HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
1813- Muhammed b. Mesleme'yi Savunmak |
4662- *Muhammed b.
Mesleme el- Ensari'nin bey'attan uzak kalması olayına gelince, bunu bize Ali b.
İsa el-Biri tahdis etti ... Salim b. Salih b. İbrahim b. Abdurrahman b.
Avf’dan, o babasından, o Muhammed b. Lebid’den, o Muhammed b. Mesleme’den şöyle
dediğini nakletti: Ey Allah'ın Rasulü! Namaz kılanlar ihtilafa düşecek
olurlarsa nasıl davranayım? dedim. O şöyle buyurdu: "Kılıcınla Harre'ye
(Medine'nin kara taşlığına) çıkarsın ve kılıcını o taşa çalarsın. Sonra da ya
ömrünü nihayete erdirecek bir ölüm yahutta günahkar bir el sana uzanıncaya
kadar evine gidersin."
Diğer Tahric: İbn
Mace, 3962'de buna yakın olarak; İmam Ahmed, Müsned, III, 493; Taberani, Kebir,
XIX, 517; Evsat, 425; Aynı şekilde Mecmau'l-Bahreyn'de Muhammed b. Mesleme’den
değişik yollardan rivayet edildiği belirtilmektedir. Hadis hasendir. Ayrıca bk.
Mecmau'z-Zevaid, I, 307, VIII, 165 vd.
4663- ... Bana Muhammed
b. Mesleme el-Ensari'nin çocuklarından olan Süleyman b. Muhammed, Sa'd b. Zeyd
b. Sa'd el-Eşheri'den tahdis ettiğine göre o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'a Necran'da (Necran malı) bir kılıç hediye etmişti. Muhammed b. Mesleme
onun yanına gelince bu kılıcı ona verdi ve şöyle dedi: "Bununla Allah
yolunda cihad et. İnsanların boyunları ihtilaf edecek olursa bunu taşa çal
sonra evine gir. Seni günahkar bir el öldürünceye yahut ilahi kader olan ölüm
sana gelinceye kadar bir kenara bırakılıp, ordan kımıldamayan bir örtü ol'''
Hakim dedi ki: İşte bu
ve bu kabilden sebeplerden ötürü gerek Ali (r.a) ile birlikte gerek ona karşı
savaşanlarla birlikte bulunmayıp, ayrı kalanların ayrı kalmasına sebep
olmuştur.
4664- *". Bize Ebu
Musa -yani İsrail b. Musa- tahdis edip dedi ki: el-Hasan'ı şöyle derken
dinledim: Talha ve ez-Zubeyr Basra'ya geldi. İnsanlar onlara: Gelmenize sebep
nedir? dediler. Onlar: Osman'ın kanını istiyoruz dediler. el-Hasen dedi ki:
Fesubhanallah! O insanların akılları yok muydu ki Allah'a yemin olsun Osman'ı
sizden başkası öldürmedi? diyorlar. (Ebu Musa devamla) dedi ki: Ali Kufe'ye
geldiğinde o insanların akılları başlarında değildi. Bu sebeple de: Eyadam
Allah'a yemin olsun ki hiç şüphesiz biz senden emin değiliz diyorlardı.
Senedi sahihtir.
4665- ... Bize Yahya b.
Main, Hişam b. Yusuf’dan tahdis etti. O Abdullah b. Mus'ab’dan şöyle dediğini
nakletti: Bana Musa b. Ukbe haber verip dedi ki: Alkame b. Vakkas el-Leysi dedi
ki: Talha, ez-Zubeyr ve Osman'ın kanını istemek amacıyla Aişe (Allah hepsinden
razı olsun) çıktığında Aişe etrafındaki topluluğun hatibi idi. Onlar da ona
tabi idiler. Zatu Irk denilen yerde beraberlerinde bulunanları teftiş
ettiklerinde Urve b. ez-Zubeyr ile Ebu Bekr b. Abdurrahman b. el-Haris b.
Hişam'ın yaşlarını küçük bulduklarından onları geri çevirdiler. (Alkame) dedi
ki: Talha'yı gördüm -ki en çok tenha yerlerde yalnız başına oturmayı severdi-
sakalı göğsüne değiyordu. (Başını önüne eğmişti.) (Alkame) dedi ki: Ben ona: Ey
Muhammed'in babası ben senin en çok tenha yerlerde oturmayı sevdiğini ve
(başını önüne eğerek) sakalının göğsüne değdiğini görüyorum. Şayet bu işten
hoşlanmıyorsan bırak onu bu işe seni kimse zorlamıyor. Bana şöyle dedi: Ey
Alkame b. Vakkas beni kınama. Dün biz bizim dışımızdakilere karşı tek bir el
idik. İşte bugün biri diğerinin üzerine yürüyen demirden iki dağ haline geldik.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1814- Yönetimlerinin
Başına Bir Kadını Getiren Bir Toplum Asla iflah Olmaz