HAKİM

el-Müstedrek

MA’RİFETU’S-SAHABE

 

2318- Uveys el-Karani'nin Hilyesi

2319- Uveys el-Karani'nin Allah'a Sığınma Duası

2320- Uveys el-Karani'nin Herim b. Hayyan'a Öğütleri

 

5780- * ... Bize Abdan b. Osman bildirdi. Bize Abdullah b. eş-Şumayt b.

Aclan babasından bildirdiğine göre o Eslem el-İcli'yi şöyle derkendinlemiş:

Bana Ebu'd-Dahhak el-Cermi, Herim b. Hayyan el-Abdi'den şöyle dediğini tahdis etti: Kufe'ye geldim. Benim Kufe'de tek istediğim Uveys el- Karani ile görüşmekten ibaretti. Onu aradım, soruşturup durdum. Nihayet onu günün ortasında Fırat kenarında tek başına otururken buldum. Abdest alıyor ve elbisesini yıkıyordu. Niteliklerinden onu tanıdım. Etine dolgun, oldukça esmer, gür saçlı, saçını tıraş etmiş -yani saçlarını uzatmamış-, gür sakallı birisi idi. Üzerinde yünden bir izar ve yünden bir rida vardı. Ayakkabısızdı, yüzü büyük, görünüşü gerçekten heybetli idi. Ona selam verdim, selamımı aldı ve bana bakarak: Allah sana hayırlı ömürler versin eyadam dedi. Onunla tokalaşmak üzere elimi uzattım, benimle tokalaşmak istemedi ve:

Sen de afiyette olasın Allah sana hayırlı ömürler versin dedi. Ben: Ey Uveys Allah'ın rahmeti üzerine olsun, Allah sana mağfiret buyursun. Allah'ın rahmeti üzerine olasıca nasılsın dedim. Sonra ona olan sevgimden ötürü gözyaşlarımı zor tuttum, gördüğüm halinden ötürü oldukça duygulandım. Ansızın benim de ağladığımı, onun da ağladığını gördüm. Sonra: Ey Herim b. Hayyam Allah'ın rahmeti senin de üzerine olsun nasılsın kardeşim. Benim burada olduğumu sana kim söyledi. Ben, Allah dedim. O: Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. "Rabbimizi her türlü eksiklikten tenzih ederiz. Şüphesiz Rabbimizin vaadi mutlaka gerçekleşir." (İsra, 108) Allah'a yemin olsun ki Uveys bana adımla hitap ettiğinde daha önceden ne ben onu görmüş, ne o beni görmüştü. Sonra: Beni nereden tanıdın, adımı, babamın adını nasıl bildin? Allah'a yemin olsun ki bugünden önce ben seni hiç görmemiştim dedim. O: Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan bana bildirdi. Nefsim nefsinle konuştuğu vakit, ruhum ruhunu tanıdı çünkü ruhların da tıpkı canlıların nefisleri gibi nefisleri vardır. Şüphesiz müminler birbirlerini tanır ve Allah'ın ruhu sayesinde konuşurlar. İsterlerse birbirleriyle karşılaşmasınlar, birbirleriyle konuşmasınlar, birbirlerini tanırlar. Yurtları birbirinden uzak, kaldıkları yerler onları birbirinden ayırmış olsa dahi. (Herim b. Hayyan) dedi ki: Ona: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’dan bana benim senden belleyip ezberleyeceğim bir hadis naklet dedim. O: Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a yetişmedim ve benim onunla bir sohbetim (arkadaşlığım) olmadı ama andolsun ki onu görmüş olan birtakım adamları gördüm. Bana onun hadislerinden size ulaştığı gibi ulaştı. Ben kendi aleyhime bu kapıyı açarak bir muhaddis yahut bir kadı, bir müfti olmak istemiyorum. Çünkü ey Herim b. Hayyan kişinin nefsinde kendisini yeteri kadar uğraştıracak hususlar (zaten) vardır dedi. (Herim devamla) dedi ki: Ben: Kardeşim bana Allah'ın kitabından senden dinleyeceğim bazı ayetler oku çünkü ben Allah için seni olabildiği kadar çok seviyorum. Ayrıca senden belleyeceğim birtakım dualar yap ve bana bir vasiyette bulun dedim. (Herim devamla) dedi ki: Uveys Fırat'ın kenarında elimden tuttu ve şöyle dedi: Euzu billahissemiilaliym mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim: Her şeyi işiten, her şeyi bilen Allah'a kovulmuş şeytandan sığınınm. Rahman, Rahim Allah'ın adıyla!

Herim dedi ki: Uveys oldukça hınhılı, derin bir nefes aldı sonra olduğu yerde ağladı ve arkasından şöyle dedi: Şanı Yüce Rabbim buyurdu ki: -Ki en hak söz onun sözü, en doğru söz onun sözü, en güzel kelam onun kelamıdır-: "Biz göklerle yeri ve ikisinin arasında  olanları oyun ynayalım diye yaratmadık. Biz onları ancak hak ile yarattık" buyruğundan itibaren "Allah'ın rahmet ettikleri müstesna, şüphesiz ki o azizdir, rahimdir." (edDuhan, 44/37-42) buyruğuna kadar devam etti. Sonra yine hırıltılı, derin bir nefes çekti arkasından sustu. Ben onun bayılmış olduğunu düşünerek ona baktım. Arkasından şöyle dedi: Ey Herim b. Hayyan baban öldü, senin de ölmen yakındır. (Baban) Hayyan'ın babası da öldü. Ya cennete gitmişlerdir yahut cehenneme. Adem de öldü ey Hayyan'ın oğlu Havva da öldü. Nuh da öldü, Halilu'r-Rahman İbrahim de öldü ey İbn Hayyan. Rahman olan Allah ile münacat edip konuşan Musa da öldü ey İbn Hayyan. Rahman olan Allah'ın halifesi Davud da öldü ey İbn Hayyan. Rahman olan Allah'ın Rasulü Muhammed de öldü, Müslümanların halifesi Ebu Bekir de öldü ey İbn Hayyan. Kardeşim, benim seçkin dostum, arkadaşım, Ömer b. el-Hattab da öldü. Sonra şöyle dedi: Vay sana Ömer, Allah'ın rahmeti Ömer'in üzerine olsun. Ömer o gün henüz ayaktaydı. Bu onun halifeliğinin son vakitlerinde olmuştu. (Herim) dedi ki: Ben ona: Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Ömer b. el-Hattab muhakkak hala hayattadır dedim. o: Evet, eğer anlarsan benim söylediğimin ne demek olduğunu da bilirsin. Sen de ölüler arasında sayılırsın. Olacak olan olmuş demektir. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a salavat getirdi ve hafif bazı dualar yaptıktan sonra şöyle dedi: Ey Herim b. Hayyan benim sana vasiyetim şu olsun: Allah'ın kitabı, Müslümanlar arasından salih olan kimselerle kavuşmak, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a salat ve selam getirmek. Ben kendimin öleceğini de, senin de öleceğini de söyledim. O halde ölümü hatırlamaya bak. Bir göz açıp kapatacak kadar bir süre dahi hatırından çıkmasın. Kavminin yanına geri döndüğün vakit onları uyar. Bütün milletinin mensuplarına nasihat et, kendin için de çalışıp çabala. Ben de, sen de sakın cemaatten ayrılmayalım. O takdirde sen bilmeyerek dininden ayrılmış olursun ve kıyamet gününde de cehenneme girersin.

(Herim) dedi ki: Sonra (Uveys) şöyle dedi: Allah'ım bu beni senin için sevdiğini ve senin için beni ziyaret ettiğini söylüyor. Allah'ım cennette onun yüzünü bana tanıt. Darusselam'da onu benim yanıma ziyaretçi olarak gelmesini sağla. Dünyada olduğu sürece nerede olursa olsun onu koru. Onun sevdiklerini ona kat, dünyada az dünyalığa onu razı et, dünyadan ona verdiklerini onun için kolaylaştır, ona ihsan ettiğin nimetlerine karşı onu şükredenlerden eyle ve onu en hayırlı bir şekilde mükafatlandır. Haydi, ey Herim b. Hayyan Allah'a ısmarladık vesselamu aleykum ve rahmetullah. Sonra bana şunları söyledi: Bugünden sonra seni görmeyeceğim, Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Ben meşhur olmaktan hoşlanmıyorum, yalnızlığı daha çok seviyorum çünkü ben dünyada bu insanlarla birlikte hayatta kaldığım sürece aşırı derecede gamlı, ileri derecede kederli olurum. Beni sorma, beni arama ve şunu da bil ki seni hep hatırlayacağım. Seni görmedim, sen de beni görmedin. Beni hatırla ve bana dua et. Ben seni yüce Allah'ın izniyle hatırlayacak, sana dua edeceğim. Sen şöyle git, ben de bu tarafa gideceğim.

(Herim devamla) dedi ki: Kısa bir süre dahi olsa onunla yürümeyi çok arzu ettim ama benim bu istediğimi kabul etmedi. O ağlayarak, ben ağlayarak ondan ayrıldım. (Herim devamla) dedi ki: Arkasından ona bakıp durdum. Nihayet bir yola girdi. Bundan sonra onu çok aradım, onu çok sordum. Bana hiçbir şekilde ona dair haber veren bir kimse bulamadım. Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Allah ona mağfiret buyursun. Onu bir ya da iki defa rüyamda görmediğim tek bir Cuma (bir hafta) dahi üzerimden geçmedi. -(Herim) böyle dedi yahut dediği gibi-

 

Diğer Tahric: Ebu Nuaym, Hilyetu'l-Evliya, II, 84. Ebu Nuaym dedi ki: Bunu Yusufb. Atiyye es-Saffar, Süleyman et-Teymi'den bunun gibi rivayet etmiştir. Derim ki: O bunu (daha önce) Hamdan (Süleyman et-Teymi'den), o Eslem el-Icli'den böylece rivayet etmiş idi. Fakat burada sözü edilen el-Cermi hakkındaki ondaki rivayetihtilaflı gelmiştir. Bir seferinde Ebu'l-Cermi derken, bir diğerinde ed-D ah hak b. Cermi demiştir. Ebu Nuaym dedi ki: Ayrıca bunu Seyfb. Harun el- Burcuni de Mansur b. Müslim'den, o Haram oğullarından bir şeyhten (hadis ravisinden) şöyle dedi diye rivayet etmiştir: Ben Herim b. Hayyan el-Abdi'yi dinledim ... dedi ki: Yine bunu Ebu Asme, Herim’den buna yakın olarak rivayet etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

2321- Uveys'in Arkadaşlarının Cemaatine Dair