HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
2088- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz'ı Yemen'e
Amil Olarak (Zekat Toplamak Üzere) Görevlendirdi |
5244- *, o. Bize
el-Huseyn b. el-Parac tahdis etti, bize Muhammed b. Ömer tahdis etti. Bana İsa
b. Ebu Numan, Muaz b. Rifaa’dan tahdis etti. O Cabir b. Abdullah (r.a)’dan
şöyle dediğini nakletti: Muaz b. Cebel yüzü itibariyle insanların en güzeli,
ahlakı itibariyle en iyisi, kendisine yetecek kadarı ile yetinen bir kişi
olarak en müsamahakarları idi. Çok miktarda borçlanmıştı. Ortakları onun peşine
(alacaklarını tahsil etmek için) takıldı. Kendisi günlerce evinde saklanıp
onlara görünmemeye gayret etti. Nihayet Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) alacaklılarını çağırdı ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Muaz'ı çağırmak üzere birisini gönderdi. Muaz alacaklıları ile birlikte geldi.
Alacaklıları: Ey Allah'ın Rasulü ondan hakkımızı al dedi. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ona tasadduk
edenin (borcunu kısmen veya tamamen bağışlayanın) üzerine Allah'ın rahmeti
olsun." Bazı kimseler ona (borçlarını kısmen veya tamamen) tasadduk etti,
bazıları buna yanaşmadı ve: Ey Allah'ın Rasulü bizim ondaki hakkımızı al
dediler. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Muaz! Onlara karşı
sabret" buyurdu. (Cabir) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona kendi malından bir şeyler bağışladı, Muaz da o malı alacaklılarına teslim
etti. Onu kendi aralarında paylaştırdılar. Onlara haklarının yedide beşi
oranında birer miktar isabet etti. Alacaklılar: Ey Allah'ın Rasulü onu bizim
için (yahut bize) sat dediler. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Onu rahat bırakın. Artık sizin onun aleyhine bir yolunuz kalmadı"
buyurdu. Bunun üzerine Muaz, Seleme oğullarının yanına gitti. Birisi ona: Abdurrahman'ın
babası Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’dan (bir şeyler) dilenseydin
çünkü artık bugün hiçbir varlığın kalmamış bulunuyor dedi. Muaz: Hayır, ondan
bir şey isteyecek değilim dedi. (Cabir devamla) dedi ki:
Birkaç gün (bu haliyle)
kaldıktan sonra RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu çağırarak Yemen'e
gönderdi ve: "Belki Allah senin gönlünü hoş eder ve senin borcunu
öder" buyurdu. (Cabir) dedi ki: Muaz da bunun üzerine Yemen'e çıkıp gitti.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edinceye kadar orada kaldı. Ömer
b. el-Hattab (r.a)'ın hac ettiği senede Mekke'ye gelmişti. Çünkü Ebu Bekr (r.a)
onu (Ömer'i) hac emiri olarak görevlendirmiştir. Her ikisi de Mekke'de terviye
(zülhiccenin sekizinci) günü karşılaştılar, birbirlerinin boynuna sarıldılar.
Her biri diğerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)('ın vefatı) dolayısı
ile taziyede bulundu. Sonra ikisi de yere oturup konuştular. Ömer, Muaz'ın
yanında bazı köleleri görünce bunlar ne dedi. Sonra da benim daha önce
zikrettiklerimi aynen (harfleriyle) zikretti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2089- el-Fadl b.
Abbas b. Abdulmuttalib (r.a)'ın Menkıbeleri
2090- el-Fadl b. Abbas Yermuk Günü
Şehit Düştü