HAKİM el-Müstedrek |
NEBİ VE RESULLER’İN TARİHİ |
1584- Musa ve Harun A.S. Şekil ve Şemaili 1585- Üzerinde Nübüvvet Beni Bulunmaksızın Hiçbir Nebi
Peygamber Olarak Gönderilmemiştir |
4159- * ... Bize Abdulmun'im b. İdris babasından tahdis
etti. O Vehb b. Münebbih’den
şöyle dediğini nakletti: İmran oğlu Harun dili fasih, konuşması açık seçik,
ağır ve sakin konuşan, ilim ve hilme uygun söz
söyleyen birisi idi. Boyu Musa’dan uzun ve yaşça da ikisinin büyüğü idi.
İkisinden etine daha dolgun, teni daha beyaz ve kemikleri daha iri olan idi.
Musa ise saçları dalgalı, esmer, uzunca boylu idi. Şenuelilerden
bir kişi gibi idi. Allah'a ne kadar peygamber gönderdiyse mutlaka onun sağ
elinde nübüvvet beni bulunurdu. Ancak bizim nebimiz Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
müstesna. Onun nübüvvet beni omuzları arasında idi. Nebimize buna dair soru
sorulunca o şöyle demişti:
"Benim omuzlarım
arasındaki bu ben benden önceki nebilerin de beni idi. Çünkü benden sonra nebi
de yoktur, rasul de yoktur."
4160- * ... Bana
Muhammed b. Hassan, Muhammed b. Cafer’den tahdis
etti. O babasından şöyle dediğini nakletti: Allah'ın ilim ve hikmeti İbrahim'in
soyundan gelenlerde idi. İşte o sırada Allah Yakub
oğlu Yusuf'a arz-ı mukaddesin mülkünü vermişti. O da yetmiş iki yıl hükümdarlık
yaptı. Bu hususta aziz ve celil olan Allah'ın indirmiş olan kitabının şu
buyruğunda ifade edilmektedir: "Rabbim sen bana mülk verdin ve bana
sözlerin tevilinden öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan ...
" (Yusuf, 101) İşte derken Allah Musa ve Harun'u da (peygamber olarak)
gönderdi. Yeryüzünün doğularına, batılarına onları mirasçı kıldı ve onlara
geniş bir mülk verdi. Musa ve İsrailoğullarından
onunla birlikte olanlar 88 sene hükümdarlık sürdü. Sonra yüce Allah bunu onlara
geri vermek isteyince tekrar onlara doğunun ve batının mülkünü verdi, onlara
pek büyük bir mülk ihsan etti. Hatta Rablerine bakmayı dahi isteyip: "Bize
açık seçik Allah'ı göster." (Nisa, 153) dediler. Bu da onların Musa'nın
Rabbinin onunla konuştuğunu gördükleri ve (sesini) işittikleri zaman olmuştu.
Onlar da onu görmeyi istediler. Musa İsrailoğulları
nezdinde Rabbinin kendisi ile konuştuğuna şahitlik etmeleri için en
hayırlılarını seçmiş idi. Onlar da: Sen bize Allah'ı açıkça göstermediğin
sürece senin lehine şahitlik etmeyeceğiz dediler. Bunun üzerine onlar bakıp
dururken yıldırım onları yakaladı.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1586- Musa'dan Önce
Ölüm Meleği insanlara Gözle Görülecek Bir Şekilde Geliyordu