfyan dedi ki: Havf;
Bedevilerin erkek çocuklarına giydirdikleri deriden yapılan bir elbisedir.
Tahric: Müslim, 4, 141;
Ebu Davud, 2,205
235- ... Ubeydullah b.
Abdullah b. Utbe şöyle anlatıyor: Aişe (r.anha)'ye sordum, dedim ki:
- Anacığım! Bana
Peygamber (s.a.v.)'in öldüğü sıradaki hastalığından haber verir misin? Aişe
(r.anha) bu soruma karşılık şöyle dedi:
- Peygamber (s.a.v.)
öldüğü hastalığında kuru üzüm yiyen birinin tükürdüğü gibi tükürüyordu.
Hanımlarını dolaşırdı, hastalığı ağırlaşıp ağrısı artınca benim yanımda kalmak
için diğer hanımlarından izin istedi, onlar da izin verdiler. İki adama
dayanarak benim yanıma girdi. Birisi Abbas b. Abdülmuttalip idi. Ubeydullah
(r.a.) dedi ki:
- Bunu Abbas (r.a.)'a
anlattım, bana:
- Aişe (r.anha) diğerini
haber vermedi mi? diye sordu. Ben de:
- Hayır, dedim. Bunun
üzerine:
- Diğeri de Ali b. Ebu
Talipti, dedi.
Tahric: Buhari, Vudu:
198; Müslim, Salat: 418, 91, 92, 93
236- ... Mesruk Aişe
(r.anha)'nin şöyle dediğini işitmiş: Peygamber (s.a.v.) hanımlarını serbest
bıraktı, onlar da Peygamber (s.a.v.)'ı tercih ettiler. Bu bir boşama olur mu?
Tahric: Müslim, Talak:
1477, 27; Tirmizi, Talak: 1179
237- ... Amr, Ata
kanalıyla Aişe (r.anha)'nin şöyle dediğini aktarır: Nebi (s.a.v.) kendilerine
kadınlaredan mahrem olanlar dışında istediğiyle evlenmek) helal edilinceye
kadar vefat etmediler.
Tahric: Tirmizi, Ahzab
Suresi: 5, 356; Nesai, 6, 56
238- ... Mansur b.
Abdurrahman'ın annesinden, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre
Peygamber (s.a.v.) hanımlarından biri için arpayla düğün yemeği verdi.
Humeydi der ki: (sahabe
zikredilmediğinde) Süfyana Hadisin Mevsul mü Müsned mi olduğunu sorduğumuzda,
ben onu işitmedim, dedi.
Tahric: Mavsıli, Müsned:
4686
239- ... Hişam b.
Urve'nin babasından, onun da Aişe (r.anha)'den naklettiğine göre Aişe (r.anha)
şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim: "Bir mala
zekat karışırsa, kesinlikle onu helak eder. "
Hişam der ki: Malında
zekat farz olur, sen de onu çıkarmazsın, sonuçta haram helalı helak eder.
Tahric: İbn Hibban, Sikat:
VII / 424
240-( ... ) Urve b.
Zübeyr (r.a.), Aişe (r.anha)'yi şunları anlatırken dinlediğini haber veriyor:
Peygamber (s.a.v.)'in huzurunda Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.)'la Abd İbn Zem'a
arasında Zem'a'nın cariyesinin çocuğu konusunda tartışma çıktı, Sa'd şöyle
dedi:
- Ey Allah'ın elçisi!
Kardeşim Utbe bana şöyle diyerek vasıyette bulundu: Mekke'ye vardığında
Zem'a'nın cariyesinin çocuğuna bak ve onu koruman altına aL, o benim oğlumdur.
Abd ibn Zem'a şöyle dedi:
- Ey Allah'ın elçisi! O
çocuk benim oğlan kardeşim, babamın cariyesinin oğlu, babamın yatağında doğdu.
Peygamber (s.a.v.)
çocukta Utbe'ye belirgin bir benzerlik gördü ve şöyle buyurdular: "Çocuk
senindir, Abd b. Zem'a! Çocuk yatağındır. Sevde! Ondan kaçın (onun yanında
örtün."
Tahric: Buhari, Büyü':
2053; Müslim, Rada': 1457
241- ... Urve b. Zübeyr
(r.a.)'in Aişe (r.a.)'den aktardığına göre Aişe (r.a.) şöyle anlattı: Peygamber
(s.a.v.) bir gün sevinçli bir şekilde içeri girdi ve şöyle buyurdu: '' Ey Aişe!
Gördün mü? Mücezziz el-Müdlici huzuruma girdi, Zeyd ve Üsame'yi gördü.
Üzerlerinde bir kadife vardı. Başlarını örtmüş, ayakları açık kalmıştı. Onları
öyle görünce şöyle dedi: Bu ayaklar birbirindendir. "
Tahric: Buhari, Menakib:
3555; Müslim, Rada': 1459
242- ... Süfyan şöyle
dedi: İbn Cüreyc'in Zühri'den bu hadisi naklettiğini işittim. Onda: Görmedin
mi, Muhriz el-Müdlici ... Dedi, ben de: Ey Ebıl Velid! O Muhriz el-Müdlici
değil, Mücezziz el-Müdlici, dedim. Bunun üzerine kırıldı (gücendi) ve döndü.
Tahric: Darukutni, IV /
2064, 2065
243- ... Yahya b. Said,
Umre binti Abdurrahman'dan Aişe (r.anha)'nin şöyle dediğini aktarır: Berire
adında bir cariyeyi satın alıp hürriyetine kavuşturmak istedim, sahipleri bana
yetkinin kendilerinde olmasını şart koştular. Ben de bunu Peygamber (s.a.v.)'e
sordum, bunu işitince: "Onu satın al ve hürriyetine
kavuştur"buyurdular. Sonra halka seslenerek şöyle buyurdular:
"Bazılarına ne oluyor da Allah (cc.)'ın kitabında olmayan şartlar öne
sürüyorlar? Kim Allah (cc.)'ın kitabında olmayan bir şartı öne sürerse o şart
geçersizdir. İsterse o şartı yüz kere şart koşsun. Yetki, hürriyetine
kavuşturanındır. "
Tahric: Buhari, Salat:
459; Müslim, itk: 1504
244- ... Hişam b.
Urve'nin babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Hind binti Utbe
Nebi (s.a.v.)'e gelerek şöyle dedi:
- Ey Allah'ın elçisi!
Ebu Süfyan cimri bir adamdır, benim için onun malından, eve getirdiğinden
başkası yoktur (onun haberi olmadan eve getirdiğinden alıp evin ihtiyacına
harcayabilir miyim?), dedi. Bu soruya Peygamber (s.a.v.): "Sana ve
çocuklarına yetecek kadarını alıp ölçülü bir şekilde harcayabilirsin"
cevabını verdiler.
Tahric: Buhari, Büyü':
2211; Müslim, Akdiye: 1714
245- ... Hişam b.
Urve'nin babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre bir adam Nebi
(s.a.v.)'e: "Annem vefat etti, sanıyorum ki, konuşsaydı sadaka verirdi,
onun adına ben sadaka versem sevabını o alır mı?" diye sordu. Nebi
(s.a.v.) de ona: "Evet" cevabını verdiler.
Tahric: Buhari, Cenaiz:
1388; Müslim, Vasiyyet: 1004
246- ... Hişam b.
Urve'nin babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Peygamber
(s.a.v.) ağır borç altında kalmaktan Allah (cc.)'a sığınırdı.
Tahric: Buhari, Ezan:
832; Müslim, Mesacid: 586
247- ... zühri Urve'den
o da Aişe (r.a.)'den benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiştir. Ebu
Bekir el- Humeydi: Süfyan bu hadisi Zühri'den işitmedi.
Tahric: Buhari, Ezan:
832; Müslim, Mesacid: 586
248- ... Umara b.
Umayr'ın halasından, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe
(r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Çocuklarınız
sizin en temiz kazancınızdandır, öyleyse kazancınızdan (evladınızın
kazançlarından) yiyiniz."
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 4259, 60, 61
249- ... Zühri, Urve'den
onun şöyle dediğini aktarır: Ebu Hureyre (r.a.) Aişe (r.anha)'nin odasının
bulunduğu tarafa oturdu, o esnada Aişe (r.anha) namaz kılıyordu, Ebu Hureyre
(r.a.) konuşmaya başladı, şöyle diyordu: Odanın sahibi, dinle! Aişe (r.anha)
namazını bitirince bana şöyle dedi:
Kız kardeşimin oğlu! Bu
adama ve söylediklerine hayret etmiyor musun? Peygamber (s.a.v.) öyle tane tane
konuşurdu ki, insan istese O'nun sözlerini sayabilirdi.
Tahric: Buhari, Menakıb:
3567, 68; Müslim, F.Sahabe: 2493; Buhari, Cihad: 2935;
Müslim, Selam: 2165
250- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den naklettiğine göre yahudilerden bir grup Peygamber (s.a.v.)'in
huzuruna girerek: Kasım'ın babası sana ölüm, dediler. Bunu işiten Nebi (s.a.v.)
de: "Size olsun!" buyurdular. Onları işiten Aişe (r.anha) der ki:
Onların öyle dediklerini işitince ben de 'Ölüm ve lanet asıl size!' dedim. Nebi
(s.a.v.) beni işitince: "Aişe! Allah (Cc.) bütün işlerde yumuşaklığı
sever" buyurdular. Aişe (r.anha) der ki: Ben de: Ey Allah'ın elçisi! Ne
söylediklerini işitmediniz mi? Sana ölüm, diyorlar dedim. Peygamber (s.a.v.)
bana: "Ben de onlara 'size olsun!' dedim ya" buyurdular.
Ebu Bekir el- Humeydi
şöyle dedi: Süfyan bu hadiste bazen "Ye aleyküm" derdi. Senedin
kendisinde sonlandırılması halinde "Yav"ı terk ederdi.
Tahric: Buhari, Cihad:
2935; Müslim, Selam: 2165
251- ... Muhammed b.
el-Münkedir, Urve b. Zübeyr (r.a.)'in Aişe (r.anha)'den işittiklerini
anlatırken dinlemiştir. Aişe (r.anha) şöyle demiştir:
Bir adam Peygamber
(s.a.v.)'in huzuruna girmek için izin istedi, Peygamber (s.a.v.) bunu işitince:
"Ona izin verin, o toplumun kötü çocuğu." Yeya:
"Toplumun kötü
kardeşidir" buyurdular. Huzuruna girince Peygamber (s.a.v.) ona sözünü
yumuşatarak konuştular. Aişe (r.anha) şöyle devam ediyor: Adam dışarı çıkınca:
- Ey Allah'ın elçisi!
Ona söyleyeceğini söyledin, sonra kendisine yumuşak konuştun, dedim. Bunu
işiten Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki: ''Aişe! Kıyamet gününde insanların
makamca en kötü olanları kötülüğünden korkarak insanların kendisini terk
ettikleri kimsedir."
Tahric: Buhari, Edeb:
6031; Müslim, el-Birr ve Sıla: 2591
252- ... Urve'nin Aişe
(r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Bize hiçbir mal, Ebu Bekir (r.a.)'in malı kadar faydalı olmadı."
Tahric: Ebu Ya'la,
Müsned. 4418,4905
253- ... Kasım b.
Muhammed, Aişe (r.anha)'yi şöyle derken işittiğini anlatıyor: Peygamber
(s.a.v.) yanıma girdi. Üzerinde resimler olan ince bir kumaşı perde olarak
kullanmıştım. Onu görünce yüzünün rengi değişti. Sonra kumaşı yırttı ve şöyle
buyurdu: "Kıyamet günü Allah (cc.) katında en ağır ceza görecek olanlar,
(kendi yaptıklarını) Allah (cc.)'ın yarattıklarına benzetmeye
çalışanlardır."
Süfyan şöyle dedi: Bize
Abdurrahman b. Kasim gelince bundan daha güzel ve daha müsamahalısını rivayet etti
ve şöyle dedi: Babam bana Aişe (r.anha)'yi şöyle derken işittiğini söyledi:
Peygamber (s.a.v.) (seferden) döndü. Bir rafımı içinde resimler bulunan bir
çarşafla örtmüştüm. Bunu görünce oradan söküp aldı ve: "Ey Aişe! Kıyamet
gününde Allah katında insanların en şiddetli azab görecek olanı Allah'ın
yaratmasına benzeyen lerdir" buyurdu. Aişe (r.anha) Dedi ki: Bunun üzerine
çarşafı keserek ondan bir veya iki yastık yaptık.
Tahric: Buhari, Mezalim:
2476; Müslim, libas ve Zine: 2107
254- ... Amra binti Abdurrahman'ın
Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre birisi bir yerinden rahatsız olduğu ya
da bir yerinde bir yara bulunduğu zaman Peygamber (s.a.v.) şöyle dua ederlerdi:
''Allah (cc.)'ın adıyla, şu bizim bazımızın tükrüğü ile bizim arazimizin
toprağıdır. Rabbimizin izniyle hastamız şifa bulacaktır." Aişe (r.anha)
hadisi naklederken Ebu Bekir (r.a.) Peygamber (s.a.v.)'in hareketini göstermek
üzere şehadet parmağını yere koyup sonra kaldırmıştır.
Tahric: Buhari, Tıp:
5745,46; Müslim, Selam: 2194
255- ... Ebu Seleme b.
Abdurrahman'ın Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre o şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Sizden önceki ümmetIerde kendilerine ilham
gelenler vardı, eğer bu ümmette de böyle birisi olsaydı, o Ömer b. Hattab
olurdu."
Tahric: Buhari,
F.Sahabe: 3689; Müslim, F.Sahabe: 2398
256- ... Urve
babasından, o da Aişe (r.anha)'den naklen bize anlattı. Süfyan şöyle dedi: Bize
Yakup b. Zeyd et-Teymi Aişe (r.anha)'in şöyle dediğini anlattı: Habeşli bir
grup mızraklarıyla oynuyorlardı, ben de Peygamber (s.a.v.)'in kulaklarıyla
omuzları arasından onları seyrediyordum. Sonunda yorulup bırakan ben oldum.
Peygamber (s.a.v.) onlara şöyle buyurdular:
"Oynayın ey Erfide
oğulları, Yahudi ve Hristiyanlar bizim dinimizde ğenişlik olduğunu bilsinler.
Aişe (r.anha): Onların sözlerinden akhmda kalan sadece: "Ebu'l-Kasım
hoştur, Ebu'l-Kasım hoştur" cümleleridir, dedi.
Yakup b. Zeyd kendisinin
rivayet ettiği hadise, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Oradakilerden
hiç birisi yoktur ki, şeytan (aleyhilla'ne) onun elbisesinden tutup, bak (maya
devam et) demesin. Ancak Ömer (r.a.) geldiği zaman şeytanlar dağılırlar"
cümlesini eklemiştir.
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 5868; Ahmed, Müsned: 41, 349; Nesai, 8, 182
257- ... Hişam b. Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.)
karpuzla yaş hurmayı birleştirip öyle yerlerdi.
Tahric: Nesai, S.Kübra,
4, 166; Şuabü'l-İman: 5, 112; İbn Hibban, Sahih: 5246.
258- Urve'nin
babasından, onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle
anlatır: Haris b. Hişam Peygamber (s.a.v.)'e:
- Sana vahiy nasıl
geliyor? diye sordu. Peygamber (s.a.v.) de:
- "Zaman zaman çan
sesi gibi gelir, beni (çatlatacak kadar) sıkar, (daha sonra açılırım ve ) vahyi
ezberlemiş olurum. Bu, bana gelen vahyin en ağırıdır. Zaman zaman da Cebrail
bir genç görünümünde gelir, vahyi bana iletir ben de onu ezberlerim. Bu da
vahyin en kolayıdır" şeklinde cevap verdiler.
Tahric: Buhari,
Bed'ü'l-Vahy: 2; Müslim, Fedail: 2333
259- Urve'nin Aişe
(r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.)'in
en sevdikleri içecek, soğuk ve tatlı olandı.
Tahric: Nesai,
Zikrü'l-Eşribeti'l-Mübaha: 4,190; el-Müstedrek, Eşribe: 4, 153
260- ... Urve, Aişe (r.anha)'den
şöyle dediğini rivayet eder: Peygamber (s.a.v.)'in uğradığı haksızlıklarda
Allah (cc.)'ın yasakları çiğnenmedikçe kesinlikle intikam almaya kalkıştığım
hiç görmedim. Ama Allah (cc.)'ın yasaklarından biri çiğnendiğinde bu konuda
insanların en öfkelilerinden biri olurdu. İki durum arasında serbest
bırakıldığında günah olmadıkça kolayım seçerdi.
Tahric: Müslim, Fedail:
2327
261- ... Urve'nin
babasından onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle anlatıyor:
Peygamber (s.a.v.)'e bir haller oldu, eşine yaklaşmadığı halde yaklaştığını
zannetmeye başlamıştı. Aişe (r.anha) devamla şöyle der: Bir gün Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: ''Aişe! Biliyor musun? Kendisinden cevap istediğim
bir konuda Allah (cc.) bana cevap verdi. İki adam bana gelerek biri ayakucuma,
diğeri başucuma oturdular. Ayakucumda oturan başucumda oturana:
- Bu kimsenin durumu
nedir? diye sordu. Öbürü de:
- Büyüdür. Dedi. Önceki
tekrar:
- Kim büyüledi? diye
sordu. Diğeri:
- Lebid b. A'sam,
cevabını verdi. Önceki:
- Büyüyü neye yaptı?
dedi. Öbürü:
- Bir erkek hurma
tomurcuğunun içine ve bir de tarakla saç döküntüsüne. (şu anda) Zervan
kuyusunda bir kayanın altında, cevabını verdi.
Aişe (r.anha) şöyle
devam eder: Peygamber (s.a.v.) kuyuya geldiğinde:
"İşte bana
gösterilen kuyu budur. Suyundan beslenen hurmaların başları, şeytanların
başları, suyu da kına ıslatılmış su gibidir (bulanıktır)" buyurdular.
Aişe (r.anha) anlatmayı
şöyle sürdürür: Peygamber (s.a.v.) büyünün (malzemelerinin) çıkarılmasını
emretti ve çıkarıldı.
Peygamber (s.a.v.)'e:
Çıkarmadımz mı (yam, okuyaraklyakarak etkisiz kılmadımz mı)? diye sordum
Peygamber (s.a.v.): "Hayır, ama Allah (cc.) bana şifa verdi, ancak
insanlara ondan bir kötülük gelmesinden korkuyorum" buyurdular.
Aişe (r.anha) şöyle der:
Lebid b. A'sam, Züreyk oğullarından bir adamdır ve yahudilerin müttefikidir.264
Süfyan şöyle dedi: Bu
hadisi biz Hişam'la karşılaşmadan önce Abdülmelik ibn Cüreyc nakletti ve şöyle
dedi: Bu hadisi bize Urve ailesinden biri Urve'den nakletti. Hişam dönünce o da
aym hadisi bize aktardı.
Tahric: Buhari, Cizye ve
Müvadea: 3175; Müslim, Selam: 2189
262- ... Urve'nin
babasından onun da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle
anlatıyor: Ben bu kızlarla oynardım, onlar bana gelip benimle oynayan
cariyelerdi, Peygamber (s.a.v.)'ı görünce (utançlarından ve heybetinden)
ortadan kaybolurlardı. Peygamber (s.a.v.) onla n bana gönderirdi.
Tahric: Buhari, Edeb:
6130; Müslim, Sahabe: 2440
263- ... Hişam b. Urve
babasından o da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle
anlatıyor: Peygamber (s.a.v.)'la yarıştım ve onu geçtim. Ben kilo alınca
Peygamber (s.a.v.) benimle yanştı ve (bu sefer) beni geçti, bunun üzerine:
''Aişe! Bu öncekinin yerine (ödeştik)" buyurdular .
Tahric: İbn Hibban,
Salıilı: 4691
264- ... Hişam b. Urve
babasından, o da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Peygamber (s.a.v.)'in şöyle
buyurdular: "Sizden biriniz ben nefsi pis olanım demesin, nefsi kötü
olanım desin. "
Tahric: Buhari, Edeb:
6179; Müslim, Edeb: 2250
265- ... Hişam b.
Urve'nin babasından rivayet ettiğine göre babası (Urve) şöyle dedi: Bana Aişe
(r.a.) şöyle dedi: Ey kızkardeşimin oğlu (yeğenim)! Şüphesiz ki senin baban ve
anne tarafından deden: "Onlar yaralandıktan sonra Allah'ın ve
Peygamberinin davetine uyan kimselerdir." (Al-i İmran ın) ayetinin
kapsamına girenlerdendir ki onlar; Ebu Bekir (r.a.), Zübeyr b. Avvam (r.a.) vb.
sahabelerdir.
Tahric: Buhari, Megazi:
4077; Müslim, F.Sahabe: 2418
266- ... Hasan b.
Muhammed'in bir kadından, onun da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe
(r.anha) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Kötülük ortaya
çıktığı (açıktan işlendiği) zaman Allah (cc.) (katından) yeryüzü halkına
(hepsine birden) kötülüğünü indirir (azap eder)." Aişe (r.anha) diyor ki:
Ben Peygamber (s.a.v.)'e Aramızda Allah (cc.)'a itaat edenler varken Allah
(cc.) bizleri helak eder mi? diye sordum. Buyurdular ki: "Evet,
(insanların başına gelen onların da başına gelir) sonra Allah (cc.)'ın
rahmetine kavuşurlar (Allah (cc.)'tan bir bağışlanma ve hoşnutluğa
ulaşırlar)" cevabını verdiler.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
VI / 41
267- ... Aişe binti
Talha, Teyzesi ve mü'minlerin annesi Aişe (r.anha)'den şöyle aktarıyor: Nebi
(s.a.v.)'e namazını kılması için Ensar çocuklarından birinin cenazesi
getirildi. Dedim ki: Ne mutlu ona! Kesinlikle hiçbir kötülük yapmadı, hiçbir
günaha bulaşmadı, cennet serçelerinden (kuşlarından) bir serçedir (kuştur).
Bunu işiten Nebi (s.a.v.): "Ya da bunun dışında Aişe! Allah (Cc.) cenneti
ve onun için cennetlikleri yarattı. Onlar henüz babalarının sulbunde iken.
Cehennemi ve onun için cehennemlikleri yarattı. Onlar henüz babalarının
sulbünde iken."
Tahric: Müslim, Kader:
2262; Nesai, es-Salatü ale's-Sıbyan: 4, 57; Ebu Davud, 2, 641
268- ... Şa'bi'nin
anlattığına göre Muaviye (r.a.) Aişe (r.anha)'ye mektup yazarak kendisinden
Peygamber (s.a.v.)'tan işittiği bir sözü yazmasını istedi. Aişe (r.anha) de
ona, Peygamber (s.a.v.)'tan şöyle işittiğini yazdı: ''Allah (cc.)'a itaat
dışında davrananların övenleri yerenlere dönüşür."
Tahric: Beyhaki, Zühd;
el-Kebir: 886
269- ... Şabi'nin Aişe
(r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle der: Peygamber (s.a.v.) Zeyd
b. Harise'nin bulunduğu bir seriye göndermemiştir ki, onu komutan olarak tayin
etmesin."
Tahric: Hakim,
Müstedrek: III / 218
270- ... Ebu Sehle, Aişe
(r.anha)'nin şöyle dediğini rivayet eder: (Hastalığı sırasında) Bir gün
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Yanımda ashabımdan birinin
bulunmasını istiyorum." Bunu işitince dedim ki: Sana Ebu Bekir (r.a.)'i
çağıralım mı? "Hayır" cevabını verdiler ve sonra şöyle buyurdular:
"Yanımda ashabımdan birinin bulunmasını istiyorum." Yine dedim ki:
Sana Ömer (r.a.)'i çağıralım mı? "Hayır" cevabını verdiler ve sonra:
"Yanımda ashabımdan birinin bulunmasını istiyorum" buyurdular. Ben de
yine: Sana amcaoğlun Ali b. Ebu Talib'i çağıralım mı? dedim. "Hayır"
cevabını verdiler ve sonra: "Yanımda ashabımdan birinin bulunmasını
istiyorum" buyurdular. Ben de: Sana Osman (r.a.)'ı çağıralım mı? dedim.
Bunun üzerine sustular. Ben de emrettim, Osman (r.a.) çağrıldı. Osman (r.a.)
geldiğinde onunla başbaşa kaldı, Nebi (s.a.v.) ona (bir şeyler) söylüyor, Osman
(r.a.)'ın yüzü ise renkten renge giriyordu. Kays'ın Ebu Sehle'den rivayet
ettiğine göre Aişe (r.anha) bu hadisle ilgili olarak: Ben O'nun sözünden
sadece: "Senden Allah (cc.)'ın sana giydirdiği gömleği çıkarman istenirse
onu yapma" kısmını ezberledim, dedi.
Tahric: Buhari, Ashabın
Faziletleri: 6017; Ahmed, Müsned: 40,161;
6, 41.
271- ... Yahya b.
Said'in İsmail b. Ebu Hakim'den rivayet ettiğine göre İsmail şöyle dedi: Ömer
b. Abdülaziz şöyle dedi: Allah (Cc.) bir grup insanın işlediği günahlar
yüzünden tüm toplumu cezalandırmaz. Günahlar açıktan işlen ip de bu durumda
değişiklik yapılmazsa (aralarında güçleri yetenler onları engellemezlerse) hem
o günahları işleyen insanlar, hem de tüm toplum cezalandırılır.
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 6915
272- ... Mikdam b. Şüreyh
babasından o da Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle
dedi: Yağmur yağdığı zaman Peygamber (s.a.v.) şöyle dua ederdi: ''Allahım!
Faydalı bir ihsan dileriz.''
Tahric: Buhari, İstiska:
1032; Nesai, el-Gavlü inde'l-Matar: 1,561,562
273- ... Zer b. Hubeyş
şöyle anlatır: Aişe (r.anha)'ye Peygamber (s.a.v.)'in ne miras bıraktığım
sordum. Bana: Sen Peygamber (s.a.v.)'in mirasım mı soruyorsun? Peygamber
(s.a.v.) ne sarı (Dinar; altın para), ne beyaz (Dirhem; gümüş para), ne koyun,
ne deve, ne köle, ne cariye, ne altın ve ne de gümüş bıraktı, dedi.
Tahric: Müslim,
Vasiyyeh: 1635; Beyhaki, Marifetü's-Süneni ve'l-Asar: 16,275
274- .. .İbn Ebu
Müleyke'nin anlattığına göre Aişe (r.anha)'ye nalın (erkeklerin giydiği ayakkabı)
giyen kadın hatırlatıldı da o şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) erkeğe özenen
(benzemeye çalışan) kadınlara lanet okudu.
Tahric: Mavsili, Müsned:
4880; Ahmed, Müsned: 42, 465
275- ... Ebu Müleyke,
Aişe (r.anha)'nin şöyle dediğini aktarır: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Allah (cc.)'ın en çok buğzettiği erkekler, aşırı düşmanlık
besleyenlerdir."
Tahric: Buhari, Tefsir:
4523
276- ... Mesruk'un Aişe
(r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle anlatır: Peygamber
(s.a.v.)'e: Ey Allahın elçisi! "Yer başka bir yer, ... haline getirildiği,
gün)" (İbrahim 48) insanlar nerede olacaklardır? diye sordum. Buyurdular
ki: "Sıddik (r.a.)'ın kızı! Sırat üzerinde olacaklar."
Tahric: Müslim,
Sıfatü'l-Kıyame: 2791
277- ... Said b. Vehb'in
Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre o şöyle anlatır: Peygamber (s.a.v.)'e (
... U:;j r-ı.j;j ı;-ı \; 0)~ J.~~) " ... Verdiklerini kalpleri ürpererek
verenler" (Mü'minun 60) ayetiyle ilgili olarak bahsi geçenler zina
edenler, hırsızlık yapanlar ve içki içenler mi? diye sordum. Buyurdular ki:
"Sıddik'ın kızı! Onlar namaz kılanlar, oruç tutanlar ve sadaka (mallarının
zekatını) verenlerdir."
Tahric: Buhari,
Babü'l-Gına, Gına'n-Nefs: 5,2368; Tirmizi, Suretü'l-Mü'minin: 5, 327
278- ... Mesruk'un Aişe (r.anha)'den
rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Kadın, zarar
vermeyecek şekilde kocasının evinden (bütçesinden hayıra) harcadığı takdirde,
erkeğe kazandığından, kadına da harcadığından dolayı sevap verilir." Evin
koruyucusu (hizmetçisi) için de aynı sevap verilir. "
Tahric: Tirmizi, fi
Nefekati'l-Mer'eti min Beyti Zeydhe: 3, 58; Nesai, Nefekatü'l-Mer'eti min Beyti
Zeydhe: 5, 65.
279- ... Seleme b.
Abdurrahman'ın Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) Peygamber
(s.a.v.)'e şöyle dedi: Ey Allah'ın elçisi! Seni elini atın yelesine koymuş
ayakta Dihyetü'l-Kelbi ile konuşurken gördüm. Peygamber (s.a.v.) bunu işitince:
"Sen onu gördün mü?" diye sordu. Aişe (r.anha) de: Evet, diye cevap
verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
"O Cebrail (a.)
idi, sana selam söyledi" buyurdular. Aişe (r.anha) de: Allah (c.c.)'ın
selam ve rahmeti onun üzerine olsun. Ziyaret edene de ev sahibine de Allah
(cc.) iyi karşılık versin. Güzel bir arkadaş ve güzel bir misafir, dedi
Tahric: Ahmed, Müsned:
41, 9: 6, 74.
280- ... Abdurrahman b.
Kasım babasından o da Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Aişe (r.anha) şöyle
anlatır: Sehle binti Süheyl Peygamber (s.a.v.)'e gelerek: Salim'in benim yanıma
girmesinden dolayı Ebu Huzeyfe'nin yüzünde bir hoşnutsuzluk görüyorum, dedi.
Bunu işiten Peygamber (s.a.v.) de: "Onu emzir" buyurdular. Buna
karşılık Sehle de: O kocaman adam, ben onu nasıl emziririm? diye sordu.
Peygamber (s.a.v.) gülümsedi ve: "Ben de biliyorum onun kocaman adam
olduğunu" buyurdular. Aişe (r.anha) der ki: Salim'i emzirdi, sonra Nebi
(s.a.v.)'e geldi ve: Salim'i emzirdiğimden beri Ebu Huzeyfe'nin yüzünde bir
hoşnutsuzluk görmedim, dedi. Abdurrahman b. Kasım der ki: Salim Bedir savaşında
bulunmuştu.
Fıkıh bilginleri: Burada
emzirmekten kasıt, Sehle'nin sütünü bir kaba boşaltıp içmesi için Salim'e
göndermesidir. Bu fiil beş defa tekrar edilmiş ve bu yüzden Salim'in Sehle ile
evlenmesi haram olmuştur, demişlerdir.
Tahric: Müslim, 4,168;
Nesai, 6, .....
281- ... Amra binti
Abdurrahman şöyle haber veriyor: Aişe (r.anha)'den şöyle dediğini işittim:
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "El kesme çeyrek dinar ve üzerin(deki
bir değerin çalınması halin) dedir."
Tahric: Buhari, Hudud:
6789; Müslim, Hudud: 1684
282- ... Burada bir
önceki ''....'' hadisinin senet kritiği yapılmıştır.
283- ... Seleme b.
Abdurrahman'ın Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Sarhoş eden her içecek haramdır"
Süfyan'a denildi ki: Malik
ve diğerleri bal şerbetinden bahsediyorlar (ne dersin?) O da dedi ki: Bize ibn
Şihab bal şerbetini söylemedi, ancak benim sana söylediğim gibi söyledi.
Tahric: Buhari, Eşribe:
585; Müslim, Eşribe: 2001
284- ... Urve b. Zübeyr
(r.a.)'in Aişe (r.anha)'den naklettiğine göre Peygamber (s.a.v.) Ebu Musa'nın
Kur'an okuduğunu işitti ve: "Bu güzel ses ona Hz. Davud (a.s.) ailesinin
nağmelerinden (ilahilerinden) verilmiştir" buyurdular.
Süfyan bu hadiste şüphe
eder Amra'dan veya Urveden der, böyle yaptığı zaman hadisi zikretmezdi. Sonra
Urve üzerinde karar kıldı ve birkaç kez hadisi zikretti, şüpheyi de bıraktı.
Tahric: Nesai,
Tezyınü'l-Kurani bi's-Savt: 2, 180; İbn Mace, Babün f1 hüsni's-Savti bialetin:
1,425.
285- ... Seleme b.
Abdurrahman'ın Aişe (r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.)'e bir
altın geldi, gece onu uyutmadı, miktarı yediden fazla, dokuzdan eksik idi.
Peygamber (s.a.v.) sabah olur olmaz hemen onu dağıttı. Sonra da şöyle buyurdu:
"Bu altın yanındayken öldüğünde Muhammed Rabbi hakkında ne düşünür?,'
Süfyan: Bana öyle
geliyor ki, bu altın ya kendisine gelen bir sadaka ya da bir insanın hakkıdır
ve Peygamber (s.a.v.) onun helak olmasından ya da kaybolmasından korkmuştur,
dedi.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
6, 49.
286- ... Said b.
Müseyyeb'in Aişe (r.anha)'den aktardığına göre Peygamber (s.a.v.) Aişe
(r.anha)'ye: ''Aişe! Eğer bir günah işlediysen Allah (cc.)'tan bağışlanma dile.
Zira kul bir günah işler de sonra pişman olur, Allah (cc.)'tan bağışlanma
dilerse, Allah (cc.) onu bağışlar'' buyurdular.
Humeydi der ki: Bazen
Süfyan bu hadisi: "Eğer bir günah işlediysen Allah (c.c.)'a tevbe et. Zira
tevbe pişman olup af dilemektir" şeklinde aktarırdı, ama çoğu zaman da
önceki haliyle aktmrdI.
Tahric: Buhari, Megazi: 4141;
Müslim, Tevbe: 2770
287- ... Amra'nın Aişe
(r.anha)'den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Cennet'e girdim, orada bir (Kur'an) kıraati işittim, bu kimdir? diye
sordum. Harise b. Numan'dır, dediler. İşte (ana babaya) iyilik böyle olur! İşte
(ana babaya) iyilik böyle olur!"
Tahric: Ahmed, Müsned:
40, 96; Hakim, Müstedrek: 3, 229.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki başlığa tıklayın:
18- Hafsa Bint-i
Ömer (r.anha) Hadisleri