HAKİM

el-Müstedrek

MA’RİFETU’S-SAHABE

 

2313- Uveys el-Karani'nin Ömer (r.a) ile Karşılaşması

2314- Uveys el-Karani'nin Nebi (s.a.v.) Tarafından Sözkonusu Edilen Nitelikleri

 

Hakim dedi ki: Buna dair rivayet müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab (r.a)’dan, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’dan diye sahih olarak gelmiş bulunmaktadır:

 

5773- Bunu bize Ebu Abdullah Muhammed b. Yakub eş-Şeybani haber verdi. .. Bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam Katade’den tahdis etti. O Zurare b. Evfa’dan, o Esir b. Cabir’den şöyle dediğini nakletti: Müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab (r.a)'ın yanına Yemen'den yardımcı kuvvetler geldiği vakit onlara: Aranızda Uveys b. Amir var mıdır diye sorardı. Nihayet yanına Uveys b. Amir gelince: Sen Uveys b. Amir misin dedi. O evet cevabını verdi. Ona: Murad kabilesinden sonra Karen’den misin dedi. O, evet dedi. Ömer:

Sende önce baraş hastalığı vardı ve bir dirhem kadar bir yer dışında ondan iyileştin öyle mi? dedi. Uveys: Yine evet, dedi. Ömer: Annen var mı? (hayatta mı) diye sordu. O evet deyince, Ömer şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Yanınıza Yemen'den gelecek yardımcı kuvvetlerle birlikte Murad kabilesinden sonra onların Karen kolundan Uveys b. Amir gelecektir. Onda önceleri baraş hastalığı vardı. Bir dirhem kadarlık bir yer dışında o hastalığı iyileşmiştir. Onun bir annesi vardır. Annesine karşı çok iyi davranan birisidir. Allah'a and verecek olursa Allah onun yeminini gerçekleştirir. Eğer senin için mağfiret dilemesini isteyebilecek olursan bunu yap." (Ömer, Uveys'e): Benim için mağfiret dile dedi. Uveys de ona mağfiret diledi. Sonra Ömer: Nereye gitmek istiyorsun? diye sordu. O Kufe'ye dedi. Ömer: Oradaki amillere senin için birbirlerine hayır tavsiyelerinde bulunmaları için oranın amillerine mektup yazmayayım mı? dedi. Uveys: Hayır, normal insanlar arasında olmayı daha çok severim dedi. Ertesi sene gelince Kufelilerin eşrafından bir adam hacca geldi. Ömer o adama: Uveys'e dair onu ne halde bıraktın? diye sordu. Adam: Onu evi kötü, eşyası az bir halde bıraktım dedi. Ömer şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Sizin yanınıza Yemenlilerin yardımcı kuvvetleriyle birlikte Muradlıların Karen kolundan Uveys b. Amir gelecektir. O önceleri baraş hastası idi bir dirhemlik kadar bir yer dışında o hastalığı iyileşmiş olacaktır. Onun bir annesi vardır ve o annesine çok iyi davranan birisidir. Allah'a and verecek olursa Allah onun yeminini doğru çıkartır. Eğer senin için mağfiret dilemesini isteyebilirsen bunu yap." O adam Kufe'ye geri dönünce Uveys'in yanına gitti ve benim için mağfiret dile dedi. Uveys: Sen insanlar arasından iyi bir yolculuktan en yeni dönmüş kişisin, asıl sen benim için mağfiret dile dedi. Sonra:

Ömer b. el-Hattab ile karşılaştın mı? diye sordu. Adam evet dedi. (Esir b. Cabir) dedi ki: Uveys o adam için mağfiret diledi. (Esir devamla) dedi ki:

İnsanlar onun farkına vardı, o da derhal (apar topar) oradan çıkıp yola koyuldu. Esir dedi ki: Ben ona giysin diye bir elbise vermiştim. Bir kimse o elbiseyi onun üzerinde gördü mü: Uveys bunu nereden buldu derdi.

 

Bu Buhari ve Müs!im'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bu hadisi bu lafızlarla tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Müslim, VII, 189,2542; İbn Sad, VI, 113; el-Ukayli, ed-Duafa, 50; İbn Asakir, III, 98/a

 

 

 

5774- ... Bize Hammad b. Seleme, Said el-Cureyri'den tahdis etti. O Ebu Nadra’dan, o Esir b. Cabir’den şöyle dediğini nakletti: Yemen ahalisi gelince Ömer (r.a) yol arkadaşları arasında araştırma yapıyor ve: Aranızda Karen’den bir kimse var mı diye sorardı. Nihayet Karenliler yanına gelince siz kimlersiniz? diye sordu. Biz Karenıneriz dediler. Ömer bir dizgini -yahutta Uveys'in (bineğinin) dizginini- kaldırdı ve onun eline verdi. Ömer niteliklerinden onu tanıdı. Bu sebeple Ömer ona: Adın ne? diye sordu. o: Ben Uveys'im dedi. Ömer: Senin annen var mıydı? diye sordu. O evet dedi. Peki, sende (baraş hastalığından geri kalan) bir beyazlık var mı? diye sordu. O evet Yüce Allah'a dua ettim, o da hastalığı benden aldı, onunla Rabbimi hatırlayayım diye göbeğimin yanında bir dirhem kadarlık bir yer müstesna dedi. Ömer ona: Benim için mağfiret dile dedi. Uveys: Senin benim için mağfiret dilemen daha uygundur. Sen Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın arkadaşısın dedi. Bu sefer Ömer şöyle dedi: Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Şüphesiz tabiunun en hayırlısı kendisine Uveys el-Karani denilen bir adamdır. Onun bir annesi vardır ve onda bir beyazlık (baraşlalaca hastalığı) vardır. Rabbine dua etti de Rabbi o hastalığını giderdi. Göbeğinde dirhem kadar bir yer müstesna." (Esir) Uveys onun için mağfiret diledi dedi. (Devamla) dedi ki: Sonra Uveys tanınmayan sair insanlar arasına karıştı ve bu sebeple nerede olduğunu kimse bilemedi.

(Esir) dedi ki: Sonra Kufe'ye gitti. Biz bir halkada toplanıp bir araya gelir, Allah'ı zikrederdik. O da bizimle birlikte otururdu. Uveys onlara öğüt verdiği vakit onun sözleri kalbimizde başkasının sözlerinin bırakmadığı etkiyi bırakıyordu. Bir gün onu bulamayınca yanımızda oturan birisine sordum:

Yanımızda oturan o adam ne yaptı. Belki de hastalanmıştır dedim. Bir adam:

O kim o dedi. Ben de kim o dedim. O: O kişi Uveys el-Karani'dir dedi. Bana evini tarif ettiler, ben de onun yanına gittim ve Allah'ın rahmeti üzerine olsun nerdeydin, neden bizi bıraktın dedim. O: Giyecek bir elbisem yoktu. İşte yanınıza gelmekten beni alıkoyan o oldu dedi. (Esir) dedi ki: Elbisemi ona verdim. O, onu bana geri verdi. (Esir) dedi ki: Bir süre onu yalnız başına bıraktım. Sonra şunları söyledi: Ben senin bu elbiseni (ridanı) alıp giyecek olursam, benim kavmim de onu üzerimde görecek olurlarsa şu riyakar kişiye bakınız. Sonunda adamı kandırdı ve onun ridasını aldı diyecekler. Ben de o benim ridamı alıncaya kadar onu bırakmadım. Sonra: Hadi git de onların ne diyeceklerini bir de ben duyayım dedim. O da ridamı giyinip dışarı çıktı. Kavminin meclisinin yanından geçince, kavmi: Şu riyakara bakınız. Sonunda adamı kandırdı ve ridasını aldı dediler. Ben de onlara dönerek şöyle dedim: Utanmıyor musunuz? Neden ona eziyet ediyorsunuz. Allah'a yemin ederim ben ona ridamı almasını teklif ettim, o kabul etmek istemedi.

(Esir devamla) dedi ki: Arap kabilelerinden bazı heyetler Ömer'in yanına gitti. Aralarında onun kavminin efendisi de gitmişti. Ömer b. el-Hattab onlara: Aranızda Karen’den kimse var mı? diye sordu. Efendileri Ömer'e evet ben varım dedi. Ömer ona: Sen Karenlilerden adı Uveys olan, durumu şöyle şöyle olan bir adam tanıyor musun dedi. Efendileri: Müminlerin emiri sen onun hangi durumundan söz ediyorsun ve o söz ettiğin kimdir dedi. Bu sefer Ömer ona: Anan seni kaybedesice! Ona yetiş dedi ve bu sözlerini iki ya da üç defa tekrarladıktan sonra şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize şöyle demişti:

"Şüphesiz ki Karen'den kendisine Uveys denilen durumu şöyle şöyle olan bir adam vardır." Adam Kufe'ye vardığı vakit ondan önce kimsenin yanına uğramayıp, Uveys'in yanına gitti ve: Benim için mağfiret dile dedi. Uveys: Buna neden gerek duydun dedi. Adam şu cevabı verdi: Ömer bana şöyel şöyle dedi: Uveys: Bana üç hususu taahhüt etmediğin sürece senin için mağfiret dilemeyeceğim. Adam: Nelerdir deyince, Uveys: Bundan sonra bana eziyet etmeyeceksin. Ömer'in sana neler söylediğini hiçbir kimseye bildirmeye ceksin dedi ve (ravi) üçüncüsünü unuttu.

 

 

5775- * ... Bize Ebu Bekr b. Ayyaş, Hişam'dan tahdis etti. O el-Hasen'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimden bir adamın şefaati ile cennete Rabia ve Mudar'dan daha fazla kişi girecektir."

Hişam dedi ki: Bana Havşeb el-Hasen'den haber verdiğine göre o kişi Uveys el-Karani'dir. Ebu Bekr b. Ayyaş dedi ki: Ben kavminden bir adama Uveys hangi şeyle bu mertebeye ulaştı? diye sordu. o: Allah'ın lütfu (ile) onu dilediği kimseye verir dedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

2315- Uveys el-Karani (r.a)'ın Duası