HAKİM

el-Müstedrek

Kalb’i Yumuşatan Rivayetler

 

3293- Zenginlik Ancak Kalbin Zenginliği, Fakirlik de Kalbin Fakirliğidir

 

7999- * ... Bize Abdullah b. Salih el-Mısri tahdis etti. Bize Muaviye b. Salih'in tahdis ettiğine göre Abdurrahman b. Cubeyr ona babasından tahdis etti. O Ebu Zerr (r.a)’den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’den şöyle buyurduğunu nakletti: "Ey Ebu Zerr sen mal çokluğunu zenginlik mi sanıyorsun?" Ben: Evet, dedim. Allah Rasulü: "Aynı zamanda fakirliğin de mal azlığı olduğunu görüyorsun" buyurdu. Ben evet, ey Allah'ın Rasulü dedim. Bu sefer şöyle buyurdu: "Hayır böyle değildir, zenginlik ancak kalp zenginliği, fakirlik de ancak kalbin fakirliğidir,"

 

Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana Kureyş'ten bir adam hakkında sordu. [Onu nasıl görüyorsun] buyurdu. Ben şu cevabı verdim: O, istedi mi kendisine verilen, huzura girmek istedi mi içeri giren birisidir dedim. (Ebu Zerr) dedi ki: Sonra bana Suffa'dakilerden bir adama dair soru sordu. "Filan kimseyi tanıyor musun?" buyurdu. Ben hayır, ey Allah'ın Rasulü dedim. (Ebu Zerr devamla) dedi ki: Allah Rasulü onun niteliklerini, hal ve hareketlerini anlatmayı sürdürdü sonunda onu tanıdım. (Ebu Zerr) dedi ki: Evet, ey Allah'ın Rasulü dedim. Bu sefer: "Peki onu nasıl görüyorsun" buyurdu. Ben: O, mescit (suffa) halkından yoksul bir adamdır dedim. Allah Rasulü: "İşte o öbüründen yeryüzü dolusu adamdan daha hayırlıdır" buyurdu. Ben: Ey Allah'ın Rasulü o halde neden ötekine verilenlerin bir kısmı buna verilmiyor ki dedim. Allah Rasulü: "Eğer ona verilirse o gerçekten ona layıktır. Şayet ona verilmeyecek olursa ona bir iyilik (hasene) verilmiş bulunmaktadır."[Hasen]

 

Bu Buhari'nin şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bu hadisi bu lafızlarla tahriç etmemişlerdir ama her ikisi de bunu el-Ameş, Zeyd b. Vehb yoluyla o Ebu Zerr’den muhtasar olarak tahriç etmişlerdir.

 

 

 

8000- ... Bana Abdurrahman b. Yezid b. Cabir tahdis etti, bana Urve b.

Muhammed b. Atiyye tahdis etti, bana babamın tahdis ettiğine göre babası kendisine haber vererek dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzuruna Sad b. Bekr oğullarından bazı kimselerle birlikte vardım. Ben aralarındakilerin yaşça en küçük olanları idim. Bu sebeple beni eşyaları arasında bıraktılar. Sonra kendileri Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzuruna gittiler. O da onların ihtiyaçlarını giderdikten sonra: "Sizden geriye kimse kaldı mı" buyurdu. Onlar: Evet, bizimle beraber bir çocuk var onu eşyalarımız arasında bıraktık. Allah Rasulü kendilerine beni ona getirmelerini emretti. Onlar da bana gelerek Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın davetine icabet et dediler. Ben de onun yanına gittim. Beni görünce şöyle buyurdu: "Allah seni muhtaç düşürmedikçe, sen de insanlardan hiçbir şey isteme. Şüphesiz ki yukarıdaki el veren eldir ve şüphesiz ki alttaki el verilen (alan) eldir ve şüphesiz mal yüce Allah'ın malıdır, kendisinden dilenen de, veren de odur." Babam dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benimle kendi ağzımızIa (vermek anlamındaki lafzı bizim gibi kullanarak) konuştu.

 

Diğer Tahric: Abdurrezzak, Musannef, 20055; İmam Ahmed, Müsned, II, 226; Bezzar, Müsned, I.XXVII, I/b; Taberani, Kebir, XVII, 442; Heysemi, Mecma, III, 98'de hadisi kaydettikten sonra ravileri sikadırlar demektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3294- Yaşlı Kimsenin Kalbi Uzun Hayatı ve Çokça Malı Sevmek Hususunda Gençtir