HUMEYDİ

 

4- Ali İbn Ebi Talib (r.a.) Hadisleri

 

37- ... Zühri anlattı şöyle dedi: Bana Muhammed b. Ali'nin çocukları Hasan ve Abdullah'ın babalarından naklen haber verdiklerine göre Hz. Ali (r.a.), İbn Abbas (r.a.)'a şöyle demiş: Peygamber (s.a.v.) müt'a nikahını (ücret karşılığı yapılan geçici evliliği) yasakladı ve Hayber savaşı sırasında evcil eşeklerin etlerinin yenilmesini yasakladı.

Süfyan diyor ki: Hz. Ali (r.a.) burada evcil eşeklerin etlerini kastediyor, müt'a nikahını kastetmiyor.

 

Tahric: İbn Hibban, Sahih: 4140

 

 

 

38- ... Abdullah b. Ebi Necih'in babasından aktardığına göre o şöyle demiştir: Bana Hz. Ali (r.a.)' den dinleyen biri onun şunu anlattığını haber verdi: Peygamber (s.a.v.)'in kızına dünür olmak istedim, sonra bir şeyimin (malımın) olmadığını hatırladım. Sonra O'nun tanınmışlığını ve akrabalık bağını düşündüm, böylece (bundan cesaret alarak) kızını istedim. Bana:

- "Yanında ona vereceğin bir şeyin var mı?" diye sordu. Ben de:

- Hayır, dedim. Bana:

- "Sana falan zaman verdiğim zırhın nerede?" diye sordu. Ben de:

- O bende, dedim. Bana:

- "Haydi onu getir" diye emretti, ben de onu getirdim ve Fatıma'ya verdim.

Bunun üzerine beni kızıyla evlendirdi. Kızını benim yanıma koyduğunda:

- "Ben gelinceye kadar bir şey yapmayın" buyurdu. (Çok geçmeden) yanımıza geldi, üzerimizde elbise veya kadife (pelüş) vardı. Onu görünce kalkmaya yeltendik, bize:

- "Kımıldamayın" buyurdu. Ardından su dolu bir kap istedi, ona duada bulundu, sonra suyu üzerimize serpti. Ben kendilerine:

- Ey Allah (cc.)'ın elçisi! O mu size daha sevimli, ben mi? diye sordum.

Bunu işitince bana:

- "Benim için o senden sevimli, sen de ondan değerlisin" buyurdular.

 

Tahric: Ahmed b. Hanbel, II / 38

 

 

 

39- ... Aiş b. Enes (r.a.)'ten rivayet edildiğine göre o şöyle der: Ali b. Ebi Talib (r.a.)'in Kılfe Minberi üzerindeyken şöyle dediğini işittim: Bende çokça mezi gelmesi vardı, bunu Peygamber (s.a.v.)'e sormak istedim. Kızı yanımda idi ve sormaktan utandım, Ammar'a bunu sormasını emrettim, Ammar da sordu. Bunun üzerinde Peygamber (s.a.v.): "Onun için abdest almak yeter" buyurdular.

 

Tahric: Ebu Ya'la, Müsned: I / 354

 

 

 

40- ... Ebu Cuhayfe haber verdi şöyle dedi: Ali b. Ebu Talib (r.a.)'e: -Yanında Kur' an' dan başka Peygamber (s.a.v.)'den kalan bir şeyvar mı? diye sordum. O da bana:

-Hayır, taneyi yaran ve canlıyı (veya ruhu) yaratan Allah (cc.)'a yemin ederim ki, ondan bana kalan bir şey yok. Ancak Allah (cc.)'ın kitabıyla ilgili olarak kula verdiği anlayış ve bir de şu sayfadaki" dedi. Ben de:

-Sayfadaki nedir? diye sordum. Bana:

_ Diyet ödemek (ya da kısas), esiri kurtarmak ve bir kafiri öldürmesine karşılık bir müslümanın öldürülmemesi konuları vardır, dedi.

 

Tahric: Buhari, Diyat, Akile: 8, 45; Ahmed b. Hanbel, 1,79

 

 

 

41- ... Abdurrahman b. Ebu Leyla şöyle dedi: Ben Ali b. Ebu Talib (r.a.)'in şöyle dediğini duydum: Peygamber (s.a.v.) bana kurbanının başında bulunmamı (kesme işini yönetmemi), çulunu (örtüsünü) ve derisini dağıtmamı ve kasab'a ondan hiçbir şey vermememi emretti. Ali (r.a.) şöyle dedi: Biz, kasabın ücretini kendimizden (cebimizden) veririz.

 

Tahric: Buhari, Hac: 1716; Müslim, Hac: 1317

 

 

 

42- ... Abdurrahman b. Ebu Leyla şöyle dedi: Ben Ali b. Ebu Talib (r.a.)'in şöyle dediğini duydum: Peygamber (s.a.v.) bana kurbanlarının başında bulunmamı, örtülerini ve derilerini dağıtmamı emretti.

 

Humeydi şöyle dedi: Süfyan şöyle söyledi: İbn Ebu Necih bana bundan fazlasını söylemedi. Ancak Abdülkerim bizlere bundan daha mükemmel (eksiksiz) bir şey anlattı.

 

Tahric: Buhari, Hac: 1716; Müslim, Hac: 1317.

 

 

 

43- ... Mücahid şöyle der: Abdurrahman b. Ebi Leylanın Ali b. Ebi Talip'ten şöyle aktardığını işittim: Peygamber (s.a.v.)'in kızı Fatıma (r.a.) bir hizmetçi istemek üzere Peygamber (s.a.v.)'e geldi. Buna karşılık Peygamber (s.a.v.) ona şöyle buyurdu: "Senin için bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Akşam yatarken otuz üç kere "Sübhanellah': otuz üç kere ''Elhamdü lillah" ve otuz dört kere ''Allahü Ekber" diyerek Allah (c.c..)'ı tesbih edersin." Sonra Süfyan dedi ki: Tesbihlerden birinin sayısı otuz dörttür. Ali (r.a.) şöyle dedi: Bunu Peygamber (s.a.v.)' den işittim işiteli henüz hiç terk etmedim. Kendisine: Sıffin gecesinde de mi terk etmedin? denildi. Evet, Sıffin gecesinde de terk etmedim, cevabını verdi.

 

Tahric: Buhari, 3836, 13,402; Ahmed b. Hanbel...

 

 

 

44- ... Ata b. Saib babasından o da Ali b. Ebi Talip (r.a.)' den şöyle aktarır: Fatıma (r.a.) Nebi (s.a.v.)'e gelir ve ondan bir hizmetçi ister, bunun üzerine Nebi (s.a.v.) ona: "Suffa ehlini açlıktan karınları birbirine geçmiş bir halde bırakarak sana bir hizmetçi vermem. Sana ondan daha hayırlısını haber vereyim mi?" buyurdular, ardından da başından sonuna kadar bir önceki hadise benzer sözler söylediler.

 

Tahric: Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1, 79

 

 

 

45- ... Burada bir olayın Sıffin gecesinde olup olmadığı konu ediliyor.

 

(gereksiz görülüp çevrilmemiş)

 

 

 

46- ... Şüreh b. Heni şöyle anlatır: Hz. Aişe (r.a.)'ye mestler üzerine meshi (süresini) sordum, o da bana: Git Ali b. Ebi Talib (r.a.)'e sor, o Peygamber (s.a.v.)'la birlikte savaşıyordu, dedi. Ben de Ali (r.a.)'ye sordum. O da bana: Peygamber (s.a.v.): "Mukim / yerleşik için bir gün bir gece, misafir/yolcu için üç gün üç gecedir" derdi.

 

Tahric: Müslim, Taharet: 276; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5, 213

 

 

 

47- .. .İbn. Abd-i Hayr'ın babasından aktardığına göre o şöyle dedi: Ben Ali b. Ebu Talib (r.a.)'in bir yandan mestlerinin üzerini me sh ederken bir yandan da: Peygamber (s.a.v.)'in üzerlerine me sh ettiklerini görmeseydim, mestlerin altlarının (tabanIarının) me sh edilmesinin daha doğru olacağını düşünecektim, dediğini işittim.

 

Ebu Bekir el-Humeydi şöyle dedi: Mesh, mestler üzerine yapılırsa o sünnettir. Mestlerden başka bir şey üzerine yapılırsa o uygulamadan kaldırılmıştır.

 

Tahric: Ebü Davud, Taharet: 162 Ahmed, Müsned: 2, 141; İbn Hibban; Sahih: 13; Hakim, Müstedrek: 3, 54

 

 

 

48- ... Zeyd b. Yüşya' şöyle dedi: Ali (r.a.)'ye: -Ey Hüccet (kanıt) sahibi! Neyle gönderildin? diye sorduk. O da bize: -Dört şeyle gönderildim (Dört şeyi açıklamakla görevlendirildim):

Cennet'e, inanan bir nefisten başkası girmeyecek, (bundan böyle) Ka'be'yi hiçbir çıplak ziyaret etmeyecek, bu yıldan sonra Ka'be' de müslümanla müşrik bir araya gelmeyecek. Nebi (s.a.v.) ile aralarında anlaşma olan anlaşma süresince, anlaşma olmayan da dört ay süreyle güven içinde olacaktır, diye cevap verdi.

 

Tahric: Mavsili, Müsned: 1, 351, 452

 

 

 

49- ... Ali b. Ebi Talib (r.a.)'in katibi Ubeydullah b. Ebi Rafi, şöyle der:

Ali b. Ebi Talib'in şöyle anlattığını işittim: Allah (cc.) Rasulü Muhammed (s.a.v.) beni, Zübeyr' i ve Mikdad'ı (r.a.) gönderdi. Yola çıkarken bizlere:

"Hah bahçesine kadar yürüyün, orada bir kadın var, kendisinde bir mektup var, mektubu o kadından alın" buyurdu. Bizler atlarımız bize isyan edecek şekilde hızlı sürerek denilen yere doğru yürüdük, adı geçen yere geldiğimizde kadını bulduk, kendisine:

- Mektubu çıkar, dedik.

- Bende mektup yok dedi, biz de:

- Ya mektubu çıkarırsın ya da elbiseni soyunursun, dedik. Bunun üzerine mektubu saç örgülerinin arasından çıkardı, bizler geri dönüp Peygamber (s.a.v.)'in huzuruna geldik. Mektup açıldığında Hatıb b. Beltea tarafından Mekke' deki bir grup müşrike yazıldığını gördük, onlara Peygamber (s.a.v.)'in bazı planlarını haber veriyordu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) Hatıb'a: -"Bu nedir Hatıb?" diye sordular. Hatıb cevabında:

- Benim aleyhimde aceleci davranma ey Allah (cc.Yın elçisi! Benim Kureyş'le bağım var, ama onlardan değilim. Muhacirlerden senin beraberinde bulunanların Mekke' dekilerle yakınlıkları vardır, bu vesileyle Mekke' deki aile bireylerini ve mallarını koruyorlar. Soy bakımından onlarla olan yakınlık kaybımı, katlarında kazanacağım güçle telafi etmek istedim. Böylece yakınlığımı koruyacaklarını düşündüm. Bunu, inkar ve dinimden dönmek, İslam'a girdikten sonra küfre razi olmak gibi bir gayeyle yapmadım, dedi. Bunu işiten Nebi (s.a.v.):

- "O size doğru söyledi" buyurdular. Hz. Ömer (r.a.):

- Ey Allah (cc.Yın elçisi! Bana engel olma, şu münafığın kellesini alayım, dedi. Peygamber (s.a.v.) de:

- "O Bedir' de bulundu, nereden biliyorsun? Belki Allah (Cc.) Bedir'e katılanlara muttali oldu da onlara: 'Dilediğinizi yapınız, sizleri a.ffettim' buyurdu." Amr b. Dinar der ki: Bu konuda: ''Ey inananlar! Benim de düşmanı m, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin" (Muhammed 1) ayet-i kerimesi indi. Süfyan der ki: Son cümleler hadiste midir, yoksa Amr b. Dinar'ın bir sözü müdür, bilmiyorum.

 

Tahric: Müslim, F.Sahabe: 194; Ebu Davud, Sünen: 3, 1

 

 

 

50- ... Ebu Ma'mer Abdullah b. Sahbere el-Ezdi şöyle dedi: İnsanlar Ali b. Ebu Talib (r.a.)'in yanındaydılar. Bulundukları yere bir cenaze(alayı) uğradı, onu görünce ayağa kalktılar. Bunu gören Hz. Ali (r.a.):

- Bu ayağa kalkma da nedir? diye sordu. Bunun üzerine orada bulunanlar:

-Ebu Musa el-Eş'ari (bizlere) böyle yapmamızı emretti, dediler. Bunu işiten Ali (r.a.):

- Peygamber (s.a.v.) yalnızca bir kez ayağa kalktı, bir daha tekrarlamadı, dedi.

 

Tahric: Müslim, Cenaiz: 9620

 

 

 

51- ... Nafi b. Cübeyr'in Mes'ud b. Hakem'den, onun da Ali (r.a.) den rivayet ettiğine göre Ali (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) (cenaze için) bir kez ayağa kalktı, bir daha tekrarlamadı.

 

Ebu Bekr el-Humeydi şöyle der: Bize bu hadisi Süfyan, çoğu kez İbn Ebi Necih, Leys, Mücahid ve Ebu Ma'mer kanalıyla naklederdi. Senedi İbn Ebi Necih üzerinde dudurursak, İbn Ebi Necih sened zincirine Mücahid ve Ebu Ma'mer'i koymaz. İbn Ebi Necih (uslub olarak) "Bize anlattı" demez, ancak Mücahid ve Ebu Ma'mer'i isim isim söylerdi.

 

Tahric: Müslim, Cenaiz: 962

 

 

 

S2-H.b. Ebu Musa şöyle dedi: Ben Ali'yi dinledim. O sırada Ebu Musa'yı bir yere gönderdi ve bir ihtiyacını getirmesini emretti. Ebu Musa'ya şöyle dedi: Bana Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Ey Ali! Allah (cc.)'tan hidayet ve isabet iste. Iiidayetle kastettiğini doğru yolda dIniak, isabetle kase ttiği ni de görüş ya da atışında isabetli olniaktır." Ali (r.a.) sözüne şöyle devam etti: Peygamber (s.a.v.) bana sert şeyleri ve Kırmızı yapağı giymeyi yasakladı. Yüzüğümü şuna ve şuna takmamı da yasakladı. Bu sırada işaret ve orta parmağını gösterdi.

Süfyan bu olayı Asım b. Küleyb ve Ebu Bekir b. Ebu Musa kanalıyla rivayet ediyordu. Kendisine bu olayı Ebu Bürde kanalıyla rivayet ediyorlar, denildi. Buna karşılık: Benim ezberlediğim Ebu Bekir' dendir. Bu konuda bana ters düşüyorlarsa, onu İbn Ebu Musa' dan kabul edin.

Süfyan bundan sonra bazen İbn Ebu Musa' dan der, bazen de unutur ve onu Ebu Bekir' den işittiği şeklinde aktarırdı.

 

Tahric: Müslim, Libas: 2078; Tirmizi, Libas: 1787; Nesai, Sünen: 8,177

 

 

 

S3- ... Ebu Harb b. Ebu Esvede'd-Deylemi'nin babasından rivayet ettiğine göre babası şöyle dedi: Ben Ali (r.a.)'in şöyle dediğini işittim: Bana Abdullah b. Selam geldi, ben ayağımı üzengi kayışına soktum. Bunu görünce:

-Nereye gitmek istiyorsun? dedi. Ben de:

-Irak'a, dedim. Bu cevabı alınca:

- Dikkat et! Oraya gidersen sana mutlaka kılıçların ağızları isabet edecektir (kendini tehlikeye atıyorsun), dedi.

Ravi şöyle diyor: Bunu işiten Ali (r.a.) şöyle dedi:

-Allah (cc.)'a yemin ederim ki, daha önce de Peygamber (s.a.v.)'in böyle buyurduklarını işitmiştim. Bunu işiten Ebu Harb:

- Babamın: Ona hayret ettim, dediğini işittim, dedi. Ben de babamın:

-Ona hayret ettim, dediğini işittim, dedim.

 

Tahric: İbn Hibban, Sahih: 6733

 

 

 

54- ... Haris'in Ali b. Ebi Talib (r.a.)' den rivayet ettiğine güre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Sizin lehinize at ve köle sadakasından (zekatından) vazgeçtim."

 

Tahric: Mavasil, Müsned: 1/256

 

 

 

55- ... Ebu İshak'ın Haris'ten, onun da Ali (r.a.)' den rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) bir kadına yalnızca kendi çocuklarının varis olacaklarına, kocasının başka kadınlardan olan çocuklarının varis olmayacaklarına hükmetti.

 

Tahric: Mavsili, Müsned: II 257, 461 / 300, 625

 

 

 

57- ... Ebu İshak'ın Haris'ten, onun da Ali (r.a.)' den rivayet ettiğine göre Ali (r.a.) şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) vasiyetten önce borcun ödenmesine hükmetti. Oysa siz vasiyeti borçtan önde tutuyorsunuz.

 

Tahric: Tirmizı, Feraiz: 2095

 

 

 

57- ... Abdullah b. Seleme'nin Ali (r.a.)' den rivayet ettiğine göre eünüp olmak dışında hiçbir şey, Peygamber (s.a.v.)'i Kur' an okumaktan alıkoymazdı.

 

Tahric: Mavsili, Müsned: 287

 

 

 

58- ... Zir b. Hubeyş şöyle anlattı: Ali b. Ebu Talib (r.a.) şöyle dedi: Nebi (s.a.v.)'in bana tavsiyesi şöyledir: "Seni sadece mü'min sever ve senden sadece münafık nefret eder. "

 

Tahric: Müslim, İman: 131

 

 

 

59 ... -Ali (r.a.)'in kölesi Ebu Kesir şöyle anlatır: Nehrevan halkını (orada toplanan isyancı haricileri) öldürdüğü zaman Efendimle (Hz. Ali ile) birlikteydim, insanlar (Hz. Ali (r.a.)'in ordusu) sanki onların öldürülmelerinden rahatsızlık hissediyorlardı. Hz. Ali (r.a.) şöyle dedi: Ey insanlar! Allah'ın Nebisi bana şöyle anlattı: "İnsanlar okun hedefinden saptığı gibi dinden sapacaklar. Bir daha asla geri dönmeyecekler. Dikkat edin! Bunun belirtisi, aralarında siyah renkli, eksik elli, ellerinden biri kadın göğsü gibi olan ve elinde meme ucu gibi emzik bulunan bir adamın varlığıdır." Ebu Kesir şöyle der: Sanıyorum Ali (r.a.) şöyle dedi: Elinin çevresinde yedi kıl kümesi vardır. Bunu araştırın, bana o adam ancak o topluluğun arasında gösteriliyor. Adamı nehrin kenarında öldürülenler arasında buldular. Ali (r.a.): Allah (cc.) ve Rasulullah (s.a.v.) doğru söyledi, dedi. Ali (r.a.) Arap yapımı ve kapalı bir yayı ile adamın eksik yanına dürtüyordu. Ebu Kesir der ki: İnsanlar Hz. Ali (r.a.)'i (öyle) görünce sevindiler ve hissettikleri rahatsızlıklendişe (ölüm korkusu) onlardan gitti.

 

Tahric: Fethü'l-Bari: 12,240

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki başlığa tıklayın:

 

S- Zübeyr İbn Avvam (r.a.) Hadisleri