HUMEYDİ
2- Ömer İbn Hattab
(r.a.) Hadisleri
8- ... Zühri anlattı,
şöyle dedi: Ben Ebu Ubeyd'in şöyle dediğini işittim: Ömer b. Hattab (r.a.)'la
bayramda bulundum, Hutbeden önce bayram namazını kıldırdı ve şöyle dedi: Peygamber
(s.a.v.) şu iki gün oruç tutulmasını yasakladı. Bunlar; Ramazan bayramı ve
Kurban bayramı günleridir. Ramazan bayramı, orucunuzu bozduğunuz ve yemeye
başladığınız gündür. Kurban bayramı ise, o gün kestiğiniz kurbanlarınızın
etinden yiyiniz. Sonra Osman b. Affan (r.a.)'la bayramda bulundum, o bayram
Cuma gününe denk geldi. Osman b. Affan (r.a.) da hutbeden önce bayram namazını
kıldırdı. Sonra şöyle dedi: Bu gün müslümanların iki bayramının bir araya
geldiği bir gündür. Dışarıdan gelen kimse gitmek isterse ona izin veririz. Bir
süre kalmak isteyen de kalabilir. Sonra Ali b. Ebu Talip (r.a.)'le bayramda
bulundum, o da önce namazı kıldınp sonra hutbeye çıktı ve şöyle dedi:
Hiçbiriniz kestiği kurbanın etini üç günden fazla (bekletip) yemesin."
Humeydi dedi ki: (Bana
bu rivayet i nakleden) Süfyan'a dedim ki: -İnsanlar bu sözü Ali b. Ebi
Talip'ten merfu olarak rivayet ediyorlar.
Süfyan: - Ben bu sözü
merfu olarak ezberlemedim. Bu söz mensuhtur, hükmü kaldırılmıştır, dedi.
Tahric: Ebü Davud, 1,
735; İbn Mace, 1, 549
9- ... Abdullah b.
Sereis şöyle dedi: Ben (saçı döküğün, dazlağın, yani), Ömer b. Hattab (r.a.)'ın
başı açık halde Hacer-i Esved'e gelip onu öptüğünü, sonra da: Allah (cc.)'a
yemin ederim ki, senin fayda da zarar da vermeyen bir taş olduğunu çok iyi
biliyorum. Peygamber (s.a.v.)'in seni öptüğünü görmeseydim ben de seni
öpmezdim, dediğini gördüm.
Tahric: Müslim, 4, 66;
Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1, 354
10- ... Ma'dan b. Ebu
Talha el-Ya'meri'nin Ömer b. Hattab (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Ömer
(r.a.) şöyle dedi: "Sanıyorum siz o iki ağacı (kötü kokan iki sebzeyi),
yani (soğan ve sarımsağı) yiyorsunuz. Mutlaka yiyecekseniz onları pişirerek
öldürüp sonra yiyiniz. Ben, Peygamber (s.a.v.)'in daha sonra o adamdan o kokuyu
(tekrar) hissettiğini ve adamın (mescidden) çıkarılmasını emrettiğini, bunun
üzerine adamın, Baki tarafına çıkarıldığını gördüm."
Tahric: İbn Mace, 1, 324
11- ... Husayn anlattı
şöyle dedi: Ben Salim b. Ebu'l-Ca'd'ın Ömer (r.a.) kanalıyla Nebi (s.a.v.)' den
bu hadisin (metin olarak) benzerini (metin olarak aynısını) rivayet ettiğini
işittim. Ancak o, rayiler arasında Husayn Ma'dan'ı anmadı.
Tahric: Müslim, Mesacid:
567
12- Bize Humeydi
anlattı. Bize Süfyan anlattı. Bize Zühri ile karşılaşmadan önce Amr ibn Dinar'ın,
İbn Şihab ez-Zühri, Malik b. Evs b. Hadesan kanalıyla rivayet ettiğine göre
Malik şöyle anlatır: Yüz dinar getirdim bozdurmak istiyordum. Talha: Bizde
bozuk var, bekle de haznedarımız (kasa görevlimiz) Gabe (denilen yer) den
gelsin, dedi ve benden yüz dinarı aldı. Bu arada Ömer (r.a.) bana şöyle dedi:
Bulunduğun yerden ayrılma, ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Altın gümüşle (değiştirilirse) faizdir. Ancak aynı mecliste peşin olarak
al, ver, denilirse o başka. Buğday buğdayla (değiştirilirse) faizdir. Ancak
aynı mecliste peşin olarak al, ver, denilirse o başka. Arpa arpayla
(değiştirilirse) faizdir. Ancak aynı mecliste peşin olarak al, ver, denilirse o
başka. Hurma hurmayla (değiştirilirse) faizdir. Ancak aynı mecliste peşin olarak
al, ver, denilirse o başka." Malik b. Evs der ki: Ben Ömer b. Hattab
(r.a.)'ın şöyle dediğini işittim: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu
işittim: "Altın gümüşle (değiştirilirse) faizdir. Ancak aynı mecliste
peşin olarak al, ver, denilirse o başka. Buğday buğdayla (değiştirilirse)
faizdir. Ancak aynı mecliste peşin olarak al, ver, denilirse o başka. Arpa
arpayla (değiştirilirse) faizdir. Ancak aynı mecliste peşin olarak al, ver,
denilirse o başka. Hurma hurmayla (değiştirilirse) faizdir. Ancak aynı mecliste
peşin olarak al, ver, denilirse o başka."
Humeydi der ki: Süfyan
şöyle dedi: Bu konuda, yani para bozma konusunda Peygamber (s.a.v.)'tan rivayet
edilen en sağlam hadis budur.
Tahric: Fethü'l-Bari, 4,
378, 379.Buhari, Büyü': 2134; Müslim, Müsakat: 1586
13- .. .İbn Abbas (r.a.)
şöyle anlatır: Hz. Ömer (r.a.)'e Semüre'nin içki sattığı bilgisi ulaştı. Bunu
işiten Ömer (r.a.): Allah (Cc.) Semüre'yi helak etsin o, Peygamber (s.a.v.)'in:
"Allah (cc.) yahudilere lanet etsin, onlara içyağı haram kılındı, onlar
içyağını eritip sattılar" buyurduğunu bilmiyor mu? dedi.
Tahric: Buhari, Büyü':
2223; Müslim, Müsakat: 1582
14-İbn Abbas (r.a.)
şöyle demiştir: Ben Hz. Ömer (r.a.)'in kürsünün üzerinde elini sağa sola
hareket ettirerek şöyle dediğini gördüm: Irakta bir küçük memurumuz var. lrakta
bir küçük memurumuz var. Domuz ve içkinin parasını (onlardan elde edilen
geliri) müslümanların ganimetlerine (hazineye) karıştırdı. Oysa Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurmuşlardı: "Allah (cc.) yahudilere lanet etsin, onlara
içyağı haram kılındı, (ancak) onlar içyağını eritip sattılar."
Tahric: Buhari, Büyü':
2223; Müslim, Müsakat: 1582
IS-Zeyd b. Eslem der ki:
Babamın şöyle dediğini işittim: Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle dedi: Allah (cc.)
yolunda savaşa giden bir mücahidin binmesi için bir at vermiştim, satıldığını
gördüm, Peygamber (s.a.v.)'e: -Satın alayım mı? diye sordum: "Hayır alma
ve sadakandan da dönme" buyurdular.
Tahric: Buhari, Zekat:
1490; Müslim, Hiba: 1620
16- .. .İbn Sirin de Ömer
bin Hattab (r.a.)' dan benzerini (metin olarak aynısını) rivayet etmiştir.
Ancak İbn Sirin, atın ya da bir yavrusunun satıldığını gördü şeklinde rivayet
etmiştir.
Tahric: Buhari, Zekat:
1490; Müslim, Hiba: 1620
17- ... Abdullah b. Amir
b. Rabia babasından Hz. Ömer (r.a.)'in şöyle dediğini rivayet eder: Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdular:"Ifac'la Umre'nin arasını birleştirin. İkisini
ardı ardına yapın. Onların arasını birleştirip ardı ardına yapmak, eceli (ömrü)
artırır, körüğün kiri giderdiği gibi fakirlik ve günahları da süpürür yok
eder." Süfyan şöyle dedi: Biz bazen: ''Bceli (ömrü) artırır"
cümlesini söylemez susardık. Çünkü bu cümle de böyle bir şey olmadığı halde
bunların (Kaderiye mezhebinden olanların) hadisin bu kısmını kanıt olarak
kullanacaklarından korkardık.
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 3693. Mavsıli, Müsned: 6,292
1S- ... Abde b. Ebu
Lübabe anlatıyor: Şakik b. Seleme'nın çokça söylediğini yine söylediğini
işittim şöyle diyordu: Ben ve Mesruk, bu hadisi hatırlatmak için Subay b. Ma'bed'e
gittik. Subay şöyle dedi: Ben hristiyan bir adamdım, müslüman oldum, hac yapmak
isteğiyle yola çıktım, Kadisiye'ye varınca hac ve umre niyetiyle ikisine birden
telbiye getirdim, Selman b. Rabia ve Zeyd b. Suhan beni işittiler. Bunun
üzerine: Şu adam hanım ınm devesinden daha sapık, dediler. Onların o sözleriyle
sanki üzerime bir dağ yüklendi. Ömer (r.a.)'le karşılaştım ve onların
yaptıklarını kendisine haber verdim. Hz. Ömer (r.a.) onlara dönerek onları
ayıpladı. Sonra bana dönerek: Sen peygamberinin sünnetine uygun davrandm, sen
peygamberinin sünnetine uygun davrandm, dedi.
Süfyan dedi ki: Yani Hz.
Ömer (r.a.) Peygamber (s.a.v.)'la birlikte Hac ve umre'yi birleştirdi ve
Peygamber (s.a.v.) de onun bu yaptığını uygun buldu. Kendileri bizzat böyle
yapmış değillerdi.
Tahric: İbn Mace,
Menasık: 2970; Ebu Davud, Menasik: 1799; Nesai, Hac
19- .. .İbn Abbas
(r.a.)'tan rivayet edildiğine göre o şöyle der: Ben Ömer b. Hattab (r.a.)'in
şöyle dediğini işittim: Ben Akik vadisinde bulunduğu sırada Peygamber (s.a.v.)'in
şöyle buyurduğu nu işittim: "Bu gece bana Rabbimden bir gelen (Cebrilil
(a.s) geldi ve şöyle dedi: Bu mübarek vadide namaz kıl ve 'Hac' da Um re 'ye
niyet ettim', de."
Tahric: Buhari, Hac:
1034
20- ... Asım b. Ömer b.
Hattab (r.a.) babasının şöyle dediğini aktarır: Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurdu: "Şuradan gece gelmeye, şuradan da gündüz gitmeye yöneldiği ve
güneş battığı zaman, oruçlu iftar eder."
Tahric: Buhari, Savm:
1954; Müslim, Sıyam: 1100
21- .. .İbnü's-Sa' di
şöyle anlatır: Şam' dan Ömer b. Hattab (r.a.)'ın yanına döndüğünde Ömer (r.a.)
ona: -Bana haber verilmedi mi? Sen müslümanların bazı işlerini yapıyorsun
karşılığında sana işinin ücreti ödenmek isteniyor ama sen kabul etmiyorsun,
dedi. Ben de ona:
- Evet, benim atlarım
veya kölelerim vardır, halim vaktim de yerindedir, yaptığım çalışmaların
müslümanlara sadaka olmasını istiyorum, dedim. Buna karşılık Ömer (r.a.):
- Böyle yapma, senin
istediğini ben de istedim. Peygamber (s.a.v.) bana pay vermek isterdi ben de:
- "Benden daha
muhtaç olana verseniz" derdim. Bir keresinde bana bir
mal vermişti, ben yine:
- "Benden daha
muhtaç birine verseniz" dedim. Benim bu davranışımı görünce şöyle
buyurdular:
- "Ey Ömer! Allah
(cc.)'ın sana verdiği bu mal, istemeden ve tamah etmeden gelmiştir. Öyleyse onu
al, sahiplen ve sadaka olarak ver, aksi takdirde onun peşine düşme. ''
Tahric: Buhari, Ahkam:
7163
22-, .. Amr b. Dinar ve
Ma'mer'in, b. Şihab' dan naklen anlattıklarına göre b. Şihab, Malik b. Evs b.
Hadesan'ın şöyle dediğini işitmiş: Ben Ömer b. Hattab (r.a.)'ın şöyle dediğini
işittim: Beni Nadir'in malları, müslümanlar atlı ve yaya olarak hücum etmeden
Yüce Allah'ın Rasulüne (s.a.v.) ihsan ettiği ganimetlerdendir. Bu mallar sırf
Peygamber (s.a.v.)'e özgü ganimetlerdendir. Peygamber (s.a.v.) bu ganimetlerden
ailesinin yıllık giderlerini karşılarlar, geriye kalanı da Allah (cc.) yolunda
savaş için gerekli hazırlıkları yapmak (araç gereçleri, at ve silahları almak)
için harearlardı.
Ebu Bekir (r.a.) şöyle
dedi: Süfyan bazen bu hadisle ilgili olarak: Peygamber (s.a.v.) bu ganimetten
yıllık giderini ayırırdı, açıklamasını yapardı.
Tahric: Buhari, Cihad:
2904; Müslim, Cihad ve Siyer: 1757
23-., .EbU Ada es-Sülemi
şöyle dedi: Ben Ömer b. Hattab (r.a.)'in şöyle dediğini işittim: Dikkat edin!
Kadınların mehirleri hususunda aşırıya kaçmayın. Bunu yapmak dünyada saygın bir
davranış ya da Allah (cc.) katında bir takva arayışı olsaydı, bunu öncelikle
yapması gerekeniniz ya da bu davranış kendisine en çok yakışanınız Peygamber
(s.a.v.) olurdu. Oysa ne hanımlarından biriyle evlenirken ne de kızlarından
birini evlendirirken on iki okyeden fazla vermedi. Sizlerden biriniz bu gün,
kadının mehrini öyle aşırı miktarda ödüyor ki, kadına karşı gönlünde bir
düşmanlık hissi oluşuyor. Kadına: Senin mehrini ödemek için kırbanın bağını
bile bırakmadım (elimde avucumda bir şey bırakmadın), diyor. Ravi diyor ki: Ben
bunları işittiğimde genç bir delikanlıydım, büyükler bu sözü konuşurken
(Alaku'l-kırba) ne demek anlamamıştım. Ömer (r.a.) sözlerine şöyle devam
ediyor: Bir grup da şu savaşlarınızda ölenlere "Falan şehid olarak
öldürüldü ya da öldü" diyorlar. Belki de o, bineğindeki heybesinin gözünü
ticarette kullanacağı altın veya parayla doldurmak için öldü veya öldürüldü.
Onun için ölenlere: "Falan şehit olarak öldü" ya da "Falan şehit
olarak öldürüldü" demeyin, ancak Peygamber (s.a.v.)'in dediği gibi deyin.
O şöyle buyurdu: "Kim Allah (cc.) yolunda öldürülürse, o
cennettedir."
Tahric: İbn Hibban,
Sahih: 4620
24- ... Ubeydullah b.
Ebu Yezid anlatıyor: Bana babam haber verdi şöyle dedi: Ömer b. Hattab (r.a.)
Beni Zühre' den cahiliye dönemini yaşamış bir ihtiyarı çağırmak için adam
gönderdi. İhtiyarla birlikte Ömer (r.a.)'e ben de geldim. Kendisi Hicir' de
(Ka'be'nin dışındaki bölümde) bulunuyordu. Ömer (r.a.) ihtiyara cahiliye
dönemindeki doğumlardan sordu. O da:
-Nutfe falanın oluyor,
çocuk ise falanın yatağında doğuyordu, dedi.
Ömer (r.a.) da:
-Doğru söyledin, ancak
Peygamber (s.a.v.) çocuğun yatağa (kimin yatağında doğdu ise ona) ait olduğuna
hükmetti, dedi. İhtiyar geri dönüp gidecekti ki, Ömer (r.a.) onu geri çağırıp:
- Bana Ka'be'nin
yapımını anlat, dedi. İhtiyar da:
- Kureyşliler Ka'be'nin
yapımı sırasında kıtlık yaşıyorlardı, o yüzden
çaresiz kalıp kısıntıya
gittiler, Ka'be'nin bir kısmını Hicir' de bıraktılar, dedi. Bunu işiten Ömer
(r.a.) yine: Doğru söyledin, dedi.
Tahric: Beyhaki,
Ma'rifetü's-Süneni ve'l-asar: VII / 2238
25- .. .İbn Abbas (r.a.)
şöyle dedi: Ömer b. Hattab (r.a.)'ın minber üzerinde şöyle dediğini işittim:
Şüphesiz ki Allah (Cc.), Hz. Muhammed (s.a.v.)'i Hak dinle gönderdi. Kendisine
kitap indirdi. Kendisine indirilenlerden biri de Recm (taşlama) ayetiydi. Öyle
olunca Peygamber (s.a.v.) recmi uyguladı, ondan sonra (ki dönemde) bizler de
uyguladık.
Süfyan şöyle der: Ben bu
sözü uzunca şekliyle Zühri' den işittim ve ondan bazı şeyler ezberledim, ancak
bu, o günlerde benim ezberlediklerimin dışında olanlardandır.
Tahric: Tirmizi, Hudud:
1432
26- ... Süfyan anlattı,
şöyle dedi: İbn Cevvaz diyarında Zühri'ye geldik. Zühri bize dedi ki:
İsterseniz size yirmi hadis aktarayım. Dilerseniz Sakife hadisini aktarayım.
Süfyan şöyle devam etti: Topluluğun en küçüğü idim. Uzunluğundan dolayı (Sakife
hadisini) aktarmamasını pek istemiştim. Ancak topluluk: Bize Sakife hadisini
anlat, dediler. Bunun üzerine Zühri, b. Mes'ud, b. Abbas kanalıyla, Hz. Ömer
(r.a.)' den nakille bize o hadisi anlattı. Ben de ondan bir kısmını ezberledim.
Sonra hadisin kalanını bana Ma'mer anlattı.
27- .. .İbn Abbas
(r.a.)'ın haber verdiğine göre o, Hz. Ömer (r.a.)'in minber üzerinde şöyle
dediğini işitmiş: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdükleri (ilahlaştırdıkları) gibi
sizler de beni övmeyiniz (ilahlaştırmayınız). Ben sadece Allah (cc.)'ın
kuluyum, öyleyse sizler benim için 'Allah (cc.)'ın Kulu ve elçisi' deyiniz.
"
Tahric: Ahmed b. Hanbel,
II 226
2S- ... Muhammed b.
İbrahim et-Teymi, Alkame b. Vakkas el-Leysi'nin şöyle dediğini işitmiş: Ben Ömer
(r.a.)'in minber üzerinde Peygamber (s.a.v.)' den şunu aktardığını işittim o
şöyle diyordu: Ben Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Ameller niyetlere göre değerlendirilir. Herkese niyetine göre karşılık
verilir. Hicreti Allah (cc.) ve Rasulü için olan, Allah (cc.) ve Rasulüne
kavuşur. Hicreti elde etmek istediği dünyevi bir amaç ya da evlenmek istediği
bir kadın için olan da amacına ulaşır (o kadınla evlenir ve onunla
kalır)."
Tahric: Buhari,
Bed'ü'l-Vahiy: 1
29- ... Burada Ma'dan b.
Ebu Talha el-Ya'meri'nin Ömer b. Hattab (r.a.)' dan rivayetle anlattığına göre
Hz. Ömer (r.a.) minber üzerindeyken şöyle dedi:
- Rüyamda sanki bir
horozun beni üç kez gagaladığını (birisinin öldürmek niyetiyle bana
saldırdığını) gördüm. Bunu işitinde ben:
-o (saldıran) arapların
dışında bir yabancıdır, dedim. Hz. Ömer (r.a.) de:
-Ben bu işi (hilafet
yetkisini) kendimden sonra Peygamber (s.a.v.)'in
kendilerinden hoşnut
oldukları halde vefat ettikleri altı kişiye bırakıyorum. Bunlar: Hz. Osman, Hz.
Ali, Zübeyr, Talha, Abdurrahman b. Avf ve Sa'd b. Ebu Vakkas (r.a.)'tır.
Aralarından hangisi seçilirse halife odur.
Tahric: Müslim, Mesacid:
567
30- ... Bize Asım b.
Küleyb anlattı şöyle dedi: Bana babam, b. Abbas (r.a.)'ı şöyle anlatırken
işittiğini haber verdi: Ömer b. Hattab (r.a.) bir namaz kıldırdığı zaman halk
için oturur, kimin ihtiyacı varsa onunla konuşur, kimsenin ihtiyacı yoksa
kalkar evine girerdi. Ravi diyor ki: Hz. Ömer (r.a.) kıldırdığı birkaç vakit
namazının ardından oturmadı.
İbn Abbas (r.a.) şöyle
dedi: Kapıda durdu m ve şöyle dedim: -Yerfe'! Mü'minlerin emiri rahatsız mı?
Yerfe':
- Hayır, rahatsız değil,
dedi. Öyle deyince oturdum, Osman (r.a.) geldi, o da oturdu. Bunun üzerine
Yerfe' dışarı çıktı ve:
- Kalk Ey İbn Affan!
Kalk Ey İbn Abbas! diye seslendi. Birlikte Ömer (r.a.)'in huzuruna girdik, o
sırada Ömer (r.a.)'in önünde kümeler halinde mallar ve her birinin üzerinde
(çuval vbinti) bir kap vardı. Ömer (r.a.) şöyle dedi:
-Medine halkını gözden
geçirdim, sizleri sülalecek en kalabalık gördüm. Bu malı alın ve onu
paylaştırın. Fazla geleni iade edin. Bu emir karşısında Osman (r.a.) malı kaba
doldurmaya başladı, bana gelince iki dizimin üzerin çöktüm ve şöyle dedim:
- Eksik gelirse siz de
bizim eksiğimizi tamamlarsınız. Bunu işiten Ömer:
-Dağdan çakıl mı
topluyorsunuz? Hz. Muhammed (s.a.v.) ve arkadaşları
(kuru) deri yerlerken bu
mallar Allah (cc.) katında yok muydu? dedi. Ben de:
-Vallahi Hz. Muhammed
(s.a.v.) hayattayken o mallar Allah (cc.) katında vardı ve eğer bu mallar onun
eline geçseydi senin yaptığını yapmazdı, dedim. Bu sözüme kızdı ve: Peki,
öyleyse ne yapardı? dedi. Ben de:
-O hem kendisi yer, hem
de bize yedirirdi, dedim.
İbn Abbas (r.a.) şöyle devam
etti: Bunun üzerine Ömer (r.a.) hıçkıra hıçkıra ağladı, ağlamaktan göğsü
sarsıldı, sonra şöyle dedi:
- İstedim ki bu işten
ucu ucuna çıkayım, ne artsın ne de eksik kalsın.
Tahric: Bezzar,
Bahru'z-Zühhar: 1 / 326.
31- ... Kays b.
Müslim'in Tarık b. Şihab'dan rivayet ettiğine göre Yahudilerden adamın biri Hz.
Ömer (r.a.)'e şöyle dedi: "Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size
nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı seçtim" (Maide 3)
ayeti bize gelseydi biz o günü bayram ilan ederdik. Buna karşılık Hz. Ömer
(r.a.) şöyle dedi:
- Ben bu ayetin hangi
gün geldiğini çok iyi biliyorum, bu ayet Arafe günü geldi ve o gün de Cuma idL
Tahric: Buhari, İ'tisam:
7268; Müslim, Tefsir: 3017; Tirmizi, Tefsir: 3046
32- ... Süleyman b.
Yesar'ın babasından aktardığına göre Ömer (r.a.) Cabiye' de insanlara hitabetti
ve şöyle dedi: Benim sizin aranızda (ayağa) kalktığım gibi Peygamber (s.a.v.)
de aramızda (ayağa) kalktı ve şöyle buyurdu: ''Ashabıma saygı gösteriniz,
onlardan sonra gelenlere saygı gösteriniz, onlardan sonra gelenlere de saygı
gösterinizo Ancak daha sonra yalan yaygın hale gelecek, öyle ki adam
kendisinden şahitlik istenmediği halde şahitlik yapacak, yemin etmesi
istenmediği halde yemin edecektir. Dikkat! Bir adam bir kadınla yalnız
kalmasın. Zira (oradakilerin) üçüncüsü şeytandır. Dikkat! Cennetin ortasında
bulunmak kimi sevindirirse cemaatten ayrılmasın. Zira şeytan (aleyhilla'ne
sürekli) fertle birlikte olduğu halde iki kişiden (oldukça) uzaktır. Dikkat!
İyilikleri kendisini sevindiren ve kötülükleri kendisini yerindiren kimse
mü'minin ta kendisidir."
Tahric: Mavsili, Müsned:
141, 142.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki başlığa tıklayın:
3- 0sman İbn Affan
(r.a.) Hadisleri