|
HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
|
2918- Bedir'e Katılanlara Dair |
7049- * ... Bize İkrime
b. Ammar tahdis etti, bize Ebu Zumeyr tahdis edip dedi ki: İbn Abbas şöyle
dedi: Ömer b. el- Hattab (r.a) dedi ki: Hatıb b. Ebi Beltaa Mekkelilere bir
mektup yazmıştı. Yüce Allah da nebisini (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
mektuptan haberdar etti. O da Ali'yi ve ez-Zubeyr'i o mektubun arkasından (onu
almak için) gönderdi. İkisi bir deve üzerinde bir kadına yetiştiler. Mektubu
saç örgülerinden bir örgünün içerisinden çıkarttırdılar ve mektubu alıp
Allah'ın Nebisine getirdiler. Mektup Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
okundu. Allah Rasulü de Hatıb'a birisini gönderip (çağırttı, gelince): "Ey
Hatıb bu mektubu sen mi yazdın?" dedi. Hatıb:
Evet, ey Allah'ın Rasulü
dedi. Allah Rasulü: "Seni böyle bir işi yapmaya iten ne oldu?" Hatıb:
Ey Allah'ın Rasulü ben gerçekten Allah'a yemin ederek söylüyorum ki Allah'a ve
Rasulüne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) samimiyetle bağlı olan birisiyim fakat
ben Mekke ehli arasında yabancı birisi idim. Benim aile halkım da onların
arasında bulunuyordu. Onlara (bir zarar vereceklerinden) korktuğum için Allah'a
ve Rasulüne hiçbir şekilde zarar vermeyecek ama aile halkıma fayda
sağlayacağını ümit ettiğim bir mektup yazdım diye cevap verdi.
Ömer dedi ki: Bunun
üzerine derhal kılıcımı çektim ve: Ey Allah'ın Rasulü bana izin ver de onun
boynunu vurayım çünkü o kafir olmuştur dedi. Bu sefer Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Hattab'ın oğlu Allah'ın Bedir'e katılanları oluşturan
bu topluluğa bakıp dilediğinizi yapınız çünkü ben size mağfiret ettim
demediğini nereden biliyorsun" buyurdu.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bu hadisi böylece tahriç
etmemişlerdir. Ancak kendileri ittifakla Abdullah b. Ebi Rafi (r.a.)'ın,
Ali’den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni, Ebu Mefsed'i ve
ez-Zubeyr'i Ravdatullah denilen yere gönderdi diye başlayan hadisini ittifakla
ama bundan başka lafızlarla rivayet etmişlerdir.
Diğer Tahric: Bezzar,
Müsned, 2695. Hadis Hakim'in de dikkat çekildiği üzere bu lafızlarıyla Buhari
ve Müslim'de sabittir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: