HUMEYDİ
7- Sa'd İbn Ebi Vakkas
(r.a.) Hadisleri
66- ... Amir b. Sa'd b.
Ebi Vakkas (r.a.) babasından şöyle dediğini aktarır: Fetih yılı Mekke'de
hastalandım, hastalıktan dolayı ölüme yaklaştım. Bunun üzerine Peygamber
(s.a.v.) beni ziyarete geldi. Kendisine dedim ki: - Ey Allah (cc.)'ın elçisi!
Benim birçok malım var, kızımdan başka varisim de yok. Malımın üçte ikisini
sadaka olarak vereyim mi? Bunu işitince buyurdu ki:
-"Hayır"Ben
de:
- Yarısını vereyim mi?
dedim. Yine buyurdu ki:
- "Hayır"
Bunun üzerine ben tekrar:
- Üçte birini vereyim
mi? diye sordum. Bu sefer de:
- "Üçtebir mi,
üçtebir çoktur, varislerini zengin olarak bırakman, onları insanlara avuç açan
fakirler olarak bırakmandan daha iyidir. Sen hiçbir harcama yapmazsın ki sana
onun karşılığı verilmesin. IIatta eşinin ağzına uzattığın lokmanın bile
karşılığını alırsın" buyurdu. Bunu işitince kendilerine:
- Ey Allah (cc.)'ın
elçisi! Benim hicretim geciktiriliyor mu? (Mekke'de ölürsem hicretimden dönmüş
olur muyum?) dedim. Cevap olarak:
- "Senin hicretin
benden sonraya bırakılmayacak (benim Mekke'yi fethimden sonra hicretinden
dönmüş olmazsın), Allah (cc.) rızasını gözeterek yaptığın hiçbir iş yoktur ki,
onun yüzünden derecen ve yüksekliğin artmasın. Belki de benden sonra geriye
bırakılman bazı toplulukların senden faydalanması, diğer bazılarının da zarar
görmesi içindir. Allahım! Ashabımın hicretini yoluna koy (tamamla/geçerli kı!),
onları geriye döndürme'' buyurdu.
Fakat ümit kesen Sa'd
ibn Havle idi. Onun Mekke'de ölümünden dolayı Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ağıt
yakıp yad etmişti.
Süfyan şöyle dedi: Sa'd
ibn Havle, Amir ibn Lüey oğullarından bir adamdır.
Tahric: Buhari, Feraiz:
6733
67- ... Amir b. Sa'd
(r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurdular: ''Müslümanların müslümanlara yönelik en büyük suç
işleyenleri, henüz yasaklanmamış bir konuda soru sorup da onun insanlara
yasaklanmasına neden olan kimselerdir."
Tahric: Buhari, İ'tisam:
7289; Müslim, Fedail: 2358
68- ... Amir b. Sa'd
(r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle anlattı: Peygamber
(s.a.v.) bir paylaştırma yaptı, ben kendilerine: Ey Allah'ın elçisi! Falana
verir misiniz? O mü'mindir, dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Veya
müslümandır" buyurdular. İkinci kez kendilerine: Ey Allah'ın elçisi!
Falana verir misiniz? O mü'mindir, dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
"Veya müslümandır" buyurdular. Üçüncü kez yine: Ey Allah'ın elçisi!
Falana verir misiniz? O mü'mindir, dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
"Veya müslümandır" buyurdular. Daha sonra da şöyle buyurdular:
"Ben bir adama başkası benim için ondan daha sevimliyken mutlaka Allah
(cc.)'ın onu yüzükoyun ateşe atması korkusuyla veririm. "
Tahric: Buhari, İman;
27; Müslim, İman; 150
69- ... Amir b. Sa'd
babasından, o da Peygamber (s.a.v.) Efendimizden benzeri bir hadis nakletmiş ve
senedine Zühri şöyle dedi: Bizim görüşümüze göre İslam, sözdür, iman ise
eylemdir, cümlesini eklemiştir.
Tahric: Buhari, İman;
27; Müslim, İman: 150
70- ... Amir b. Sa'd
(r.a.)'ın babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bir kimse sabahleyin yedi adet Acve hurması
yerse, o gün ona ne zehir ne de sihir zarar verir."
Tahric: Ebu Davud,
Sünen: 2,400; Müslim, Sahih: 6, 123; Buhari, Sahih: 1863
71- ... Said b. Müseyyib
şöyle der: Bana Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.)'tan bu hadis ulaştı, sonra Sa'd'la
karşılaştım ve kendisine bu hadisi sordum, bana Peygamber (s.a.v.)'in Ali b.
Ebu Talib (r.a.)'e şöyle buyurduğunu anlattı: "Benim katımda sen, Musa
(a.s.) katında Harun'un olduğu gibi olmaya razi olmaz mısın?"
Tahric: Bulıari, Sahih:
3, 1359; Müslim, Sahih: 7, 120; Hakim, Müstedrek: 2, 367
72- ... Abdülmelik b.
Umayr anlatıyor: Cabir b. Semüre es-Süvvai'nin şöyle dediğini işittim: Ömer b.
Hattab (r.a.)'ın Sa'd b. Ebu Vakkas'a şöyle dediğini işittim: Allah (cc.)'a
yemin ederim ki, Küfe halkı seni her konuda şikayet etti, hatta senin onlara
namazları güzel kıldırmadığını ileri sürdüler. Bunu işiten Sa'd şöyle dedi:
Dikkatinizi çekerim, yemin ederim ki, ben onların öğle ve ikindi namazlarını
Peygamber (s.a.v.)'in kıldırdığından daha kısa kıldırmadım. İlk iki rekatta
uzatıyor, son iki rekatta kısa tutuyorum. Cabir dedi ki: Hz. Ömer (r.a.)'in: Senin
hakkındaki kanaatimiz de bu yönde idi, senin hakkındaki kanaatimiz de bu yönde
idi, dediğini işittim.
Tahric: Buhari, Ezan:
755, 758; Müslim, Salat: 453
73- ... Abdülmelik b.
Umayr, Cabir b. Semüre'den benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etti.
Ancak Cabir burada şöyle dedi: Hz. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini işittim: Ebu
İshak! Zaten biz de senin öyle yaptığını düşünüyoruz.
Bu rivayette Süfyan şunu
ekledi: Ömer (r.a.) Sa'd (r.a.)'e insanlara (kendisinin geleceğini) haber
vermesini emretti. Hangi topluluğa uğradıysa Sa'd (r.a.)'ı iyilikle övdüler.
Beni Abs'in bir meclisine geldiğinde aralarında kendisine Ebu Sa'de denilen
Şaki (bir adam) Sa'd b. Ebu Vakkas hakkında olumsuz görüş belirterek: Ben onu
bilirim, soruimluluğu altındakilere adil davranmaz, askeri birliğin arasında
(sefere) çıkmaz, (elde edilen ganimeti) eşit dağıtmaz, dedi. Bunu işiten Sa'd:
Bana bakın! Allah (cc.)'a yemin ederim ki (bu kimse hakkında) üç tane bedduada
bulunacağım. Allah'ım! (Bu adam) yalancıysa, ömrünü uzat, çocuklarını çoğalt,
kendisini yoksullukla imtihan et ve onu fitneye düşür, dedi.
Abdülmelik b. Umayr dedi
ki: Ben onu daha sonra yollarda cariyelere elle sarkıntılık yapan ihtiyar bir
adam olarak gördüm. Kendisine:
-Yaşından başından utan sana
yakışıyor mu bu davranış? Denildidiğinde:
- İyi insan Sa'd
(r.a.)'ın bedduasına uğrayan yaşlı, fakir ve fitneye düşmüş bir kimseyim, bir
fitne olduğunda mutlaka bulunduğu yere yayılır (yani bana bulaşır), derdi.
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 1661
74- ... Ebü't-Tufeyl'in
Bekir b. Karvaş kanalıyla Sa'd b. Ebu Vakkas'tan rivayet ettiğine göre Sa'd
şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) Zü's-Südeyye (göğüs sahibi) den söz ettiler
şöyle buyurdular: "Bataklık şeytanı, at veya deve çobanı. Onu Becile'den,
adına Eşheb ya da b. Eşheb denilen bir adam indirecek. 0, zalim bir toplulukta
bir belirtidir."
Süfyan şöyle dedi:
Ammare'd-Dühni bana haber verdi, Zü's-Südeyye'yi o topluluktan adına Eşheb
denilen bir adam getirdi.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 1, 179.
75- ... Abdullah b.
Yezid, b. Abbas (r.a.)'ın şöyle dediğini aktarıyor: Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.)
zamanında iki kişi kabuksuz beyaz arpa ve normal arpa alışverişi yaptılar. Sa'd
dedi ki: Peygamber (s.a.v.) zamanında iki adam yaş ve kuru hurma alışverişi yaptılar
da Peygamber (s.a.v.):
-"Yaş hurma
kuruduğu zaman eksiliyar mu?" diye sordular. Oradakiler de:
-Evet, dediler.
Peygamber (s.a.v.):
-"O zaman bu
alışveriş uygun değildir" buyurdular.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 3, 77
76- ... Ubeydullah b.
Ebu Nehik'in Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.)'tan rivayet ettiğine göre Sa'd şöyle
demiştir: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Kur'an'ı teganni
etmeyen (Kur'an'la yetinmeyen) bizden değildir."
Süfyan dedi ki: Bunun
anlamı, Kur'anla yetinir (başka kitap aramaz), demektir.
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
Müsned: 3, 75
77- ... Abdullah b. Ebu
Nehik şöyle dedi: Bana çarşıda Sa'd b. Ebu Vakkas (r.a.) denk geldi. Şöyle
dedi: Kazançlı bir tüccar mı? Kazançlı bir tüccar mı? Ardından ekledi ve şöyle
dedi: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduklarını işittim: "Kur'an'ı
teganni etmeyen (Kur'an'la yetinmeyen) bizden değildir."
Tahric: Hakim,
Müstedrek: 1, 758; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3,75
78-, .. Kays b. Ebu
Hazım şöyle dedi: Ben Sa'd b. Ebu Vakkas (r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Ben
Allah (Cc.) yolunda ok atanların ilkiyim. Kendimi Peygamber (s.a.v.)'la
birlikte yedinin yedincisi olarak gördüm. Yanımızda koruk üzüm ve Muğaylan
yaprağından başka (yiyecek) bir şey yoktu. Yanaklanmız (açlıktan) çökmüştü.
Öyle ki, her birimiz koyunun kığı gibi katkısız kığı dökmeye başladık. Sonra
Esedoğullan beni dinimden dolayı küçümsüyordu. Onlara uysaydım sapıtırdım ve
amelim boşa giderdi.
Tahric: Buhari, Et'ime:
5412
79- ... Mus'ab b. Sa'd
b. Ebu Vakkas (r.a.) kanalıyla Ebu Ya'fUr şöyle anlattı: Mus'ab şöyle dedi:
Babamın yanında namaz kıldım, namazda elimi uyluklanmın arasına koydum, babam
bunu yasakladı ve: Biz de öyle yapıyorduk, bu bize yasaklandı. Yani Nebi
(s.a.v.) yasakladı, dedi.
Tahric: Buhari, Ezan: 790;
Müslim, Mesacid: 535
80- ... Mus'ab b.
Sa'd'ın babasından rivayet ettiğine göre o şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdular: "Sizden biriniz her gün bin sevap kazanamaz mı? Yüz kere
"Sübhanellah" der ya da yüz kere "Allahü Ekber" der, bu da
bin sevap eder. "
Tahric: Müslim, Babü
Fadlı't-Tekbiri ve't-Tehlil: 8, 71: Nesai, Babü't-Tehlil ve't-Tekbir: 9,45.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki başlığa tıklayın:
8- Said İbn Zeyd
İbn Amr (r.a.) Hadisleri