HAKİM el-Müstedrek |
GAZA VE SERRİYELER |
1704- Ebu Süfyan'ın Müslüman Olmasına Dair Şiir
Söylemesi ve Geçmişte Yaptıklarından Ötürü Özür Dilemesi |
4416- ... Bana ez-Zühri,
Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’den tahdis etti. O İbn Abbas (r.a)’dan şöyle
dediğini nakletti: Mekke'nin fethedildiği sene Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ve ashabı yola devam ettiler. Nihayet on bin Müslüman ile birlikte
Merru'z- Zehran'da konakladı. Süleym 700 kişi ile Müzeyne 1000 kişi ile onlara
katıldı. Her bir kabile de çok sayıda kimse ve Müslüman olmuş çok kişi vardı.
Muhacirlerle ensar da tamamen Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte idi. Onlardan kimse geri kalmamıştı. Kureyşliler de hiçbir şekilde
haber alamıyor. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın haberi onlara
ulaşmıyor, ne yapacağını bilemiyorlardı. Ebu Süfyan b. el-Haris ile Abdullah b.
Ebi Umeyye b. el-Muğire ise Mekke ile Medine arasında Seniyyetu'l-Rikab denilen
yerde Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile karşılaşmışlar, onun
huzuruna girmenin yollarını aramışlardı. Bu amaçla Ümmü Seleme onunla konuşmuş
ve: Ey Allah'ın Rasulü! (bunların biri) senin amcanın oğludur, diğeri ise hem
senin halanın oğlu, hem de senin kayınpederindir dedi. Allah Rasulü şöyle
buyurdu: "İkisine de bir ihtiyacım yok. Amcamın oğlu benim şerefve
haysiyetime dil uzattı, halamın oğlu ve kaynım olan kişiye gelince, o da
Mekke'de bana söylediklerini söylemiş birisidir" buyurdu. Buna dair haber
onlara ulaşınca Ebu Süfyan b. el-Haris ile birlikte bir oğlu vardı. Ebu Süfyan:
Allah'a yemin ederim ya Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana (huzuruna
girmek üzere) izin verir yahutta şu oğlumun elinden tutar sonra da susuzluktan
yahut açlıktan ölünceye kadar yeryüzünde dolaşır dururuz dedi. Bu sözleri Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca onlara karşı yumuşadı. Her ikisi de onun
huzuruna girdi. Ebu Süfyan ona Müslüman oluşu ve ona karşı yaptıklarından ötürü
özür dileyişine dair söylediği şu beyitleri okudu:
Ömrüm hakkı için ben bir
sancak taşınm
Lat'ın atlıları
Muhammed'in atlılarını yensin diye Geceleyin yol alan gecesi kararmış şaşkın
gibi İşte şimdi hakkın zamanıdır, hem ben doğruyu gösterecek, hem de doğ-
ru yolu bulacağım
Sakiflilere deki
savaşmak istemiyorum sizinle
Yine Sakiflilere deki bu
bende (benim sözüm)dir ve vaat ediyorum onu Benden başka bir hidayetçi doğru
yolu gösterdi bana ve bulduğum her yerde kovaladığım kişi bana Allah'a giden
yolu gösterdi
Hızlıca, olanca
gayretimle Muhammed’den kaçıyorum
Ve Muhammed'e intisab
etmesem dahi iddiada bulunuyorum Onlar hevalarına göre söz söylemeyen bir
toplulukturlar
Bununla birlikte sağlam
görüş sahibi olan kimse kınanır ve tenkit edilir Onları razı etmek isterdim
ancak her oturulacak yerde bana doğru yol gösterilmedikçe onlarla konuşmayacağım
Ben Amir'e zarar veren
orduda değildim
Dilim de, elim de
hayırdan yorgun düşmemiştir (iyilikten geri kalma-
mışımdır)
Pek uzak yerlerden
gelmiş çeşitli kabileler
Ardı arkasına Siham'dan
ve Surded'den geldiler
Sizin (şehrinden)
dışarıya çıkartıp kendisine ağır sözler söylediğiniz kişi Pek yakında üzerinize
anlı şanlı bir kişinin gelişiyle yürüyecek.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir. Ebu
Süfyan b. el-Haris ise Rasulullah (s.arın sütkardeşidir. Her ikisini Halime
emzirmişti. Aynı zamanda onun amcasının oğludur. Daha sonra Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'a karşı çirkin birtakım davranışlarda bulunmuş ve birden
fazla onu hicvetmiştir. Nihayet Hassan b. Sabit (r.a) onu söylediği ve şu
beyitin yer aldığı kasidesiyle ona cevap vermişti: Muhammed'e hicvettin sen,
cevap veriyorum onun adına ben Bu yolda verdiğim cevabın mükafatı
Diğer Tahric: Buhari,
4026; Müslim, 1113 bir kısmını. Tamamen Beyhaki, Delailu'n-Nubuvve, V, 27'de
Hakim'in rivayet yolundan ve başkaları yoluyla; İbn Hişam, Siyre, IV, 15; İbn
Kesir, Tarih, IV, 287; İbn İshak sahih bir senet ile kısmen farklı ve daha uzun
bir şekilde rivayet etmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: